Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2023/2166 E. 2023/1842 K. 15.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/2162 – 2023/1841
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

ESAS NO : 2023/2162
KARAR NO : 2023/1841

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 18.09.2023 tarihli ara karar.
ESAS-KARAR NUMARASI : 2023/793 E.
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :

Davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Davacı vekili, söz konusu genel kurul kararının hükümsüzlüğünün tespiti veya iptali yönünde karar verilmediği taktirde kooperatifte büyük yolsuzluklar yapılması ve mağduriyet yaşama tehlikesi ile baş başa kalacağını, usulüne uygun yapılmayan genel kurul toplantısının butlanla malul olduğunu beyan ederek 24.06.2023 tarihli … genel kurulu kararının butlanla malul olduğunun tespitine, borçlandırıcı kararların ise bu aşamada uygulanmasının durdurulması için tedbir kararı verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacı ile müvekkili kooperatif yönetim kurulu başkanı arasında kişisel husumet ve buna bağlı olarak aralarında devam eden savcılık soruşturmaları bulunduğunu, davacının toplantıya katıldığı halde karara katılmadığına dair muhalefet şerhi düşmediği için dava şartı yokluğundan davanın reddedilmesi gerektiğini, davacının dava dilekçesinin sonuç ve istem kısmında ileri sürülen taleplerinin birbiri ile çelişkili ve HMK’na aykırı olduğunu beyan ederek kooperatif genel kurul kararına karşı ileri sürülen hükümsüzlük talebinin reddine, kötüniyetle açıldığı anlaşılan işbu dava nedeniyle HMK’nun 329. madde hükümlerinin uygulanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince “…İhtiyati tedbirin şartları 6100 Sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 389/1. maddesinde genel olarak düzenlenmiştir. Bu yasa hükmüne göre, mevcut durumda meydana gelebilecek değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, “uyuşmazlık konusu hakkında” ihtiyati tedbir kararı verilebilir. İhtiyati tedbirde asıl olan, ihtiyati tedbire esas bir hakkın varlığı ve bir ihtiyati tedbir sebebinin bulunmasıdır. HMK’nın 390/3. maddesine göre, tedbir talep eden taraf, öncelikle tedbir istemine ilişkin dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak, yasal delillerle ispat etmek zorundadır. Burada sözü edilen ispatın ölçüsü ise, “yaklaşık ispat” kuralına göre belirlenir. Yaklaşık ispat kuralının uygulanmasında hakim, iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğruluğunu kabul etmekle birlikte, aksinin mümkün olduğu ihtimalini de gözetmelidir. Bu nedenle, ihtiyati tedbire karar verilirken, haksız olma ihtimali de dikkate alınarak talepte bulunandan kural olarak teminat alınır.
Geçici hukuki koruma kararlarından olan ihtiyati tedbir kararı verirken hakim, asıl uyuşmazlığı çözecek içerikte bir karar vermemelidir. Bununla birlikte, ihtiyati tedbire karar verilirken tarafların çıkar dengesini ve ihtiyati tedbirin amacını hakimin gözetmesi gerekli ve zorunludur.
Kanun koyucu, ihtiyati tedbir hakkında karar verecek olan hakime geniş bir takdir alanı bırakmışsa da; hakim, her somut olayda, ihtiyati tedbir şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğini dikkatlice incelemeli ve hangi yasal sebebe ve hangi somut duruma göre ihtiyati tedbir kararı verdiğini kararında belirtmelidir. İhtiyati tedbir şartları mevcut değilse, Kanun’un öngördüğü ölçüde ispatedilememişse veya yaklaşık da olsa ispatı yargılamayı gerektiriyorsa ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmelidir. HMK’nın 389. maddesindeki şartların mevcut olması ve talep halinde ise hakim, ihtiyati tedbire davanın her aşamasında karar verebilir.
Yukarıda açıklanan yasal düzenleme gereği tedbir istemi hakkında inceleme yapılmıştır. Davacının, 24/06/2023 tarihli genel kurul toplantısında alınan tüm kararların tedbiren durdurulmasını istemiştir, ancak dosya incelendiğinde davacı tarafın dayandığı vakıalarının yargılamayı gerektirdiği, bu haliyle genel kurul kararlarının tedbiren durdurulmasına yönelik yaklaşık anlamda ispatın dosyada bulunmadığı anlaşıldığından, tedbir talebinin reddine…” karar verilmiştir.
İstinaf yasa yoluna başvuran davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle:
Davacı tarafın işbu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığı gibi dava şartı olarak genel kurula muhalefet şerhi düşmediği aşikar olduğu halde bir de ihtiyati tedbir talep ederek kooperatifin iş ve işleyişine kast ettiğini ve işbu kötü niyetli davayı açtığını, bu nedenle davacının HMK’nun 329. maddesi gereğince disiplin para cezasına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İstem, genel kurul kararının iptali davasında davacının HMK’nun 329. maddesi gereğince disiplin para cezasına mahkum edilmesine ilişkindir.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2023/793 E. sayılı dava dosyasında verdiği 18.09.2023 tarihli ara kararına yönelik davalı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Alınması gereken istinaf karar harcı peşin alındığından başka harç alınmasına yer olmadığına.
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
15.11.2023 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 362/1,f ve m. 391/3 gereğince KESİN olmak üzere OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 16.11.2023

Başkan Üye Üye Katip