Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2023/397 E. 2023/438 K. 08.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ (E S A S I İ N C E L E M E D E N
K A R A R I N K A L D I R I L M A S I)

ESAS NO : 2023/397
KARAR NO : 2023/438

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 23.09.2022
ESAS-KARAR NUMARASI : 2020/319 E., 2022/657 K.
DAVACILAR :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

Davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacılar vekili, 29.03.2019 günü … ve müteveffa …’in hep birlikte, … Soğuk Hava Deposuna” elma almak için gittiklerini, orada elmaların sahibi olarak bildikleri … ile görüştüklerini, …’nin iyi elmaların üst katta olduğunu ve çıkıp bakılabileceğini söylediğini, bu esnada soğuk hava deposunda görevli olan forklift görevlisi …’ında merdivenin dibinde bekleyerek, şayet merdivenlerden çıkamazlar ise, forklift ile çıkarabileceklerini beyan ettiğini, merdivenlerden önce …’ın, sonra müteveffa …’in çıktığını, …’ın yukarı çıktığında bayıldığını, ardından gelen müteveffa …in’de gazın etkisi ile hemen kendinden geçtiğini, orada bulunan görevlilerden yardım istediklerini ancak netice alamayınca …’ın kolluk görevlilerini aradığını, kimsenin bir müdahalede bulunmadığını, sağlık ekiplerinin yukarı çıktıklarını ve olaya müdahale ettiklerini, son anda … kurtulmuşsa da, …’in olay yerinde vefat ettiğini, olay sonrası şikayette bulunulduğunu ve sadece … hakkında şüpheli sıfatıyla soruşturma dosyası açıldığını, müteveffa …’in kaza sonucu vefat ve kaza sonucu maluliyet teminatlarını içeren 100.000,00-TL değerinde davalı şirketle ferdi kaza sigortası yaptırdığını belirterek poliçe bedelinin 29.03.2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, uyuşmazlık konusu ölüm olayı nedeniyle, gerek ferdi kaza sigortası genel şartları ve gerekse dava dışı sigortalı ticaret odası ile davalı şirket arasında yapılan grup ferdi kaza sigortası poliçesine dercedilmiş özel şartlar gereği, davaya konu zarardan mağdur olmuş taraflara davalı şirketin herhangi bir maddi/manevi tazminat ödemesinin söz konusu olmadığını, somut olaydaki durum nedeniyle, rizikonun poliçe teminatı dışında olduğunu, davacıların murisi …’in vefat olayına ilişkin olarak başlatılan savcılık hazırlık soruşturması evrakı ve iddianame ile ekleri incelendiğinde, müteveffanın ağır ihmalini içeren davranışı sonucunda zehirlenerek öldüğünün anlaşılacağını, davacıların murisinin ölümüne ilişkin olayın gerçekleşme biçimine bakıldığında, müteveffa …’in “kendisini bile bile ağır tehlikeye maruz bırakacak hareketlerde bulunması” neticesinde hayatını kaybettiğinin anlaşılacağını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, grup ferdi kaza sigorta poliçesi özel şartlarına göre bir kaza durumunda sigortalı tüzel kişilikse, zarar görenin iş yerinde çalıştığının SGK kayıtları ile ispatlanması ve zarara sebebiyet veren olayın, poliçedeki riziko adresi içinde vuku bulması gerektiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece mahkemesince “…Tüm dosya kapsamının bir bütün halinde incelenmesinde; davacının çalıştığı işletmeninde dahil olduğu 29.910 firma için dava dışı Ankara Ticaret Odası tarafından kaza tarihi olan 29.03.2019 tarihini de kapsar şekilde ferdi kaza sigortası yapıldığı, kaza tarihinde davacının da içerisinde olduğu şahısların… Soğuk Hava Deposu isimli iş yerine geldikleri, iş yeri çalışanının alt katta bulunan elmaları gösterdiği, ancak bu elmaların beğenilmemesi üzerine iş yeri çalışanının üst katta bulunan elmalara bakabileceklerini söylediği, merdiven vasıtasıyla üst kata çıktıkları, buradaki holden kilitli olmayan pencereden atmosferik odaya geçtikleri ve içeri giren …’in havasız ortamda kapalı kalmaya bağlı mekanik asfiksi nedeniyle vefat ettiği anlaşılmış olup kesinleşen ceza mahkemesi kararlarında ve alınan bilirkişi raporlarında bu maddi vakıanın tespiti açısından uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık müteveffanın ağır kusuru ve dikkatsiz davranışı ile kendi ölümünden müterafık kusurlu olması durumunda poliçe teminatı kapsamındaki tazminata hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.
6098 Sayılı TBK’nun 74. maddesi gereğince hukuk hakimi ancak ceza mahkemesinde tespit edilen maddi vakıa ile bağlı olup zarar verenin kusurunun bulunup bulunmadığı hakkında karar verirken ceza hakiminin kusurun değerlendirilmesine ve zararın belirlenmesine ilişkin kararı hukuk hakimini bağlamayacaktır.
