Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2022/941 E. 2023/336 K. 22.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(D Ü Z E L T E R E K Y E N İ D E N
E S A S H A K K I N D A K A R A R)
ESAS NO : 2022/941
KARAR NO : 2023/336
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …
İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/03/2022
ESAS-KARAR NUMARASI : 2022/160 Esas-2022/258 Karar
DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – (e-tebligat)
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. … – (e-tebligat)

Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili, 2003-2020 yılları arasında davalı kooperatif yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptığını, müvekkilinin huzur hakkı alacağının aidat borcuna karşılık kabul edildiğini, davalı kooperatifin 15.12.2020 tarihinde yapılan yönetim kurulu toplantısında alınan karar uyarınca müvekkilinin kooperatif üyeliğinden ihraç edildiğini, müvekkilinin davalı kooperatifte yapılan bazı yolsuzlukları ortaya çıkardığı için bu kararın alındığını, Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğunu, müvekkilinin davalıya hiçbir borcu olmadığını ileri sürerek ihraç kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının müvekkili kooperatifin üyesi olup 29.08.2020 tarihli genel kurula kadar yönetim kurulu üyeliği yaptığını, genel kurulda üyelerin yapması gereken ödemelerin belirlendiğini, davacının huzur hakkı alacağının aidat borcuna karşılık geldiği yönündeki iddiasının yerinde olmadığını, davacının hiçbir bedel ödemeden villa sahibi olmak istediğini, zaten huzur hakkı alacağının davacının borcundan mahsup edildiğini, davacının çekilen ihtarlara rağmen borcunu ödemediğini ve hukuka uygun olarak ihraç edildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesi’nce “…Davacı tarafça, davalı kooperatif yönetim kurulunun 15.12.2020 tarih ve 2020/9 nolu ortaklıktan ihraç kararının iptali talep edilmiştir. Söz konusu ihraç kararı davacıya Ankara 35. Noterliği’nden gönderilen 16.12.2020 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname ile 24.12.2020 tarihinde tebliğ edilmiştir. İşbu dava ise 12.03.2021 tarihinde açılmıştır. Bu itibarla davanın 3 aylık yasal süresinde açıldığı kabul edilmiştir.
….Davalı kooperatif tarafından davacıya Ankara 35. Noterliği’nden gönderilen 24.09.2020 tarih ve … yevmiye numaralı 1. İhtarnamede (İş bu ihtarname 08.10.2020 tarihinde muhtar imzasına tebliğ edilmiştir); “31.08.2020 tarihi itibarıyla 131.977,45.TL aidat + 41.575,20.TL gecikme cezası olmak üzere toplam 173.552,65.TL borcun bulunduğu, ekte hesap ekstresinin gönderildiği, işbu borcun tamamını ihtarnamenin tebliğinden itibaren 10 gün içinde ödenmesi, aksi takdirde 1163 Sayılı Kooperatifler kanunu ve anasözleşmenin 14. Maddesi uyarınca kooperatif ortaklığından ihracına karar verileceği ihtar edilmiştir.
İhtarnamenin tebliğ edilmiş olması, ihtarnamede borç kesim tarihinin ve ana para ve gecikme faizi miktarının ayrı ayrı bildirilmesi, istenilen son borcun 31.12.2019 tarihli ve gecikme cezasının da 31.12.2019 tarihli olması nedeniyle 30 gün geçmiş olması kuralına uyulması, 10 gün ödeme süresi verilmesi, ödeme yapılmadığı takdirde ortaklıktan ihraç edileceği uyarısının yapılması nedeniyle 1. İhtarnamede yasa ve anasözleşmeye bir aykırılık tespit edilmemiştir.
Davalı kooperatif tarafından davacıya Ankara 35. Noterliği’nden gönderilen 12.11.2020 tarih ve … yevmiye numaralı 2. İhtarnamede (İşbu ihtarname 13.11.2020 tarihinde muhtar iImzasına tebliğ edilmiştir); “31.08.2020 tarihi itibarıyla 131.977,45.TL aidat + 41.575,45.TL gecikme cezası olmak üzere toplam 173.552,65.TL borcun bulunduğu, ekte hesap ekstresinin gönderildiği, işbu borcun tamamını ihtarnamenin tebliğinden itibaren 1 ay içinde ödenmesi, aksi takdirde 1163 Sayılı Kooperatifler kanununun 27. Maddesi ve anasözleşmenin 14. Maddesi uyarınca kooperatif ortaklığından ihracına karar verileceği ihtar edilmiştir.
İhtarnamenin tebliğ edilmiş olması, ihtarnamede borç kesim tarihinin ve ana para ve gecikme faizi miktarının ayrı ayrı bildirilmesi, istenilen son borcun 31.12.2019 tarihli ve gecikme cezasının da 31.12.2019 tarihli olması nedeniyle 30 gün geçmiş olması kuralına uyulması, 1 ay ödeme süresi verilmesi, ödeme yapılmadığı takdirde ortaklıktan ihraç edileceği uyarısının yapılması nedeniyle 2. İhtarnamede de yasa ve anasözleşmeye bir aykırılık tespit edilmemiştir.
İhraç kararına dayanak ihtarnamelerde yasa ve anasözleşmeye aykırı bir yön tespit edilmediğinden ihtarnamede istenilen borcun gerçeği yansıtıp yansıtmadığı yönünden hesap denetimi yapılmıştır.
Denetime elverişli, gerekçeli ve hükme esas alınan bilirkişi …’ın 05/07/2021 havale tarihli raporuna göre; İhraç kararına dayanak ihtarnamede istenilen borç döneminin 30.11.2004 tarihinden 31.08.2020 tarihine kadar olan dönemde tahakkuk eden borçların talep edildiği, bu dönemde davacının yönetim kurulu üyesi olduğu anlaşılmakla genel kurullarda kararlaştırılan aidat ile yönetim kurulu üyesi için kararlaştırılan huzur hakları çıkarıldığı, davacının hesap ekstresi incelendiğinde huzur haklarının mahsup edildiği, ancak davacının huzur hakkı dışında başkaca bir ödemesinin tespit edilmediği, her ne kadar davacı tarafından davalı kooperatife Ankara 7. Noterliği’nden gönderilen 14.12.2020 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname ve dava dilekçesinde, kalan ödemelerini kooperatif başkanına nakden ödediği, ancak makbuz verilmediği iddia edilmiş ise de davalı tarafça bu iddianın kabul edilmediği, mevcut dosya kapsamına nazaran davacının nakden yaptığı bir ödemeye rastlanılmadığı, davacının ortaklık hissesini devredip daha sonra devir sözleşmesini karşılıklı feshettiği dava dışı … tarafından kooperatif hesabına 2020 Eylül-Aralık ayları aidatı açıklaması ile 2.000,00TL yatırılmış ise de söz konusu ödemenin davacının ihtarda istenilen borcu ile bir ilgisinin bulunmaması nedeniyle söz konusu ödeme dikkate alınmadığı, genel kurullarda aylık kararlaştırılan aidatlarda ayın kaçıncı günü ödeneceği yönünde bir açıklık bulunmadığından her ayın aidatın ilişkin bulunduğu ayın son günü muaccel olduğu kabul edilerek ve TBK. 120. Maddesi hükmü ve Yargıtay 23. Hukuk dairesi uygulaması dikkate alınarak (yasaf faizin %100’ünden fazla faiz kararlaştırılamayacağı) ihtarnamede istenilen hesap kesim tarihi 31.08.2020 tarihi itibarıyla aidat ve faiz hesabı yapıldığı, hesaplama yapılırken, 2008 yılında huzur hakkı 400,00TL olmasına karşın davacının aidat borcundan 2008 Ağustos ayından ve Aralık ayında 3.400,00TL mahsup yapılması nedeniyle nedeni anlaşılamamakla birlikte davacı ortağın lehine olacak şekilde 2008 Ağustos ve aralık ayında 3.400,00TL mahsup yapıldığı, davalı kooperatifçe ihraç kararına dayanak ihtarnamelerde 31.08.2020 tarihi itibarıyla 131.977,45TL aidat + 41.575,20TL gecikme cezası olmak üzere toplam 173.552,65TL borcun ödenmesi istendiği, yapılan hesap denetiminde ise; 31.08.2020 tarihi itibarıyla 137.850,00TL aidat, 85.312,50TL faiz olmak üzere toplam 223.162,50TL borç tespit edildiği, ihraç kararına dayanak ihtarnamede gerçek borcun altında borç istenmesi nedeniyle borç miktarı yönünden de ihtarnamelerde yasa ve anasözleşmeye aykırı bir yön tespit edilmediği tespit edilmiştir.
