Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2023/1012 E. 2023/941 K. 24.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

ESAS NO : 2023/1012
KARAR NO : 2023/941

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 14.04.2023 tarihli ara karar.
ESAS-KARAR NUMARASI : 2023/269 E.
İHTİYATİ TEDBİR İSTEYENLER : 1-… – …
: 2-… – …
VEKİLİ : Av. … – (E-tebligat)
KARŞI TARAF :
VEKİLİ : Av. … – (E-tebligat)
İhtiyati tedbir isteyenler vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İhtiyati tedbir isteyenler vekili, müvekkillerinin 25.06.1979 tarihinde … Yönetim Kurulu’nun 19.06.1979 tarih ve 36 sayılı kararı ile kooperatife kayıtlarının yapıldığını, sözleşme gereği birer adet taşınmaz alacaklarının taahhüt edildiğini, kooperatifin ana sözleşmesine uygun hareket etmediğini, 25.06.1979 tarihinden itibaren müvekkillerinden aidat almaya devam ettiğini, davalı kooperatifin taahhüdünü yerine getirmediğini, hatta konut yapımı için satın alınan arsa üzerinde bir takım şahıslara yapı tahsisi yapıldığını, tahsis olunan yapıları kullanıyor olmalarına rağmen müvekkillerine herhangi bir yapı tahsisinin yapılmadığını beyan ederek tüm yükümlülüklerini yerine getiren müvekkillerinin diğer ortaklara verilen emsal bir konutun dava tarihi itibariyle değerinin tazminat olarak verilmesine ayrıca fazlaya dair istemi saklı kalmak kaydı ile …’nin ortağı olan müvekkillerine bugüne kadar yapı tahsis edilmemiş olması nedeniyle müvekkilleri için şimdilik ıslah hakkı saklı tutulmak üzere, her bir müvekkili için ayrı ayrı 100,00’er TL olmak üzere toplamda 200,00-TL tazminat tutarının dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, ayrıca davalı kooperatif adına kayıtlı tüm parsellerin/taşınmazların üçüncü kişilere satışının/devrinin engellenebilmesi için dava sonunda verilecek kararın kesinleşmesine kadar geçerli olmak üzere taşınmazların tapu kayıtları üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, kooperatif genel kurul toplantısında alınan/alınacak olan tüm kararların yürütülmesinin tedbiren durdurulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince “…6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 389/1. maddesine göre; mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.
Aynı Yasa’nın 390/3. maddesine göre ise, tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebi ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.
Dosya kapsamına sunulan belgelerden mevcut durumda meydana gelebilecek değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkansız hale geleceği durumunun dava değeri dikkate alınarak meydana gelmeyeceği, ihtiyati tedbir kararının şartları gerçekleştiğinde uyuşmazlık konusu hakkında verilebileceği anlaşılmakla HMK’nın 389. ve devamı maddeleri gereği şartları oluşmayan ihtiyati tedbir talebinin reddine…” karar verilmiştir.
İstinaf yasa yoluna başvuran ihtiyati tedbir isteyenler vekili istinaf dilekçesinde özetle:
Müvekkillerinin kooperatif üyeliği ile ilgili olarak üstlerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiğini, davalı kooperatifin ise taahhüdünü yerine getirmediğini ve hatta amaç için satın alınan arsa üzerinde birtakım şahıslara yapı tahsisi yapılmış olmasına ve bu şahısların halen tahsis olunan yapılarda oturuyor/kullanıyor olmalarına rağmen müvekkillerine bugüne kadar herhangi bir yapı tahsisi yapılmaması durumunun ihtiyati tedbire esas olan bir hakkın ve ihtiyati tedbir sebebinin varlığına işaret olduğunu;
Uyuşmazlık konusu dava ile ilgili yerinde/mahallinde yapılacak inceleme ile kooperatifin faaliyet konusu içerisinde, tüm işlemlerinin mevzuatta belirlenen usul ve esaslara uygun bir şekilde yürütülüp yürütülmediğinin, gelir tablosu hesaplarıyla bilançonun defterlerle uygunluk halinde bulunup bulunmadığının, defterlerin düzenli bir surette tutulup tutulmadığının ve gelir tablosu hesaplarıyla mameleki hakkında uyulması gerekli olan hükümlere göre işlem yapılıp yapılmadığının tespiti gerektiğini;
Mahkeme tarafından verilen ara karara dayanak yapılan “…dava değeri dikkate alınarak…” şeklindeki gerekçe ile hesaplanacak emsal rayiç bedeli ve bu bedel üzerinden ıslah talep haklarının görmezden gelindiğini, bu durumun müvekkillerinin hak kaybına uğramaları sonucunu doğuracağını, bu ihtimalin gözden uzak tutulmasının ve görmezden gelinmesinin doğru olmadığını ve ihtiyati tedbir hukuki kurumunun ruhuna ve amacına aykırı olduğunu beyan ederek yerel mahkeme ara kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İstem, kooperatif üyeliği nedeni ile tazminat istemine ilişkin davada verilen ihtiyati tedbirin reddine dair ara kararının istinafına ilişkindir.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre ihtiyati tedbir isteyenler vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2023/269 E., sayılı dava dosyasında verdiği 14.04.2023 tarihli ara kararına yönelik ihtiyati tedbir isteyenler vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Alınması gereken istinaf karar harcı peşin alındığından başka harç alınmasına yer olmadığına.
3-İhtiyati tedbir isteyenler tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
24.05.2023 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 362/1,f ve m. 391/3 gereğince KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 26.05.2023

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır