Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2023/2211 E. 2023/1949 K. 06.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/2211 – 2023/1949
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(D Ü Z E L T E R E K Y E N İ D E N
E S A S H A K K I N D A K A R A R)

ESAS NO : 2023/2211
KARAR NO : 2023/1949

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 04.05.2023
ESAS-KARAR NUMARASI : 2022/809E., 2023/309K.
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili; müvekkilinin kooperatif üyesi ve yönetim kurulu üyesi olduğunu, kooperatifin faaliyetini sürdürdüğünü ve satın aldığı taşınmazın imar planlarının yapılmasını beklemekte iken kooperatifin kaydının ticaret sicilden re’sen silindiğinin tesadüfen öğrenildiğini, ticaret sicilden re’sen silinmesini gerektirecek bir husus bulunmadığı gibi kooperatif üyelerince kooperatifin tasfiye edilmesi hususunda bir karar alınmadığını, kooperatifin ticaret sicilinden re’sen silinerek münfesih duruma getirilmesi nedeniyle kooperatif taşınmazı üzerinde tasarruf imkanının ortadan kalktığını, yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri bulunmadığını ileri sürerek, Ankara Ticaret Sicili Müdürlüğü’nün … sicil nosunda kayıtlı Sınırlı Sorumlu …Kooperatifinin ticaret sicilinden re’sen silinmesine ilişkin işlemin iptali ile kooperatifin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Müdürlüğü temsilcisi; Müdürlüğün … sicil numarası ile kayıtlı bulunan Sınırlı Sorumlu …Kooperatifi’nin TTK geçici 7. maddesinin 1. fıkrasının d bendi uyarınca ticaret sicilinden re’sen terkin edildiğini, son olağan genel kurulun 26.06.2007 tarihinde yapıldığını, 03.10.2013 tarihinde kooperatif adresine gerekli ihtarın tebliğinin yapıldığını, sürekli kapalı ibaresi ile tebligatın iade edildiğini, ihtarın 07.10.2013 tarih ve 8420 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edildiğini, 2 aylık sürede münfesih olmadığını belgeleyen hiçbir evrak ibraz etmediğinden 28.01.2014 tarih ve 8495 sayılı Türkiye Ticaret Sicili gazetesinde yapılan ilan ile sicilden re’sen terkin edildiğini, şirketin 23.01.2014 tarihinde re’sen terkin edildiğini, 23.01.2019 tarihinde beş yıllık ihya süresinin dolduğunu, kooperatifin terkin tarihinde derdest davalarının, alacak ve borçlarının müdürlük tarafından bilinmesi mümkün olmadığından iş bu davanın açılmasına sebebiyet verilmediğini savunarak, ek tasfiyeye karar verilmesi halinde tasfiye memuru atanmasına, açılan davada müdürlük yasal hasım olduğundan vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmemesine talep etmiştir.

İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece mahkemesince “……6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun geçici 7. maddesi gereğince; 01/07/2015 tarihine kadar sayılan halleri tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılacak olup, kooperatifler Kooperatifler Kanunu hükümlerine göre herhangi bir nedenle dağılmış olmaları, sebebi ne olursa olsun aralıksız son beş yıla ait olağan genel kurul toplantıları yapılamaması, Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanmış olmakla birlikte genel kurulun toplanamaması nedeniyle ara bilançoların ve kati bilançonun genel kurala tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin edilememeleri sebepleriyle re’sen terkin edilebilecektir. Ticaret Sicil Müdürlüklerince kapsam dahilindeki kooperatiflere bir ihtar gönderilecek olup bu kooperatifler tasfiye memuru bildirmeleri halinde maddede gösterilecek usulde tasfiye edilecek olup, ihtara rağmen tasfiye memuru bildirilmediği taktirde kooperatifin ticaret sicilden re’sen silineceği, ancak kooperatifin devam eden davasının bulunması halinde bu madde hükmünün uygulanmayacağı gibi sicilden kaydı silinen kooperatif alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren 5 yıl içinde mahkemeye başvurarak kooperatifin ihyasını talep edebilecektir.
Mahkememizce, davalı Ticaret Sicil Müdürlüğüne müzekkere yazılarak ihyası istenen kooperatife ait ticaret sicil kaydı ve terkine ilişkin belgelerin gönderilmesinin istenildiği, Ticaret Sicil Müdürlüğünce gönderilen cevabi yazı ve ekindeki belgelerde, tebligatın 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesinin 4/a fıkrası gereğince ihyası istenilen kooperatif adresine çıkartıldığı, 03/10/2013 tarihli ihtarın “sürekli kapalı” gerekçesiyle iade edildiği, kooperatif temsilcisine herhangi bir ihtar gönderilmediği, infisah sebebi olarak ”son 5 yılda genel kurul yapılmadığından” olarak belirtildiği, 23/01/2014 tarihinde kooperatifin re’sen sicilden terkin edildiği bildirilmiştir.
6102 sayılı TTK’nın Geçici 7. maddesinin 15. bendine göre, “Ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilir.” hükmü yer almakta ise de; gerçekleşen somut olayda, 6102 sayılı TTK’nın geçici 7.maddesinin 1-4.a ve 11.bentleri uyarınca terkin işlemi öncesinde yapılması öngörülen ihtarın öncelikle kooperatif ya da yetkilerine tebliğ edilmesi gerekirken doğrudan Ticaret Sicil Gazetesinde ilan suretiyle yapılan ihtarın usule aykırı olduğu, buna göre dava konusu ihyası istenen kooperatifin terkin işleminin hukuka uygun olmadığı anlaşılmıştır.
Eldeki dava ihyası istenen kooperatifin sicilden re’sen terkin edildiği 23/01/2014 tarihinden itibaren 5 yıllık hak düşürücü süre dolduktan sonra 06/12/2022 tarihinde açılmış ise de; terkin işlemi TTK’nın geçici 7. maddesinde belirtilen prosedüre uygun olarak yapılmadığından usulsüz terkin işlemi sebebiyle yasada öngörülen 5 yıllık hak düşürücü sürenin somut olayda uygulanması mümkün görülmemiştir.
Somut uyuşmazlıkta, sicilden kaydı silinen kooperatif üyesi tarafından kooperatife ait taşınmazların tasfiyesi amacıyla ihyası talep edildiğinden, TTK’nın geçici 7/15 maddesine göre ihya istemekte hukuki yararı bulunmaktadır. 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 98. madde hükmü yollaması ile uygulanması gereken 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 547/2. maddesi “Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiyesi için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir.” hükmünü haiz olup, ihyası istenen kooperatife ait taşınmazların tasfiyesi istendiğinden TTK’nın 547/2. maddesi uyarınca davacı …’un tasfiye memuru olarak atanmasına, davacı vekilince yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığı bildirilmiş olmakla yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına…” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran-davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Kooperatifin ihyası yerine kooperatifin tasfiyesine yetki verilmesi şeklinde karar verildiğini, taşınmazların tasfiyesi yerine kooperatifin ihya edilerek yeniden varlığının devam etmesinin hukuki önem taşıdığını, aksi takdirde kooperatifin konut yapımına ilişkin amacını gerçekleştiremeyeceğini, kooperatifin ihyasına karar verilmesi gerektiğini bildirerek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, sicilden terkin edilen kooperatifin TTK geçici 7/15. bendi gereğince ihyası istemine ilişkindir.
Davacı vekili, kooperatifin ticaret sicilinden re’sen terkin edildiğini ancak kooperatifin adına kayıtlı taşınmazlar olduğunu, tasfiye yönünde bir karar alınmadığını, kooperatifin ihya edilmesinin kooperatif ortaklarının menfaatlerine uygun olduğunu bildirerek, kooperatifin ihyasına karar verilmesini istemiş, mahkemece kooperatif adına kayıtlı taşınmazlarda tasarruf yetkisinin kullanılması ile sınırlı olarak kooperatifin ihyasına ve TTK 547/2. maddesi gereğince, tasfiye memuru atanmasına karar verilmiştir.
…Kooperatifi 2007’den beri olağan genel kurullarını yapmadığı için TTK geçici 7. maddesi gereğince 23.01.2014 tarihinde re’sen terkin edilmiş ve 28.01.2014 tarihli Sicil Gazetesinde ilan edilmiştir.
Mahkeme kooperatifin terkinini TTK geçici 7. maddeye göre yapıldığı için ihya kararı vermekle yetinmesi gerekirken, ayrıca TTK 547. maddeye göre terkin işlemlerinde uygulanması gereken tasfiye memuru atanması kararı vermesi doğru değildir.( Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin emsal 15.12.2016 tarih, 2016/10731E. 2016/9622K. Sayılı ilamında da belirtildiği gibi)
Bu durumda Dairemizce, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne ve HMK’nın 353/(1)-b.2. maddesi uyarınca, İlk derece Mahkemesi kararını düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile:
HMK m. 353/1,b,2 gereğince, Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/809E., 2023/309K. sayılı dava dosyasında verdiği 04.05.2023 tarihli KARARINI DÜZELTEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
Buna göre:
“1-Davanın kabulüne, … Müdürlüğü’nün … sicil numarasında kayıtlı iken terkin edilen Sınırlı sorumlu …Kooperetifi’nin İHYASINA,
… Müdürlüğünde yeniden tesciline,
2-Karar kesinleştiğinde, kararın bir örneğinin tescil ve ilanı için … Müdürlüğü’ne gönderilmesine,
3-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 80,70 TL’nin mahsubu ile bakiye 189,15 TL’nin davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı vekilince vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığı bildirilmiş olmakla bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-HMK’nun 333. maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,”
II-Peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının iadesine,
III-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, avansın kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine,
IV-HMK m. 359/4 gereğince kararın taraflara resen tebliğine; tebliğ, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına,
06.12.2023 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 361 gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 07.12.2023

Başkan Üye Üye Katip