Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2022/685 E. 2022/612 K. 13.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F D İ L E K Ç E S İ N İ N R E D D İ)

ESAS NO : 2022/685
KARAR NO : 2022/612

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/02/2020
ESAS-KARAR NUMARASI: 2020/82E., 2020/44K.
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

Davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, HMK m. 352 gereğince, yapılan ön inceleme sonucu, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Dava, itirazın iptaline ilişkindir.
Hukuk uygulamasında “süre” bir yükümün yerine getirilmesi veya bir işlemin yapılması için yasa veya yargıç tarafından belirlenen zaman dilimidir. Hukuk yargılamasında süre kavramı daha teknik bir anlama sahiptir. Buna göre: “Dava ile ilgili bir işlemin yapılması amacıyla mahkeme veya ilgililer için yasayla ya da yasanın verdiği yetkiye dayanarak hakim ya da ilgili kimse tarafından tayin olunan belirli bir zaman dilimine süre denmektedir” (bkz. Tercan, E.: Medeni Usul Hukukunda (Kesin Sürelerin Kaçırılması Halinde) Eski Hale İade – Hali Sabıka İrca-, Ankara 2006, s.38; Taş Korkmaz, H.: “Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’na Göre Hakimin Belirlediği Süreler ve Bu Sürelerin Hukuki Dinlenilme Hakkı ile İlişkisi”, MİHDER 2008/10, s.413; Akil, C./Gül, M. A.: “Medeni Yargıda Hakimin Kanuni Süreyi Kararında Yanlış Göstermesi Problemine İlişkin Düşünceler”, TBBD 2018/136, s.168).
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun çok açık düzenlemesine göre “Kanunda belirtilen istisnai durumlar dışında, hâkim kanundaki süreleri artıramaz veya eksiltemez.” (HMK m.90/1).
Yasa ile belirlenmiş bir süreye uymamanın sonucu o hakkın düşmesi, kendiliğinden son bulmasıdır. Taraflardan birine tanınan hakkın süresinde kullanılmayarak düşmesi halinde karşı taraf lehine de kazanılmış bir usuli hak doğar.

Somut olayda, mahkemenin gerekçeli kararı davalıya 07/08/2020 tarihinde tebliğ edilmiş, istinaf başvuru dilekçesi ise 24.01.2022 tarihinde verilmiştir. Yasal iki haftalık sürenin son günü; adli tatil bitiminden sonra 07.09.2020 günü akşamı dolmuştur. Dosyaya kararın tebliğinden sonra davalı vekili tarafından vekaletname ibraz edilmiş olması nedeniyle, davalı vekiline ikinci bir tebligat yapılmış ise de istinaf süresi dolmuş olduğundan ve süreler davacı lehine kazanılmış hak teşkil ettiğinden istinaf başvurusu süresinde değildir.
Süresinden sonra yapılan istinaf istemleri hakkında, HMK’nın 346/(1) maddesi mahkemece bir karar verileceği gibi, aynı Kanun’un 352/(1)-c maddesi hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi’nce de karar verilebileceğinden davalı vekilinin süresinden sonra sunduğu istinaf dilekçesinin reddi gerekmiştir.
KARAR :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-HMK’nın 346/(1) ve 352/(1)-c maddeleri uyarınca davalı vekilinin İSTİNAF DİLEKÇESİNİN REDDİNE,
2-Peşin alınan istinaf karar harcının iadesine,
3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, avansın kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine,
4-HMK m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; m. 359/3 gereğince de karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
13.04.2022 tarihinde, İİK’nin 182/2. maddesi uyarınca kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.
GER. KARAR YAZIM TARİHİ : 14/04/2022

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …