Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2023/1775 E. 2023/1656 K. 25.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/1775 – 2023/1656
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)
ESAS NO : 2023/1775
KARAR NO : 2023/1656

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 20/04/2023
ESAS-KARAR NUMARASI : 2023/144E., 2023/295K.
DAVACI :
VEKİLİ
DAVALI :

Davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili, davalı şirketin konkordato projesinin tasdikine karar verildiğini, davacı bankanın davalıdan alacağı bulunduğunu, tasdik kararı ve konkordato projesine göre belirlenen ödemelerin yapılmadığını ve konkordatonun şartlarının ihlal edildiğini ileri sürerek, konkordatonun davacı yönünden feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davalının borçlarını ödemeye çalıştığını ve uzlaşma sağlanacağını, arabuluculuğa başvurulması gerektiğini savunarak, davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
İlk derece mahkemesince “…bilirkişi raporu, konkordato kayyımı görüşü diğer delillerle birlikte değerlendirilerek yapılan incelemesi sonucunda; Davacı bankanın davalı …. Şti.’nden alacaklı olduğu, Mahkememizin 2018/621 Esas, 2020/112 Karar sayılı ilamı ile konkordatonun tasdikine karar verildiği, şirketin proje kapsamında davacıya herhangi bir ödeme yapmadığı, bu şekilde davalı tarafından konkordato projesinin vade ve miktar yönünden yerine getirilmediği, böylece davacı yönünden konkordatonun feshini talep etme şartlarının oluştuğu anlaşılmakla, davanın kabulü ile; Davacının konkordato uyarınca kazanmış olduğu yeni hakları muhafaza etmek kaydıyla, Mahkememizin 2018/621 Esas, 2020/112 Karar sayılı ilamıyla, davalı …. Şti. hakkında verilen konkordatonun, İİK’nun 308/e,1.maddesi gereğince davacı yönünden feshine…” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Tüm dünyada yaşanan salgın hastalık sürecinin müvekkilini de olumsuz etkilediğini, birçok alacaklının, rehin ve ipotekle temin edilmiş mallara dayalı alacaklarının tahsili için icra takibi başlattığını ve müvekkilinin 50’ye yakın aracı ile 20’ye yakın gayrimenkulünün satıldığını, bu satışlar neticesinde müvekkilinin ciddi bir gelir elde ettiğini ve borçlarının büyük kısmını kapattığını, bilirkişi raporunda yeterli araştırma yapılmadığını, sadece dava tarihindeki durumun esas alındığını, müvekkiline atanan kayyım ile resmi olarak temasa geçilmediğini, davanın açıldığı gün borcun ödenmemiş olmasının, doğrudan davacıyı haklı hale getirmediğini beyan ederek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Talep, konkordatonun feshine ilişkindir.
Mahkeme içi, iflas öncesi adi konkordato İİK’nın 285 ve izleyen maddelerinde düzenlenmiştir. Yasada konkordato tanımlanmamıştır fakat öğretide yaygın olarak kabul edilen tanıma göre konkordato dürüst bir borçlunun belli bir zaman kesiti içerisindeki bütün adi borçlarının alacaklılar tarafından yasada gösterilen nitelikli çoğunlukla kabul edilmesi ve yetkili makamın (mahkemenin) onayı ile gerçekleşen ve borçlunun borcun bir kesiminden kurtulmasını ve/veya ödeme şeklinin borçlu yararına değişmesini sağlayan bir kolektif icra biçimidir (Kuru, B.: İcra İflas Hukuku, C.IV, 3.b., İstanbul 1997, s.3585; Arslan, R./Yılmaz, E./Taşpınar Ayvaz, S.: İcra ve İflas Hukuku Ders Kitabı, 3.b., Ankara 2017, s.541; Ulukapı, Ö.: Konkordatonun Feshi, Konya 1991, s.8; Tanrıver, S./Deynekli, A.: Konkordatonun Tasdiki, Ankara 1996, s.29; Kale, S.: Sorularla Konkordato (İflas Dışı ve İflas İçi Adi Konkordato), İstanbul 2017, s.2).
Bu ilkelere göre konkordato borçlu için borçlarını ödemesi ve işletmesini olası bir iflas durumundan kurtararak faaliyetini sürdürmesi ve bu arada istihdam ve katma değer yaratarak ekonomiye katkıda bulunmasını amacını da güder.
Konkordatosu tasdik edilen borçlunun tasdik edilen proje çerçevesinde borçlarını ödemesi gerekir. Çünkü konkordato onun için tanınmış bir imkandır ve tasdik edilen konkordato projesi alacaklılara yönelik olarak, alacaklarını tam ve derhal değil, aksine projede gösterilen biçimde tahsilat yapmak noktasında bir zorlama içerir. Borçların projeye uygun biçimde ödenmesi, toplantıda red oyu kullanmış alacaklılar üzerine mahkeme kararı ile oluşturulan hukuki baskı karşısında artık bir zorunluktur. Ödeme aşamasında borçluya ilave tolerans gösterilmesi beklenemez.
Nitekim İcra ve İflas Kanunu’nun 308/e maddesi düzenlemesine göre “Kendisine karşı konkordato projesi uyarınca ifada bulunulmayan her alacaklı konkordato uyarınca kazanmış olduğu yeni hakları muhafaza etmekle birlikte konkordatoyu tasdik eden mahkemeye başvurarak kendisi hakkında konkordatoyu feshettirebilir.”
Konkordatonun feshi davası belirli bir tutarın ödenmesine ilişkin eda davası değil, konkordatonun feshini sağlayan inşai bir davadır.
Yukarıda belirtilen yasa hükmü uyarınca, kendisine karşı konkordato projesi uyarınca ifada bulunulmayan her alacaklı konkordatonun kendisi yönünden feshini isteyebilir. Bunun için tek bir taksitin gününden sonra veya eksik ödenmesi yeterlidir.
Bu davada ispat yükü davalı borçluda olup, borcu (ya da ilgili taksiti) konkordato projesine uygun olarak ödediğini davacının imzasını taşıyan bir makbuzla ya da havale dekontu gibi bir belge ile ispatlamalıdır.
Somut dosyada, davalı bu yönde bir delil ve beyan ettiği borç yapılandırma protokollerini sunmamış, savunmalarında borcu proje çerçevesinde ödemediğini ifade etmiştir. Bu duruma rağmen mahkemece bilirkişi incelemesi yapılması gereksiz bulunmuştur.
Açıklanan durum karşısında davalı vekilinin, sonucu itibariyle hukuka uygun bulunan karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir (HMK m.353/1-b.1).
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2023/144E., 2023/295K. sayılı dava dosyasında verdiği 20/04/2023 tarihli kararına yönelik davalı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken harç peşin olarak alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadıına.
3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın taraflara resen tebliğine; tebliğ, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına.

25/10/2023 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, İİK m. 308/a gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içinde Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 25/10/2023

Başkan Üye Üye Katip