Bu suretle mahkememizce alınan 28.02.2021 tarihli kusur raporunda davacıların murisinin ikaz levhaları ve talimatlar ile girilmesinin izinsiz ve yasak olduğu anlaşılan soğuk hava deposunun 8-10 metre yüksekliğindeki asma katında bulunan sabit merdiveni bulunmayan ve kapısı kilitli atmosfer basınçlı odaya, deponun yanında bulunan ve odayı su ile nemlendirmek için kullanılan pencereden izinsiz girmesi nedeniyle %75 kusurlu kabul edilmiş ise de, mahkememizce yapılan değerlendirmede, kazadan hemen sonra olay yerine gelen acil tıp teknikeri …’in ifadesinde üst katta bulunan camlı pencerede herhangi bir uyarı yazsının görmediğini, uyarı yazısının yerde olduğunu beyan ettiği, Yalvaç Ağır Ceza Mahkemesi’nce alınan 06.03.2020 havale tarihli bilirkişi raporundan anlaşılacağı üzere kazanın meydana geldiği atmosfer basınçlı odadaki tehlikeyi belirten herhangi bir uyarı levhasının olmadığı, görsel uyarı ve ikazın bulunmadığı, olay yeri resimlerinden pencerecenin anahtarının üzerinde olduğu, acil durumlar için maskenin olmadığı için iş yeri sahibinin asli kusurlu olduğuna dair tespit ve Yalvaç Ağır Ceza Mahkemesi’nce kusura dair yapılan diğer tespitler olan üçüncü şahısların atmosfer kontrollü oda içerisine girmelerinin önlenmediği, refakatçi eşliğinde olmaksızın üst kata çıkıldığı, atmosfer kontrollü odanın kapı ve pencereleri açıldığında sesli ışıklı bir uyarı sisteminin bulunmadığı, havalandırma sisteminin otomatik olarak çalışmadığı, yasal zorunluluk olmasına rağmen risk analizi yapılmadığı için gerekli tedbirlerin uygulanmadığı, bahse konu işler için görevlendirilmiş bir şahsın depoda istihdam edilmediğine dair yapılan diğer tespitler dosya kapsamı ile uyumlu olduğu kabul edilerek iş yeri sahibinin asli, davacılar murisinin ise meyve komisyoncusu olması nedeniyle tecrübesine uygun olmayan davranış ile hareket ederek atmosfer basınçlı odaya girmesi nedeniyle tali kusurlu olduğu kabul edilmiştir. Bu nedenler ile iş bu davaya konu poliçenin ferdi kaza sigortası olup kusur indirimi de yapılmayacağı anlaşılmakla davanın kabulüne, davalı sigortanın davacının talebinin reddine karar verildiği tarihin faiz başlangıcı olduğuna…” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle:
Hükme esas alınan bilirkişi raporunun hatalı ve sonuç kısmındaki tespit ile son tahlildeki kanaatin taban tabana zıtlık içerdiğini, rapora karşı itirazlarının ilk derece mahkemesince hiç dikkate alınmadığını, hal böyle olunca eksik inceleme ile nihai sonuca gidildiğini;
Davacıların murisi …’in vefatı olayına ilişkin olarak başlatılan hazırlık soruşturması evrakı ve iddianame ile ekleri incelendiğinde, müteveffanın ağır ihmalini içeren davranışı sonucunda zehirlenerek öldüğünün anlaşıldığını;
Bir an için, davaya konu rizikonun poliçe teminatında olduğu varsayılsa bile müteveffanın ağır ihmali, dikkatsiz ve tedbirsiz davranışı gözetilerek kendi ölümünden müterafik kusurlu olduğunun kabulü ile 6098 sayılı TBK’nun 51 ve 52. madde hükümleri uyarınca gerekli hakkaniyet indirimlerinin yapılması gerekirken bunun hiç dikkate alınmadığını;
Kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davacı lehine karar verilen tazminat tutarına faize hükmedilecek ise bu faizin avans değil, kanuni faiz olması gerektiğini beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
1-Dava, ferdi kaza sigorta poliçesindeki ölüm teminatı nedeni ile tazminat istemine ilişkindir.
28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/1-(k) maddesinde, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiler “tüketici”; 3/1-(l) maddesinde ise, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemler “tüketici işlemi” olarak kabul edilmiş ve tüketici kanununun kapsamı esaslı şekilde genişletilmiştir.
Aynı Kanunun 73/1. maddesinde “tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda” tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilirken; 83/2. maddesinde de “taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez” hükmüne yer verilmiştir.
Davacılar ferdi kaza sigortalısı murisin mirasçısıdır.
Somut olayda uyuşmazlık, bir tarafı tüketici olan sigorta sözleşmesinden kaynaklanmakta olup; dava, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra, 24.07.2020 tarihinde açılmıştır. Bu kanunun yürürlüğe girmesinden sonra açılan davalarda görevli mahkeme, tüketici mahkemeleri olacaktır. (Yargıtay 11.H.D., 10.10.2016 T., 2016/7590 E., 2016/7972 K.)
Buna göre ilk derece mahkemesince, tüketici mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, HMK’nın 114/(1)-c, 115/(2). maddeleri uyarınca davanın mahkemenin görevine ilişkin dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekirken, uyuşmazlığın esası incelenerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
Bu nedenle HMK’nın 353/(1)-a.3 uyarınca esası incelemeden kararın kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
2-Kararın kaldırılma nedenine göre, davalı vekilinin istinaf itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığı değerlendirilmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/319 E., 2022/657 K. sayılı dava dosyasında verdiği 23.09.2022 tarihli kararın, ESASI İNCELENMEDEN KALDIRILMASINA ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE.
Kararın kaldırılma nedenine göre bir davalı vekilinin istinaf itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına.

2-Peşin alınan istinaf karar harcının istek halinde iadesine.
3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından hükümle birlikte değerlendirilmesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
08.03.2023 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 353/1,a ve 362/1,g gereğince KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 10.03.2023

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır