Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2022/915 E. 2023/1184 K. 11.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

ESAS NO : 2022/915
KARAR NO : 2023/1184

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/04/2022
ESAS-KARAR NUMARASI : 2021/680 Esas-2022/239 Karar
DAVACILAR :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

Davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacılar vekili, müvekkillerinin davalı kooperatif üyesi olduklarını, davalı kooperatifin 2016 hesap dönemine ilişkin olarak 23.04.2017 tarihli genel kurul toplantısının 9.gündem maddesinde gecikme faizi %2 (yıllık %24), 2017 yılı hesap dönemine ilişkin olarak 15.04.2018 tarihli genel kurul toplantısının 7.maddesinde aylık gecikme faizi %2 (yıllık %24), 2018 yılı hesap dönemine ilişkin olarak 17.03.2019 tarihinde yapılan genel kurul toplantısının 7.gündem maddesinde ödenmemiş aidatlara ilişkin olarak aylık %5 (yıllık %60) olarak belirlendiğini, bu hususun TBK’nun 120.maddesi ve Yargıtay 23.Hukuk Dairesi içtihatlarına aykırı olduğunu, bu nedenle dava açma zarureti doğduğunu ileri sürerek davaya konu genel kurul kararlarında alınan gecikme faiz oranının yasal mevzuat çerçevesinde uyarlanmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davanın (1) yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını, davacının arabulucuya başvurmadığını, eksik harç yatırdığını, dava konusu genel kurul kararlarında anılan faizin cezai şart olduğunu, hukuka uygun olduğunu, temerrüt faizi bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesi’nce “01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren Türk Borçlar Kanununun 120.maddesi tarafların sözleşme ile kararlaştırmış olduğu faiz oranına müdahalede bulunmuş olup madde metni şu şekildedir.
“Uygulanacak yıllık temerrüt faiz oranı, sözleşmede kararlaştırılmamış ise, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir.
Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık temerrüt faiz oranı, 1.fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamaz.
Akdi faiz oranı kararlaştırılmakla birlikte sözleşmede temerrüt faizi kararlaştırılmamışsa ve yıllık akdi faiz oranı da 1.fıkrada belirtilen faiz oranından fazla ise, temerrüt faiz oranı hakkında akdi faiz oranı geçerli olur.”
Bu düzenleme ile kanun koyucu sözleşme ile kararlaştırılsa dahi aşırı oranlar ile belirlenen (fahiş) faizin önüne geçmek istemiş ve bunu kamu yararı gerekçesi ile sınırlamak yoluna gitmiştir. Kooperatif genel kurullarında aidat ödemelerinin geciktirilmesi halinde alınması kararlaştırılan gecikme zammı, temerrüt faizi niteliğindedir. Kooperatif genel kurullarında belirlenen gecikme faizi oranlarının da anılan düzenleme kapsamında olduğu tartışmasızdır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06/05/2015 tarih ve 2013/23-2212 esas, 2015/1309 karar sayılı kararında belirtildiği üzere, kooperatif ortağının Türk Borçlar Kanununun yürürlüğe girmesinden önce oluşan aidat borcuna ilişkin işlemiş faiz borcu yönünden, genel kurullarca belirlenen faiz oranı, bu tarihten sonra ise 120.maddenin 2.bendinde sınırlandırılmış temerrüt faiz oranı üzerinden kademeli hesaplama yapılmalıdır.
Yukarıdaki açıklamalar kapsamında, iddia savunma ve dayanılan deliller bütün olarak değerlendirildiğinde davalı kooperatifin anılan yasanın yürürlüğe girmesinden sonra 23/04/2017, 15/04/2018 ve 17/03/2019 tarihli genel kurul toplantısında gecikme cezasının yıllık yasal faiz oranı %9 olmakla en fazla iki katı olan yıllık %18 oranının 12 aya bölünmesi sonucu aylık %1,5 oranı üzerinden alınmasının kararlaştırılması zorunluluğu bulunmakla” gerekçesiyle, davanın kabulü ile davalı kooperatifin 23.04.2017, 15.04.2018 ve 17.03.2019 tarihli genel kurullarında kararlaştırılan gecikme cezalarının aylık %1,5 oranının üstündeki kısmının geçersiz olduğunun tespiti ve aylık %1,5 oranı üzerinden uygulanmasına karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran davalı kooperatif vekili istinaf dilekçesinde özetle: Davanın hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını, arabuluculuğa başvurulmadığını, usulsüz tebligat yapıldığını, eksik harç yatırıldığını, genel kurul kararında alınan kararların cezai şart niteliğinde olduğunu, temerrüt faizi olmadığını, davacıların aidat ödemediklerini, davacının iyi niyetli olmadığını, davanın reddi gerektiğini belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
UYUŞMAZLIK :
Uyuşmazlık; davalı kooperatif üyesi olan davacıların davalı kooperatifin 2016, 2017, 2018 hesap dönemlerine ilişkin olarak yapılan genel kurullarda alınan gecikme faiz oranlarının yasal mevzuata ve Yargıtay içtihatlarına uygun bulunup bulunmadığı, davacıların iddialarının yerinde olup olmadığı hususlarında toplanmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, davalı kooperatif üyesi olan davacıların davalı kooperatifin 2016, 2017, 2018 hesap dönemlerine ilişkin olarak yapılan genel kurullarda alınan kararların iptali istemine ilişkindir.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/680E., 2022/239K. sayılı dava dosyasında verdiği 12/04/2022 tarihli kararına yönelik davalı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu (07.07.2023 tarih ve 32241 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7344 sayılı Cumhurbaşkanı kararı ile 492 sayılı Harçlar Kanununa Bağlı Tarifelerde Yer Alan Maktu Harç Tutarlarının Yeniden Belirlenmesine Dair Karar) uyarınca alınması gereken 269,80 TL istinaf karar harcından peşin alınan 80,70 TL’nin mahsubuyla kalan 189,10 TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine,
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın taraflara resen tebliğine; tebliğ, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına,
11/07/2023 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 361 gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 11/07/2023

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza