Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2023/1162 E. 2023/1140 K. 21.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 23. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/1162 – 2023/1140
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

ESAS NO : 2023/1162
KARAR NO : 2023/1140
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/04/2023
ESAS-KARAR NUMARASI : 2022/162 E.-2023/437 K.
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ

Davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili; müvekkili kiralayan ile davalı kiracı şirket arasında 13.05.2020 tarihli “Depo Kira Sözleşmesi” imzalandığını, kira sözleşmesinin 12.03.2021 tarihinde taraflarca feshedildiğini, davalının “Tahliye ve Teslim Tutanağı” başlıklı belge kapsamında 02.09.2021 tarihinde kiralanan taşınmazı tahliye ettiğini, kiralanan taşınmaz ile taşınmazın ayrılmaz parça ve eklentileri başta gelmek üzere kira sözleşmesi ekinde “Ofisler Envanter Dökümü” başlıklı belge kapsamında yer alan bir kısım cihaz, makine ve teknik ekipmanın hor kullanmaya bağlı olarak hasarlı bir durumda bulunduğunun tespit edildiğini, ihtarname ile hasar tutarının ödenmesinin istendiğini, davalı tarafça cevabi ihtarname ile taşınmazın bazı bölümlerinin kendilerine teslim edildiği tarihte zaten hasarlı durumda olduğunu bildirdiğini ve ekine bir kısım fotoğraflar ile … isimli kişinin imzalı beyanının eklendiğini, adı geçen şahsın müvekkili çalışanı olup şirketi temsile yetkili olmadığını, hasarlı fotoğrafların müvekkili şirket yetkilisinin katılımı olmaksızın nerede ve kim tarafından çekildiğinin belli olmadığını, davalı yetkilisinin e-posta yazışmaları ile kira konusu taşınmaza hasar verdiğini kabul ettiğini, Mersin 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/64 D. İş sayılı dosyasında bilirkişi kurulunca kiralanan taşınmazdaki hasar ve bedelinin tespit edildiğini, davalı aleyhine Ankara 18. İcra Dairesinin 2012/ 18201 E. sayılı dosyası ile davalı şirket aleyhine iflas yoluyla adi takip başlatıldığını, davalının itirazı üzerine icra takibinin durduğunu ileri sürerek, İİK’nın 156/3. maddesi uyarınca, davalının itirazının kaldırılmasına ve iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davaya konu taşınmaza ilişkin üst bina tüm hakları ve borçları ile Ticaret Bakanlığı’na intikal etmiş olup, davacının anılan taşınmazda hiçbir tasarruf yetkisi bulunmadığını, davanın öncelikle husumetten reddi gerektiğini, kira sözleşmesinin davacıyı temsilen … ile akdedildiğini ve taşınmazın adı geçenden teslim alındığını, anılan kişi ile tutanak tutulduğunu ve taşınmazda ve Ofisler Envanter Dökümünde bulunan taşınmazların hasarlarının tespit edildiğini, fotoğraflandığını ve kira bitim tarihinde bunlarda bulunan mevcut hasarların müvekkili şirkete rücu edilmeyeceği hususunun tutanak altına alındığını, davacı yanca anılan kişinin imzalamış olduğu kira sözleşmesi geçerli kabul edilirken teslim sırasında hasarlara ilişkin tuttuğu tutanağın geçersiz kabul edildiğini, davacının iddiasının kabulü halinde kira sözleşmesi ve sözleşmenin eki olan Ofisler Envanter Dökümünün de geçersiz olması gerekeceğini, taşınmazın tahliye gerçekleştiğinde … isimli şahsa teslim edildiğini ve anılan kişinin de davacı şirket müdürü olmadığını, Mersin 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/64 D. İş dosyasındaki bilirkişi raporunun tek taraflı olarak düzenlendiğini, raporda tespit edildiği iddia edilen inşaat, makine mekanik tesisat ve elektrik sistem hasarlarının birçoğu mevcut olmayıp, raporda belirtilen aksamların tamamının müvekkili şirketin taşınmazı teslim ettiği tarih itibariyle çalışır durumda olduğunu, davacı yanca müvekkili şirkete sadece demirbaşlar teslim edilmiş olup, bunların eksiksiz ve çalışır vaziyette teslim edildiğine dair taraflarca herhangi bir tespit yapılmadığı gibi herhangi bir belge de düzenlenmediğini, davacı yanca iflas takibinin tercih edilmesinin kötü niyetli olduğunu savunarak, davanın reddine, %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesince; “…Mahkememizin 22/02/2023 tarihli ön inceleme duruşmasında; kapak hesabının istenilmesi ve kapak hesabı geldikten sonra davalı tarafa tebligat çıkartılarak bu miktarı 7 gün içerisinde mahkememiz veznesine depo edilmesinin istenilmesine, aksi takdirde iflasına karar verileceğinin ihtarına şeklinde karar verilmiştir.
Bunun üzerine icra müdürlüğündeki dosyada kapak hesabı istenmiş, 24/02/2023 tarihli kapak hesabında 250.993,48TL bakiye borç miktarı olduğu bildirilmiştir. Davalı vekili ise 07/03/2023 tarihinde 251.000,00TL’yi mahkememiz veznesine depo etmiştir.
Böylece, İİK’nun 158 vd.maddesi gereğince; dosya borcunun depo edilmesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, ancak davanın açılmasına davalı tarafça sebebiyet verildiğinden, davacı lehine yargılama giderlerine ve vekalet ücretine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” denilerek, davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacı yanca sunulan Mersin 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/64 D. İş dosyasıyla düzenlenen bilirkişi raporunu kabul etmediklerini, yeni oluşturulacak bir bilirkişi heyetinden mahallinde keşif yaparak rapor alınmasını talep etmelerine rağmen aynı bilirkişi heyetinden rapor alındığını, bu rapor dayanak alınarak hüküm kurulduğunu, davaya konu taşınmaza ilişkin üst bina tüm hakları ve borçları ile Ticaret Bakanlığı’na intikal etmiş olup, davacının anılan taşınmazda hiçbir tasarruf yetkisi bulunmamakta olup husumet itirazlarının mahkemece değerlendirilmediğini, kira sözleşmesinin davacıyı temsilen … ile akdedildiğini ve taşınmazın adı geçenden teslim alındığını, bu sırada anılan kişi ile tutanak tutulduğunu ve taşınmazda ve Ofisler Envanter Dökümünde bulunan taşınmazların hasarlarının tespit edildiğini, fotoğraflandığını ve kira bitim tarihinde bunlarda bulunan mevcut hasarların müvekkili şirkete rücu edilmeyeceğinin tutanak altına alındığını, mahkemece bu tutanaklar ve fotoğraflar nazara alınmadan, taleplerine rağmen … dinlenilmeden, diğer bir anlatımla delilleri toplanmadan hüküm kurulduğunu, davacı yanca müvekkili şirkete sadece demirbaşlar teslim edilmiş olup, bunların eksiksiz ve çalışır vaziyette teslim edildiğine dair taraflarca herhangi bir tespit yapılmadığı gibi herhangi bir belge de düzenlenmediğini, davacı yanca müvekkili şirket tarafından hasara uğratıldığı iddia edilen kısımlara ilişkin hiçbir tadilat, tamirat ya da alım yapılmamış olup, bu hususa ilişkin herhangi bir belge de sunulmamasına rağmen hükme esas raporda yapılan tespitlerin hatalı olduğunu, hasarların müvekkili şirketin anılan taşınmazı kullanmaya başlamadan önce mi sonra mı olduğu, ya da teslimden önce mi sonra olduğuna ilişkin bir tespit yapılmadığını, raporda tespit edildiği iddia edilen inşaat, makine mekanik tesisat ve elektrik sistem hasarlarının birçoğu mevcut olmayıp, tamamının müvekkili şirketin taşınmazı teslim ettiği tarih itibariyle çalışır durumda olduğunu belirterek, İlk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, tanıkları dinlenerek farklı bir heyetten rapor alınmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, İİK’nın 156/3. maddesine dayalı itirazın kaldırılması ve iflas istemine ilişkindir.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine aykırılığın da tespit edilmemesine ve özellikle, iş bu davanın kira sözleşmesinin tarafı olan kiralayan tarafından açılmasında bir usulsüzlük olmamasına, davalı tarafça Mersin 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/64 D. İş. sayılı tespit raporuna itiraz edilmemiş olmasına ve taraflar arasındaki kira sözleşmesinin 7. maddesinde, “kiralanan taşınmazın kira sözleşmesinin başlangıç tarihindeki hali hazır son durumu : Boş ve çok iyi durumda” teslim alındığının açıklanmış olmasına göre, İlk derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, HMK.’nın 353/(1)-b.1 ve 359/(3) maddeleri uyarınca davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK.’nın 353/(1)-b.1 ve 359/(3) maddeleri uyarınca davalı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davalı tarafça yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden alınarak iadesine,
4-Davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin Dairemizce yerine getirilmesine,
21.06.2023 tarihinde, İİK’nın 164/2. maddesi uyarınca, kararın tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde, kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek dilekçe ile Yargıtay nezdinde temyizi kabil olmak üzere, oybirliği ile karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 22/06/2023

Başkan
e-imza
Üye
e-imza
Üye
e-imza
Katip
e-imza