Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2022/959 E. 2023/327 K. 22.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/959 – 2023/327
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)
ESAS NO : 2022/959
KARAR NO : 2023/327
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 21/10/2021
ESAS-KARAR NUMARASI : 2020/148E., 2021/671K.
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI
VEKİLİ :

Davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili, müvekkili şirketin 06.09.2011 tarihli RES bağlantı hakkı ihalesine katılarak, 3,63 kr/kWh teklif ile ihaleyi kazandığını, ihaleyi kazandıktan sonra taraflar arasında 23.01.2012 tarihinde RES Katkı Payı Anlaşması, bilahare 10 MW olan proje gücünün 19,2 MW güce çıkması nedeniyle 30.09.2015 tarihli yeni RES Katkı Payı Anlaşması imzalandığını, sözleşmeye konu … RES projesinin Eylül 2014 “de işletmeye alındığını, sözleşmenin 3. maddesi gereği TEİAŞ tarafından 23.01.2020 tarihli TEE…231 sayılı 4.899.500,77 TL bedelli faturanın düzenlendiğini, davalının yaptığı hesabın sözleşmeye ve hukuka aykırı olduğunu, yaptırıma uğramamak için ihtirazi kayıtla 07.02.2020 tarihinde faturanın ödendiğini, sözleşmenin 3. maddesindeki düzenlemeye uygun olarak hesaplandığında müvekkili şirketin 2.636.617,84 TL fazla ödemiş olduğunu, 22.09.2010 tarih ve 27707 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanan “Rüzgar Enerjisine Dayalı Üretim Tesisi Kurmak Üzere Yapılan Lisans Başvurularına İlişkin Yarışma Yönetmeliği başlıklı yönetmeliğin 9. maddesinde de sözleşmenin 3. maddesiyle aynı formülün uygulandığını, ancak davalı tarafından yapılan hesaplamanın sözleşme ve yönetmeliğe aykırı olduğunu, davalı tarafından hesaplamalarda esas alınan Teklif Mektubu’nun niyet mektubu olduğunu ve sözleşmenin bir parçası, ayrılmaz eki olduğuna dair bir atıf bulunmadığını, sözleşmenin imzalanmasından sonra da teklif mektubunun geçerliliğini koruyacağına dair herhangi bir husus bulunmadığını, sözleşme ve Yönetmelikte TÜFE bedelinin başlangıç yılından başlayacağına dair bir ifade bulunmadığını, davalı tarafından yapılan yanlış uygulamanın 20 yıl boyunca da süreceğinin de dikkate alınması gerektiğini ileri sürerek, fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere fazla ödenen 2.636.617,84 TL’nin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu faturaların, idari sözleşme niteliğinde RES Katkı Payı Anlaşması hükümleri uyarınca düzenlendiği dikkate alınarak uyuşmazlığın çözümünün idari yargı mercilerine ait olduğunu, öncelikle davanın yargı yolu dava şartı noksanlığı bakımından reddi gerektiğini, dava konusu RES Katkı Payı Anlaşmasına ilişkin mevzuat hükümleri ve sözleşme metninin incelenmesinden, anlaşmanın “Rüzgar Enerjisine Dayalı Üretim Tesisi Kurmak Üzere Yapılan Lisans Başvurularına İlişkin Yarışma Yönetmeliği”’ nin ekinde önceden basılı olarak yer aldığını, davacının davaya konu faaliyeti yürütebilmesi için bu anlaşmaların imzalanmasının zorunlu olduğunu, EPDK tarafından 01.11.2007 tarihinde alınan RES başvuruları arasından aynı saha ve/veya aynı trafo merkezi için birden fazla başvurunun yapıldığı durumlarda, sisteme bağlanacak olan/olanları belirlemek için 15.02.2011-13.09.2011 tarihleri arasında 13 farklı pakette ve teklif edilen RES Katkı Payları üzerinden gerçekleştirilen tahsis yarışmalarının yapılarak toplam 5500 MW RES için kapasite tahsis ettiklerini, söz konusu projelerin lisanslandırma sürecinin EPDK tarafından başlatıldığını, davacı şirketin de sunduğu teklif sonucunda sisteme bağlantı hakkı kazanıp lisans alarak faaliyetine başladığını, davacı ile müvekkili arasında, davacıya ait üretim tesisinin ilk ünitesinin geçici kabulünün yapıldığı tarihten başlamak üzere ve tüm tesisin geçici kabulünün yapıldığı tarihten itibaren 20 yıl süre boyunca müvekkiline ödemeyi taahhüt ettiği katkı payı anlaşması imzalandığını, Yarışma Yönetmeliği çerçevesinde yarışmaya katılarak kazanan şirketlerle müvekkili arasında imzalanan RES Katkı Payı Anlaşması gereğince, Yönetmelik ve ekleri olan Taahhütname, Teklif Mektubu Formu ile Anlaşma hükümlerinin birlikte değerlendirilmesi sonucu RES katkı payı faturasının hesaplandığını, tesisin geçici kabulünün yapıldığı tarihten başlamak üzere 20 yıl boyunca TEİAŞ’a ödeme yapılması ve ödenecek bedelin değer kaybına uğramaması adına da yarışma şırasında verilen teklif bedelinin her yıl TÜFE oranında (kümülatif) güncellenerek artırılmasının öngörüldüğünü, teklif mektubunun yok sayılamayacağını, bu eklerin bir Yönetmeliğin bütünlüğü içinde yer aldığını, teklifin sunulmasından sonra davanın taraflarınca farklı hükümler içeren bir sözleşme düzenlenmiş gibi değerlendirmeler yapılmasının kabulünün mümkün olmadığını, bu hatalı yorumlardan dolayı RES katkı payı tutarı bakımından aynı Yönetmelik ile yarışmalarda bağlantı hakkı kazanılması için farklı, bağlantı hakkı kazanıldıktan sonra farklı şartlar öngörüldüğü gibi bir sonuç ortaya çıktığını, konuya ilişkin Yönetmelik, taahhütname, teklif mektubu formu ve RES katkı payı anlaşmasından oluşan eklerin bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiğini, hatalı yorum sonucu müvekkiline ödenecek RES Katkı payının yıllar içinde değer kaybedeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
İlk derece mahkemesince “…Her ne kadar davalı vekili tarafından görev/yargı yolu itirazında bulunulmuş ise de, taraflar arasında özel hukuk ilişkisi kurulup sözleşme gereği fazladan ödendiği iddia edilen bedelin iadesi talep edilmiş olmakla itiraza itibar edilmemiştir.
Mahkememizce tarafların delilleri toplanmış, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişi tarafından düzenlenen 05/04/2021 tarihli raporda özetle; davalı … tarafından düzenlenmiş 23.01.2020 tarihli KDV dahil 4.899.500,77 TL tutarlı e-faturanın, dosya kapsamında bulunduğu, davacı tarafın 16.03.2020 tarihli dava dilekçesinde 2019 yılı üretiminin 47.236.346,10 kWh olarak bildirildiği, davacı şirket tarafından 07.02.2020 tarihinde davalı şirket adına yapılan ve KDV Dahil toplam 4.899.500,77 TL tutarlı ödemeye ait … Bankası/0200631HV001858 havale numaralı dekont dosya kapsamından, yapılan ödemenin davacı şirket tarafından “fatura içeriğini kabul etmemek ve dava ve her türlü yasal hakkımız saklı kalmak kaydıyla ihtirazı kayıtla” yapıldığı, ANKARA BAM 23. HD. 2017/1503 E.-2019/120 K. Sayılı, kararı doğrultusunda, taraflar arasındaki anlaşmanın 3. maddesi ve Yarışma Yönetmeliği’nin 9/1. madde hükümlerinde belirtildiği şekilde, tesisin geçici kabul tarihinden başlamak üzere her bir kWh elektrik enerjisi üzerinden, kr/kWh olarak belirlenen yarışma sonucuna esas RES Katkı Payı’nın, KDV dahil olmak üzere 3.890.574,41 TL olarak hesaplandığı, yapılan fazla ödemenin (4.899.500,77 – 3.890.574,41=) KDV dahil 1.008.926,36 TL olduğu, Res Katkı Payı ve davacı şirketin dava dışı …’a elektrik satış bedeli oranının (RES Katkı Payı/ YEKDEM Fiyatı) 2014 ve 2015 yılı için 0,25 (%25), 2016 yılı için 0,22(%22), 2017 yılı için 0,20 (%20) ve 2018 yılı için 0,23 (%23), 2019 yılı için 0,16 (%16) olduğu açıklanmıştır.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, taraf vekillerinin beyan ve itirazları yönünden düzenlenen 05/07/2021 tarihli ek raporda sonuç olarak; mahkememiz tarafından davacı vekilinin itirazlarında bahsedildiği şekilde sadece üretim yılında RES Katkı Payının güncellenmesi, diğer yıllarda sabit kalması gerektiğine karar verildiği taktirde, 2019 yılı üretimi için RES Katkı payı tutarının KDV dahil toplam 2.262.882,93 TL olduğu, bu durumda davacı tarafından yapılan fazla ödeme tutarının (4.899.500,77 -2.262.882,93=) 2.636.617,84 TL olacağı, RES Katkı Payı/YEKDEM fiyat oranının ise teklif tarihinde %28, 2019 yılında ise %9 olduğu bildirilmiştir.
Toplanan deliller, dosya içeriği ve özellikle denetime elverişli bilirkişi ek raporu birlikte değerlendirildiğinde; Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesinin 28.01.2019 tarihli ve 2017/1503 E. – 2019/120 K. sayılı emsal niteliğindeki ilamı da gözönüne alınarak, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 3. maddesine göre RES Katkı Payı tutarının hesaplanması gerektiği kanaatine varıldığından bilirkişi ek raporuna göre davanın kabulüne…” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Cevap dilekçesindeki hususları tekrar ederek, Yerel Mahkemenin kararına dayanak yapılan bilirkişi raporunda yer alan; “Taraflar arasındaki anlaşmada, davacının sunduğu teklif mektubuna, sadece 3. maddede, toplam RES Katkı Payı tutarının hesaplanması ile ilgili kr* E* TÜFE formülünde, kr değerinin açıklanması sırasında yer verilmiştir.” şeklindeki tespitin tamamen hatalı olup, eksik inceleme yapılmasının bir tezahüründen ibaret olduğunu, Mahkemenin, RES katkı payı hesabının, teklif mektubundaki hesaplama şeklinden farklı olarak düzenlendiği, RES katkı payı ile ilgili faturaların sözleşme hükümlerine göre hesaplanması gerektiği yönündeki gerekçesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, davalı tarafından davacı şirketten RES katkı payı olarak tahsil edilen bedelin sözleşme ve mevzuata aykırı olarak fazla hesaplandığı iddiasıyla fazla tahsilatın iadesi istemine ilişkindir
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/148E., 2021/671K. sayılı dava dosyasında verdiği 21/10/2021 tarihli kararına yönelik davalı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 180.107,36 TL nispi istinaf karar harcından peşin olarak alınan 45.026,84‬ TL’nin mahsubu ile kalan 135.080,52‬ TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına.
3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın taraflara resen tebliğine; tebliğ, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına.
22/02/2023 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda,
HMK m. 361 gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 22/02/2023

Başkan Üye Üye Katip