Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2023/24 E. 2023/213 K. 08.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)
ESAS NO : 2023/24
KARAR NO : 2023/213

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 29/09/2022
ESAS-KARAR NUMARASI : 2022/389E., 2022/593K.
İFLAS İSTEYEN DAVACI :
VEKİLİ :
İflas isteyen davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
İflas isteyen vekili, müdür … in …. Ltd. Şti.’nde 2014 yılı Kasım ayında müstahdem olarak çalışmaya başladığını ve çalıştığı süreç boyunca şirket sekreterliği, gündüz bekçiliği gibi görevlerde bulunduğunu, şirket sahibi …’ün sürekli olarak şirketin büyük işler ve tahsilatlar yaptığına ilişkin müvekkiline beyanlarda bulunduğunu ve şirketin bir takım ödemelerinin olduğunu, işlerde sıkışıklık olduğunu ileri sürerek müvekkiline ücretini ödemediklerini ve sadece yol ve yemek parası mahiyetinde küçük ödemeler yapıldığını, şirket yetkilisi …’ün müvekkiline işlerin yolunda gittiğini ancak şu an şirketin nakit sıkıntısı çektiğini ve bankalardan kredi çekemediklerini söyleyerek şirketi kendisine devredilerek bu sayede bankalardan kredi çekebileceklerini, böylelikle şirketin mali durumu iyileşince şirketi kendisinden geri devralacağını beyan ettiğini, hisse devri için müvekkilinin hile yoluyla ikna edildiğini, 23.01.2015 tarihinde Altındağ 7. Noterliğinin … yevmiye numaralı noter senedi ile 2000 hisseye tekabül eden 50.000,00 TL olan şirket sermayesinin müvekkiline ait olduğunu, ancak bu hisse devrinin karşılığı olarak müvekkiline eski pay sahibi …’e hiçbir bedel ödemediğini, müvekkilinin şirketin yönetimi konusunda tamamen pasif durumda olduğunu ve tahsilatlarının … tarafından yapıldığını, müvekkilinin şirketin alacakları ve borçları, şirketin muhasebe işlemleri, yönetimi ve idaresi noktasında hiçbir bilgisi olmadığı gibi hiç bir tasarrufunun da bulunmadığını, müvekkiline boş fatura imzalatıldığını, şirketin mevcut malvarlığının borçları ödemeye yetmediğini ve en sonunda tıkanma noktasına geldiğini, şirket borçlarının aciz içindeki şirketten tahsil edilememesi nedeniyle müvekkiline defalarca ödeme emri geldiğini ve sürekli olarak icra tehdidi altında yaşamak durumunda kaldığını, şirket borçları nedeniyle müvekkiline farklı dönemlere ait vergi borçlarına ilişkin ödeme emirleri geldiğini, şirketten tahsil edilemeyen borçlar nedeniyle Ostim Vergi Dairesince toplam 1.096.337,27-TL alacak için müvekkilinin banka kayıtlarına E-haciz konulduğunu ileri sürerek, …’nin iflasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece mahkemesince “…Bilindiği gibi İİK’nun 178. maddesine göre, iflasa tabi bir borçlu, aciz halinde bulunduğunu bildirerek yetkili mahkemeden iflasını isteyebilir. Borçlu, bu halde bütün aktif ve pasifi ile alacaklılarının isim ve adreslerini gösteren mal beyanını iflas talebine eklemek zorundadır. Bu belge mahkemeye ibraz edilmedikçe iflasa karar verilemez. İflas talebi l66’ncı maddenin ikinci fıkrasındaki usulle ilan edilir. Alacaklılar iflas talebinin ilanından itibaren onbeş gün içinde davaya müdahale veya itiraz ederek, borçlunun iflas talebini, hakkındaki takipleri ertelemek ve borçlarını ödemeyi geciktirmek için yaptığını ileri sürerek mahkemeden talebin reddini isteyebilirler. İflasa tabi bir borçlu aleyhine alacaklılardan birinin haciz yolu ile takibi neticesinde yapılan haciz borçlunun yarı mevcudunun elinden çıkmasına sebep olup da kalanı muaccel ve vadesi bir sene içinde hülül edecek diğer borçlarını ödemeye yetişmiyorsa borçlu derhal aczini bildirerek iflasını istemeye mecburdur.
