Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2023/1582 E. 2023/1975 K. 06.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(D Ü Z E L T E R E K Y E N İ D E N
E S A S H A K K I N D A K A R A R)
ESAS NO : 2023/1582
KARAR NO : 2023/1975
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …
İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/06/2023
ESAS-KARAR NUMARASI : 2022/485 E.-2023/398 K.
DAVACI .
VEKİLİ
DAVALI :

Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili; davalı kooperatifin ortağı olan müvekkilinin aynı zamanda kooperatifin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalamış olduğu … A.Ş.’nin (önceki unvanı: … A.Ş.) hissedarı olduğunu, davalı kooperatifin 12.06.2022 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısına müvekkili adına vekaleten …’ın katıldığını, gündemin 6, 7. ve 8. maddelerinde alınan kararlara olumsuz oy kullarak muhalefet şerhlerini kaydettirdiğini,
Gündemin 6 nolu maddesinde alınan kararın; 2021 yılına ait bilanço ve gelir gider tablolarının ayrı ayrı okunması, müzakeresi ve ibrasına ilişkin olduğunu, maddenin görüşülmesi sırasında bilanço ve gelir gider tabloları hakkında bir açıklama yapılmadığını, bu tabloların gerçeği yansıtmadığını, genel kurul tarihi itibariyle kooperatifin 7 milyon lirayı aşmış vergi borcu bulunduğunu, bu borcun bilanço ve gelir gider tablolarında yer almadığı gibi yönetim kurulu çalışma raporunda ve denetim kurulu raporlarında bu borç ile ilgili genel kurula bilgi verilmediğini, yine faaliyet raporlarında genel giderler adı altında 362.762,17 TL harcama yapıldığı ve bu rakama “Müteahhit Daire Ödemeleri” adı altında bir harcamanın dahil olduğu bilgisinin verildiğini, bu ödemeden ne kastedildiği anlaşılmadığı gibi böyle bir ödemenin de yapılmadığını, bunların yanında bilanço ve gelir gider tablolarında tapu kaydı kooperatife ait olan işyeri ve konutlardan elde edilen kira gelirlerine ilişkin doğru ve yeterli bilgi verilmediğini,
Gündemin 7 nolu maddesinde alınan kararın; yönetim kurulu ve denetim kurulunun 2021 yılı raporlarının ayrı ayrı ibrasına ilişkin olduğunu, yönetim kurulu çalışma raporunda 2. sayfada “Müteahhit Daire Ödemeleri” adı altında ödemeler yapıldığı, 4. sayfada yüklenici ile imzalanan 09.10.1998 tarıhli sözleşmenin genel kurulda feshedildiği, 5. sayfada ise “Müteahhitin olmadığı” bilgisinin verildiğini, denetim kurulu raporunun 4. sayfasında ise … A.Ş. ile arsa payı karşılığı inşaat yapım ve satış vaadi sözleşmesinin olduğu, 4. sayfasında ise yönetim kurulu çalışma raporunun gerçek durumu içerdiği bilgisinin verildiğini, yönetim kurulunun çalışma raporunun gerçek duruma ve hukuka aykırı olduğunu, denetim kurulunun ise denetim görevini layıkıyla ve doğru bir şekilde yerine getirmediğini,
Gelinen aşamada yüklenici … A.Ş. ile imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshine dair bir mahkeme kararı olmadığını, yönetim kurulu üyelerinin kooperatif ve yüklenici … A.Ş. arasındaki hukuki ihtilaflar ve neticeleri hakkında genel kurulu bilgilendirmedikleri gibi ısrarla genel kurula yüklenici ile imzalanan sözleşmenin feshedildiği yönünde doğru olmayan bilgi verdiklerini, kooperatifin 04.03.2018 tarihinde gerçekleştirilen olağan genel kurulunda yüklenici
… A.Ş. ile Kooperatif arasında imzalanmış olan inşaat sözleşmesinin belirli
şartlar dahilinde TBK md. 484 kapsamında feshi için yönetim kurulu üyelerine verilen yetkiye dair genel kurul kararının Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/227 E. sayılı kararıyla iptal edildiğini, bu dava dosyasına ne faaliyet raporunda, ne de denetim raporunda yer verilmediğini, bu dosyada alınan bilirkişi raporunda tapu kaydı kooperatif adına bulunan iş yeri ve konut niteliğindeki taşınmazların 3. kişilere kiralanmasına dair imzalanan kira sözleşmelerinde kira bedellerinin belirtilmediği ve bu durumun kooperatif üyelerince kiranın rayiç bedele uygun olup olmadığı yahut tahsil edilip edilmediğinin denetlenebilirliğini
ortadan kaldırdığı hususlarının tespit edildiğini, yönetim kurulu üyelerinin kooperatifi ve kooperatif ortaklarını zarara uğrattığını,
Yönetim kurulu üyelerince, yüklenici … A.Ş. ve kooperatif arasındaki davalar konusunda ortaklara bilgi verilmediğini,
Yönetim kurulu üyelerinin yıllardan bu yana aynı özensizliği ve hukuksuzluğu sürdürdüklerini, önemli bilgileri genel kurula vermekten kaçınarak genel kurulun iradesini sakatladıklarını,
Yönetim kurulu üyelerinin tapu kaydı kooperatif adına olan bağımsız
bölümleri piyasa değerinin çok altında kira bedelleri ile karmaşık ve muvazaalı
sözleşmelerle toplu olarak kiraya verdikleri ve kiraya verilen bu firmalara alt kira
sözleşmeleri yapma yetkisi verdikleri, denetim kurulu üyelerinin ise bu konuda görevlerini yerine getirmediklerinden bahisle C. Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğunu, yönetim ve denetim kurulu üyeleri hakkında Ankara 30. Asliye Ceza Mahkemesinin 2020/1202 E. sayılı dosyasıyla, görevi kötüye kullanma suçu nedeniyle, kamu davası açıldığını, yönetim kurulu üyelerince 1163 Sayılı Kooperatifler Kanununun 56/3. maddesi kapsamında göreve devam etmeleri veya azilleri konusunda gündeme madde eklenmesi gerekirken bu emredici hükmün de yerine getirilmediğini,
15.05.2016 tarihli genel kurulun yönetim ve denetim kurulu üyelerinin ibrasına yönelik kararın iptali talebiyle açmış oldukları davada Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 05.02.2020 tarih ve
2016/535 E. ve 2020/65 K. sayılı kararıyla, yönetim kurulu üyelerinin ibrasına ilişkin kararın iptaline karar verildiğini,
Daha önceki yıllara ilişkin kooperatif genel kurullarında, tapu kaydı kooperatif adına
bulunan dükkân ve mesken niteliğindeki bağımsız bölümlerin 3. kişilere kiralanması konusunda yönetim kuruluna oy çokluğu ile yetki verildiğini, yönetim kurulu üyesi …’ın söz konusu bağımsız bölümlerin birinde ikamet ettiğini, dolayısıyla denetim kurulu raporundaki “Yönetim kurulu üyeleri ile kooperatif çalışanlarının kooperatifle, yaptığı
işin konusuna giren bir ticari muamele yapmadığı” yönündeki bilginin de doğru olmadığını,
