Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(K A R A R I N K A L D I R I L M A S I)
ESAS NO : 2023/1617
KARAR NO : 2023/1417
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …
İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 01.08.2023
ESAS-KARAR NUMARASI : 2023/566 E., 2023/479 K.
KONKORDATO TALEP EDEN :
VEKİLİ :
Konkordato talep eden vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Konkordato talep eden vekili, müvekkili şirketin Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’nde kayıtlı ve şirket merkezinin “…” olduğunu, şirketin elektrik malzemeleri alım satımı yaptığını, şirket sahibi …’nun çevre mühendisi olup inşaat ve elektrik sektöründe uzun yıllar deneyim sahibi olduğunu, müvekkili şirketin dürüst ve basiretli bir tacir olarak, “muhtemel bir iflasa sürüklenmesi” halinde, öncelikle zarar görecek ve alacaklarını alamayacak olan tüm alacaklıları, çalışanları ve ailelerini düşünerek şirketin varlığını korumak üzere talepte bulunduklarını, konkordato mühleti verildiğinde ve konkordato ön projesi tasdik edildiğinde müvekkilinin borçlarını tasfiye ederek içinde bulunduğu likidite sıkışıklığı ve ödeyememezlik durumu ile sürükleneceği muhtemel bir iflas durumundan kurtulacağını, müracaat tarihini kapsayan dönem itibariyle vadesi gelecek olan dönem borçlarının ülkemiz ve dünyada yaşanan ekonomik sıkıntılar, döviz kur artışları, sözleşme tarafı kurum ödemelerinin gecikmesi, maliyetlerin artması ve banka faiz yüzdelerinin aşırı oranda yükselmesi karşısında hem yaşanan likidite sıkışıklığı hem de kredibilitelerin bozulması ve benzer nedenlerle ödenemez hale geldiğini, bu durumun doğurduğu tehlike ile başlatılan takiplerin kesinleşmesi ve yine diğer tüm alacaklıların aynı anda ve vadelerinden önce harekete geçmesine neden olunması ile de müvekkilin nakit-kredi likiditesinin ve geri ödeme sistemlerinin tamamen bozulacağını, bu nedenle banka-kredi desteğinin kesilmesi sonucunda elindeki borçlarını tasfiye edebilecek derecede gelir getirmekte olan işlerin de yapılamaz hale geleceğini, bunların sözleşmelerinin de fesih olacağını ve teminatlarının da irat kaydı ile müvekkili şirketin borç yükünün daha çok artmasına ve iflasa kadar sürüklenmesi sonucunu doğurmasının muhtemel olduğunu, konkordato talebinin kabulü ve tasdiki ile müvekkilinin daha hızlı iş yapabilme kabiliyeti kazanarak ellerindeki işleri tamamlayacağını, projenin başarısı ve şekillendirilerek son hali ile tüm alacaklıların kabul edebileceği bir hal alması için rehinli alacakları da kapsar şekilde tüm takiplerin durdurulmasına, yeni takip yapılmamasına, muhafaza tedbiri ve satış işlemlerinin durdurulmasına, rehinli alacaklarda satış yapılmaması tedbirlerine ve İİK’nun 294, 295, 296, 297. vd maddelerinde yazılı tüm tedbirlerin alınmasına karar verilmesini talep ettiklerini beyan ederek; konkordatonun tasdiki hakkında kararın tesisine kadar müvekkili hakkında doğacak ödeme yasağı hali de gözetilerek yukarıda yazılı tedbir taleplerinin kabulüne ve öncelikle geçici mühlet kararı verilmesine, geçici mühlet kararı ile birlikte geçici komiser atamasının yapılmasına, 3 aylık geçici sürenin uzaması ihtimalinde, İİK’nun 287/4. maddesinin uygulanmasına, geçici komiserin görüşünün alınmasına, geçici mühlet süresi içerisinde yapılacak inceleme ile birlikte kesin mühlet tayinine, alacaklıların alacaklarına kavuşmalarını teminen İİK’nun 285 vd. maddeleri gereğince konkordato mühletinin verilmesine ve gerekli sürecin yürütülmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece mahkemesince “…Talep eden şirketin makul güvence raporundaki şirket kayıtları üzerinde yapılan incelemede, verilen çekler ile ilgili 103’teki kayıtlarda talep eden şirketin 31/12/2021 tarihi itibari ile verilmiş hiçbir çekinin bulunmadığı, 31/12/2022 tarihi itibari ile verilmiş çek miktarının 863.357,00-TL olduğu, 30/06/2023 tarihi itibari ile verilmiş çek miktarının 59.320.000,00-TL olduğu, konkordato talep öncesi yoğun bir borçlanma yoluna gidildiği görülmüştür.
Talep eden konkordato projesinin 7. sayfasında aylık bazda şirketin karlılık durumunu 300.000,00-TL’ye çıkartılacağı (yıllık bazda karlılık durumu 3.600.000,00-TL yapar) (Şirketin 2020, 2021 ve 2022 yıllarına ait resmi karlılık oranları gözönüne alındığında, sadece müşteri portföyünü geliştireceği ve fiyatları güncelleyeceği şeklindeki somut beyanı ile 12 kat şirket gelirinin arttırılmasının da mümkün olmadığı, iyi niyet mektuplarının bağlayıcılığı bulunmadığı gibi söz konusu mektuplarda fiyatların arttırılacağı yönünde bir ibareye de rastlanılmamıştır.) ve 2.000.000,00-TL 2024 yılının ortalarına doğru şirkete dışarıdan taşınmaz satılarak kaynak sağlanacağı belirtilmiştir. Konkordato projesinin incelemesinde, adi ve rehinli alacaklılara yapılan teklifte borçların 5 taksit şeklinde ödeneceği, 30/03/2024 tarihi itibari ile her taksitin başlayacağı, ilk taksitin 18.696.344,00-TL olduğu, sonraki taksitlerin 17.943.334,00-TL olarak belirlendiğinin görüldüğü, söz konusu taksit tutarları ve şirketin projede belirtilen karlılık durumu ile yıllık bazda elde edeceği kar ve önceki şirket alacakları dikkate alındığında, matematik hesabı olarak dahi talep eden şirketin taksitleri ödeme imkanının bulunmadığı görülmüştür.
…
Yukarıda anlatılan nedenlerden dolayı talep eden şirketin aylık ve yıllık bazdaki karlılık durumu ile şirkete dışarıdan getirilecek kaynak dahil matematik hesabı olarak taksitleri ödemeye yetecek meblağı tutturamaması, talep eden şirketin kendisinin önceki ve sonraki adresinde bulunan çok sayıda şirkete 31/12/2022 borcu olmamasına rağmen konkordato öncesinde yoğun bir borçlanmaya gitmesi, talep eden tarafından konkordatonun Yargıtay içtihatlarına aykırı olarak ucuz kredi yöntemi olarak kullanılmak istenilmesi ve talep edenin yukarıda anlatıldığı şekilde konkordato öncesi fiktif sayılabilecek çok sayıda alacak oluşturma yoluna başvurması nedeni ile iyi niyetli ve dürüst olmadığından talep edenin konkordato talebinin reddine,
Talep eden her ne kadar konkordato projesinde (-) 28.503.706,83-TL tutarında borca batık olduğunu belirtmiş ise de, yukarıda bahsedildiği gibi talep edenin önceki ve sonraki adreslerinde bulunan şirketlere konkordato öncesi fiktif sayılacak şekilde oluşturduğu borçların düşümü ve ortaklara olan borcun düşümü sonucu talep eden şirketin borca batık olmadığı, bu nedenden ötürü iflasına karar verilemeyeceğine…” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran konkordato talep eden vekili istinaf dilekçesinde özetle:
7101 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonrasında geçici mühlet kararı verilmesi için İİK m 286’da yazılı belgelerin sunulmasının tek başına yeterli görüldüğünü, bu sebeple geçici mühlet verilmeden taleplerinin direkt reddedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu;
Konkordato teknik bir alan olup bu alanda uzman komiserler tarafından değerlendirme yapılması gerektiğini, ancak yerel mahkemenin kendi sübjektif değerlendirmesi neticesinde komiserler kurulu teşkil etmeden ve bu kuruldan bir rapor almadan hatalı bir şekilde karar verdiğini;
Yerel mahkemenin, müvekkili şirketin borca batık olmadığını, iflasına karar verilemeyeceğini belirttiğini, 28.503.706,83-TL borcu bulunduğunu, bazı borçlu şirketlerin adresi ile müvekkili şirketin adreslerinin benzerlik gösterdiğini, bu sebeple bu borçlanmaları dikkate alamayacağını belirttiğini, mahkemenin bu konuda da sübjektif bir değerlendirme yaptığını, adres benzerliklerini müvekkili aleyhine değerlendirdiğini, taleplerinin adi konkordato olup hissiyat, duygu ve şüpheler ile karar verilecek bir konu olmadığını;
Ülkemizde özellikle üretici fiyat endeksinin 2022 yılında %97’lere kadar çıkmasının, enflasyon ve kurdaki artışlardan kaynaklı ham maddelerdeki artışın, işçilik maliyetlerinin artmasının doğal olarak müvekkili şirketin borçlanmasına da yansıdığını, bu sebeple konkordato öncesi müvekkili şirketin aşırı bir borçlanmaya gittiği görüşünün de hatalı olduğunu beyan ederek talebin yeniden görülmesine, mümkün değilse yerel mahkeme kararının kaldırılması ile dosyanın yeniden karar verilmek üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Talep, İİK 285 vd. maddelerine dayalı konkordato istemine ilişkindir.
İİK m 287; “Konkordato talebi üzerine mahkeme, 286 ncı maddede belirtilen belgelerin eksiksiz olarak mevcut olduğunu tespit ettiğinde derhâl geçici mühlet kararı verir ve 297 nci maddenin ikinci fıkrasındaki hâller de dahil olmak üzere, borçlunun malvarlığının muhafazası için gerekli gördüğü bütün tedbirleri alır.
Konkordato işlemlerinin başlatılması alacaklılardan biri tarafından talep edilmişse, borçlunun 286 ncı maddede belirtilen belgeleri ve kayıtları mahkemenin vereceği makul süre içinde ve eksiksiz olarak sunması hâlinde geçici mühlet kararı verilir. Bu durumda anılan belge ve kayıtların hazırlanması için gerekli masraf alacaklı tarafından karşılanır. Belge ve kayıtların süresinde ve eksiksiz olarak sunulmaması hâlinde geçici mühlet kararı verilmez ve alacaklının yaptığı konkordato talebinin de reddine karar verilir.
Mahkeme, geçici mühlet kararıyla birlikte konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olup olmadığının yakından incelenmesi amacıyla bir geçici konkordato komiseri görevlendirir. Alacaklı sayısı ve alacak miktarı dikkate alınarak gerektiğinde üç komiser de görevlendirilebilir. (Ek cümle:6/12/2018-7155/14 md.) Üç komiser görevlendirilmesi durumunda komiserlerden biri, mahkemenin bulunduğu ilde faaliyet göstermek şartıyla Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu tarafından yetkilendirilmiş bağımsız denetçiler arasından seçilir. 290 ıncı madde bu konuda kıyasen uygulanır.
Geçici mühlet üç aydır. Mahkeme bu üç aylık süre dolmadan borçlunun veya geçici komiserin yapacağı talep üzerine geçici mühleti en fazla iki ay daha uzatabilir, uzatmayı borçlu talep etmişse geçici komiserin de görüşü alınır. Geçici mühletin toplam süresi beş ayı geçemez.
291 inci ve 292 nci maddeler, geçici mühlet hakkında kıyasen uygulanır.
Geçici mühlet talebinin kabulü, geçici komiser görevlendirilmesi, geçici mühletin uzatılması ve tedbirlere ilişkin kararlara karşı kanun yoluna başvurulamaz.” hükmünü içermektedir.
Kanunun bu amir hükümler uyarınca, belirtilen belgelerin sunulması halinde mahkemece, istem sahibine 3 aylık geçici konkordato mühleti verilmesi gerekir.
Somut olayda, mahkemenin de kabulünde olduğu üzere istem sahibi tarafından İİK’nın 286. maddesinde sayılan belgelerin sunulduğu gözetilerek geçici mühlet taleplerinin kabulüne karar verilmek gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
Bu durumda Dairemizce, konkordato isteminde bulunanlar vekilinin istinaf başvurularının kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, İİK’nın 287. maddesi uyarınca üç ay geçici mühlet verilmesine, aynı Kanunun 293/2. maddesinin 3. cümlesi uyarınca, dosyanın komiserin görevlendirilmesi de dahil olmak üzere müteakip işlemlerin yürütülmesi için ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
I-Konkordato isteminde bulunan vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile:
Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 01.08.2023 tarih ve 2023/566 E., 2023/479 K. sayılı KARARININ KALDIRILMASINA, konkordato talep eden şirkete 27.09.2023 tarihinden itibaren 3 AY SÜRE İLE GEÇİCİ MÜHLET VERİLMESİNE, İİK’nin 293/2. maddesinin 3. cümlesi uyarınca, dosyanın komiserin görevlendirilmesi de dahil olmak üzere müteakip işlemlerin yürütülmesi için ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE.
II-Konkordato talep eden tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde iadesine,
III-Konkordato talep eden tarafından yatırılan avansın kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
27.09.2023 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, İİK’nun 293 üncü maddesinin ikinci fıkrası gereğince KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 29.09.2023
Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır