Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2023/1280 E. 2023/1873 K. 22.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/1280 – 2023/1873
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

ESAS NO : 2023/1280
KARAR NO : 2023/1873

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 26.04.2023
ESAS-KARAR NUMARASI : 2022/419E., 2023/255K.
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :

Davalı … vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … A.Ş. (“…”) ile davacı şirket arasında Rüzgar Enerjisi (RES) Katkı Payı Anlaşması (“Anlaşma”) imzalandığını, anlaşma’nın 3 üncü maddesinde ve dayanağı Yönetmeliğin 9 uncu maddesinde belirtilen esaslara göre hesaplanacak yıllık toplam Res Katkı Payı Tutarı (“TRKP”) her yıl davalı tarafından faturalanacak ve davacı tarafından ödeneceğini, bu bağlamda davalının 31/01/2021 tarihli ve TEE2021015800320 seri nolu (KDV dahil) 1.560.980,63- TL bedelli faturayı düzenleyerek davacı’ya gönderdiğini, söz konusu faturada hesaplanan toplam tutarın taraflar arasındaki anlaşma ve dayanağı olan yönetmeliğe aykırı olup, ödenmesi gereken tutarın çok daha düşük olması yani sadece 82.099,19.- TL olması gerektiğini, bu sebeplerle anılan faturaya konu bedelin ihtirazi kayıtla ödenmiş olup fazladan alınan 1.478.881,44.-TL’nin iadesi için işbu davanın ikamesi zarureti hasıl olduğunu ileri sürerek, şimdilik 1.000,00.-TL’nin davalıdan istirdadı ile davacıya verilmesine, taraflar arasındaki sözleşmede belirlenen akdi faiz uyarınca, alacağa 10/02/2021 tarihinden itibaren 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51. maddesine göre belirlenen gecikme zammı oranında gecikme faizi uygulanmasına, ancak bu talep kabul görmezse her halükarda avans faizi uygulanmasına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu faturanın idari sözleşme niteliğinde olduğu açık olan RES Katkı Payı Anlaşmasının ilgili hükümleri uyarınca tesis edildiği anlaşıldığından, 2576 ve 2577 sayılı Kanunların yukarıda alıntısı yapılan hükümleri uyarınca idari sözleşmelerden kaynaklanan uyuşmazlıkların görülmesi ve çözümünün idari yargı mercileri tarafından gerçekleştirilmesi gerektiğinden davanın yargı yolu itirazı gözetilerek görev yönünden reddi gerektiğini, dolayısıyla davacının davasını belirsiz alacak davası olarak açmasında hukuki yararı bulunmamakta olup, davasını bu şekilde ikame etmesinin usule ve kanuna aykırı olduğunu, davacının davasının hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddedilmesi gerektiğini, ayrıca davanın süresinde açılıp açılmadığı göz önüne alınarak, süresinde açılmamış ise zamanaşımına uğradığı da gözetilerek davanın bu yönden de reddi gerektiğini, müvekkili … tarafından yapılan tüm işlemlerin hukuka uygun olduğunu, davacının dava dilekçesinde ileri sürülen iddialarının yerinde olmadığını, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece mahkemesince “…Mahkememizin 2021/419 esasına kayıtla yapılan yargılamada 11/11/2021 tarih, 2021/722 sayılı kararla, dava konusu uyuşmazlığın çözümü idari yargının görev alanına girdiğinden davanın HMK’nun 114/1-b ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesinin 01/06/2022 tarih, 2022/930 esas, 2022/932 sayılı kararı ile yargı yolu yönünden adli yargı görevli olmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK m. 353/1,a.4. gereğince, Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/419 E., 2021/722K. Sayılı dava dosyasında verdiği 11/11/2021 tarihli kararın esası incelenmeden kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine HMK m. 353/1,a ve 362/1,g gereğince kesin olarak karar verilmiş, mahkememizin 2022/419 esasına kayıtla yargılama mahkememizce sürdürülmüş, davalı vekili olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılması talebiyle başvurmuş, dosya örneği Danıştay Başsavcılığına gönderilmiş, Danıştay Başsavcısı tarafından, RES Katkı Payı bedeli faturası nedeniyle fazladan ödendiği öne sürülen tutarın iadesi istemiyle açılan davada, 2247 sayılı Kanunun 10.maddesi uyarınca olumlu görev uyuşmazlığı çıkarıldığı, Uyuşmazlık Mahkemesinin 23/01/2023 tarih, 2022/756 esas, 2023/63 sayılı kararı ile davanın çözümünde Adli Yargının görevli olduğuna, Danıştay Başsavcısı’nın başvurusunun reddine oy çokluğuyla kesin olarak karar verildiği anlaşılmakla yargılama mahkememizce sürdürülmüştür.
Deliller toplanıp dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak tahkikat safhası tamamlanmıştır.
Dosya kapsamından; taraflar arasında 31/10/2011 tarihli RES katkı payı sözleşmesi imzalandığı, katkı payı tutarının hesaplama yönteminin sözleşmenin 3. maddesinde, uygulanacak gecikme zammı faizinin sözleşmenin 6. maddesinde, banka teminat mektubunun hangi hallerde irat kaydedileceğinin sözleşmenin 7. maddesinde düzenlendiği ve toplam 11 maddeden ibaret olduğu, 31/01/2021 tarihli e-fatura örneğinin incelenmesinde davalı tarafından davacı şirkete gönderildiği, RES katkı payı bedeli faturası olduğu ve KDV’si ile birlikte toplam 1.560.980,63 TL tutarlı olduğu, bu faturaya karşı davacı tarafından davalıya 10/02/2021 tarihinde “RES katkı payı bedeli ihtirazi kayıtla ödeme fazla ödemeyi talep etme hakkımız saklı” açıklaması ile 1.560.980,63 TL ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.
Davacı taraf hesaplanacak katkı payının anlaşmanın 3. maddesi ve yönetmeliğin 9. maddesindeki esaslara göre hesaplanacağı, buna göre; KDV dahil 82.099,19 TL RES katkı payı tutarı olması gerektiği halde 1.478.881,44 TL fazla hesaplandığı iddiasında bulunmakta, davalı taraf; sözleşme düzenlenmeden önce verilen teklif mektubu da dikkate alınarak hesaplandığı, yönetmelik, taahhütname, teklif mektubu formu ve RES katkı payı anlaşmasından oluşan eklerin bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucu hesaplama yapıldığı, iadesi gereken bir bedelin olmadığı, davacının alacak talebinin yerinde olmadığı savunmasında bulunmaktadır.
Davada uyuşmazlık, RES katkı payı bedeli olarak davalı tarafça düzenlenen 31/01/2021 tarihli KDV dahil 1.560.980,63 TL tutarlı fatura bedeline esas hesaplamanın yerinde olup olmadığı, hesaplamada esas alınacak hususa ilişkindir.
Dava konusu olayda taraflar arasındaki hukuki işlem 31/10/2011 tarihli RES katkı payı anlaşmasıdır. Geçerli olarak kurulan sözleşme, taraflarını bağlayacaktır. Davalı taraf 31/01/2021 tarihli, 1.560.980,63 TL bedelli faturayı düzenleyerek davacıya göndermiştir. Taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 3. maddesi, şirketin bağlantı hakkı kazandığı RES projesinde üretilecek her bir kwh elektrik enerjisi üzerinden 3,18 kr / kwh olarak belirlenen yarışma sonucuna esas RES katkı payı tutarının … tarafından hesaplanacağı, toplam RES katkı payı tutarı = kr*E*TÜFE, kr; şirket tarafından … kwh başına ödenmesi taahhüt edilen kuruşu, E; bir önceki yılda gerçekleşen yıllık net elektrik enerjisi üretimi, TÜFE; Türkiye İstatistik Kurumu tarafından ocak ayında açıklanan yıllık tüketici fiyat endeksini ifade ettiği, tesisin yıllık net elektrik enerjisi üretimi üzerinden hesaplanan bir önceki yıla ait yıllık toplam RES katkı payı tutarı her yılın 15 ocak günü saat 17:00’a kadar … tarafından şirkete faturalandırılacağı hususunun düzenlendiği,
Rüzgar enerjisine dayalı üretim tesisi kurmak üzere yapılan lisans başvurularına ilişkin yarışma yönetmeliğinin 9. maddesinin 1. fıkrasında “…. toplam RES katkı payının hesaplanması için aşağıdaki formülün uygulanacağı;
Toplam RES katkı payı tutarı = kr x E x TÜFE, kr; şirket tarafından …’a kilowatsaat (kWh) başına ödenmesi taahhüt edilen kuruş/kWh cinsinden RES Katkı Payı, E; bir önceki yılda gerçekleşen yıllık net elektrik enerjisi üretimi, TÜFE; ocak ayında açıklanan bir önceki yılın aynı ayına göre yıllık tüketici fiyat endeksi şeklinde belirtildiği,
Davacı tarafından sözleşmenin imzalanmasından önce verilen teklif mektubunda davacının “MERSİNLİ RES projesinde yıllık üretilecek net elektrik enerjisi için kwh başına 3,18 kr teklif ile … tarafından, yıllık net elektrik enerjisi üretiminin çarpılması ile bulunacak toplam RES katkı payı tutarını, teklif yılından ödemeye esas üretim yılına kadar Türkiye İstatistik Kurumu tarafından ocak ayında açıklanan yıllık tüketici fiyat endeksi oranında, güncelleştirerek takip eden yılın ocak ayı sonuna kadar tüm tesisin geçici kabulünün yapıldığı tarihten itibaren 20 yıl süre boyunca …’a ödemeyi kabul ve taahhüt ederiz.” biçiminde taahhütte bulunduğu anlaşılmıştır.
Mahkemece yapılan inceleme ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafından yapılan teklifin bir öneri olduğu, taraflar arasında 31/10/2011 tarihinde RES katkı payı anlaşmasının imzalandığı, Rüzgar Enerjisine dayalı üretim tesisi kurmak üzere yapılan lisans başvurularına ilişkin yarışma yönetmeliği kapsamında 2011 yılında yapılan yarışmalara katıldığı ve bu yarışmalar sonucunda iletim sistemine bağlantı hakkı kazandığı, tesisin geçici kabulünün yapıldığı tarihten itibaren başlamak üzere 20 yıl süre boyunca …’a ödemeyi taahhüt ettiği, RES katkı payı bedelinin ödenmesi ile ilgili 31/10/2011 tarihli sözleşmede, davacı tarafından yapılan öneriden farklı bir öneriyi dikkate alarak sözleşme yaptıkları, sözleşmenin karşılıklı ve birbirine uygun irade beyanları ile kurulduğu, tarafların serbest iradeleri ile imzalamış oldukları sözleşmenin davalı yönünden de bağlayıcı olduğu, sözleşmenin devlet ihale kanunu hükümlerine tabi olmadığı, RES katkı payı tutarının taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine uygun olarak hesaplanması gerektiği, sözleşme hükmünün, emredici hükümlere aykırı olmadığı, tarafların sözleşme hükümleri ile bağlı olduğu, teklif mektubunda güncelleştirilerek ödeneceği belirtilmiş ise de, sözleşmenin 3.maddesinde bu hususa yer verilmediği, sözleşme uyarınca geçmiş yılların TÜFE oranları dikkate alınarak kümülatif bir TÜFE oranı hesap edilemeyeceği, sözleşme hükümleri nazara alınarak davacının ödemesi gereken RES katkı payı tutarının 82.099,19 TL olarak hesaplandığı, mahkememizce yapılan değerlendirmede; sözleşme hükümleri nazara alınarak davacının ödemesi gereken RES katkı payı tutarının belirlenmesi gerektiği, bunun da KDV dahil 82.099,19 TL olduğu, fatura bedeli 1.560.980,63 TL’den sözleşme hükümlerine göre hesaplanan 82.099,19 TL’nin düşümü ile davacı tarafından 1.478.881,44 TL fazla ödeme yapıldığı anlaşılmakla davanın kabulüne,..” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran-davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Yönetmelik ve ekleri olan taahhütname, teklif mektubu formu ile anlaşma hükümlerinin birlikte değerlendirilmesi sonucunda RES katkı payı faturasının hesaplandığını, bunların hepsinin aynı yönetmeliğin bir parçası iken ve aralarında hiyerarşik bir ilişki yokken teklif mektubunun hesaplamada göz önüne alınmamasının hukuk mantığına aykırı olduğunu, tüm içeriği ile bir bütün olan yarışma yönetmeliği ve eklerinde yer alan sözkonusu düzenlemelerde yapılan yarışmalar sonucu kapasite kazanan RES’ ler tarafından tesisin geçici kabulünün yapıldığı tarihten başlamak üzere 20 yıl boyunca müvekkili …’a ödeme yapılması ve ödenmiş bedelin değer kaybına uğramaması adına da verilen teklif bedelinin teklif yılından itibaren her yıl TÜFE oranında (kümülatif) güncellenerek arttırılmasının açıkça öngörülüğünü, belirtilen düzenlemeler uyarınca müvekkili tarafından RES katkı payı faturalarının yönetmeliğin 9.maddesi ile yönetmelik eki anlaşma ve teklif mektubu hükümleri birlikte dikkate alınarak hesaplandığını, davacı şirket tarafından taahhütname, teklif mektubu formu ve anlaşma içerikleri önceden bilinmekte olup bu şartlarda yarışmaya katılma sağlanarak teklif verildiğini, teklif maktu formunda “teklif fiyatının teklif yılından itibaren TÜFE oranında güncellenerek hesaplanacağının” açıkça ifade edildiğini, daha sonra bu teklifte yer alan hesaplama şekli ile bağlı olmadığının öne sürülmesinin dürüstlük kuralına uygun olmadığı gibi, yarışma koşullarının da değiştirilmesi anlamına geldiğini, bu durumun teklifte değişiklik yapılamayacağı (bağlayıcı olduğu) yönündeki yönetmelik hükmüne açıkça aykırı olduğunu, diğer istekli firmalar bakımından haksız rekabet teşkil edeceğini, teklif mektubu ve RES katkı payı anlaşması hükümlerinin hesap şekli bakımından çeliştiğine yönelik iddianın RES kapasite tahsis yarışmalarına ilişkin tüm sürecin düzenlendiği yasal dayanak olan yarışma yönetmeliğini yok sayar nitelikte olduğunu, davacı şirketin gelinen aşamada dava konusu edilen faturayı kabul etmeyerek dava açmasının iyiniyetli olmadığını, basiretli tacir ilkesiyle bağdaşmadığını, müvekkilince yapılan tüm işlemlerin hukuka uygun olduğunu bildirerek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, RES Katkı Payı bedeli faturası nedeniyle ihtirazi kayıtla ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-HMK m. 353/1,b,1 gereğince; Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/419E., 2023/255K. sayılı dava dosyasında verdiği 26/04/2023 tarihli kararına yönelik davalı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 101.252,40 TL’den peşin olarak yatırılan 25.255,60 TL’nin düşümü ile kalan 75.766,79 TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın taraflara resen tebliğine; tebliğ, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına.
22.11.2023 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 361 gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 23.11.2023

Başkan Üye Üye Katip