Yukarıda izah edildiği üzere gelir-gider hesapları ve tablosu ile yıllık bilançonun gerçeği yansıtmadığını, kooperatif denetim kurulunun ise gelir-gider hesapları ve tablosu ile yıllık bilançoda gerekli incelemeleri yaparak hatalı ve eksik görülen hususlar ile ilgili olarak kooperatif genel kurulunu aydınlatma hususundaki görevlerini yerine getirmediklerini,
Yönetim kurulu üyelerinin Kooperatifler Kanununun 62. maddesi hükmüne aykırı olarak kasıtlı olarak görev ve yükümlülüklerini yerine getirmediklerini, denetim kurulu üyelerinin ise kooperatif işlerine ilişkin gerekli incelemeleri

yaparak hatalı ve eksik görülen hususlar ile ilgili olarak kooperatif genel kurulunu aydınlatma hususundaki görevlerini yerine getirmediklerini,
Gündemin 8 nolu maddesinde alınan kararın; yönetim ve denetim kurulu üyelerinin seçimine ilişkin olduğunu, bu madde ile yönetim kuruluna seçilen … hakkında, TCK md.257/2’de düzenlenen görevi
kötüye kullanma suçu nedeniyle Ankara 30. Asliye Ceza Mahkemesinin 2021/1202 E. sayılı dosyasıyla açılan kamu davasının derdest olduğunu, 1163 sayılı Kooperatifler
Kanunun md. 56/3 kapsamında ilk genel kurul toplantısına kadar devam etmekle beraber yönetim kurulunca göreve devam veya azli konusunda gündeme madde eklenmesi gerekirken, bu emredici hükmün yerine getirilmediğini, dava konusu genel kurula ilişkin denetim kurulu raporunun 8. sayfasında, Kooperatifler
Kanununun 56. maddesinin 3. fıkrası gereği genel kurul
gündemine madde konulduğu ifade edilmiş ise de ortakları doğru bilgilendirmedikleri ve kasıtlı olarak yanlış yönlendirdikleri için hukuka ve iyiniyet kurallarına aykırı kararların alınmasına ve genel kurul kararlarının tamamının iptaline sebebiyet verdiklerini, konutlarını alamamış olan kooperatif ortaklarının konutlarını ne zaman alabileceklerinin belirsiz olduğu gibi kooperatif ve ortaklarının telafisi imkânsız maddi kayıplara uğradıklarını,
İleri sürerek, 12.06.2022 tarihli genel kurulu gündemin 6, 7. ve 8. maddelerinde alınan kararların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili; davacının kooperatif ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalamış ve işbu sözleşmedeki edimlerini yerine getirmeyen eski yüklenici … A.Ş.’nin ortağı olduğunu, davacı tarafın anılan şirket aleyhine dava açıldığı yıldan itibaren, yaklaşık 10 yıldır ibraya ilişkin hükümlere itiraz ettiğini, davacının yüklenici şirketin hak ve menfaatlerini gözetir şekilde hareket ettiğini,
Gündemin 6. maddesinde, bilanço ve gelir-gider tablolarının üyelerin denetimine açıldığını, kooperatif yönetimince üyelerden her hangi bir aidat alınmadığını, masrafların kooperatife ait taşınmazların kiraya verilmesinden elde edilen gelirlerle karşılandığını, kooperatifin 7 milyon lirayı aşmış emlak vergi borcu olduğu ifadelerini kabul etmediklerini, fiilen teslim edilen ve hak sahiplerince kullanılan taşınmazlardan kaynaklı vergi yükümlülüğünün müvekkilince yerine getirildiğini ve bu durumun bilançoda belirtildiğini, kooperatife ait olup henüz inşaat yapılmayan arsalara ilişkin vergi yükümlülüğünün ise müvekkili kooperatifin yeni yüklenici ile yapmış olduğu arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde yüklenicinin yükümlülüğüne bırakıldığını, yeni yüklenicinin sözleşme tarihinden önce tahakkuk eden 2013, 2014, 2015 yılı emlak vergilerini ödediğini, sözleşme ile üçüncü kişiye yüklenilen bir yükümlülüğün gelir-gider tabloları ve bilançolarda gösterilme zorunluluğu olmadığını,
Müvekkili kooperatif yönetim kurulunun gelir-gider hesaplarını ve yıllık bilançoyu yasada öngörüldüğü üzere hazırladığını, müvekkili kooperatif denetim kurulunun da gerekli incelemeleri yaptığını, yükleniciye ait olduğu halde 2012-2017 Haziran arasında iskânı alınmış dairelerin site aidatları, yakıt aidatları ve apartman aidatları olan yaklaşık 350.000,00 TL’nin kooperatif tarafından site yönetimi ve apartman yönetimine ödendiğini, mülkiyeti müvekkili kooperatife ait olan 11 adet konut ve 6 adet ticari ünitenin toplu olarak idare edildiğini, site aidatı, apartman aidatı, ısınma bedeline ilişkin herhangi bir ödeme yapılmadığını, parantez içine yazılan “müteahhit daire ödemeleri” kelimesinin bütçeleştirme çalışmaları çerçevesinde Genel Giderler başlığının alt başlığı olarak belirlenen kalemlerden biri olup, 2012/2017 Haziran yıllarında yapılan ödemelere ilişkin matbu olarak kaldığını, çalışma raporunda kooperatifin yapmış olduğu harcamaların belirtildiğini, bu açıklamalarda “müteahhit daire ödemeleri” adı altında öngörülen ve gerçekleşen bir ödeme olmadığını,
Gündemin 7 nolu maddesinde; yönetim ve denetim kurulu raporlarının ibrasına karar verildiğini, emlak vergilerine ilişkin ve müteahhit daire ödemelerine ilişkin hususların yukarıda detaylı bir şekilde açıklandığını,
Yönetim kurulu üyelerinin genel kurula yüklenici ile imzalanan inşaat sözleşmesinin feshedildiği yoluna doğru olmayan bilgiler verildiği yolundaki davacı iddiasının gerçek dışı olduğunu, hiç bir tutanakta inşaat sözleşmesinin feshedildiğine ilişkin bir ibare olmadığını,
Müvekkili kooperatifin 04.03.2018 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında alınan kararların 7. maddesiyle müvekkili kooperatifin yönetim kuruluna, yüklenici şirket ile olan kat karşılığı inşaat sözleşmesinin TBK. 484 maddesi uyarınca feshi konusunda yetki verildiğini, bu yetkiye istinaden davalı yükleniciye 15.03.2018 tarihli fesih ihtarının gönderildiğini, sonrasında da 17.04.2018 tarihinde Ankara 39. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/110 E. sayılı dosyasıyla TBK’nın 484. maddesi uyarınca fesih davası açıldığını, kooperatifin 04.03.2018 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların 6, 7, 8 ve 9. maddelerinin iptali için Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/227 E. sayılı davada , davanın kısmen kabulü ile, fesih yetkisini içeren 7. madde ile beraber 9 nolu gündem maddesinin b, c ve h maddelerin iptaline karar verildiğini, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesince 2021/62 E., 233 K. sayılı kararıyla istinaf başvurularının esastan reddine karar verildiğini, bu kararın Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 2021/3831-2674 E ve K sayılı kararı ile onandığını, bunun üzerine Ankara 39. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/110 E.-2021/189 K. sayılı kararıyla, davanın genel kurul kararına dayalı olarak açılabileceği, dava şartı bulunmadığı gerekçesiyle reddine karar verildiğini, bu karara karşı istinaf başvurusunda bulunduklarını,
Müvekkili kooperatifçe 12.12.2021 tarihli genel kurul toplantısının 10. maddesiyle tekrar fesih yetkisi alındığını, Ankara 2. Noterliğinin 17.01.2022 tarih 01119 yevmiye numarasıyla fesih ihtarı gönderildiğini, ayrıca Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/126 E. sayılı dosyasında “geriye etkili fesih” davasının derdest olduğunu,
Davalar hakkında genel kurula bilgi verildiğini, davacı yanın iddialarında kötüniyetli olduğunu, kooperatife ait taşınmazların kiraya verilmesine ilişkin genel kurul kararının 2018 yılında alındığını, genel kurul kararının iptali talebiyle açılan Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/227 E. sayılı davada kiralama yönünden alınan kararın iptali talebinin reddine karar verildiğini, bu kararın istinaf ve Yargıtay incelemesinden de geçerek kesinleştiğini, davacı tarafından aynı hususun Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na şikayet edildiğini, Bakanlık tarafından görevlendirilen müfettiş tarafından yapılan inceleme sonunda herhangi bir usulsüzlük ve suç unsuruna rastlanmadığının belirtildiğini,
Ankara 30. Asliye Ceza Mahkemesinin 2020/1202 E. sayılı dosyası ile açılan kamu davasının devam ettiğini, davacının yönetim kurulu hakkında kesinleşmiş bir mahkumiyet kararı varmış gibi bu davayı talebine dayanak yapmasının hukuken kabul edilemeyeceğini,
Davacı tarafça 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 56/3. maddesi uyarınca, haklarında kamu davası açılan yönetim kurulu üyelerinin göreve devam edip etmeyeceği hususunda gündeme madde eklenmesi gerekirken eklenmediği iddia edilmişse de bu iddianın kötüniyetli olduğunu, zira genel kurulun seçimli bir genel kurul olduğunu, yönetim kurulu üyelerinin haklarında açılan davalardan genel kurulu haberdar ettiklerini, kooperatif üyelerinin genel kurulda bir nevi güvenoyu vermek suretiyle haklarındaki davalara rağmen yönetim kurulu üyelerini tekrar seçtiklerini, dolayısıyla göreve devam konusunda ayrıca bir madde eklenmesinde hukuki yarar olmadığını,
Gündemin 8. maddesi ile ilgili olarak; 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 56/3. maddesi uyarınca haklarında kamu davası açılan yönetim kurulu üyelerinin göreve devam edip etmeyecekleri konusunda madde eklenmesi gerekirken eklenmediğinin iddia edildiğini, buna ilişkin yukarıda açıklama yaptıklarını, genel kurulun 3. maddesinde yönetim kurulu üyesi … tarafından Kooperatifler Kanununun 56. maddesi doğrultusunda yönetim ve denetim kurulu üyeleri hakkında açılmış olan davalar ile suç duyuruları hakkında açıklama yapıldığını, genel kurulun seçimli genel kurul olduğunu, kooperatif üyelerinin gerekli bilgilendirmelerden sonra yönetim ve denetim kurulu üyelerini seçtiklerini, bu bağlamda genel kurul gündemine göreve devam konusunda ek bir madde eklenmesinde hukuki yarar olmadığını,
Savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesince; “Davacı tarafından genel kurulda alınan ve iptali istenilen 8. maddesindeki düzenlemenin, “mevcut yönetim, yönetim ve denetim kurullarının 4 yıllığına seçim müzakereye açıldı. Mevcut yönetim aynı kişilerce yönetim adayı olduğunu açıkladı, üç red oya karşılık yönetim ve denetim kurulu üyeleri 4 yıllığına oy çokluğu ile seçilmiştir.” şeklinde olup, maddenin altında asil ve yedek yönetim kurulu üyeleri ile, asil ve yedek denetim kurulu üyelerine yer verildiği,

Davacı vekilince alınan karara, yönetim kuruluna seçilen şahıslar hakkında başta “güveni kötüye kullanma suçu” sebebiyle olmak üzere açılan birçok kamu davası derdesttir. Yönetim kurulu üyeliğine seçilen bu şahıslar geçmiş yıllarda gerçekleştirilen genel kurul toplantılarında kooperatif ortaklarını doğru bilgilendirmedikleri gibi ortakları kasıtlı olarak yanlış yönlendirdiğinden hukuka ve iyi niyet kaidelerine aykırı karar alınmasını sağlamışlar ve bu genel kurul kararlarının iptaline karar verilmiştir. Kötü ve basiretsiz yönetim nedeniyle konutlarını henüz alamamış olan ortakların konutlarını ne zaman alabilecekleri belirsizliğini koruduğu gibi, kooperatif ortaklarının ne gibi zarar ziyan ve maddi kayıp, tazminat yükümlülüğü ile de karşı karşıya kaldığı da belirsizliğini korumaktadır. Kooperatifimizin mahvına neden olabilecek eylemlerde bulunan şahısların yönetim kurulu üyeliğine seçilmiş olmalarına muhalefet ediyorum. şeklinde gerekçe ile muhalefet edildiği, dava dilekçesinde de anılan kararın 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 56/3 maddesi kapsamında, yönetim kuruluna seçilen … ve … ile denetim kuruluna seçilen … hakkında Ankara 30. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2021/1202 esas sayılı dosyasında görevi kötüye kullanma suçundan mahkum olmaları söz konusu olduğu için, gündeme madde eklenmemesi genel kurulda görüşme yapılmaması ve bir karar alınmaması nedeniyle iptali talep edilmiştir.
1163 sayılı yasanın 56/3. maddesindeki suçlardan mahkum olunması halinde, yönetim kurulunca bu durumdaki üyelerin genel kurulca azli veya göreve devamı hakkında karar alınmak üzere yapılacak ilk genel kurul gündemine madde konulur. düzenlemesi mevcut ise de, Ankara 30. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2021/1202 esas sayılı dosyasında 07/07/2022 tarihli duruşmada, Sanık … hakkında, hakaret suçundan 1.500,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere Genel Kurul Toplantısında, 3. maddede kooperatif yetkilileri ve kooperatifler ile ilgili davalara ilişkin gerekli açıklamalar yapılmış olup, yine 1163 sayılı yasının 56/3 maddesi kapsamında, kooperatif yöneticileri ile ilgili yönetici olmalarını engelleyecek ve genel kurula gündem eklenmesini gerektirecek kesinleşmiş bir mahkumiyet kararı bulunmamakla, anılan maddenin iptali istemi haklı görülmemiştir.
Davacı tarafça iptal istenen 6. Madde, “31/12/2021 yılına ait bilanço ve gelir gider hesapları kooperatifin mali müşaviri … tarafından, detaylı olarak açıklamalar yapılarak belgeler ile okundu. Okunan rapor genel kurulun müzakeresine açıldı. … söz aldı, ortaklardan alınacak borç ile ilgili soru sordu. Bilanço ve gelir gider tabloları genel kurulun onayına sunuldu. Oy çokluğuyla kabul edildi.” şeklindedir.
Davacı vekilince, genel kurula okunan bilanço ve gelir gider tablolarının gerçeği yansıtmaması, gelir ve gider kalemlerinin saklanmış olması, gerçek bilgi ve belgelere dayanmaması ve genel kabul görmüş muhasebe ilkelerine ve mevzuata uymaması nedeniyle de denetime elverişli olmadığından gerçek durumu yansıtmamaktadır. şeklinde gerekçe ile muhalefet edildiği, dava dilekçesinde ise, genel kurul tarihi itibariyle kooperatifin 7.000.000,00 TL’yi aşmış emlak vergi borcu konusunda genel kurula bilgi verilmemesi nedeniyle 2021 yılına ait bilanço ve gelir gider tabloları gerçeği yansıtmadığından gündemin bu maddesinde alınan kararların iptalini gerektirdiği ifade edilmiştir.

Bu madde ile ilgili düzenlenen ve davacı itirazlarını karşılar şekilde düzenlenen bilirkişi rapor ve ek raporunda, davalı kooperatifin ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, kooperatifin 2021 yılına ilişkin defter kayıtları üzerinde yapılan incelemeler neticesinde genel kurulda sunulan 31/12/2021 tarihli bilançonun, kooperatifin 2021 yılına ilişkin defter kayıtlarıyla uyumlu olduğu, gerekçeli ve denetime elverişli olarak ayrıntılı bir şekilde açıklanmış olup, her ne kadar, kooperatifin Çankaya Belediyesine iptale konu genel kurulun 2021 yılı faaliyet dönemine ait olduğu dikkate alındığında, 2018-2021 yıllarıyla sınırlandırılarak yapılan hesaplama sonucu 5.113.699,80 TL tutarında vergi borcu bulunduğu müzekkere cevabına göre hesaplanmakta ise de, davalı kooperatif tarafından 2021 yılında Çankaya Belediyesi tarafından bildirilen emlak vergisi borcunu ödeyecek kadar üyelerden aidat toplanmadığı tespiti yapılmıştır.
Davalı kooperatif ile dava dışı … Limited Şirketi arasında resmi şekilde düzenlenen 28/08/2015 tarihli “düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi” başlıklı ve karar tarihi itibari ile geçersizliği kesinleşmiş bir mahkeme kararı ile sübuta ermeyen sözleşme uyarınca, dava dışı şirket anılan sözleşme ile sözleşme konusu gayrimenkuller ile ilgili her türlü vergi, emlak vergisi, resim ve harçlar ile altyapı katılım bedellerini ödemeyi üstlenmiştir.

Genel kurulda onaylanan bilanço ve gelir gider tabloları, bilirkişi raporunda da belirlendiği üzere kooperatif kayıtları ve fiili durum ile uyumludur. Çankaya Belediyesine mevcut emlak vergi borcu, yukarıda bahsedilen sözleşme kapsamında dava dışı … Dağıtım Pazarlama İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi tarafından üstlenilmiş olup, özellikle bu sözleşme nedeniyle davalılardan emlak vergisi ile ilgili aidat dahi toplanmamış olmakla, söz konusu emlak vergi borcunun dava dışı şirkete ait olması nedeniyle, bilançolarda yer verilmemiş olmasının anılan maddenin iptalini gerektirmediği anlaşılmakla, anılan maddenin iptali istemi haklı görülmemiştir.
Davacı tarafça iptal istenen 7. Madde, “Kooperatifler kanununun 50. maddesine göre ibralarda oy kullanma hakkında divan başkanı tarafından genel kurula bilgi verildi. Yönetim ve denetim kurulları raporlarının ayrı ayrı ibraya sunulması ve ibrası, yönetim kurulu genel kurulun onayına sunuldu. Oy çokluğuyla kabul edildi.” şeklindedir.

Davacı vekilince, kooperatif yönetim kurulu üyeleri, kötü ve basiretsiz yönetimleri ile kooperatif ortaklarını doğru bilgilendirmemeleri nedeniyle kooperatif aleyhine bir çok dava açılmasına neden olmuş ve açılmış bulunan bu davalar kooperatif aleyhine sonuçlanmıştır. Konutlarını henüz alamamış kooperatif ortaklarının konutlarını ne zaman alabilecekleri de belirsizliğini korumaktadır. Üstelik yönetim kurulu aleyhine açılan bir çok kamu davası da derdest olup, kooperatif ve ortaklarının uğramış ve uğrayacak olduğu zararda belirsizliğini korumaktadır. Yönetim kurulu raporu gerçek duruma da aykırıdır. şeklinde gerekçe ile muhalefet edildiği, dava dilekçesinde kooperatifin yaptığı işlemler, sözleşmelerle ilgili olumsuzluklardan bahsedilerek bunlara ilişkin bilgi verilmemesinin de iptal gerekçesi olarak ifade edildiği,
Bilirkişi rapor ve davacı itirazlarını karşılar şekilde düzenlenen ek raporda, yönetim kurulu ve denetim kurulunca hazırlanan raporların, 11/06/2008 tarih, 26903 sayılı Resmi Gazetede ilgili bakanlıkça yayınlanan “Kooperatifler ve üst kuruluşları yönetim kurulu üyelerinin genel kurul toplantılarına sunacakları yönetim kurulu yıllık çalışma raporunun usul ve esaslarına ilişkin tebliğ” hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerektiğini, tebliğde sayılan şekli unsurların davaya konu yönetim kurulu 2021 yılı çalışma raporunda ve davaya konu 2021 yılı denetim kurulu raporunda yer aldığı,
Kooperatifin 2021 yılı defterlerinde kayıtlı olan gelirler ve giderler ile 2021 yılı yönetim kurulu çalışma raporunun “mali durum ve muhasebe işlemleri” başlıklı bölümünde gösterilen tutarlar ve 2021 yılı denetim kurulu raporunun V-Bilanço, gelir gider farkı hesabı ve mali durum başlıklı bölümünde gösterilen tutarlar arasında herhangi bir uyumsuzluğa rastlanmadığı tespiti yapılmış olup, rapor bu maddeye ilişkin olarak da ayrıntılı ve denetime elverişlidir.
Davacı itirazları da ek rapor ile karşılanmıştır.
Davalı kooperatifin emlak vergisi borcu ile ilgili, iptali istenen 6. Maddedeki açıklamalar, bu madde için de geçerli olmakla söz konusu açıklamalara atıfta bulunmakla yetinilmiş olup, anılan vergi borcunun maddenin iptalini gerektirmediği kanaati edinilmiş, bilirkişi raporu dikkate alındığında, raporun kooperatifin kayıtları ve fiili durumla uyumlu olduğu anlaşılmakla, anılan maddenin iptali istemi haklı görülmemiştir.
Yukarıda ayrıntılı olarak açıklanan gerekçelerle ve yine iptali istenen 3 maddenin, kanuna, ana sözleşme hükümlerine ve iyi niyet esaslarına aykırı olmadığı anlaşılmakla ve mahkememizce de bu yönde kanaat edinilmekle” gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; dava konusu genel kurulun 6. maddesinde alınan kararın, 2021 yılına ait bilanço ve gelir gider tablolarının ayrı ayrı okunması, müzakeresi ve ibrasına ilişkin olduğunu, genel kurul tarihi itibariyle kooperatifin 7 milyon lirayı aşmış emlak vergi borcu bilanço ve gelir gider tablolarında yer almadığı gibi yönetim kurulu çalışma raporunda ve denetim kurulu raporlarında da gösterilmeyerek genel kurul üyelerinden kasıtlı olarak gizlendiğini, Çankaya Belediye Başkanlığının 22.07.2022 tarih ve 457824 sayılı yazısında, davalı Kooperatifin dava konusu 2021 hesap dönemi itibariyle olan emlak vergi borcunun ceza ve gecikme zammı ile birlikte toplam 7.223.350,70 TL olduğunun bildirildiğini,
İlk derece Mahkemesi kararının gerekçesindeki kabulünün aksine bu vergi borcunun tek muhatabının vergi mükellefi olan kooperatif olduğunu, davalı Kooperatif ile dava dışı … firması arasında imzalanan sözleşmenin geçersizliğine ilişkin kesinleşmiş bulunan bir karar olsun ya da olmasın (kaldı ki başka bir mahkeme kararında bu sözleşmenin mutlak butlan ile geçersizliğine karar verilmiştir) genel kurul üyelerinin, davalı kooperatifin gerçek mali durumundan haberdar olmalarının zorunlu olduğunu, kabul anlamına gelmemek üzere dava dışı firmanın emlak vergi borcunu ödememesi/ödeyememesi hallerinde davalı kooperatif genel kurul üyelerinin muhatap kalacakları milyonlarca lira borçtan habersiz olmalarının hukuka ve iyi niyet ilkelerine aykırı olduğunu, borcun dış üstlenilmesine dair alacaklı Çankaya Belediyesi ile borcu devir aldığı iddia edilen firma arasında yasanın ön gördüğü şekilde yapılmış bir sözleşme olmadığını, emlak vergi borcunun alacaklısı olan Belediyenin kanuni takibini dava dışı firma aleyhine değil borçlu kooperatif aleyhine başlatacağını,
Davalı kooperatif ile dava dışı … Dağıtım Pazarlama İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında resmi şekilde düzenlenen 28.08.2015 tarihli “düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi” davalı kooperatif tarafından dosyaya ibraz edilmemesine, davalının delil listesinde gösterilmemesine rağmen bilirkişi kurulunca yerinde inceleme yetkisi gerekçe gösterilerek hukuksuz bir şekilde dosyaya girmesinin sağlandığını, mahkemece usulsüz olarak dosyaya giren sözleşmeye hukuki değer verilerek karar verilmesinin hukuka, usul ve yasaya aykırı olduğunu, kooperatif yönetim kurulu üyelerinin 31.05.2015 tarihinde gerçekleştirilen genel kurulda “yapı ruhsatı almaya her türlü inşaat yapım sözleşmeleri yapmaya, emaneten inşaat yapmaya, yaptırmaya” dair genel kuruldan oy çokluğu ile yetki almayı sağladıklarını ve bu yetkiyle de Ankara 52. Noterliğinin 28.08.2015 tarih ve 24658 yevmiye sayılı inşaat sözleşmesini imzaladıklarını, bu sözleşmenin 15.05.2016 tarihli genel kurulun 9. maddesinde oy çokluğu ile kabul edildiğini ne var ki Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/364 E. sayılı dosyasında yapılan yargılamada, kooperatifin 31.05.2015 tarihli genel kurulunda alınan “sözleşme imzalama yetkisi”nin iptal edildiğini, Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/535 E. sayılı dosyasında yapılan yargılamada ise … firması ile imzalanan sözleşmenin imzalandığı genel kurul kararının mutlak butlanına karar verildiğini, İlk derece Mahkemesi kararında … firması ile imzalanan inşaat sözleşmesinin karar tarihi itibariyle geçersizliğinin kesinleşmiş bir mahkeme kararı ile sübuta ermediği gerekçesinin zorlama olduğunu, kooperatif ile dava dışı firma arasında imzalanan bu sözleşmenin onaylandığı genel kurul kararının mutlak butlanına karar verildiği Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/535 E. sayılı kararının kesinleşip kesinleşmediğinin iş bu dava yönünden önemi olmamakla birlikte mutlak butlana ilişkin bu kararın hüküm ve sonuç doğurması için kesinleşmesine hukuken ihtiyaç olmadığını,
Davalı kooperatif yönetim kurulu üyelerinin genel kurul karar tarihinden çok önce dava dışı firma ile olan sözleşmenin mutlak butlanına karar verildiğini bildikleri halde, dava konusu genel kurul tarihinde 5 milyon lirayı bulmuş olan emlak vergi borcunun dava dışı … firması ile imzalanan sözleşme kapsamında bu firma tarafından ödeneceğine dair sözleşme hükmü sebebiyle gerçek emlak vergi borcunun faaliyet raporlarında, bilanço ve gelir gider tablolarında gösterilmediğini savunmakla adeta Kooperatif ortaklarının aklıyla dalga geçtiklerini, hukuku ve mahkeme kararını yok saydıklarını,
Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 01.12.2022 tarih ve 2018/519 E., 2022/947 K. sayılı kararıyla, kooperatifin dava dışı yüklenici … A.Ş. ile imzalamış olduğu inşaat sözleşmesinin feshine dair birleşen davasının reddine, fesih ihtarının hüküm ve sonuç doğurmadığının tespitine karar verildiğini, hal bu iken emlak vergi borcunun … firması tarafından ödeneceğine ilişkin davalı iddiası sebebiyle gündem maddesinin iptal koşullarının oluşmadığına yönelik karar gerekçesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu,

Çankaya Belediyesi tarafından bildirilen emlak vergi borcunun kooperatif bilanço ile gelir gider tablolarında gösterilmemiş olması ile davalı kooperatif tarafından ortaklardan bu borcu karşılayacak aidat toplanıp toplanmadığı arasında hiçbir nedensellik bağı olmadığını, istinaf konusu karar gerekçesinde ifade edilenin aksine genel kurulda onaylanan bilanço ve gelir gider tablolarının kooperatif kayıtları ve fiili durum ile uyumlu olmadığını,
Davalı kooperatif ve dava dışı … firması arasında imzalanan sözleşmenin hukuken geçerli bir sözleşme olup olmadığının dava konusu 6. maddenin iptali talebine esas gerekçeleri bakımından bir önemi olmadığını, aleyhe hususları kabul etmemekle birlikte 25.04.2023 tarihli bilirkişi kurulu ek raporundaki, “Belediyesi’nden gelen yazı cevabına göre 2018 – 2021 dönemlerine ilişkin emlak vergisi borç miktarının 5.113.699,80.-TL olduğu, yönetim kurulu çalışma raporları ile emlak vergisi borcu ve ödeme tutarı olarak genel kurula sunulan 117.102,67.-TL arasında bariz 4.996.597,13.-TL tutarında fark olduğu…” tespiti ile bilanço ve gelir gider tablolarının kooperatif kayıtları ve fiili durum ile uyumlu olmadığı hususunun tevsik edildiğini,