İİK’nun 179. maddesine göre ise; sermaye şirketleri ile kooperatiflerin, aktiflerin muhtemel satış fiyatları üzerinden düzenlenen ara bilançoya göre borca batık olduğu idare ve temsil ile vazifelendirilmiş kimseler veya şirket ya da kooperatif tasfiye hâlinde ise tasfiye memurları veya bir alacaklı tarafından beyan ve mahkemece tespit edilirse, önceden takibe hacet kalmaksızın bunların iflâsına karar verilir. Türk Ticaret Kanununun 377.’nci ve 634.’üncü maddeleri ile 24/4/1969 tarihli ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 63.’ncü maddesi hükmü saklıdır.
Borçlunun müracaatı ile doğrudan doğruya iflasına karar verilebilmesi için öncelikle iflasın şekli ve maddi koşulları şeklinde bir ayrım yapılması gerekir. Şekli şartlar olarak; borca batıklık bildirimi, talep, talebin vekil marifetiyle yapılması halinde, vekilin iflas talebi özel yetkisini içeren vekaletnamenin sunulması, bilançonun mahkemeye sunulması, masrafların peşin olarak ödenmesi, maddi şart olarak da; talep eden şirketlerin borca batık durumda olması gerekir.
Mahkememizce öncelikle, davacı şirketin müracaatı ile doğrudan doğruya iflasına karar verilebilmesi için şekli şartlar incelenmiştir. Dava dilekçesi ekinde İİK. 178. maddesi doğrultusunda alacaklıların isim ve adreslerini gösterir mal beyanının yer almadığı, yine TTK’nun 376. maddesine göre hazırlanmış bilançodaki aktiflerin rayiç değerleri nazara alınarak oluşturulacak borca batıklık bilançosunun olmadığı, ayrıca 15.09.2018 tarihli resmi gazetede yayımlanan 6102 Sayılı TTK. 376. maddesinin Uygulanmasına İlişkin Usul Ve Esaslar Hakkında Tebliğin 12/4. maddesi gereğince işlem tesis edilmediği saptanmakla, davacı şirketin doğrudan iflas talebi yönünden şekli şartların yerine getirilmediği…” gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İflas isteyen davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Mahkeme tarafından zikredilen şekli şartların taraflarınca yerine getirilmesinin olanaksız olduğunu, şirket müdürünün 23/01/2015 tarihinde, eski pay sahibi …’den …. Ltd. Şirketi’ni hileye maruz kalarak devraldığını, müvekkilinin şirket üzerinde hiçbir hak ve tasarruf yetkisini haiz olamadığını, iş bu nedenle şirketin bütün aktif ve pasifleri ile şirket alacaklılarını gösterir mal beyanı, şirket bilançosu ve sair belgelerin temin edilip sunulmasının müvekkilinin tüm çabalarına rağmen mümkün olmadığını,davacının bu süreçte daha fazla mağdur olmaması adına şirketin iflasına karar verilmesi gerektiğini, müvekkilinin iflas talebinin aynı zamanda kamusal bir istem olduğunu ve iflas davasının kamu düzenine ilişkin bir dava olduğu hususunda şüphe bulunmadığını, yerel mahkemece ticari defterlerin ve bilançonun temini için şirketin eski tarihli müdürlerine ve muhasebeciye sair ilgililere söz konusu belgeleri mahkemeye sunmalarına ilişkin istemde bulunmaksızın davanın reddine karar verildiğini beyan ederek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, davacı şirketin iflası istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; iflas isteyen vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/389E., 2022/593K. sayılı dava dosyasında verdiği 29/09/2022 tarihli kararına yönelik iflas isteyen davacı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL maktu istinaf karar harcından peşin olarak alınan 80,70 TL’nin mahsubu ile kalan 99,20 TL’nin iflas isteyenden alınarak Hazine’ye gelir kaydına.
3-İflas isteyen davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4- HMK m. 359/4 gereğince kararın taraflara resen tebliğine; tebliğ, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına.
08/02/2023 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda,

İİK’nin 164 ncü maddesinin ikinci fıkrası gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içinde, kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 08/02/2023

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır