Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/1276 – 2023/1329
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)
ESAS NO : 2023/1276
KARAR NO : 2023/1329
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 11.05.2023 tarihli ara karar.
ESAS-KARAR NUMARASI : 2022/472 E.
DAVACILAR :
VEKİLİ :
VEKİLİ :
Davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Davalı vekili, 2020 ile 2022 yılları arasında aynı mahkeme ve aynı başkan tarafından bakılan davaların işbu davanın davacısı olan ve ibra edilmeyen eski yönetim döneminde olmasının hakimin tarafsızlığı ve mahkemenin güvenirliliği ilkesine ters düştüğünü, yine heyet başkanı …’ın müvekkili kooperatifin dava konusu arsasının bulunduğu yerde gayrimenkulü olduğunun öğrenildiğini, duruşmalarda müvekkili kooperatif üyelerine, yönetici asıllara ve vekil sıfatı ile şahsına taraflı ve kötü muamele ile kötü sözler sarfederek tarafsızlık ilkesine aykırı davrandığını, ayrıca reyini belli ettiğini ve bu durumun hem tanık beyanları hem de dilekçe ekinde sundukları Ankara Barosu Avukat hakları Merkezi Raporu ile sabit olduğunu, heyet başkanı … tarafından sarf edilen sözlerin hakimin tarafsızlığı ve mahkemelerin güvenilirliği ilkesine aykırılık teşkil ettiğini, ilgili yasa maddelerini hiçe sayarak müvekkili kooperatife ait arsanın icra kanalı ile yok pahasına satılmasını sağlayacak şekilde ihtiyati tedbir kararı verdiğini, tüm sözlü ve yazılı beyanlarına rağmen ilgili tüm yasal mevzuata aykırı şekilde davayı sona erdirecek şekilde ihtiyati tedbir kararı vermekte ısrarcı olması nedeni ile reyini belli ettiğinden, Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi Heyet Başkanı …’ı reddettiklerini beyan ederek taleplerinin kabulüne ve davaları için bir başka hakim veya heyet görevlendirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılar vekili, davalı tarafın iddiaları arasında yer alan başkanın ve heyetin “ihtiyati tedbir kararı” vermekte ısrarcı olması hususunun gerçekle hiçbir ilgisi bulunmadığını, davalı tarafın, “madem ki 30.03.2023 tarihinde ihtiyati tedbir hususu ele alınmak için celse açıldı, heyet niçin karar vermedi?” demekte olduğunu, oysa bir önceki celseden bu yana davalı kooperatifin yönetim kurulu üyelerinden birinin istifa ettiğini ve yerine üye dahi olmayan bir kişinin getirildiğini, bu durumun ne kendi üyelerine ne de mahkeme dosyasına bildirilmediğini, söz konusu gecikmenin tek sebebininde görüleceği üzere davalı tarafın mahkemeyi bilgilendirmemesi olduğunu. mahkeme heyetinin yönetime yeni gelen kişi ile ilgili işlemlerin sorulması amacıyla Ankara Ticaret Sicili Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak gelecek cevaba göre dosyayı yeniden ele alarak tedbir talebini 18.05.2023 tarihli celsede karara bağlamayı uygun gördüğünü, davalının hakimin reddi talebine ilişkin ileri sürdüğü tüm iddiaların yersiz ve mesnetsiz olduğunu, yargılamanın bir oyun değil bilakis haklıya hakkının teslim edildiği en ciddi yapı olduğunu, davalı tarafın, toplantı gündeminde yer almayan, toplantı tutanağına hukuka aykırı şekilde eklediği izale-i şüyu davasından vazgeçilmesi kararını da kapsayacak şekilde mahkeme tarafından verilen hukuka uygun ihtiyati tedbir kararı ile davalı tarafın bizzat kurguladığı olaylar bahane edilerek, hiç söylenmemesine rağmen söylendi denilen ifadeler ile hakimin ihsası reyde bulunduğu iddialarının hukuka aykırı olduğunu beyan ederek hakimin reddi taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince “…6100 sayılı HMK’nun 38/2. maddesi uyarınca ret talebinin dayandığı sebepler ile delil veya emarelerin açıkça gösterildiği ve varsa belgelerin eklendiği dilekçe ile talep edilir.