Dava konusu genel kurulun 7. maddesi yönünden; 6. madde için yaptıkları açıklamaların, yönetim ve denetim kurullarının 2021 yılı raporlarının ayrı ayrı ibrasına ilişkin bu madde için de geçerli olduğunu, mali tabloların gerçeği yansıtmadığı, gerçek emlak vergi borcunun genel kurul üyelerinden gizlendiği ve bu suretle de genel kurul iradesinin sakatlandığı, genel kurul üyelerinin ibra iradelerini, gerçek verilere ve bilgilere sahip olmadan kullandığı hususlarının ortada olduğunu,

Yönetim Kurulunun 2021 yılı çalışma raporunun 4. sayfasında yüklenici ile imzalanan 09.10.1998 tarihli sözleşmenin genel kurulda feshedildiği bilgisinin verildiğini, ancak yüklenici … A.Ş. ile imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshine dair bir mahkeme kararı olmadığını, denetim kurulu raporunda ise gerçek duruma ve hukuka aykırı olarak “Yönetim Kurulu Çalışma Raporu’nun gerçek durumu tam ve eksiksiz olarak içerdiği”nin belirtildiğini, denetim kurulunun denetim görevini layıkıyla ve doğru bir şekilde yerine getirmediğinin açık olduğunu, görevi kötüye kullanma suçu nedeniyle haklarında Ankara 30. Asliye Ceza Mahkemesinin 2020/1202 E. sayılı dosyasıyla kamu davası açılan ve eldeki dava tarihinde derdest olmakla birlikte istinaf konusu karar tarihinden önce yönetim ve denetim kurulu üyelerinin mahkumiyetlerine karar verildiğini, yönetim kurulu üyelerinin görevleri 1163 Sayılı Kooperatifler Kanununun md.56/3 kapsamında ilk genel kurul toplantısına kadar devam etmekle beraber, yönetim kurulunca bu durumdaki üyelerin genel kurulca azli veya göreve devamı hakkında karar alınmak üzere yapılacak ilk genel kurul gündemine madde eklenmesi gerekirken yasanın bu emredici hükmünün de yerine getirilmediğini, Denetim Kurulu raporunun 8. sayfasında Kooperatifler Kanununun 56. maddesinin 3. fıkrası gereği genel kurul gündemine madde konulduğu ifade edilmiş ise de gündeme madde konulmadığını,
Dava dilekçelerinde Ankara 30. Asliye Ceza Mahkemesi dosyasının numarası 2020/1202 E. olmasına rağmen sehven 2021/1202 E. olarak bildirildiğini, yönetim ve denetim kurulu üyelerinin mahkûmiyetlerine dair Ankara 30. Asliye Ceza Mahkemesinin 07.12.2020 tarih ve 2020/1202 E., 2022/1213 K. sayılı kararının yargılama aşamasında 10.05.2023 tarihli dilekçeleri ekinde dosyaya ibraz edildiğini, buna rağmen sehven hatalı bildirilen dava dosyasının taraflarına ve konusuna işaret edilerek dava ile ilgisi bulunmayan karardan söz edilerek hüküm kurulmasının somut olaya ve hukuka aykırı olduğunu,
15.05.2016 tarihli genel kurulda yönetim ve denetim kurulu üyelerinin ibralarına yönelik alınan kararın iptali talebiyle açılan davada, Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 05.02.2020 tarih ve 2016/535 E., 2020/65 K. sayılı kararı ile yönetim kurulu üyelerinin ibrasına ilişkin genel kurul kararının iptaline karar verildiğini, İlk derece Mahkemesince emsal teşkil eden bu kararın yok sayıldığını,
Daha önceki yıllara ilişkin genel kurullarda tapu kaydı kooperatif adına bulunan dükkân ve mesken niteliğindeki bağımsız bölümlerin 3. kişilere kiralanması konusunda yönetim kuruluna oy çokluğu ile yetki verildiğini, yönetim kurulu üyesi …’ın ise söz konusu bu bağımsız bölümlerden birinde ikamet ettiğini, dolayısıyla 2021 yılı denetim kurulu raporunun 4. sayfasındaki, “Yönetim Kurulu üyeleri ile kooperatif çalışanlarının kooperatifle, yaptığı işin konusuna giren bir ticari muamele yapmadığı” yönündeki bilginin de doğru olmadığını, İlk derece Mahkemesince bu hususun da değerlendirilmediğini,
Davalı kooperatifin 04.03.2018 tarihinde gerçekleştirilen olağan genel kurulunda dava dışı yüklenici … A.Ş. ile kooperatif arasında imzalanmış olan inşaat sözleşmesinin belirli şartlar dahilinde TBK md. 484 kapsamında feshi için yönetim kurulu üyelerine yetki verilmesine dair genel kurul kararının, Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/227 E. sayılı kararıyla iptal edildiğini, bu dava dosyasına ne faaliyet raporunda, ne de denetim raporunda yer verildiğini, bu davanın sonucunun genel kuruldan özellikle gizlendiğini,
Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/227 E. sayılı dosyasına alınan bilirkişi kurulu raporunda özetle, tapu kaydı kooperatif adına bulunan iş yeri ve konut niteliğindeki taşınmazların 3’üncü kişilere kiralanmasına dair imzalanan kira sözleşmelerinde kira bedellerinin belirtilmediği ve bu durumun kooperatif üyelerince kiranın rayiç bedele uygun olup olmadığı yahut tahsil edilip edilmediğinin denetlenebilirliğini ortadan kaldırdığı hususları tespit edilmiş olup gelinen aşamada yönetim kurulu üyelerinin kooperatifi ve tüm ortakları zarara uğrattığının ortada olduğunu,
Genel kurulun 8. maddesi yönünden; 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu md. 56/1-3 kapsamında haklarına kamu davası açılmış olanların görevleri aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca ilk genel kurul toplantısına kadar devam etmekle beraber, yönetim kurulunca bu durumdaki üyelerin genel kurulca azli veya göreve devamı hakkında karar alınmak üzere yapılacak ilk genel kurul gündemine madde konulmasının yasal zorunluluk olduğunu, bu kapsamda kamu davası açılmış olmasının dahi yeterli olduğunu, Ankara 30. Asliye Ceza Mahkemesinin 2020/1202 E. sayılı kararıyla görevi kötüye kullanma suçu sebebiyle yönetim ve denetim kurulu üyelerinin mahkumiyetlerine karar verildiğini,
Belirterek, İlk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
I-Dava konusu 12.06.2022 tarihli genel kuruldan önce, davalı kooperatifin yönetim ve denetim kurulu üyeleri …, …, …, …, … hakkında, Ankara 30. Asliye Ceza Mahkemesinin 2020/1202 E. sayılı dosyada görevi kötüye kullanma suçundan dolayı TCK’nın 257/2. maddesi uyarınca cezalandırılmaları talebiyle kamu davası açıldığı anlaşılmıştır.
