Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2022/767 E. 2022/773 K. 11.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ (E S A S I İ N C E L E M E D E N
K A R A R I N K A L D I R I L M A S I)

ESAS NO : 2022/767
KARAR NO : 2022/773

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 16.06.2021
ESAS-KARAR NUMARASI : 2015/534 E., 2021/454 K.
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
VEKİLİ :

Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili, müvekkilinin bir iktisadi devlet teşekkülü olduğunu, müvekkili teşekkülün kuruluş gayesinin, elektrik enerjisi üretmek ve satışını yapmak olduğunu, “… HES İşletme Müdürlüğü”nün muhtelif işlerinin için yapılan ihale neticesinde imzalanan sözleşme ile davalılara verildiğini, asıl işverenin işçiye karşı ödenmeyen işçilik haklarından sorumlu olmasının tek sebebinin işçinin hukuksal koruma ile alacağının garanti altına alınması olduğunu, oysa müvekkili teşekkül ile davalılar arasında imzalanan sözleşme kapsamında, davalıların çalıştırdığı bütün işçilerin ücret ve her türlü alacaklarından sorumlu olduğunu, dava dışı işçilerin açtığı davalar sonucunda müvekkilinin işçilere ödemeler yaptığını beyan ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere toplam 157.321,50-TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan sorumlulukları oranında tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … İnşaat…Ltd. Şti. vekili, dava dışı işçilerin, davacı … aleyhine Elazığ İş Mahkemesi’nde açmış oldukları işçilik alacaklarına ilişkin davaların müvekkili şirkete ihbar edilip edilmediği göz önünde bulundurularak anılan mahkeme kararlarının müvekkili şirket açısından kesin karar teşkil etmediğini, dolayısıyla davacı kurumun, müvekkili şirkete rücu hakkı bulunmadığını, rücu hakkı olduğu düşünülse bile müvekkili şirketin davacı kurumun belirli süreyle temizlik ihalesini aldığını, temizlik işini eksiksiz yapıp sözleşme sona erdiğinden işi teslim ettiğini, dava dışı işçilerin diğer davalı firmalarda çalışmaya devam ettiklerini, işçilerin davacı kuruma açmış olduğu davaların müvekkili şirket açısından zamanaşımını kesmeyeceğini, taraflar arasında imzalanmış ihale sözleşmesine, idari şartnameye göre ihaleyi alan yüklenici müvekkilinin işçiler üzerinde herhangi bir tasarrufunun bulunmadığını, işçinin ne şekilde çalıştırılacağı, işçinin işe alınıp işten çıkarılacağı yetkisinin tamamen davacı kurumun yetkisinde olduğunu, davacı kurumun dava dışı işçilere karşı ihale gereği sözleşmeler nedeniyle sorumluluğu bulunduğunu, davacının bu sorumluluğunu, verdiği ihale sonucu belirli süre ile yapmadığını, zira müvekkili şirketin ihaleyi alırken belirli süreli hizmet akdi ile işçileri çalıştıracağı ve iş sözleşmesinin sona ermesi ile kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti hak edişlerden ödenmediği halde dava dışı işçilerin tazminat ve ücretlerinin ödendiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesi’nce “…HMK’nun 320/4. maddesinde basit yargılama usulüne tabi davalarda işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosyanın yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılırsa açılmamış sayılmasına karar verileceği düzenlenmiştir.
16.09.2020 tarihli celsede dosyanın takip edilmemesi nedeniyle işlemden kaldırıldığı, davacı vekilinin yenileme talebi üzerine dosyanın yeniden duruşma günü verilerek taraflara tebliğ edildiği, yine mahkememizce yapılan 16.06.2021 tarihli duruşmaya gelen olmadığı, davacı vekilinin mazeret dilekçesi sunduğu, dilekçesinde “idari görevlerim ve mesleki mazeretim sebebiyle katılamayacağı” şeklinde beyanda bulunuğu, bu hali ile HMK’nın 150. maddesi uyarınca geçerli bir mazeret sunmadığı anlaşıldığından mazeret isteminin reddine karar verildiği, davacı vekilinin geçerli bir mazeret olmaksızın duruşma gün ve saatinden haberdar olmasına rağmen mazeret bildirmeksizin 16.06.2021 tarihli duruşmasına katılmadığından yukarıda ayrıntısına yer verilen HMK’nın 320/4. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiş ve duruşma zaptına sehven HMK’nun 150/5. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına, karar verilmiş ise de 320/4. maddesi olarak düzeltilerek; HMK’nun 320/4. maddesi gereğince davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA…” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle:
Yerel mahkemeye 16.06.2021 tarihli duruşmaya mesleki mazeret sundukları halde ortada geçerli bir mazeret olmadığından bahisle mazeretlerinin reddi ile davalarının açılmamış sayılmasına karar verildiğini, ancak bu kararın yerleşik Yargıtay içtihatlarına aykırılık teşkil ettiğini, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2020/45 E.-2020/3569 K. sayılı kararı ile de avukatın başka bir şehirde başka bir adliyede duruşması olmasının hayatın olağan akışına uygun olduğu, mahkemece davacının mazeret beyanına göre, mazeretini delillendirmek üzere süre vererek ve söz konusu kararın da davacıya tebliğini sağlayarak süre sonunda karar verilmesi gerekirken, delil ibrazı istenmeksizin dosyanın işlemden kaldırılıp sonrasında da davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin hukuka aykırı olduğuna hükmedildiğini, Anayasa’nın 141/son ve HMK’nun 30. maddesi hükümlerine göre de ”davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması” temel ilkesi kapsamında düşünüldüğünde mazeret dilekçesi mahkemeye intikal etmiş bir avukatın davaya katılmama sebebinin geçerli bir özür kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini, yerel mahkemenin aksi yönde hareket ederek dosyanın işlemden kaldırılmasına kararı vermesinin hukukun temel ilkelerine aykırılık teşkil ettiğini beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, hizmet sözleşmeleri nedeni ile rücuen alacak istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince, 06.05.2020 tarihine ertelenen duruşma için COVID pandemisi gerekçesi ile 29.04.2020 tarihinde resen duruşma açılarak yargılama 16.09.2020 tarihine ertelenmiş, kararda duruşma gün ve saatinin taraflara tebliğine karar verilmiş, ancak davacı vekiline duruşma günü tebliğ edilmeden, 16.09.2020 tarihli duruşmada tarafların hazır olmaması nedeni ile dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiş;
Diğer yandan, yargılama aşamalarında aynı gerekçelerle daha önce verilen mazeret dilekçesi kabul edildiği halde, bu kez davanın açılmamış sayılması ağır sonucunu doğuracak şekilde, mazeret geçerli sayılmayarak 16.06.2021 tarihli duruşmada anılan şekilde karar verilmiş olması doğru bulunmamış, HMK m. 353/1,a,5 gereğince kararın kaldırılması ve dosyanın yeniden yargılama yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile:
Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/534 E., 2021/454 K. sayılı dava dosyasında verdiği 16.06.2021 tarihli kararın, ESASI İNCELENMEDEN KALDIRILMASINA ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE.
2-Peşin alınan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve istek halinde iadesine.
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından hükümle birlikte değerlendirilmesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
11.05.2022 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 353/1,a ve 362/1,g gereğince KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 13.05.2022

Başkan … Üye … Üye … Katip …