Bu kapsamda, hakimin reddi için ileri sürülen hususların HMK.nun 36. maddesinde tanımı yapılan sebeplerden olmadığı, davalı tarafın davalarının hep aynı mahkemeye düşmesi ile mahkeme başkanının dava konusu arsanın bulunduğu yer Dikili’de gayrimenkulünün bulunması veya duruşma esnasında konuşulan sözlerin v.s. dolayı davaya bakan başkan-hakimin tarafsızlığına şüphe getirecek bir husus olmadığı, kaldı ki ileri sürülen hususların İstinaf ve Yargıtay gibi yüksek mahkemeye taşınabilecek hususlarda olduğundan, hakimin reddini gerektirecek somut herhangi bir husus ispat edilemediğinden reddi hakim talebinin reddine…” karar verilmiştir.
İstinaf yasa yoluna başvuran talep eden/davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle:
2020-2022 yılları arasında müvekkili kooperatifin taraf olduğu 7 adet davadan 5’inin aynı mahkeme heyeti ve aynı başkan tarafından incelendiğini, bu durumun şu anda uygulanan mahkeme tevzi programları gözönüne alındığında hayatın olağan akışına ve tüm pozitif bilimlere ters düştüğünü ve mahkemeye olan güveni zedelediğini;
Ayrıca müvekkili kooperatifin, heyet başkanı …’ın müvekkili kooperatifin arsasının bulunduğu İzmir ili Dikili ilçesinde gayrimenkulü olduğunu öğrendiğini;
Mahkeme heyeti başkanı …’ın hali hazırda devam eden 2022/472 E. sayılı dava dosyasında müvekkili kooperatife ait arsanın izale-i şuyu davası neticesinde, müvekkili kooperatife ait taşınmazın icra kanalı ile satışına yönelik ihtiyati tedbir kararı verdiğini, bahsi geçen ihtiyati tedbir kararının istinaf edildiğini ve üst mahkemenin ihtiyati tedbir kararını kaldırdığını, buna rağmen mahkemenin ihtiyati tedbir kararı vermekte ısrarcı olmasının mahkemeye olan güveni zedelediğini;
Heyet başkanının duruşmada, hem müvekkili kooperatif yöneticilerinin hem de vekil sıfatı ile şahsının savunma hakkını ihlal ettiğini, hem de agresif tavırları ve söylemleri ile kooperatif yöneticilerini ve üyelerini rencide ettiğini;
HMK’nun ilgili maddelerine göre ihtiyati tedbirin ancak talep edenin dava sırasında uğrayacağı zararları önlemek adına verilebileceğini, müvekkili kooperatife ait arsanın izale-i şuyu neticesinde icra kanalı ile (yok pahasına) satılmasına yönelik tedbir kararının hangi zararı önleyeceğini anlayamadıklarını belirterek gerekli araştırma yapılmaksızın talebin reddedilmesi nedeni ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İstem, kooperatif genel kurul kararının iptali davasında verilen 11.05.2023 tarihli reddi hakim talebinin reddine dair ara kararının istinafına yöneliktir.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/472 E. sayılı dava dosyasında verdiği 11.05.2023 tarihli ara kararına yönelik davalı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Alınması gereken 269,85-TL istinaf karar harcından, peşin alınan 179,90-TL harcın düşümü ile kalan 89,95-TL harcın davalıdan alınıp Hazine’ye gelir kaydına.
3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
12.09.2023 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 43/2 gereğince KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 20.09.2023
Başkan Üye Üye Katip