Dava konusu genel kurulda, 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 56/3. maddesindeki, “Haklarında yukarıdaki suçlarla ilgili olarak kamu davası açılmış olanların görevleri ilk genel kurul toplantısına kadar devam etmekle beraber, yönetim kurulunca bu durumdaki üyelerin genel kurulca azli veya göreve devamı hakkında karar alınmak üzere yapılacak ilk genel kurul gündemine madde konulur.” hükmü uyarınca gündeme madde konulmamışsa da, yönetim kurulu faaliyet raporunda ve denetim kurulunda yönetim ve denetim kurulu üyeleri hakkında açılan kamu davasına yer verildiği, gündemin 3. maddesinde yönetim kurulu üyesi … ve kooperatif avukatları tarafından açılan kamu davası hakkında açıklama yapıldığı anlaşılmış olup, yapılan açıklamalara rağmen yönetim kurulu asıl üyeliklerine …, … ve … tekrar seçilmişlerdir. Genel kurulun 8. gündem maddesinde yönetim kurulu üyelerinin seçimi olup, aleyhinde kamu davası açılan önceki yönetim kurulu ile ilgili görüşme yapılması konusunda gündemde ayrıca bir madde bulunmaması bir eksiklik değildir. Kooperatif ana sözleşmesinin 40/1-c maddesine, 1163 ve 3476 sayılı Yasa’lara göre mahkum olmak, yönetim kurulu üyeliği seçimine engel olup, kamu davası açılmasının, yönetim kurulu üyeliğine seçilmesini engelleyen bir yasa ve anasözleşme hükmü bulunmadığından (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 19.02.2008 tarih ve 2006/10451 E., 2008/1863 K. sayılı kararı bu yöndedir.) ve genel kurul tarihi itibariyle yönetim kurulu üyeleri hakkında kurulmuş bir mahkumiyet hükmü bulunmadığından davacı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
Bu açıklamalara ve dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine aykırılığın da tespit edilmemesine göre, İlk derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin diğer istinaf sebeplerinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
II-
Dosya ve UYAP kayıtları kapsamından, dava konusu genel kurul tarihine kadar taraflar arasındaki olayların kronolojik olarak;
Davalı kooperatif ile dava dışı … A.Ş. arasında 09.10.1998 tarihli Ankara 46. Noterliğinin 41713 Y. sayılı Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi ve sonrasında ek protokoller imzalandığı, buna göre toplam konut sayısının 559 olacağı, davalı kooperatife 87 villa+87 çok katlı olmak üzere 174 konut ayrılacağının kararlaştırıldığı,
İlgili Belediye Başkanlığı tarafından nüfus yoğunluğunun azaltılmasına yönelik imar planı değişikliği (idari işlem) neticesinde, imar parsel büyüklüğü ve evvelce verilmiş imar ve inşaat hakları, inşaat metrakaresi emsal hakkı aynen korunarak konut sayısının 484’e düşürüldüğü,
Konut sayısının 484 olarak düzenlenmesinden sonra akdedilen 24.05.2010 tarihli ek protokol ile inşaatın bitim süresinin 18 ay (24/11/2011) olarak belirlendiği, yüklenici … A.Ş.’nin Ankara 18. Noterliğinden gönderdiği 03.11.2011 tarih 34137 yevmiye nolu cevabi ihtarı ile ek mücbir sebebin devam ettiği, 18 aylık sürenin başlamadığı, 484 sayısına göre devam edilmesi isteniyorsa alternatifleri değerlendirileceği hususlarını bildirdiği,
Davalı kooperatifin 06.03.2012 tarihli yönetim kurulu kararıyla taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshine karar verildiği, dava dışı yüklenici şirkete keşide edilen Ankara 17. Noterliği’nin 09.03.2012 tarih ve 5050 Y. sayılı ihtarnamesi ile feshin bildirildiği,
Kooperatifçe yüklenici şirket aleyhine Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesine 2012/100 E. sayısı ile sözleşmenin haklı nedenlerle feshedildiğinin tespiti istemiyle dava açıldığı, yüklenici şirket tarafından ise kooperatif aleyhine Ankara 3. Ticaret Mahkemesine 2012/189 E. sayısına kayıtlı dava ile uyarlama, süre verilmesi ve feshin geçerli olmadığının tespiti talebiyle dava açıldığı, Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesine açılan davanın 3. Asliye Ticaret Mahkemesine açılan dava ile birleştirilmesine karar verildiği,
Bu arada davalı kooperatif ile yeni yüklenici … … A.Ş. arasında 19.02.2014 tarihinde protokol ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşme feshedilerek, … Dağ. Paz. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. ile Ankara 52. Noterliğince 28.08.2015 tarih ve 24658 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığı,

Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 18.03.2016 tarih ve 2012/189 E. sayılı kararıyla; yüklenicinin açtığı davada, uyarlamanın arsa sahibine kalan 174 konut sayısının korunmasına, yükleniciye ayrılan kısımda yüksek nitelikli konut ve yapılar yapması suretiyle gerçekleştirilmesine, kooperatifin açtığı davada ise sözleşmenin feshi, meni müdahale ve kalan inşaatın kooperatifçe yapılmasına izin verilmesi isteklerinin reddine karar verildiği,
Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 16.11.2017 tarih ve 2017/522 E. 2017/3267 K. sayılı kararıyla; kooperatifin temyiz itirazlarının reddine, yüklenicinin temyiz itirazlarının ise özetle uyarlama istemi yönünden kooperatife 174 konut sayısının sabit bırakılmasının hatalı olduğu, yükleniciye özgülenen yerlerde yüksek nitelikle konut ve yapılar yapmasının rantabl olmadığı ve hükmün infazının mümkün olmadığı gerekçesiyle yüklenici … lehine mahkeme kararının bozulmasına karar verildiği,
… A.Ş. ile yapılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin 04.03.2018 tarihli genel kurulda verilen yetkiye dayalı olarak TBK’nun 484. maddesi kapsamında feshedildiği ve feshin yüklenici şirkete 16.03.2018 tarihinde iletildiği,
Bu maddenin de dahil olduğu 04.03.2018 tarihli genel kurul kararlarının iptali istemiyle açılan davada Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 11.12.2019 tarih ve 2018/227 E., 2019/1056 K. sayılı kararıyla davanın kabulüne ve kararların iptaline karar verildiği, bu kararlar ile ilgili Dairemizin 10.02.2021 tarih ve 2021/62 E., 2021/233 K. sayılı kararının, Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 14.06.2021 tarih ve 2021/3831 E., 2021/2674 K. sayılı kararıyla onanmasına karar verildiği,
Davalı kooperatifçe TBK 484. maddesindeki tazminatın belirlenmesi için Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/303 E. sayılı dava açıldığı, Mahkemenin 11.09.2018 tarih ve 2018/303 E., 2018/660 K. sayılı kararıyla asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verildiği, Ankara BAM 27 HD 16.01.2019 tarih ve 2018/2029 E., 2019/19 K. sayılı kararıyla istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği,
Dosyanın gönderildiği Ankara 39. Asliye Hukuk Mahkemesinin 30.11.2021 tarih ve 2021/110 E., 2021/189 K. sayılı kararıyla, davanın genel kurul kararına dayalı olarak açılabileceği, dava şartı bulunmadığı gerekçesiyle reddine karar verildiği,
Ankara 2. Noterliğinin 17.01.2022 tarih ve 01119 Y. sayılı ihtarnamesi ile davalı kooperatifçe … A.Ş. ile yapılan sözleşme ve ek protokollerin geriye etkili olarak feshine karar verildiği, kooperatif tarafından Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/126 E. sayılı dosyası ile sözleşmenin geriye etkili feshi, müdahalenin önlenmesi, tapu iptali tescil, şerhin terkini talepli dava açıldığı, dosyanın derdest olduğu,
Anlaşılmıştır.