Bu itibarla, yapılan incelemelerde ihraç kararına dayanak ihtarnamelerde gerek şekil şartları ve gerekse de borç miktarı yönünden yasa ve anasözleşmeye bir aykırılık tespit edilmediği, davacı yanın davalı kooperatife borcunun bulunduğu ve ödeme iddiasının ispatlanamadığı, bu itibarla çıkarma kararının yasa ve anasözleşmeye uygun olduğu anlaşıldığından, davacının davasının reddine” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Müvekkilinin huzur hakkının aidat borcuna mahsup edildiğini, mahkemece ek rapor alınmadığını, kooperatif kayıtlarının incelenmediğini, müvekkilinin davalı kooperatifin banka hesabına ve doğrudan kooperatife ödeme yaptığını, davalı kooperatifin (5) yıl içinde alacağını talep etmediğini, davalı kooperatifin müvekkilini uzaklaştırmak için bu yola başvurduğunu belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
UYUŞMAZLIK :
Uyuşmazlık; davalı kooperatif üyesi ve bir dönem yöneticisi olan davacının davalı kooperatifin 15.12.2020 gün, 2020/9 sayılı yönetim kurulu kararı ile ihracından dolayı kararın yerinde olup olmadığı hususlarında toplanmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
I-Dava, davalı kooperatif yönetim kurulunun ihraç kararının iptali istemine ilişkindir.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 27. ve davalı kooperatif anasözleşmesinin 14/2. maddelerinde parasal yükümlülüklerini yerine getirmeyen kooperatif üyelerinin ihracı prosedürü düzenlenmiş olup, bu tür davalarda, mahkemece öncelikle, aidat borcunun ödenmesi için üyeye iki ihtarın gönderilip gönderilmediği ve bu ihtarların usulüne uygun olarak tebliğ edilip edilmediği, ilk ihtarnamenin ödemesi 30 gün geciktirilmiş borcu içerip içermediği, böyle bir borcun ödenmesi için birinci ihtarda 10 gün, ikinci ihtarda 1 aylık sürenin verilip verilmediği, bu süre içerisinde ödememe halinde müeyyidenin ne olduğunun ve ödenmesi istenen borcun miktarının ve neye ilişkin olduğunun açık ve anlaşılır olarak belirtilip belirtilmediği tespit edilmelidir. Tüm bu aşamalarda bir eksiklik bulunmaması halinde ihtarlarda istenen borcun gerçek borç olup olmadığının belirlenmesi gerekmektedir.
Dosyada mevcut ana sözleşmenin 14. maddesinin parasal yükümlülükler ile ilgili ihraç prosedürüne ilişkin 2. fıkrasında ihraç kararı verilmeden önce parasal yükümlülüklerini 30 gün geciktiren ortaklara 10 günlük ödeme süresi içeren ilk ihtarnamenin gönderilmesi gerektiği öngörülmüştür.
Davalı kooperatif tarafından keşide edilen 24.09.2020 tarihli birinci ihtarnamede, 31.08.2020 tarihi itibariyle oluşan 131.977,45 TL aidat, 41.575,20 TL gecikme cezası olmak üzere toplam 173.552,65 TL istenilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, ihtarnamede istenilen borcun ve gecikme cezasının 31.12.2019 tarihli olması nedeniyle 30 gün geçmiş olması kuralına uyulduğu görüşü bildirilmiş ise de, ihtarname ile 31.12.2019 tarihli borç tutarının değil, bu borçtan 31.08.2020 tarihine kadar davacının huzur hakları alacaklarının mahsubuyla oluşan borcun ödenmesi istendiğinden bu görüşte isabet bulunmamış, ihtarnamede ödeme günü üzerinden 30 gün geciktirilmiş borcun istenmesi koşuluna uyulmadığı kabul edilmiştir.
Buna göre İlk derece Mahkemesince ilk ihtarnamede ödemesi 30 gün geciktirilmemiş borcun yer aldığı bu ihtarnameye dayalı olarak ihraç kararı verilemeyeceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, ihtarnamelerin ana sözleşme ve Kanun hükümlerine uygun olduğunun kabulü ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
Bu durumda Dairemizce, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/(1)-b.2. maddesi uyarınca, İlk derece Mahkemesi kararını düzelterek davanın kabulüne dair yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
II-Kararın niteliğine göre davacı vekilinin esasa ilişkin ihraç sebeplerine yönelik istinaf itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
I-Yukarıda anlatılan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile:
HMK m. 353/1,b,2 gereğince, Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/160E., 2022/258K. sayılı dava dosyasında verdiği 16/03/2022 tarihli KARARINI DÜZELTEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
“Buna göre:
1-Davanın KABULÜNE, davalı kooperatif yönetim kurulunun 15.12.2020 tarihli 2020/9 no’lu, davacı …’in ihracıyla ilgili kararının İPTALİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179.90 TL karar ve ilam harcından peşin yatırılan 59,30 TL’nin mahsubuyla kalan 120,60 TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 9.200,00 TL. Vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarfedilen 850,00TL bilirkişi ücreti, 108,50 TL tebligat gideri, 114,60 TL posta gideri, 220,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı olmak üzere toplam 1.293,80 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden alınarak yatırana iadesine,”
II-Yukarıda (II) nolu bentte açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin esasa ilişkin ihraç sebeplerine yönelik istinaf itirazlarının incelenmesine yer olmadığına,
III-Davacı tarafça yatırılan istinaf karar harcının istek halinde iadesine,
IV-Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin Dairemizce yerine getirilmesine,
22.02.2023 tarihinde, HMK’nın 361/(1). maddesi uyarınca, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek dilekçe ile Yargıtay nezdinde temyizi kabil olmak üzere, oybirliği ile karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 22/02/2023

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza