Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2023/1614 E. 2023/1509 K. 04.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/1614 – 2023/1509
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ (İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)
ESAS NO : 2023/1614
KARAR NO : 2023/1509

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 14/09/2022
ESAS-KARAR NUMARASI : 2021/394E., 2022/527K.
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :

Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili, müvekkilinin … Rüzgâr Enerjisi Santralini işlettiğini, davalı ile 10.04.2012 tarihli Rüzgâr Enerjisi (“RES”) Katkı Payı Anlaşması imzalandığını, anlaşmanın 3. maddesinde ve bu Anlaşma’nın dayandığı Yönetmeliğin 9. maddesinde belirtilen esaslara göre hesaplanacak katkı payı, tesisin bir yıllık elektrik enerjisi üretimi üzerinden hesaplanan bir önceki yıla ait yıllık toplam RES katkı payı tutarı 15 Ocak günü saat 17:00’ye kadar … tarafından davacıya faturalandırılacağını,2021 Ocak ayında … tarafından düzenlenecek faturaya göre ödemesi gereken katkı payının 196.460,33 TL olarak hesaplandığını, bu katkı payı bedeli ile ilgili KDV miktarı (196.460,33*18%) 35.362,86 TL olduğunu, davalı tarafından düzenlenen fatura ile ise 561.543,91-TL istendiğini, davacının ihtirazı kayıt ile ödeme yaptığını, KDV dahil 329.720,72-TL’lik kısmın haksız ve hukuka aykırı olarak hesap edildiğini ileri sürerek, 329.720,72-TL’nin tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; dava konusu uyuşmazlığın idari yargıda görülmesi gerektiğini, Uyuşmazlık Mahkemesi’nin 05/04/2021 tarih 2021/166 esas 2021/222 karar sayılı emsal kararının bulunduğunu, taraflar arasındaki sözleşmeden dolayı kümülatif olarak katkı payı talep edildiğini, üretim tesisinin ilk ünitesinin geçici kabulünün yapıldığı tarihten itibaren başlamak üzere tüm tesisin geçici kabulünün yapıldığı tarihten itibaren 20 yıl süre boyunca davalı …’a katkı payı ödenmesinin taahhüt edildiğini, davacı şirketin yarışma sırasında sunmuş olduğu teklifin tüm şartları ile birlikte davacı şirket için bağlayıcı olduğunu, hesabın buna göre yapıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
İlk derece mahkemesince “…Davacı tarafın iddiasında belirtildiği şekilde RES katkı payı ödeme tutarının kümülatif değil her yıla ait TÜFE oranında belirlenecek artışa göre hesaplama yapılması gerekip gerekmediği, yoksa davalı idarenin belirttiği şekilde RES katkı payı ödeme tutarının her yıla ait TÜFE oranına kümülatif olarak eklenerek hesaplanarak mı belirleneceği bu kapsamda davacı tarafın davalı tarafa fazla bir ödeme var ise bu ödeme miktarının tutarının ne olduğuna ilişkindir. Ayrıca davalı vekilinin davanın idari yargıda görülmesine ilişkin yargı yolu görev yönünden de incelemenin yapılarak değerlendirilmesine ilişkindir.
Davalı vekili tarafından cevap dilekçesinde, dava konusu uyuşmazlığın çözümünde, idari yargı mercilerinin görevli olduğu belirtilerek, davanın yargı yolu (görev) yönünden reddine karar verilmesi talep edilmiş, mahkememizce, 15/12/2021 tarihli Ön İnceleme Duruşması’nda; taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunduğu, Özel Hukuk ilişkisi kurulduğu, bu nedenle mahkememizin görevli olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin görev (yargı yolu) itirazının reddine karar verilmiştir. Ancak davalı vekilinin davayı Uyuşmazlık Mahkemesine götürmek için başvurduğu 21/12/2021 tarihli “Görev Uyuşmazlığı Çıkarılması” talebi üzerine dosyanın bir örneği Danıştay Başsavcılığına gönderilmiş, Danıştay Başsavcılığı tarafından olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmıştır.
Uyuşmazlık Mahkemesinin 28.02.2022 tarihli ve 2022/83 Esas – 2022/104 Karar sayılı kararı ile “Davanın çözümünde İdari Yargı’nın görevli olduğu” belirtilerek mahkememizin “Görevlilik Kararı” kaldırılmıştır.
Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 28/2.maddesi uyarınca, Uyuşmazlık Mahkemesinin 28.02.2022 tarihli ve 2022/83 Esas – 2022/104 Karar sayılı kararı, tarafları ve mahkemeyi bağlayıcı nitelikte olduğundan, HMK’nın 114/1-b, 115/1-2 maddeleri gereğince davanın, yargı yolu dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine…” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Uyuşmazlık mahkemesinin en güncel kararlarında adli yargının görevli olduğuna karar verildiğini, Uyuşmazlık Mahkemesi kararının Anayasanın 37. maddesinde düzenlenen tabi hakim ilkesine aykırı olduğunu,… ana statüsünün 3. maddesindeki düzenlemeden de davada Adli Yargının görevli olduğunun açık bir şekilde anlaşıldığını, 233 Sayılı KHK hükümlerinden de bu durumun anlaşıldığını, 2014 yılından bu güne kadar İlk Derece Mahkemeleri, Bölge Adliye Mahkemeleri ve Yargıtay’ın kendisini bu uyuşmazlıkta görevli gördüğünü, uyuşmazlığın çözümünde görevli yargı yolunun adli yargı olduğuna dair kararlar mevcut olduğunu beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, RES katkı payı anlaşması kapsamında düzenlenen faturaya ilişkin yapılan fazla ödemenin iadesi istemine ilişkindir.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/394E., 2022/527K. sayılı dava dosyasında verdiği 14/09/2022 tarihli kararına yönelik davacı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken harç peşin olarak alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına.
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4- HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
04/10/2023 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda,
HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya değeri iki yüz otuz sekiz bin yedi yüz otuz (238.730,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 04/10/2023

Başkan Üye Üye Katip