Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2022/758 E. 2022/903 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ …
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)
….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

….

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 24/12/2021
ESAS-KARAR NUMARASI :……
Davacı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Dava hizmet alım sözleşmesinden kaynaklanan rücu alacağının tahsili istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince “Davanın niteliği ve miktarı itibarıyla 6102 sayılı TTK’nun 4/2 maddesi gereği basit yargılamaya tabi olduğu, 08/06/2018 tarihli celsede davanın takip edilmemesi nedeniyle dosyanın işlemden kaldırıldığı, yasal süresi içerisinde davacı yanca davanın yenilenmesi sonrası davaya devam olunduğu, sonrasında ise 24/12/2021 tarihli celsede de davanın taraflarca takipsiz bırakıldığı anlaşıldığından mahkememizce resen tespit olunan bu husus gereğince 6100 sayılı HMK’nun 150 ve 320. maddeleri gereği 2. kez takipsiz bırakılan davanın açılmamış sayılmasına…” karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde:
– Davanın 12.04.2017 günü açıldığını ve 24.04.2017 günlü tensip tutanağında davanın yazılı yargılama usulüne tâbi olduğunu,
– Basit yargılama usulünde bulunmadığı halde sundukları ikinci cevap dilekçesinin mahkemece kabul edildiğini ve davanın yazılı yargılama usulünde sürdürüldüğünü,
– Yazılı yargılama usulünde davanın takipsiz bırakılması nedeniyle açılmamış sayılması için Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 150’nci maddesinde aranan koşulun sağlanmadığını,
– Dava değeri düşük olduğundan davalılar lehine ayrı ayrı 5.100,-TL vekalet ücreti takdirinin de yerinde olmadığını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359’uncu maddesinin 3 numaralı fıkrası uyarınca dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olayın saptanmasında ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine aykırılığın da tespit edilmemesine ve özellikle usul kurallarında yapılan değişikliklerin derhal yürürlüğe gireceğine ilişkin yürürlük hukuku ilkesi gereğince tamamlanmamış işlem niteliğindeki yargılama sürecinde usul hükmünün isabetle uygulandığının anlaşılmasına göre kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.1 düzenlemesi gereğince davacı vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/301 E., 2021/980 K sayılı dava dosyasında verdiği 24/12/2021 tarihli kararına yönelik davacı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken harç peşin olarak alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına.
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4- HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
26/05/2022 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda,
HMK m. 362/1-a gereğince miktar veya değeri yüz yedi bin doksan (107.090,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 27/05/2022

…..