Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2022/577 E. 2022/556 K. 06.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

…..

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 24.02.2022
ESAS-KARAR NUMARASI ………
Talep eden vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Talep eden vekili, müvekkili kooperatifin yönetim kurulu karar defteri, genel kurul defteri, ortaklar defterinin kooperatif eski başkanı tarafından teslim edilmediğini, bu sebeple kooperatifin faaliyetlerini yürütemediklerini, müvekkili kooperatifte, 24.09.2017 tarihinde yapılan genel kurulda yönetim kurulu olarak…, … ve …’in seçildiğini ve bu genel kurul kararlarının kooperatif eski başkanı… tarafından … … gazetesine de tescil ettirildiğini, kooperatif yönetim kurulunun tescilden sonra rutin faaliyetlerini sürdürebilmek için, kuruluşundan beri kooperatif başkanı olan ve Ankara’da ikamet etmeyen Ankara Batı 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2011/283 E. sayılı dosyası ile zimmet suçundan mahkum olduğu halde bunu genel kuruldan saklayan kooperatif başkanı…’e kooperatif yönetim kurulu defterini getirmesinin ve kooperatif yönetiminin toplantı yapması gerektiğinin önce tetefonla bildirildiğini, sonuç alamayınca da ihtar gönderildiğini, müvekkili kooperatifin 30.03.2012 tarihli genel kurulunun Ankara Batı Ticaret Mahkemesi’nin 2016/653 E. sayılı kararıyla ve 24.09.2017 günlü genel kurulunda Ankara Batı Ticaret Mahkemesi’nin 2017/581 E. sayılı kararı ile iptal edildiğini, iptali isteyen ortağın haricen bildirmesi üzerine öğrenildiğini, müvekkili kooperatifin faaliyetlerine devam edebilmesi, ortaya çıkan olumsuzlukların aşılabilmesi için, kooperatif eski başkanı…’e 01.06.2018 tarihinde yeniden ihtarname gönderildiğini ancak yine sonuç alınamadığını, … aleyhine Ankara Batı C. Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğunu ve ilgili hakkında Ankara Batı 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2019/280 E. sayılı ile açılmış olan davada, sanık…’in kooperatif defter ve evraklarını teslim etmediği için mahkumiyetine karar verildiğini ancak sanık…’in istinaf aşamasında vefat ettiğini, mirasçılarına yönelik defterlerin iadesi istendiğini ancak yine sonuç alınamadığını, müvekkili kooperatifte, genel kurul için yönetim kurulunun toplanıp karar alamaması sebebiyle çağrı yapılmaması üzerine, bu kez KK. hükümleri gereğince denetim kurulu tarafından 23.09.2018 günü genel kurulun toplantıya çağrıldığını, toplantı yapılıp kararlar alındığını, ancak Yönetim Kurulu Karar defteri olmadığı için genel kurulun ticaret sicile tescil edilemediğini ve kooperatifin seçilmiş organları tarafından temsil edilemez duruma düştüğünü, Kooperatif Yönetim Kurulu Karar defterinin olmaması sebebiyle kooperatif tarafından yapılması zorunlu olan hiçbir faaliyetin yerine getirilemez olduğunu, Ankara Batı Ticaret Mahkemesi’nin 2018/551 esas sayılı yöneticilere yeni defter oluşturmak için yetki verilmesini isteyen davanın reddedildiğini, Ankara Batı 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2019/280 esas sayılı kararı ile sonuçlandıktan sonra karar kesinleşmeden Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/365 E. sayılı başvurusunun yapıldığını ancak bu başvurunun da reddedildiğini ve kesinleştiğini, müvekkili kooperatifin temsil ile yükümlü son seçilmiş yöneticilerinin kooperatifin zorunlu defterlerini almak için yapılması gereken tüm yasal işlemleri yapmalarına rağmen iradeleri dışında kooperatif defterlerine sahip olamadığını, bu defterlerin yok olmasının müvekkili kooperatifin iradesi dışında gerçekleşmiş bulunduğundan ve bu durumun kooperatife telafisi imkansız zararlar doğurduğundan müvekkili kooperatif adına kooperatif yönetim kurulu karar defteri, genel kurul defteri ve ortaklar defterinin yeniden oluşturabilmesi için zayi kararı ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece Mahkemesi’nce “…TTK’nın 82/7 maddesinde; “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava …açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir. ” hükmüne yer verilmiştir.
Davacı yan ilk olarak Mahkememizin 2020/365 Esas, 2020/493 Karar sayılı dosyası üzerinden 17.07.2020 tarihinde açmış olduğu dava ile aynı dava dilekçesi talep ve sonuç istemi ile zayi belgesi verilmesini talep etmiş, o dosyada yapılan yargılama neticesinde bir tacirden beklenen tüm dikkat ve özeni gösterdiğini ve ziyaa uğramanın iradesi dışında olduğunu, bir başka ifadeyle zayi belgesi verilmesi için gereken şartların varlığını ispatlayamadığından davanın reddine karar verildiği ve kararın 09.12.2021 tarihinde kesinleştiği, işbu davanın ise 06.01.2022 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı yanın defterlerin saklanması konusunda basiretli bir tacirden beklenen özeni göstermesi, kayıtların özenle korunması ve saklanması gerektiği, bilgisayarda oluşan virüs saldırısının meydana geldiği tarihi takiben TTK’nın 82/7. maddesi uyarınca 15 gün içerisinde davanın açılması gerektiği, bu sürenin hak düşürücü süre olduğu, ilk davanın açılış tarihi zıyai öğrenme olarak kabul edildiği iş bu sebeple 17.07.2020 tarihinde açılan ilk dava tarihi ile iş bu dosya dava tarihi 06.01.2022 itibariyle 15 günlük hak düşürücü sürenin dolduğu anlaşılmakla davanın süre yönünden usulden reddine…” karar verilmiştir.
İstinaf yasa yoluna başvuran talep eden vekili istinaf dilekçesinde özetle:
Müvekkili kooperatif tarafından 17.07.2020 tarihinde açılmış olan Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/365 E. sayılı davasının Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin ilamı ile kesinleştiğini, ancak kesinleşmenin taraflarına 29.12.2021 tarihinde elektronik tebligat yoluyla yapıldığını, 15 günlük yasal sürenin de geçmesi ile 03.01.2022 tarihinde tebliğ edildiğini, bu sebeple TTK hükümlerine uygun olarak Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/365 E. sayılı davasının kesinleşmesini öğrenme tarihlerinden itibaren hak düşürücü sürenin geçmediğinin açıkça görüldüğünü; yönetim kurulu karar defteri olmadan müvekkili kooperatifin hiçbir faaliyette bulunamadığını, karar defteri oluşturmak için başvurduğu tüm yasal yolların hukuka aykırı bir şekilde kesildiğini, müvekkili kooperatifin 30 konutluk ve arsa ofisinden tahsis edilen gecekondu önleme amaçlı olarak inşa edilmiş olan ve 1992’den beri sahibi olmak istediği konutlarına bir türlü sahip olamayan 30 dar gelirli ortaktan oluştuğunu, kooperatifin hiçbir faaliyetini yerine getirememe sonucu artık evlerini de kaybetme noktasına geldiklerini beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Talep, zayi belgesi verilmesine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre talep eden vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/23 E., 2022/185 K. sayılı dava dosyasında verdiği 24.02.2022 tarihli kararına yönelik talep eden vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Alınması gereken istinaf karar harcı peşin alındığından başka harç alınmasına yer olmadığına.
3-Talep eden tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
06.04.2022 tarihinde, HMK m. 361 gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, oybirliği ile karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 06.04.2022

……..