Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2023/1436 E. 2023/1360 K. 20.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/1436 – 2023/1360
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ (E S A S I İ N C E L E M E D E N
K A R A R I N K A L D I R I L M A S I)

ESAS NO : 2023/1436
KARAR NO : 2023/1360

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 16.05.2023
ESAS-KARAR NUMARASI : 2023/337 E., 2023/369 K.
DAVACI :
DAVALI :

Taraf vekilleri tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili, müflis … A.Ş. çalışanı … tarafından kurumu aleyhine işçi-işveren ilişkisinden kaynaklanan alacak nedeniyle işçilik alacaklarının talep edildiği davanın, Ankara 45. İş Mahkemesi’nin 2016/1009 esasında görüldüğünü ve yapılan yargılama neticesinde mahkemece davanın kabulüne karar verildiğini, karar gereği kurum tarafından borcun tamamının ödeme emri belgesi ile Ankara 23. İcra Müdürlüğü’nün 2022/4184 E. sayılı icra dosya hesabına ödendiğini, davacı … ile mülga … arasında iş hukuku bağlamında herhangi bir iş akdi bulunmadığını, davacının … A.Ş. nezdinde çalıştığını, … A.Ş.’nin doğrudan istihdam ettiği çalışanı olan …’ün, mülga …’nın temizlik hizmetlerini yaptırmak üzere ihaleyi kazanan ve bu kapsamda mülga Bakanlık/Başkanlık temizlik hizmetlerini yürüten şirketlerde çalıştığını, idare tarafından müflis şirketin çalışanı olan …’ün açmış olduğu işçilik alacaklarına ilişkin dava neticesinde çalışanın söz konusu müflis şirkette çalışma süresi dikkate alınarak idarece ödenmek zorunda kalınan 20,522,88-TL’nin ödeme tarihi olan 06.06.2022 tarihinden itibaren işlemiş yasal faizi ile tahsiline yönelik olarak iflas masasına yapılan başvurunun reddedildiğini beyan ederek 20.522,88-TL’lik alacağın ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile sıra cetveline kayıt ve kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece mahkemesince “…Tüm bu açıklamalara göre somut olayda; Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesince, borçlu …. A.Ş.’nin 28/12/2016 tarihinde iflasına karar verilmiştir. Dava dışı işçi …, müflis şirketten 23/09/2013 tarihinde ayrılmış olup davacı (mülga …) dava dışı adı geçen işçiye iflas tarihinden sonra 06/06/2022 tarihinde ödeme yapmış ve rücuen alacak hakkı ödeme tarihinde doğmuştur. Bu nitelikteki davalarda görevli mahkeme, alacağın iflas tarihinden önce doğup doğmadığına göre belirlenecek olup, borçlu müflis şirketin dava tarihinden önce iflas etmiş olmasının görevli mahkemenin genel hükümlere göre belirlenmesi bakımından bir önemi bulunmamaktadır. Davacının alacak hakkı iflas tarihinden sonra doğduğundan müflis şirketin borcu, masa borcu mahiyetindedir. Masa borçlarında görevli mahkeme ticaret mahkemeleri olmayıp yukarıda da açıklandığı üzere genel hükümlere göre belirlenecektir. İddia edilen alacak, iflas tarihinden sonra doğduğundan, tüzel kişiliği de bulunmayan davacı …’nın tacir olmadığı ve uyuşmazlıkta 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesine göre mutlak ticari dava niteliğinde de olmadığından görevli mahkemenin Ticaret Mahkemesi değil genel hükümler dikkate alındığında Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu sonuç ve kanaatine varılarak, mahkememizin görevsizliğine…” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle:
Müflis şirketin borcunun iflas tarihinden önce, iş akdinin sona ermiş olduğu 21.10.2013 tarihinde doğduğunu, yerel mahkemenin olayı yanlış yorumlayarak İİK’nun 235. maddesi ile Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 20.12.2022 T., 2020/23-663 E., 2022/1789 K. sayılı kararına aykırı hüküm kurduğunu;
Yerel mahkemenin, dava dışı işçiye mahkeme ilamı uyarınca iflas tarihinden sonra ödeme yapılmış olmasını dikkate alarak hukuki hataya düştüğünü, nitekim işbu davaya konu müflis şirket borcunun, dava dışı işçinin iş akdinin sona erdiği tarih olan 21.10.2013 tarihinde, bir başka deyişle iflas tarihinden önce doğduğunu, bu noktada yerel mahkemece verilen görevsizlik kararının hukuken hatalı olduğunu beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İstinaf yasa yoluna başvuran davalı iflas idaresi vekili istinaf dilekçesinde özetle:
İflas alacağının, iflasın açıldığı anda müflise karşı hukuken mevcut olan alacaklar yani müflisin iflasın açıldığı andaki borçları olduğunu ve bu borçların iflas masasından istenebileceğini;
Masa borçlarının, müflisin değil iflas masasının ve masa borçlarının iflasın açılmasından iflas tasfiyesinin sonuçlanmasına kadar iflas masası tarafından yapılan borçlar olduğunu, söz gelimi iflas idaresi vekilliği ücreti, iflas kararı ilan giderleri, defter tutma giderleri, masa mallarının muhafazası için tutulan depo giderleri, iflas idaresi ücreti gibi borçların tasfiyenin devamı için iflas masasınca yapılan giderlerden olduğunu;
İflastan sonra doğan genel nitelikli alacakların ise, iflastan sonra doğduğunu ve masa borcu niteliğinde ve sırasına ve esasına itiraz edilebilecek, İİK’nun 235. maddesine dayalı kayıt kabul istemine konu olabilecek müflis borçlarından olmadığını, bu nedenle iflastan sonra doğan ve müflisin genel hükümlere göre sorumlu olduğu ve iflas masasının dağıttığı iflas (garame) hissesi oranında değil tasfiyede bakiye kalırsa alacaklıya ödenecek alacak mahiyetinde olduğunu;
Emsal Yargıtay içtihatları uyarınca da bir alacağın masa alacağı olabilmesi için iflas idaresinin yaptığı veya yaptırdığı işlerden doğması, iflas idaresinin bizzat yaptığı veya devamına izin verdiği sözleşmeden doğması, masanın sebepsiz zenginleşmiş olması veya iflas masasının haksız fiilinden kaynaklanması gerektiğini, açıklanan gerekçeler ışığında yerel mahkemece davacı tarafından dava konusu edilen alacak kalemine ilişkin yapılan masa alacağı değerlendirmesinin de hukuka aykırı olup ilerleyen aşamalarda iflas masası için sıkıntılı neticelerin doğmasına yol açacağını beyan ederek yerel mahkeme kararının , alacağı “masa borcu” olarak tanımlayan kısmının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, alacağın iflas masasına kaydı istemine ilişkindir.
Davacı alacağı, davalı yanında çalışan dava dışı işçinin alacağının ödenmesi ile oluşan rücu hakkına dayanmaktadır. Bu alacak ödeme tarihinde değil, işçinin iş ilişkisinin bittiği tarihte doğmuştur. Ödeme ile yeni bir alacak hakkı oluşmamış, sadece rücu hakkı ortaya çıkmıştır. Açıklanan nedenle alacak iflastan sonra doğmuş bir alacak olmayıp, sıra cetveline kaydı gereken bir iflas alacağı niteliğindedir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 20.12.2022 gün ve 2020/(23) 6-663 E, 2022/1789 K ve Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 16.02.2022 gün ve 2021/1973 E, 2022/810 K sayılı kararları da bu yöndedir.
Gösterilen sebeple davanın iflas sıra cetveline itiraz (kayıt kabul; İİK m.235) davası olduğunun kabulü ile esasa girilerek inceleme yapılıp bir karar vermek gerekirken görevsizlik kararı verilmesi doğru olmamış, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yargılama yapmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir (HMK m.353/1-a.3).
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2023/337 E., 2023/369 K. sayılı dava dosyasında verdiği 16.05.2023 tarihli kararın, ESASI İNCELENMEDEN KALDIRILMASINA ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE.
Kararın kaldırılması nedenine göre davalı vekilinin istinaf itirazlarının incelenmesine şu aşamada yer olmadığına.
2-Peşin alınan istinaf karar harcının istek halinde iadesine.
3-Davacı ve davalı iflas idaresi tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından hükümle birlikte değerlendirilmesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
20.09.2023 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 353/1,a ve 362/1,g gereğince KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 25.09.2023

Başkan Üye Üye Katip