*
12.06.2022 tarihli genel kurul toplantısının dava konusu 6. maddesinde; “31.12.2021 yılına ait bilanço ve gelir gider hesapları kooperatifin mali müşaviri … tarafından, detaylı olarak açıklamalar yapılarak belgelerle okundu ve okunan rapor genel kurulun müzakeresine açıldı. … söz aldı, ortaklardan alacak borç ile ilgili soru sordu. Bilanço ve Gelir-Gider tabloları Genel Kurulun oyuna sunuldu. 4 red oya karşın oy çokluğu ile kabul edildi.” şeklinde,
7. maddesinde; “Kooperatifler Kanunu’nun 50. maddesine göre ibralarda oy kullanma hakkında divan başkanı tarafından genel kurula bilgi verildi. Yönetim ve Denetim kurulları raporlarının ayrı ayrı ibraya sunulması ve ibrası, Yönetim Kurulu onayına sunuldu; Yönetim kurulu Üyeleri 4 ret oya karşılık oy çokluğu ile ibra edildi.(Yönetim Kurulu üyeleri kendi ibralarında oy kullanmadılar….Denetim Kurulu Genel Kurulun onayına sunuldu: 4 oya karşılık oy çokluğu ile ibra edildi.” şeklinde,
8. maddesinde, “Yönetim ve Denetim Kurullarının 4 yıllığına seçimi maddesi müzakereye açıldı. Mevcut yönetim aynı kişilerce yönetime aday olduğunu açıkladı. 3 ret oya karşılık yönetim kurulu üyeleri 4 yıllığına oy çokluğu ile seçilmiştir.” şeklinde,
Kararlar alındığı görülmüştür.
Davacı tarafça genel kurul tarihi itibariyle kooperatifin 7 milyon lirayı aşmış vergi borcu bulunduğu, bu borcun bilanço ve gelir gider tablolarında yer almadığı gibi yönetim kurulu çalışma raporunda ve denetim kurulu raporlarında bu borç ile ilgili genel kurula bilgi verilmediği ileri sürülerek, genel kurulun 6, 7. ve 8. maddelerinin iptaline karar verilmesi istenmiş,
Davalı vekilince ise, fiilen teslim edilen ve hak sahiplerince kullanılan taşınmazlardan kaynaklı vergi yükümlülüğünün müvekkilince yerine getirildiği ve bu durumun bilançoda belirtildiği, kooperatife ait olup henüz inşaat yapılmayan arsalara ilişkin vergi yükümlülüğünün ise müvekkili kooperatifin yeni yüklenici ile yapmış olduğu arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde yüklenicinin yükümlülüğüne bırakıldığı, yeni yüklenicinin sözleşme tarihinden önce tahakkuk eden 2013, 2014, 2015 yılı emlak vergilerini ödediği, sözleşme ile üçüncü kişiye yüklenilen bir yükümlülüğün gelir-gider tabloları ve bilançolarda gösterilme zorunluluğu olmadığı savunulmuştur.
Çankaya Belediye Başkanlığınca yazılan 22.07.2022 tarihli cevabi yazıda; davalı kooperatifin 22.07.2022 tarih itibariyle, 2021 yılına ait ödenmeyen emlak vergisi ceza ve gecikme zammı tutarı olmak üzere toplam 1.149.354,90 TL. olduğu, ancak yapılan incelemede söz konusu kooperatife ait 2018 yılına ait 1.346.546,50 TL, 2019 yılına ait 1.335.130,50 TL, 2020 yılına ait 1.282.667,90 TL, 2022 yılına ait 2.109.650,70 TL ödenmeyen emlak vergisi ceza ve gecikme zammı tutarı bulunmakta olup, genel toplam borç miktarının 7.223.350,70 TL olduğu bildirilmiştir.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi kurulu rapor ve ek raporunda kooperatifin 2021 yılına ilişkin gelir gider belgelerinin Muhasebe Uygulamaları Genel Tebliğine ve Genel Kabul Görmüş Muhasebe İlkelerine uygun olarak yasal defterlere kaydedildiği, genel kurulda ibraya sunulan Kooperatifin 2021 yılı gelir tablosu ve 2021 yılı bilançosunun 2021 yılı yasal defterleri ile uyumlu olduğu, 2021 yılı tahmini bütçesinde yazılı olan giderler ile gerçekleşen gider kalemlerinin ve bilanço kalemlerinin uyumlu olduğu, kooperatifin yükümlülüğünde olan ve Çankaya Belediyesine süresinde ödenen 117.102,67 TL tutarındaki emlak vergilerinin 2021 yılına ilişkin defterlere tutar olarak doğru kaydedildiği ve de 2021 yılı yönetim kurulu çalışma raporuna 117.102,67 TL olarak doğru yansıtıldığı, ödenen emlak vergileri ile rapora yansıtılan tutarın uyumlu olduğu tespit ve görüşü bildirilmiştir.
Davalı tarafça, yeni yüklenici … Dağ. Paz. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. İle imzalanan Ankara 52. Noterliği 28.08.2015 tarih ve 24658 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca emlak vergilerinin yüklenici tarafından üstlenildiği gerekçesiyle bilanço, gelir gider cetvellerinde gösterilmeyen, 2018, 2019, 2020, 2021 ve (dava konusu genel kurulun incelemesi dışında bulunan)2022 yıllarına ait ceza ve gecikme zammı dahil toplam 7.223.350,70 TL emlak vergisi borcu, davalı kooperatifin borcu olup, yüklenici tarafından bu borcun ödenmemiş olduğu anlaşılmaktadır.
Bu borç yönünden bilanço ve gelir gider cetvellerinin gerçeği yansıtmadığının; yönetim kurulu üyelerinin aslında kooperatifin borcu olan bu borcun ödenip ödenmediğini takip etmeleri, bu borcun ödenmesi için ortaklardan aidat toplamaları gerekirken görevlerini gereği gibi yerine getirmediklerinin kabulü gerekmektedir.
Buna göre İlk derece Mahkemesince, yönetim kurulunun görevlerini gereği gibi yerine getirmedikleri, denetim kurulu üyelerinin de denetim görevini yerine getirmemiş oldukları gerekçesiyle, dava konusu genel kurulun gelir gider cetvellerinin kabulüne dair 6. maddesi ile yönetim ve denetim kurullarının ibrasına dair 7. maddesinin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
Bu durumda Dairemizce, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/(1)-b.2.maddesi uyarınca, İlk derece Mahkemesi kararını düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
I-Yukarıda (I) nolu bentte açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin diğer istinaf sebeplerinin reddine,
II-Yukarıda (II) nolu bentte açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/(1)-b.2. maddesi uyarınca, Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 06.06.2023 tarih ve 2022/485 E., 2023/398 K. sayılı kararı DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
Buna göre;
“1-Davanın kısmen KABULÜNE, davalı kooperatifin 12.06.2022 tarihli genel kurulunun 6 ve 7 nolu gündem maddeleri ile alınan kararların İPTALİNE, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 269,85 TL. karar ve ilam harcından peşin alınan 80,70 TL.’nin mahsubu ile kalan 189,15 TL.’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 80,70 TL. peşin harcın tamamı ile, davacı tarafça yapılan 89,50 TL. tebligat gideri, 80,00 TL. posta gideri, 5.000,00 TL. bilirkişi ücreti, 738,00 TL. istinaf kanun yoluna başvurma harcı olmak üzere toplam 5.907,50 TL.’nin takdiren 3.938,33 TL.’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafça yargılama gideri yapılmadığından karar verilmesine yer olmadığına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 17.900,00 TL. vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 17.900,00 TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden alınarak yatırana iadesine,”
III-Davacı tarafça yatırılan istinaf karar harcının istek halinde iadesine,
IV-Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin Dairemizce yerine getirilmesine,
06.12.2023 tarihinde, HMK’nın 361/(1). maddesi uyarınca, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek dilekçe ile Yargıtay nezdinde temyizi kabil olmak üzere, oybirliği ile karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 07/12/2023

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza