Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2022/661 E. 2023/204 K. 01.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)
ESAS NO : 2022/661
KARAR NO : 2023/204

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 24/01/2022
ESAS-KARAR NUMARASI : 2021/72E., 2022/35K.
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : … – …
VEKİLİ :

Davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili, davalının müvekkili kooperatifin ortağı olduğunu, Mayıs 2019 ila Eylül 2020 aylarına ait aidat borcu (21.622.00 TL) ile faiz borcunu (2.582.64) uyarılara rağmen ödememesi nedeniyle iki adet icra takibi başlatıldığını, davalının her iki icra takibine itirazı üzerine takiplerin durduğunu, her ortağın genel kurulca belirlenen aidat ve gecikme bedellerini ödemekle yükümlü olduğunu, kooperatif ortağının daire ve şerefiye bedelini tamamen ödemesi halinde bile kooperatif mevzuatı ve yerleşik içtihatlar uyarınca kooperatif ortağının kooperatif ile karşılıklı olarak mahsuplaşmaksızın istifa etmesi halinde hukuken ve geçerli bir istifa söz konusu olmayacağını ileri sürerek, davalının haksız ve kötü niyetli olarak yapmış olduğu itirazının iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı asıl, kooperatife 2004 yılında ortak olduğunu, 2008 yılındaki kooperatif başkanı tarafından bütün ortaklara telefon edilerek, kalan borcu toptan ve peşin olarak ödeyenlere bitmiş dairelerin tapusunun verileceğinin söylendiğini, bankadan kredi çekmek suretiyle belirtilen miktardaki borcunu toptan ve peşin olarak yatırdığını, daha sonraki aşamada daireyi 2011 yılında sattığını, peşin ödeme sonrası süreçte yapımı devam eden/edecek konutların finansmanına imalata yönelik herhangi bir aidat ödeme yükümlülüğünden söz edilmesinin mümkün olmadığını,kabul anlamına gelmemekle birlikte en fazla aylık 50 veya 100 TL gibi idari giderlere katılma borcundan söz edilebileceğini, savuarak, davanın reddi ile %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
İlk derece mahkemesince “… Davacı kooperatifin halen aktif ortağı olan davalıya karşı Mayıs 2019 – Eylül 2020 aylarına ait olan 21.622.00 TL aidat borcu ile 2.582.64 TL faiz borcuna ilişkin ödememe sebebiyle Ankara 5. İcra Müdürlüğü’nün 2020/9469 sayılı dosyası ile takip başlattığı, davalının takibe itirazı üzerine takibin durduğu, davalının kendisine kalan borcu toptan ve peşin olarak ödeyenlere bitmiş dairelerin tapusunun verileceğinin söylendiğini, anılan çağrı üzerine, bir bankadan kredi çekmek suretiyle belirtilen miktardaki borcunu toptan ve peşin olarak kooperatifin banka hesabına yatırdığını, daha sonraki aşamada, anılan daireyi 2011 yılında tapu devri suretiyle sattığını, davacı kooperatife borcu olmadığını iddia etmiş, baskı altında 13.05.2019 günü 17.116.87 TL tutarında ödeme yaptığını beyan ederek dilekçesi ekinde de anılan ödemeye ilişkin makbuzu sunmuş, nisan 2019 ve öncesine ait aidat borcu ve faiz borcu olmadığı alınan bilirkişi raporu ile de tespit edilmiştir.
Davalı kooperatifin 14.04.2019 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında; “mağdur üyelerin mağduriyetlerini gidermek üzere ev sahibi olan üyelerin 36.000,00 TL’yi 30.06.2019 tarihine kadar defaten ödemeleri, veya 3 yıl içinde bitecek şekilde aylık 1.166,00 TL olacak şekilde ödenip toplam 42.000,00 TL olarak ödenmesi, genel giderler için aylık 100,00 TL alınması, aylık gecikme cezasının % 1,5 olması” kabul edilmiş, davalının peşin ödemeli ortak olmadığı, davacı kooperatifin 2021 yılı itibariyle dahi konut sahibi olamayan ortaklarının bulunduğu, konut sahibi olamadığı için İstifa eden ve / veya konut yerine tazminat talep eden ortaklara yapılması gereken ödemelerin olduğu bilirkişi marifetiyle kooperatif kayıtları üzerinde yerinde inceleme yapılarak tespit edilmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 120. Maddesinde “Uygulanacak yıllık temerrüt faizi oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir. Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık temerrüt faizi oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamaz. Akdi faiz oranı kararlaştırılmakla birlikte sözleşmede temerrüt faizi kararlaştırılmamışsa ve yıllık akdi faiz oram da birinci fıkrada belirtilen faiz oranından fazla ise, temerrüt faizi oranı hakkında akdi faiz oranı geçerli olur, ” Hükmünün yer aldığı, yasal faiz oranının 01.01.2006 tarihinden itibaren yıllık % 9 olup, bunun yüzde yüz fazlasının yıllık % 18 olduğu,14.04.2019 tarihinde yapılan kooperatif genel kurul toplantısında ise yasaya uygun olarak aylık % 1.5 faiz oranı belirlendiği görülmekle denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu ile davalının Ankara 5. İcra Müdürlüğü’nün 2020/9469 esas sayılı takibinde 24.104,64 TL miktara ilişkin borçlu olduğu ve yaptığı itirazın haksız olduğu anlaşıldığından davanın kabulü ile alacak belirli ve likit olduğundan davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine …” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde: yerel mahkemenin dosyayı 24.09.2021 tarihinde bilirkişiye tevdi ettiğini, 04.10.2021 günlü duruşmada dosyanın bilirkişiden dönüşünün beklenmesi kararının verildiğini, akabinde kısa bir süre içinde delillerin toplanmasına ve dosyaya kazandırılmasına ilişkin hususlar ve zorunluluklar yerine getirilmeden alelacele 11.10.2021 tarihli hükme esas alınan sözde bilirkişi raporu düzenlendiğini, yerel mahkemece baştan beri ısrarla belirtip uyuşmazlığın sağlıklı bir şekilde sonuçlandırılması için gerekli deliller toplanmadan, ilgili yerlere müzekkereler yazılıp, belge kayıt ve yazışmalar dosyaya kazandırılmadan karar verildiğini, hukuki dinlenilme haklarının ihlal edildiğini, mahkemenin faize faiz uygulamasını imkan verecek şekilde hüküm kurduğunu beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, kooperatif aidat borcundan kaynaklanan borç nedeniyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına ve özellikle icra takibinde işlemiş faiz kalemi yönünden faiz talebinin bulunmaması nedeniyle faize faiz işletilmesine neden olunacak şekilde karar verilmemesine göre; davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/72E., 2022/35K. sayılı dava dosyasında verdiği 24/01/2022 tarihli kararına yönelik davalı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.646,59 TL nispi istinaf karar harcından peşin olarak alınan 412,00 TL’nin mahsubuyla kalan 1.234,59‬ TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına.
3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
01/02/2023 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda,
HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya değeri iki yüz otuz sekiz bin yedi yüz otuz (238.730,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 02/02/2023

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır