Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2023/2254 E. 2023/1959 K. 06.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/2254 – 2023/1959
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

ESAS NO : 2023/2254
KARAR NO : 2023/1959

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 14.09.2023 tarihli ara karar.
ESAS-KARAR NUMARASI : 2023/498 E.
İHTİYATİ TEDBİR İSTEYENLER :
VEKİLİ :
KARŞI TARAF :

İhtiyati tedbir isteyenler vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İhtiyati tedbir isteyen davacılar vekili, müvekkillerinin ve kendisinin kooperatifin ortakları olduğunu, ilgili kooperatifin 2022 hesap yılı olağan genel kurul toplantısının 24.06.2023 tarihinde mevcut yönetim tarafından açıklandığına göre 77 üyenin asaleten 82 üyenin de vekaleten temsili ile toplam 159 üyenin katılımıyla gerçekleştirildiğini, 24.06.2023 tarihli olağan genel kurul toplantısında, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14 nolu gündem maddelerinden sonra açılan başlıkların üyelere gönderilen gündemde yer almamasına rağmen divan heyeti tarafından yasaya aykırı ve hukuksuz olarak önergeler şeklinde tutanakta yer verilen 1 ve 2 nolu önergenin ve önergeye bağlı kararların gündeme eklenmeye çalışıldığını beyan ederek icrasına başlanması halinde kooperatifin telafisi imkansız zararlarına yol açacağından 7,9,10,11,12,13,14 ve gündeme yasaya aykırı olarak eklenen 1 ve 2 nolu önergeler kapsamında alınan kararların yürütülmesinin durdurulması amacıyla ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
Karşı taraf/davalı vekili, divan heyetinin oy birliği ile seçilmiş olduğunu, davacının eski yönetimde divan kurulu seçiminde aynı divan heyeti için oy kullandığını, davacıların ibra edilmeyen eski yönetim kurulu üyeleri ve denetçilerin kendilerine ait olan dönemde hiçbir şekilde inceleme ve denetleme görevini yerine getirmediklerini, 24.06.2023 tarihli genel kurul kararının 12. maddesinin iptali ve ihtiyati tedbir taleplerinin haksız ve mesnetsiz olduğunu, ibra edilmeyen eski yönetim kurulu üyeleri yani davacılar …’un müvekkili kooperatife ait … Parselde kayıtlı 2,678,20 m2 yüzölçümlü arsayı rayiç bedelin %10’una satmış gibi göstererek kooperatifin zarara uğramasına sebebiyet verdiğini, söz konusu zarar nedeni ile İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2023/194 esas sayılı dosyasında tapu iptali tescil davası ile sorumluluk davası ikame edildiğini, davada son tapu alıcısı olarak gözüken …’ün kooperatife ait arsayı 2.600.000,00-TL’ye satın aldığını mahkeme nezdinde kabul ve ikrar ettiğini, davacıların genel kurul kararının 9. maddesi yönünden talep ettikleri ihtiyati tedbir kararının ve iptali taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince “… TTK’nun 449. maddesinde; “(1) Genel kurul kararı aleyhine iptal veya butlan davası açıldığı takdirde mahkeme, yönetim kurulu üyelerinin görüşünü aldıktan sonra, dava konusu kararın yürütülmesinin geri bırakılmasına karar verebilir.” hükmü öngörülmüştür.
TTK’nun 449. maddesindeki, “genel kurul kararının yürütülmesinin geri bırakılmasına” ilişkin düzenleme özel geçici hukuki korumalardandır. Bir başka anlatımla özel bir ihtiyati tedbirdir. Bu durumda hitiyati tedbir talebi, özel nitelikteki TTK’nin 449. maddesine göre değerlendirilmiştir.
Her ne kadar davacılar vekili ihtiyati tedbir talebinde bulunmuş ise de; Dava konusunun yargılamayı gerektirdiği, ibraz edilen deliller itibariyle bu aşamada kararın yürütülmesinin geri bırakılmasının gerekliliği ve davacıların hak kaybına uğrayabileceği hususunda mahkememize kanaat gelmediği anlaşılmakla tedbir talebinin reddine…” karar verilmiştir.
İstinaf yasa yoluna başvuran ihtiyati tedbir isteyenler vekili istinaf dilekçesinde özetle:
1 ve 2 nolu önergelerde yer alan hususların hiçbirinin genel kurul toplantı çağrısında yer almadığını, bununla birlikte gündemde yer almayan önerge maddelerinin toplantıda hiçbir şekilde görüşülemeyeceğinin 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu ile hüküm altına alındığını;
Davalı kooperatif yöneticilerinin müvekkillerinin işlediği bir suç ve kusur olmadığını bilmelerine rağmen tamamen rövanşist davranarak intikam arzusuyla hareket ettiklerini, müvekkillerinin şu ana kadar dahi uğradıkları hak kayıpları ortada iken bu kez de hiç ilgileri olmayan şekilde muvazaa iddiasıyla açılan tapu iptali davasının davalısı olmak mecburiyetinde bırakıldıklarını;
Müvekkilleri ve şahsı bakımından kooperatif ortaklığından çıkarılmaya sebep olacak herhangi bir durum olmamasına rağmen bu kararın usulsüz olarak alınmaya çalışıldığını, müvekkillerinin genel kurul kararlarına ve yasaya aykırı tek bir işlemi dahi bulunmadığını, kooperatif yönetici ve denetçilerinin bugüne kadar türlü suçlamalar ile başvurdukları savcılık makamları tarafından verilen takipsizlik kararları en açık ispat iken sanki ortada ispatlanmış ve kesinleşmiş bir suç varmış ya da zarar varmış gibi algı yaratılarak müvekkillerinin ihracının amaçlandığının ortada olduğunu, burada yargılamayı gerektiren bir durum olmadığı gibi müvekkillerinin uğrayacağı bir zararın var olmadığının kabulünün de mümkün olmadığını;
Kooperatif yöneticileri tarafından arzu edilen asıl durumun mahkeme tarafından kesin olarak tespit edilen borçluluk durumlarının fiiliyatta sona erdirilmeye çalışılması olduğunu, bu haksız çabalarına rağmen üyelerin büyük çoğunluğunun kooperatifin yapılaşmasının önünde asıl engel olan paylı mülkiyet sorununun çözülmesi konusunda kararlı olduğunu, bu sebeple de genel kuruldan önce yöneticiler tarafından keyfi olarak iade edilen ödemelerini tekrar kooperatif hesabına yatırma kararı aldıklarını;
Kooperatif yöneticilerinin talimatı ile açılan davaların karara çıkması ve kesinleşmesinin beklenmesinin zaruri olduğunu, verilen kararların müvekkillerini olduğu kadar davalı kooperatifi de bağlayıcı hükümde olacağını, müvekkillerine karşı haksızlık ve hukuksuzluğa devam edildiğini, müvekkillerinin aklanma hakkına saygı duyularak açılan davaların sonuçlanması gerekeceğinden kooperatif üyelerinin yaptıkları ödemelerin hukuka aykırı ve kişisel amaçlar doğrultusunda harcanmasının önüne geçilebilmesi gerektiğini beyan ederek yerel mahkeme ara kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İstem, genel kurul kararlarının iptali davasında, ihtiyati tedbirin reddine dair ara kararının istinafına ilişkindir.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre ihtiyati tedbir isteyenler vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2023/498 E. sayılı dava dosyasında verdiği 14.09.2023 tarihli ara kararına yönelik ihtiyati tedbir isteyenler vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Alınması gereken istinaf karar harcı peşin alındığından başka harç alınmasına yer olmadığına.
3-İhtiyati tedbir isteyenler tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
06.12.2023 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 362/1,f ve m. 391/3 gereğince KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 07.12.2023

Başkan Üye Üye Katip