Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 23. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/102 – 2023/158
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(H Ü K M Ü K A L D I R A R A K
Y E N İ D E N H Ü K Ü M K U R U L M A S I)
ESAS NO : 2023/102
KARAR NO : 2023/158
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/12/2022
ESAS-KARAR NUMARASI : 2022/771 E.-2022/839 K.
KONKORDATO İSTEYEN :
VEKİLİ :
Konkordato isteyen vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Konkordato isteyen vekili; müvekkili firmanın nakit akışının çeşitli sebeplerle olumsuz etkilendiğini, ileriye dönük olarak kesilen çeklerin ve finans kurumlarına olan borçların zamanında ödenememesi riski doğduğunu, sebeplerle konkordato talebinin zorunlu hale geldiğini, müvekkilinin borçlarını nakit akışına uygun olarak vadelendirilmesi halinde ödeyecek ekonomik güce sahip olduğunu, borçlarını 2023 Eylül ayından itibaren 36 ay eşit taksitli faizsiz olarak ödeyeceğini belirterek, öncelikle geçici, daha sonra kesin mühlet verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesinin 30.06.2022 tarih, 2022/234 E., 2022/496 K. sayılı kararıyla; istemci şirket yönünden 01.04.2022 tarihinde İİK’nun 286. ve 287. maddeleri gereğince 3 ay geçici mühlet verildiği, geçici konkordato komiserler kurulunun 12.01.2022 tarihli rapor ile, geçici konkordato komiserler kurulunun 17.01.2022 tarihli celsedeki sözlü beyanları ve yine konkordato talep eden şirket yetkili temsilcisinin İİK. 292/son maddesi uyarınca 17.01.2022 tarihli celsedeki sözlü beyanı doğrultusunda yapılan değerlendirmede; talep edenin ön projedeki ön gördüğü hedeflere ulaşmaktaki çabasının geçici konkordato komiserler kurulu tarafından yetersiz görülmesi ve aynı zamanda kesin mühlete geçilmesi sürecinde konkordato ön projesinin revize edilmesinin daha gerçekçi olacağının belirtilmesi ve imzalanması ön görülen sözleşmeler ile ilgili de geçici mühlet süresi içerisinde sözleşmelerin imzalanacağına yönelik ön görüşmelerin yapıldığı veya buna dair alt yapı çalışmalarının yapıldığına dair geçici komiserler kuruluna ya da mahkeme dosyasına herhangi bir belge sunulmaması nedeni ile talep edenin konkordato ön projesinin sadece devam eden Bodrum İşi göz önüne alındığında işlemeyeceği yönünde kanaatin oluştuğu, talep eden şirketin borca batık olduğu gerekçesiyle İİK. 287/5 maddesi yollamasıyla İİK 292. maddesi uyarınca geçici mühlet kararının kaldırılmasına, konkordato isteminin reddine, istemci şirketin iflasına karar verilmiştir.
Karara karşı konkordato isteyen vekili ile alacaklı … A.Ş. vekilince istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemizin 27.10.2022 tarih ve 2022/1712 E., 2022/1644 K. sayılı kararıyla; “…Geçici Konkordato Komiserler Kurulunun 15.06.2022 tarihli raporunda özetle; istemci şirketin üstlenmiş olduğu işlerinden bazılarının tasfiye halinde olduğu, bazılarının feshedildiği, geriye 14.06.2022 tarihinde imzalanan … İlçesinde bulunan 26 adet … İnşaatının İnce İşler Alt Yapı ve Çevre Düzenlemesi İşi’nin ve sözleşme beklentisi bulunan işlerin kaldığı, şirketin borca batık durumda olduğu, şirket aktifinde bulunan gayrimenkullerin, taşıtların, tesis makine ve cihazlar ile demirbaşların rayiç değerlerinin ekspertiz kurumları tarafından henüz değerlendirilmediği ve söz konusu maddi duran varlıklarla ilgili ekspertiz raporu çalışmalarına henüz başlanamadığı, şirketin iflas tehlikesi haline göre konkordato ön projesinin uygulanmasına devam ile alacaklıların alacaklarına en uygun şartlarda kavuşmasının şirketin içinde bulunduğu duruma bakıldığında muhtemel olmadığı ve fakat, borçlu şirket ve işletmenin faaliyetlerinin sürdürülmesinin genel ekonomik fayda bakımından da önemli katkılarının gerçekleşebileceği ve nihayette konkordato ön projesinin revize edilmesi durumunda kesin mühlet sürecinde daha nesnel, gerçekçi ve uygulanabilir olabileceği tespit ve görüşü bildirilmiştir.
İstemci şirket yetkilileri tarafından komiserler kurulunun alınması muhtemel işlerle ilgili bilgilendirildiği anlaşılmaktadır.
Konkordato borçluyu borcundan kurtarırken alacaklıları da belirli tenzilat ve/veya vade ile alacaklarına kavuşturmak amacıyla getirilmiş bir hukuki müessesedir. Alacaklıların oyuna başvurularak borçlunun işletmesini iyileştirmesi veya iflas tasfiyesine nazaran daha iyi şartlarla tasfiye etmesine imkân tanınması gerekir.
İlk derece Mahkemesince, istemci şirkete 01.04.2022 tarihinde üç ay geçici mühlet verildikten sonra komiserler kurulunun da katkılarıyla revize proje sunulmasına imkan tanınmadan, alacaklıların oyuna başvurulmaksızın, sadece alınması muhtemel işlerle ilgili ön görüşmeler yapıldığı ya da alt yapı çalışmaları yapıldığına dair belge sunulmadığı gerekçesiyle konkordato projesinin başarıya ulaşamayacağı sonucuna varılması ve uygun bir yarar-zarar denetimi yapılmaksızın şirketin doğrudan iflasının açılması doğru olmamıştır.” gerekçesiyle, konkordato isteyen vekili ile alacaklı … A.Ş. vekilinin istinaf başvurularının kabulü ile İİK’nın 293/2. maddesi uyarınca, İlk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, konkordato isteyen şirkete 27.10.2022 tarihinden itibaren 1 yıl süre ile kesin mühlet verilmesine, komiserin görevlendirilmesi de dahil olmak üzere müteakip işlemlerin yürütülmesi için dosyanın İlk derece Mahkemesine gönderilmesine, konkordato isteyen vekilinin diğer hususlara ilişkin istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
İlk derece Mahkemesince; “…mahkememizce kaldırma kararı doğrultusunda kesin mühlet ile ilgili komiser atamalarının, ilanların ve diğer işlemlerin yapıldığı, talep eden vekiline 270.000,00-TL komiser ücretinin yatırılması için 09/11/2022 tarihli ara karar ile meşruhatlı davetiye çıkarıldığı ancak tebliğe rağmen süresi içerisinde yatırılmaması üzerine talep edene tekrar 01/12/2022 tarihli ara karar ile dosyadaki geçici mühletten kalan komiser ücreti de düşürülerek 240.000,00-TL ücretin yatırılması için meşruhatlı davetiye çıkarıldığı, usulüne uygun tebliğe rağmen talep eden tarafından komiser ücretinin yatırılmadığı, duruşmada yatırılmayacağının da açıkça beyan edildiği görülmüştür.
Mahkememizin 01/12/2022 tarihli ara kararı doğrultusunda konkordato komiserler kurulu tarafından şirketin borca batık olup olmadığı hususunda rapor istenildiği, dosyaya sunulan 09/12/2022 tarihli rapora göre, şirketin -29.264.644,46-TL tutarında borca batık olduğunun rapor edildiği görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda, talep eden tarafından usulüne uygun meşruhatlı tebliğe rağmen süresi içerisinde komiser ücretinin yatırılmaması, 15/12/2022 tarihli duruşmada yatırılmayacağının da açıkça beyan edilmesi üzerine talep edenin konkordato talebinin 6100 Sayılı HMK.nın 114/1-g maddesi delaletiyle 115/2 uyarınca usulden reddine karar vermek gerektiği, yine söz konusu şirketin komiserlerden alınan rapora göre borca batık olduğu, bu nedenle iflasına karar vermek gerektiği” belirtilerek, istemci şirketin konkordato talebinin kesin mühletin kaldırılarak usulden reddine, tedbir kararlarının kaldırılmasına, Komiserler Kurulunun görevine son verilmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Konkordato isteyen vekili istinaf dilekçesinde; İlk derece Mahkemesince kesin mühlet ile ilgili komiser atamalarının yapılması için 270.000,00 TL’nin mahkeme veznesine yatırılmasına dair 09.11.2022 tarihinde karar verildiğini ancak mahkemeye iflas aşamasında olan bir şirket tarafından bu miktardaki yüksek bir ücretin ödenemeyeceğinin izah edildiğini, mahkemece talep ve beyanlarının dikkate alınmadığını, İlk derece Mahkemesince 30.06.2022 tarihinde iflas kararı verilmesi ile iflas tasfiyesinin başladığını, Temmuz ayı içerisinde imzalanması planlanan sözleşmeler ve daha öncesinde imzalanan sözleşmelerin sonlandırıldığını, müvekkili şirketin faaliyetlerine devam edemediğini, iflas kararı verilmesinin tüm hüküm ve sonuçları dikkate alındığında müvekkili şirketin komiser ücreti olarak peşinen 270.000,00 TL’yi (240.000,00 TL’ye düşürülmüştür) ödemesinin beklenmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu, iflas kararının verilmesinden, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından iflas kararının kaldırılmasına kadar geçen süreçte müvekkilinin doğal olarak kazanç elde edemediğini, ödenmesi istenen miktarları hukuka aykırı iflas kararı sebebiyle ödeyecek durumda olmadığını,
Bu sebeple bir yıllık komiser ücretinin peşin olarak ödenmesi zorunlu ise iflas dosyası kapsamında iflas kasasından ödenmesine karar verilmesi gerektiğini, bu ücretin ödenmesi zorunlu değil ise bir yıl kesin mühlet verilmesi halinde müvekkili şirketin ekonomik durumunu toparlama sürecine gireceğini, konkordatonun amaç ve ruhuna uygun olarak komiser ücretlerinin aylık depo edilmesine karar verilmesi gerekirken bu ücretlerin peşin olarak ödenmesine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu,
İlk derece mahkemesi tarafından verilen kararın Anayasa’nın hak arama hürriyeti ile ilgili 36. maddesine ve temel hak ve hürriyetlerin sınırlandırılması ile ilgili 13. maddesine aykırı olduğunu,
Konkordato kapsamında iflasın açılmasının son çare olması gerektiğini, mahkemece komiser ücretlerinin ödenmesi için başkaca karar veya tedbir alınabilecek iken doğrudan iflasa karar verilmesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, müvekkilince şirketin yeniden yapılanmasına ilişkin istek ve arzusunun ortaya konulmasına karşın mahkemece müvekkili şirketin konkordato kapsamında ayakta tutulmasının amaçlanmadığını ve doğrudan iflasına karar verildiğini,
İlk derece Mahkemesince borca batıklık yönünden rayiç değer araştırması yapılması gerektiği kabul edildiğini ancak rayiç değer tespiti yapılmadan iflas kararı verildiğini,
İlk derece Mahkemesince borca batıklıkta müvekkili şirketin konkordato başvurusunda bulunurken bildirmiş olduğu rayiç değerlerin dikkate alındığının bildirildiğini, 15.12.2022 tarihli kararda 28.02.2022 tarihli konkordato raporunun esas alınması ve 30.03.2022 tarihinde bildirilmiş bulunan değerlerin esas alınmasının rayiç değerler üzerinden bir değerlendirme yapılmadığını gösterdiğini, aradan geçen sürede ülkemizdeki döviz kuru ve enflasyon oranı dikkate alındığında müvekkiline ait olan menkul ve gayrimenkullerin rayiç değerlerinin çok fazla artacağının açık olduğunu,
İlk derece mahkemesi tarafından “Konkordato başvurusu yapılırken bildirilen rayiç değerlerin geçici mühlet süresi içerisinde enflasyondaki artışıda mahkememizce karar aşamasında değerlendirilmiş ancak söz konusu rayiç değerlerin enflasyon oranında artırılması borca batıklığı değiştirmediği görülmüştür.” ifadesine yer verildiğini, ancak bu hususta herhangi bir fiyat değerlendirilmesi yapılmadığını, taşınmazların rayiç değer tespiti yapılsa idi borca batıklık durumunun oldukça azalacağının açık olduğunu,
Mahkemece bağlı ortaklardan olan alacağın şüpheli alacak olarak değerlendirildiğini ve sıfır (0) olarak alındığını, komiser heyetinin bağlı ortaklardan olan alacakların gerçek bir alacak olup olmadığı hususunda geçici mühlet sürecinde inceleme yapılmadığının belirtildiğini, bu beyan dikkate alınmadan iflas kararı verilmesinini hukuka aykırı olduğunu,
Müvekkilince konkordato ön projesinde Uganda’daki fabrika ile ilgili bilgi verildiğini, ancak ne komiser heyeti tarafından, ne de mahkemece bu bölümün dikkate alınmadığını, beyanlarına itibar edilmediğini,
İlk derece Mahkemesi kararının 101 hesabı çekler hesabı ile ilgili gerekçesinin hatalı ve özensiz olduğunu,
İlk derece Mahkemesince hükme esas alınan konkordato komiserler kurulu raporunda güncel rayiç değer tespiti yapılmadığını, belirtilen rayiç değerlerin tahmini değerler olduğunu, tesis, makine ve cihazlar hesabındaki ve demirbaşlar hesabındaki tahmini rayiç değerlerin fahiş şekilde az gösterildiğini ve tamamen bilimsel hesaplamadan uzak değer biçildiğini,
Bölge Adliye Mahkemesi tarafından 1 yıl kesin mühlet verildiğini, sadece sürecin yürütülmesi için dosyanın yerel mahkemeye gönderildiğini, ancak mahkemece hukuka ve hakkaniyete aykırı olarak komiser ücreti talep edildiğini ve iflas kararı verildiğini,
Belirterek, İlk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, İİK’nın 36. Maddesi uyarınca iflas kararının uygulanmasının durdurulmasına, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesinin vermiş olduğu 1 yıl kesin mühlet kararının uygulanmasına karar verilmesini aksi kanaatte olunursa bir yıl kesin mühlet verilmesine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
I-İstem, konkordatonun tasdikine ilişkindir.
Dairemizin 27.10.2022 tarihli kaldırma kararından sonra İlk derece Mahkemesince oluşturulan 09.11.2022 tarihli ara kararında, diğer ara kararları yanında, “Konkordato komiserler kurulu üyelerinin her biri için göreve başlama tarihinden itibaren geçerli olmak üzere ayrı ayrı aylık 7.500,00-TL ücret takdirine, ücretin gider avansından karşılanmasına,” karar verilmiş,
01.12.2022 tarihli ara kararında ise, “Mahkememizin 09/11/2022 tarihli ara kararının (6) maddesinde geçici mühletten kalan bakiye komiser ücretleri düşülmediğinden işbu ara kararın konkordato talep eden şirket vekiline tebliğinden itibaren 10 günlük kesin süre içerisinde Konkordato Gider Avansı Tarifesi uyarınca 1 yıllık kesin mühlet için gerekli 270.000,00-TL gider avansından dosyada bulunan bakiye 30.000,00-TL’nin (kalan gider avansı ilan ve tebligatlar için ayrılmıştır) mahsubu ile kalan 240.000,00-TL gider avansının mahkememiz veznesine yatırılmasının istenilmesine, söz konusu süre içerisinde yatırılmadığı takdirde talebin usulden reddedileceğinin ihtaratına (ihtaratın tebliğ ile yapılmış sayılmasına),” karar verilmiş,
İstinafa konu nihai kararla da, usulüne uygun tebliğe rağmen talep eden tarafından komiser ücretinin yatırılmadığı, duruşmada yatırılmayacağının da açıkça beyan edildiği, konkordato talep edenin borca batık olduğu gerekçesiyle, kesin mühlet kaldırılarak konkordato talebinin usulden reddine karar verilmiştir.
Konkordato talep tarihinde yürürlükte bulunan 26.06.2021 tarihli ve 31523 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, Konkordato Gider Avansı Tarifesinin 4. maddesinde konkordato talep edenin yatırması gereken gider avansı kalemleri düzenlenmiş,, (e) bendinde, “Mahkemece belirlenecek ücreti sonradan tamamlanmak üzere konkordato komiseri olarak görevlendirilecek kişi için asgari 1.000,00 Türk Lirası üzerinden hesaplanan beş aylık ücret tutarı,” da sayılmıştır.
İlk derece Mahkemesi ara kararları tarihinde yürürlükte bulunan, 17.06.2022 tarihli ve 31869 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Konkordato Gider Avansı Tarifesinin 4. maddesinde (e) bendinde ise, “Mahkemece belirlenecek ücreti sonradan tamamlanmak üzere konkordato komiseri olarak görevlendirilecek kişi için asgari 1.000,00 Türk Lirası üzerinden hesaplanan, geçici mühlet süresini kapsayacak şekilde, beş aylık ücret tutarı,” düzenlemesi yapılmıştır.
Buna göre İlk derece Mahkemesince, kesin mühlet için komiserler kurulu için aylık ücret belirlenmesi ile yetinilmesi gerekirken; konkordato talep edence yatırılması zorunlu gider avansı kalemlerinden komiser ücretinin, geçici mühlet süresini kapsayacak şekilde beş aylık ücret tutarından ibaret olmasına ve konkordato talep edenin kesin mühlet süresinin tamamı için komiser ücretlerinin tamamını yatırma zorunluluğu bulunmamasına karşın, komiserler kurulu için belirlenen ücretin kesin mühlet süresini kapsayacak şekilde bir yıllık tutarını yatırmak üzere konkordato talep edene kesin süre verilmesi ve yatırılmadığından bahisle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
Dairemizin 27.10.2022 tarih ve 2022/1712 E., 2022/1644 K. sayılı kararıyla konkordato talep eden şirket yönünden verilen bir yıllık kesin mühletin henüz dolmamış olduğu görülerek, konkordato isteyen vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İİK’nın 293/2. maddesi uyarınca Dairemizin önceki kararı doğrultusunda tahkikat yapılmak üzere İlk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, konkordato isteyen şirkete kesin mühlet verilmesine, komiserin görevlendirilmesi de dahil olmak üzere müteakip işlemlerin yürütülmesi için dosyanın İlk derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
II-Kararın kaldırılması nedenine göre, konkordato isteyen vekilinin diğer istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
I-Yukarıda (I) nolu bentte açıklanan nedenlerle, konkordato isteminde bulunan … A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İİK’nın 293/2. maddesi uyarınca, Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 15.12.2022 tarih ve 2022/771 E., 2022/839 K. sayılı KARARININ KALDIRILMASINA, konkordato isteyen şirkete 01.02.2023 tarihinden itibaren 1 YIL SÜRE İLE KESİN MÜHLET VERİLMESİNE, komiserin görevlendirilmesi de dahil olmak üzere müteakip işlemlerin yürütülmesi için dosyanın İlk derece Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
II-Yukarıda (II) nolu bentte açıklanan nedenlerle, konkordato isteyen vekilinin diğer istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
III-Konkordato isteyen tarafından yatırılan istinaf karar harcının iadesine,
IV-Konkordato isteyen tarafından yatırılan avansın kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine,
V-Karar tebliği, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
01.02.2023 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, İİK’nın 293/1. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 01/02/2023
Başkan
e-imza
Üye
e-imza
Üye
e-imza
Katip
e-imza