Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2023/1097 E. 2023/1025 K. 07.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/1097 – 2023/1025
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

ESAS NO : 2023/1097
KARAR NO : 2023/1025

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 04.05.2023 tarihli ara karar.
ESAS-KARAR NUMARASI : 2021/573 E.
İHTİYATİ TEDBİR İSTEYEN :
VEKİLİ :
KARŞI TARAF :
VEKİLİ :

İhtiyati tedbir isteyen vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İhtiyati tedbir isteyen vekili, müvekkili kooperatifin davalı üst birliğin üyesi olduğunu, davalı tarafından müvekkiline ihbarnameler çekilerek ana para borcunun (2020 aralık ayı aidatı dahil) 214.048,52-TL, faiz borcunun ise 262.862,87-TL (31.12.2020 itibariyle) olduğunun bildirildiğini, müvekkilinin faiz borcuna itiraz ettiğini, bunun üzerine ortaklıktan çıkarıldığının müvekkiline bildirildiğini, müvekkilinin üst birlik tarafından belirtilen ana para borcunu kabul ettiğini ve bu hususa ilişkin ödemelerin yapıldığını, üst birlik yönetiminin müvekkiline ait şerefiyeleri de haksız ve hukuka aykırı bir şekilde borca mahsup ettiğini, ihtarnamelerde belirtilen söz konusu borçlar için geçerli zamanaşımı süresinin 5 yıl olduğunu, 2021 tarihli ilk ihtarnamenin konu kısmında da yazdığı üzere birinci ihtarda yazılı 5 yıllık zamanaşımına tabi bu borç için 2016 yılından önceki borçların zamanaşımına uğradığını, davalı üst birliğin ilk ihtarına kadar zaman aşımını kesen ya da durduran herhangi bir sebebin mevcut olmadığını, bu nedenle zamanaşımına uğramış asıl borca bağlı faiz borcunun ödenmesi gibi bir durumun da söz konusu olmadığını, bu hususa ek olarak genel kurulda belirtilen faiz oranının ise TBK’nun 120/2. maddesindeki sınırlamaya aykırı olduğunu, dava konusu haksız durum sebebiyle müvekkilinin telafisi imkansız maddi ve manevi zararlara uğrayacağını, şu aşamada üst birlik yönetiminin zaman aşımına uğrayan borcu istemesi ile mağduriyetlerin gün geçtikçe arttığını, müvekkili kooperatif adına üyelerin mağdur olmasını da önlemek amacı ile ihtiyaten dava sonuçlanana kadar davaya konu gecikme faizine ilişkin tespit yapılana kadar faiz borcunun ödenmemesine ilişkin; ayrıca üst birliğin davacı yerine üye kaydı yapmaması yönünde öncelikle teminatsız, mahkeme aksi kanaatte ise uygun görülecek teminat karşılığında kadar ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince “…Birleşen davada taşınmazlara yönelik tedbir isteminin uyuşmazlık konusu olmadıklarından dolayı, davacı yerine üye alınmaması şeklindeki tedbir isteminin ise davanın esası hakkında tedbir kararı verilemeyeceğinden ve haklılık durumu bu aşamada anlaşılamadığından REDDİNE…” karar verilmiştir.
İstinaf yasa yoluna başvuran ihtiyati tedbir isteyen vekili istinaf dilekçesinde özetle:
Üst birlik yönetiminin sürmekte olan bir menfi tespit davası var iken müvekkili kooperatifi ihraç kararı aldığını ve faize ilişkin icra takibi başlatılmaması yönündeki tedbir kararına rağmen müvekkili kooperatifi ihraç ettiğini;
Alt yapı inşaatı üst birlik tarafından yapılırsa birlik uhdesindeki üyeliklerin finansman tedariki gerekçesi ile alt yapı müteahhitlerine verilebileceğini, bu sebeple yetki alındığı taktirde müvekkili kooperatife tahsis edilmiş yer adı ile bir taşınmaz kalmayacağını, ihraç davası müvekkili lehine sonuçlansa dahi taşınmazlar mevcut olmayacağı için müvekkilinin mağduriyetinin daha da artacağını;
Yaşanan bu süreçler dikkate alındığında müvekkilini ihraç etmesinin akabinde müvekkili kooperatifin sahip olduğu arsalar için başka bir üye alma ihtimalinin de yüksek olduğunu;
Buna göre, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin zorlaşması veya tamamen imkansız hale gelmesi ihtimalinin söz konusu olduğunu, yerel mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddedilmesinin son derece hatalı olduğunu beyan ederek yerel mahkeme ara kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İstem, kooperatif aidat borcundan kaynaklanan menfi tespit ve kooperatif ortaklığından çıkarma kararının iptali davasında, ihtiyati tedbir talebinin reddine dair ara kararının istinafına yöneliktir.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre ihtiyati tedbir isteyen vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/573 E. sayılı dava dosyasında verdiği 04.05.2023 tarihli ara kararına yönelik ihtiyati tedbir isteyen vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Alınması gereken istinaf karar harcı peşin alındığından başka harç alınmasına yer olmadığına.
3-İhtiyati tedbir isteyen tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
07.06.2023 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 362/1,f ve m. 391/3 gereğince KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 08.06.2023

Başkan Üye Üye Katip