Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2023/316 E. 2023/292 K. 15.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/316 – 2023/292
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
U S U L D E N R E D D İ)
ESAS NO : 2023/316
KARAR NO : 2023/292

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 10.02.2022 Tarihli Ara Karar
ESAS-KARAR NUMARASI : 2022/60 E.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

Davacı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352’nci maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucunda,
Dosyanın Dairemize Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi tarafından uyuşmazlığın “tacirler arası hizmet sözleşmesi”nden kaynaklandığı gerekçesiyle gönderildiği (08.09.2022/1329-995 E.K),
Dairemizin 05.10.2022 gün ve 2022/1697-1462 E.K sayılı kararında yasal ve bilimsel gerekçeleri ayrıntıları ile gösterilerek uyuşmazlığın “kira sözleşmesi”nden kaynaklandığı düşüncesiyle dosyayı 15. Hukuk Dairesine gönderdiği,
Anılan Dairenin yerleşik uygulamadan bahisle ve sözleşmenin kira sözleşmesi olmadığına ilişkin saptaması ile dosyayı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu’na gönderdiği (23.11.2022/3167-2686 E.K),
Başkanlar Kurulunun ise uyuşmazlığın “tacirler arası hizmet sözleşmesi”nden kaynaklandığı gerekçesi ile dosyayı Dairemize gönderdiği (16.01.2023/10 K.) anlaşılmıştır.
Dairemiz bu karara rağmen uyuşmazlığın, gönderme kararında belirtilen gerekçelerle kira sözleşmesinden kaynaklandığı kanısındadır. Ancak bu konuda uzmanlığı bulunmamaktadır. Açıklanan durumun göreve ilişkin kamu düzeni kuralları ile kanuni hakim, mahkemeye erişim ve adil yargılanma haklarına temas ettiği düşünülmektedir.
Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu kararları, bunlar aleyhine gidilecek bir yasa yolu bulunmadığından kesin nitelikte sayılmakta ve dosyanın gönderildiği Daireyi bağlamaktadır.
Bu çekince altında yapılan yargılama üzerine dosya esastan incelendi,

GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
Davacı vekili müvekkili ile davalı arasında 14. EIF 2021 Sergi Alanı Katılım Sözleşmesi imzalandığını, davalıya D4-237 numaralı 48 m2 özel standın kiralandığını, 54.941,-TL bedelin 15.000,-TL’lik kısmının 26.04.2021 günü gönderilmesi gerekirken 14.06.2021 günü banka havalesi ile gönderildiğini fakat 30.09.2021 günü gönderilmesi gereken 39.941,-TL’nin gönderilmediğini; bu alacağın tahsili için girişilen icra takibinin itiraza uğradığını ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına ve bu çerçevede ihtiyati hacze karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesince dava konusu edilen alacağın varlığının ve miktarının belli olmadığı, davacının yaklaşık ispat gereklerini de yerine getirmediği gerekçesiyle ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde dava dilekçesini özetledikten sonra:
– Taksit tutarının ve kullanılan elektrik bedelinin belgeli olduğunu,
– Türk Borçlar Kanunu’na göre borcun muaccel olduğunu,
– Haricen edindikleri bilgilere göre davalı şirketin varlıklarını kaçırdığını,
– Defalarca alacağın istendiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına [kaldırılmasına] karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NEDEN VE GEREKÇE
Dosyanın UYAP üzerinden incelenmesinde asıl davanın 26.12.2022 günü karara bağlandığı görülmüştür.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 350’nci maddesinin 1 numaralı fıkrası uyarınca davacının, nihai kararla icra takibine devam ederek borçlunun haczi kabil mal ve hakları üzerine kesin haciz koyabileceği, davalı yanca tehir-i icra kararı (İİK m.36) alınması halinde dahi alacağının teminatla güvence altına alınmış olacağı sabittir.
Bu aşamada davacının ihtiyati haciz istemekte hukuki yararının kalmadığı anlaşılmış ve davacı vekilinin istinaf başvurusunun hukuki yarar yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir (HMK m.114/1-h ve 115).
KARAR
1-Davacı vekilinin İSTİNAF İSTEMİNİN USULDEN REDDİNE.
2-Peşin alınan istinaf karar harcının iadesine.
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, avansın kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
15.02.2023 tarihinde dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu KESİN olmak üzere OYBİRLİĞİYLE karar verildi. GER. KARAR YAZIM TARİHİ : 16.02.2023

Başkan Üye Üye Katip