Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2022/68 E. 2022/280 K. 23.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)
(D Ü Z E L T E R E K Y E N İ D E N
E S A S H A K K I N D A K A R A R)
….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I


İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 30/09/2021
ESAS-KARAR NUMARASI ….
Davalı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Davacı vekili davalı ….’nin dava dışı … Genel Müdürlüğünden aldığı iş için kullanılmak üzere bir kısım malzemeyi müvekkilinden temin ettiğini, müvekkili tarafından düzenlenen faturanın ödenmemesi üzerine giriştikleri icra takibinin itiraz üzerine durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına ve davalının icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davacı yanca satılan pompanın ayıplı çıktığını, bu ayıbın kendileri tarafından giderildiğini; 01.03.2016 günlü revize teklif belgesinde imzası olan kişinin müvekkili şirket tarafından yetkilendirilmediğini, revize teklif belgesinde el yazısıyla yapılan peşinat oranı değişikliğini kabul eden davacı tarafın, aynı el yazısıyla bakiye kısmın ödenmesi şartlarının da ayrıca yapılacak bir sözleşmede belirlenmesini kabul ettiğini, böyle bir sözleşmenin ise bulunmadığını, davacının iddiasının aksine %10’luk kısmi ödemenin 25.500,-Euro olması karşısında alacağın 300.900,-Euro olduğunun söylenemeyeceğini, davacıya borçları olmadığını bildirerek davanın reddini savunmuştur.
Yargılama sırasında Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 11.04.2018 gün ve 2017/92 E – 2018/228 K sayılı kararı ile davalının iflasına karar verilmiştir. İkinci alacaklılar toplanmasının 08.02.2021 günü yapıldığı anlaşılmıştır.
İlk derece mahkemesince:
Davacı şirketin sunduğu … 20. Bölge Müdürlüğü tarafından … … San. Tic. Ltd. Şirketine hitaben yazılan 16.03.2016 günlü yazıda pompa-motor grubu ile filtre sisteminin bakım ve devreye alınması işlerinin davacı şirkete yaptırılması yönünde uygun görüş verildiği,
Sunulan üç adet servis tutanağından davacı şirketin… 1. Kısım Pompa İstasyonunda iş yaptığının anlaşıldığı, bunlardan ikisinin şirket yetkilisi … tarafından imzalandığı, bir adedinde bulunan imza sahibi …’nın şirket yetkilisi olmamakla birlikte adı geçenin … 20. Bölge Müdürlüğü tarafından düzenlenen 15.02.2016 günlü işe başlama ve yer teslimi tutanaklarını imzaladığı, bu haliyle adı geçenin de şirketi temsile yetkili sayılacağı,
İş bedelinin 255.000,-EURO + %18 oranında KDV olduğu, bunun da 300.900,-Euro’ya tekabül ettiği, davacı yanca düzenlenen 31.10.2016 günlü 1.018.065,06 TL tutarındaki fatura bedelinin TCMB kuru olan 3,3834 TL’den çevrilmesi ile 300.900,-Euro’ya karşılık geldiği, davacının bunun 832.734.811 TL’lik kısmı üzerinden takibe giriştiği, eksik tutarın nedeninin de takip talebinde açıklandığı ve dolayısıyla 25.500,-Euro’nun mükerrer talep edilmediği,
Davalı yanın defter ibraz edemediği, davacı defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve taraflar arasındaki ilişkiye dair kayıtların alacak ve tahsilatlar da dahil olmak üzere yer aldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davacı şirketin, Ankara 14. İcra Dairesinin 2016/22955 Esas sayılı dosyasına konu olan 832.734,81 TL alacağının ve 11.04.2018 iflas tarihine kadar işlemiş olan ve ilk derece mahkemesince re’sen hesaplanan 118.031,60 TL faiz tutarının davalı borçlu şirketin iflas masasına kaydına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Davalı iflas idaresi vekili istinaf dilekçesinde:
– Davanın kayıt kabul davasına dönüştüğünü, bu nedenle harç ve yargılama giderlerinin maktu tarife üzerinden dikkate alınması gerektiğini,
– Dayanak faturanın geçerli olmadığını, fatura altında malı alanın imzasının bulunması gerektiğini,
– Karşı yana tebliğ edilmeyen faturanın içeriğinin kesinleştiğinden söz edilemeyeceğini,
– Taraflar arasında e-fatura düzenlenebileceğine dair bir anlaşma bulunmadığını,
– Salt davacı yanın defterlerinin hükme esas alınamayacağını, bunun için karşılıklı defterlerin uyumlu olmasının gerektiğini,
– Dosyadaki delillerin gözetilmediğini “farazi varsayımlar” esas alınarak karar verildiğini, revize teklif belgesinin imzalayan …’nın yetkili olmadığını,
– Maldaki ayıba ilişkin saptamanın kabul edilemeyeceğini bildirerek ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, itirazın iptali istemi ile açılmış yargılama aşamasında davalı şirketin iflasına karar verilmiştir.
I- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359’uncu maddesinin 3 numaralı fıkrası uyarınca dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olayın saptanmasında ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine aykırılığın da tespit edilmemesine göre kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.1 düzenlemesi gereğince davalı iflas idaresi vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan istinaf başvuru sebeplerinin esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
II- İcra ve İflas Kanunu’nun 193’üncü maddesine göre iflasın açılması ile rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takipler hariç bütün takipler durur ve iflas kararının kesinleşmesi ile bu takipler düşer.
Somut olayda davalı hakkında iflas açılmış ve kesinleşmiş olmakla artık itirazın iptaline karar verilebilecek bir icra takibi kalmamış, bu nedenle de alacağın masaya kaydına karar verilmiştir.
Alacağın masaya kaydı sıra cetvelinin düzenlenmesine ve dolayısıyla o iflas tasfiyesine davacının hangi tutar üzerinden gireceğine ilişkin bir işlemdir. Tasfiye sonucunda bu paranın tamamıyla alınıp alınmayacağı bir diğer ifade ile tahsili bilinemediğinden yargılama giderlerinin maktu tarife üzerinden hesaplanması gerekir.
İlk derece mahkemesince davacı yararına nispi vekalet ücreti tayini hatalı bulunmuş, davalı iflas idaresi vekilinin bu yöne ilişkin istinaf başvuru sebebi kabul edilerek hükmün bu çerçevede düzeltilmesine karar vermek gerekmiştir (HMK m.353/1-b.2).
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/965E., 2021/609K. sayılı dava dosyasında verdiği 30/09/2021 tarihli kararına yönelik davalı iflas idaresi vekilinin diğer sebeplere ilişkin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile:
HMK m. 353/1-b.2 gereğince, Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/965E., 2021/609K. sayılı dava dosyasında verdiği 30/09/2021 tarihli KARARINI DÜZELTEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE.
Buna göre:
“Davanın KISMEN KABULÜ ile,
Davacı şirketin, Ankara 14. İcra Dairesinin 2016/22955 sayılı dosyasına konu 832.734,81 TL alacağının ve 11.04.2018 iflas tarihine kadar işlemiş olan ve re’sen hesaplanan 118.031,60 TL faiz tutarının davalı borçlu şirketin iflas masasına KAYDINA,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 10.157,43 TL harcın mahsubu ile bakiye 10.098,13‬ TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettiren davacı yararına AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 5.100,-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettiren davalı yararına reddedilen kısım üzerinden AAÜT uyarınca hesap ve taktir edilen 4.080,-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Davacı tarafından yatırılan 29,90 TL başvurma harcı ve 59,30 TL peşin harç toplamı 89,2‬0 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 258,40‬ TL posta gideri ve 2.400,-TL bilirkişi ücret olmak üzere toplam 2.658,4‬0 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre 2.631,90 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,”
3-Peşin alınan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve istek halinde iadesine.
4-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına.
5-HMK m. 359/4 gereğince kararın taraflara re’sen tebliğine; tebliğ, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına.
23/02/2022 tarihinde dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda,
HMK m. 361 gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 23/02/2022