Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2023/1624 E. 2023/1653 K. 25.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ (İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 08/06/2023
ESAS-KARAR NUMARASI : 2023/18E., 2023/383K.
DAVACILAR : …..
Davacılar vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili, davalının 2018 yılında davacının nam ve yararına projeler geliştirdiğini, geliştirilmekte olan projeleri yönettiğini, taraflar arasında 28.08.2020 tarihinde proje ortaklığı sözleşmesi imzalandığını, dava konusu sözleşme kapsamında proje geliştirme ve projeleri hayata geçirme hususunda çalışmalar yaptığını, ihtiyaç duyulan hizmetlerin sağlanması için kamu ve özel hukuk tüzel kişileri nezdinde gerekli girişimlerde bulunduğunu ve çalışmaları koordine ettiğini, ilgili kamu veya özel hukuk tüzel kişisi ile davalı şirket arasındaki gerekli idari ve yönetsel süreçleri ifa ve ikmal etmesi sonucunda davalı şirketin gelir ve kar ettiğini, kurumlara müzekkere yazılarak davalı şirket ile siber güvenlik kapsamında imzalanmış proje dosyaları ve yapılan ödemelerin celbedilmesi neticesinde kar hesaplaması yaptırılarak ne kadar alacaklı olduğunun tespit edilebileceğini, sözleşmenin imzalanmasından önceki dönemden, sözleşmenin feshedildiği döneme dek gerçekleştirilen projelerden %30 kar payına hak kazandığını, 10.000.000,00 TL için iflas yolu ile başlatılan takibe haksız itiraz edildiğini ileri sürerek, haksız itirazın kaldırılması ile davalının iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacıların sözleşmeden kaynaklı edimlerini hiçbir zaman ifa etmediğini, sözleşmenin çerçeve sözleşmesi niteliğinde olduğunu, davacıdan hizmet alımına karar verilmesi halinde bu hizmet alımları proje bazında ve hizmet alınan projeye özel yapılacak ve hizmetin kapsamı projeye özel hazırlanan mutabakatlar ile ayrı ayrı belirlenmesi gerektiğini, taraflar arasında imzalanan 28.08.2020 tarihli sözleşmede projenin kapsamının, projenin adının, projenin genel tanımının ve kuruluşun yazıldığı bir mutabakat metninin taraflar arasında imzalanması akabinde hayata geçebileceğini, sözleşmenin 3 ve 4. maddelerinde açıkça kararlaştırılmış olmasına karşın mutabakat metinleri imza edilmeden proje geliştirme ve hayata geçirme hususunda çalışmalar yapılması düşünülemeyeceğini, taraflar arasında projenin kapsamının, projenin adının, projenin genel tanımının ve kuruluşun yazıldığı mutabakat metinleri de hiçbir zaman düzenlenmediğini ve imza edilmediğini, davacının hiçbir proje ile ilgili somut çalışma yapmadığını, davacı, müvekkil firmanın kurumlar nezdinde gerçekleştirmiş olduğu hiçbir projede proje ortağı veya danışmanı olarak hizmet vermediğini, dava dilekçesi ekinde sunulan whatsapp ve e posta yazışmalarında belirtilen hiç bir projenin danışmanlığının davacı yanca yapılmadığını, whatsapp yazışmalarının dava konusu ile ilgili olmadığını, davacıya istediği her imkan sunulmuş olmasına rağmen şirket merkezine dahi üç veya dört defa gelindiğini, kendisine sunulan şirket imkanları ile (araç vs gibi) davacı şirketin işlerine değil kendi inşaat işlerini yürüttüğünü, 28.08.2020 tarihli çerçeve sözleşme uygulama imkanı kalmadığından ankara 63. Noterliği’nin 09 Şubat 2021 tarihli …. yevmiye nolu ihtarnamesi ile feshedildiğini beyan ederek, davanın reddi ile dava değerinin %20 sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
İlk derece mahkemesince “… taraflar arasında kurulan 20/08/2020 tarihli “Proje Ortaklığı Sözleşmesi” başlıklı sözleşme niteliği itibari ile bir çerçeve adi ortaklık sözleşmesidir. Zira söz konusu çerçeve adi ortaklık sözleşmesi, sözleşmenin 3., 4. ve 6. maddelerinde belirtilen mutabakat sözleşmeleri düzenlenmediği sürece taraflara herhangi bir hak ve yükümlülük yüklememektedir. Mevcut olayımızda taraflar arasında çerçeve adi ortaklık sözleşmesi kapsamında herhangi bir mutabakat sözleşmesi imzalanmadığından dolayı davacının çerçeve adi ortaklık sözleşmesine dayanarak hak talep etmesi mümkün değildir. Dava dilekçesi ekinde sunulan whatsapp konuşmalarının %90’ı taraflar arasındaki sözleşmenin yürürlükte olduğu döneme ilişkin değildir. Taraflar arasındaki sözleşmenin yürürlükte olduğu döneme ilişkin konuşmalarda da proje bazlı herhangi bir konuşma geçmemektedir. Bu nedenden ötürü mahkememizde davacı ile davalı arasında yer alan 20/08/2020 tarihli Çerçeve Adi Ortaklık sözleşmesi kapsamında alt mutabakat sözleşmeleri yapılmadığından dolayı davacıların davalıdan alacaklı olmadığı yönünde kanaat oluşmuş ve davanın reddine…” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle: Mahkemece hukuki nitelendirme ve tespitin yanlış yapıldığını, sözleşmenin çerçeve sözleşme niteliğinde olduğunun ve sözleşmenin feshedildiğine ilişkin değerlendirme ve tespitin yanlış olduğunu, davacının delilleri toplanmadan bilirkişi incelemesi yapılmadan eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu, taraflar arasında imzalanan proje ortaklığı sözleşmesi uyarınca davacıların %30 kâr payına hak kazandığını beyan ederek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, itirazın kaldırılması ve iflas istemine ilişkindir.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davacılar vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2023/18E., 2023/383K. sayılı dava dosyasında verdiği 08/06/2023 tarihli kararına yönelik davacılar vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85 TL maktu istinaf karar harcından peşin olarak alınan 179,90 TL’nin mahsubu ile kalan 89,95 TL’nin davacılardan alınarak Hazine’ye gelir kaydına.
3-Davacılar tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4- HMK m. 359/4 gereğince kararın taraflara resen tebliğine; tebliğ, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına.

25/10/2023 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, İİK’nin 164 ncü maddesinin ikinci fıkrası gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içinde, kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 25/10/2023