Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2022/57 E. 2022/71 K. 26.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ …
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(D Ü Z E L T E R E K Y E N İ D E N
E S A S H A K K I N D A K A R A R)

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

…..

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 23.11.2021 tarihli ara karar.
ESAS-KARAR NUMARASI :…..
İHTİYATİ TEDBİR İSTEYEN
DAVACILAR ……
İhtiyati tedbir isteyenler vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
İhtiyati tedbir isteyenler vekili, davalılardan …’un, müvekkillerin murisi …’un kardeşi olduğunu, müvekkillerinin murisi … ile davalı …’un uzunca bir süre ortaklık yaptıklarını ve ortaklıklarının 25.02.2014 tarihinde sona erdiğini, ortaklıklığın sona ermesi üzerine davalı …’un, davaya konu kooperatif hissesini davacıların murisi …’a devir etmek için ilk olarak 25.02.2014 tarihinde, daha sonra 2020 yılında üyelik devir sözleşmesi imzaladığını, kooperatif hissesini müvekkillerinin murisine devir etmiş olmasına rağmen iki ayrı devir belgesine aykırı olarak davalı …’un başvurusu üzerine davalı kooperatif yönetim kurulunun 26.05.2021 tarihli kararıyla, davaya konu dairenin …’a tahsisine, teslimine, anahtar ve tapusunun verilmesine karar verildiğini, davalı …’ın hisse ve bu hisseden kaynaklanan tüm haklarını abisi …’a bila kabili rücu olmak üzere temlik ettiğini ve gerekli üyelik işlemlerin yapılmasını kabul ve beyan ettiğini, ancak bu edimini yerine getirmediğini, söz konusu daire ile ilgili üyelik işlemlerinin muris … adına yapılması ve dairenin … adına tescili halinde, …’un bu daireyi satacak olursa satıştan elde edilen bedelin 50.000,00-TL’sini …’a ödeyeceğini, henüz bu borç muaccel hale gelmediğinden davalının bu konuya dayanma/itiraz etme imkanının da olmadığını, diğer yandan ….. 28.07.2021 tarihinde ihtarname keşide edildiğini, davalı kooperatif tarafından müvekkillerinin üyeliğe kabulü işlemi gerçekleştirilmediğinden…… karşı da işbu davayı yöneltmek zorunluluğu hasıl olduğunu, …’un ortak akrabalara, yakın arkadaş çevresine söz konusu taşınmazı üçüncü kişilere satıp elden çıkaracağını, mülkiyetini tapuda devredeceğini söylediği duyumu alındığını, …’un bu süreçte taşınmazı üçüncü kişilere devretme ihtimali bulunduğunu ve bu nedenle müvekkillerinin haklarını elde etmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden, dava konusu taşınmazın bulunduğu ……. civarındaki konumu ve değeri nazara alındığında ciddi bir zarar doğacağından endişe edildiğini, bu nedenle tapu kaydına gerekirse teminat karşılığında ihtiyati tedbir şerhi konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece mahkemesi’nce “…6100 sayılı HMK’nın 389/(1). maddesinde; mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği,
6100 sayılı HMK’nın 390/(3). maddesinde; tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmesi gerektiği,
6100 sayılı HMK 392/(1). maddesinde; ihtiyati tedbir talep edenin, haksız çıktığı takdirde karşı tarafın ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğrayacakları muhtemel zararlara karşılık teminat göstermek zorunda olduğu, talebin, resmî belgeye, başkaca kesin bir delile dayanıyor yahut durum ve koşullar gerektiriyorsa, mahkeme gerekçesini açıkça belirtmek şartıyla teminat alınmamasına da karar verebileceği,
 6100 sayılı HMK’nın 394. maddesinde; karşı tarafın kendisi dinlenmeden verilmiş olan ihtiyati tedbir kararlarına itiraz edebileceği, ihtiyati tedbirin uygulanması sırasında karşı tarafın hazır bulunmaması halinde tedbire ilişkin tutanağın tebliğinden itibaren bir hafta içinde ihtiyati tedbirin şartlarına, mahkemenin yetkisine ve teminata ilişkin olarak kararı veren mahkemeye itiraz edebileceği, itiraz edenin dilekçe ile itiraz sebeplerini açıkça göstermek ve itirazın dayanağı olan tüm delilleri eklemek zorunda olduğu, mahkemenin ilgilileri dinlemek üzere davet edeceği, gelmedikleri takdirde dosya üzerinden inceleme yapılarak karar vereceği, itiraz hakkında verilen karara karşı da kanun yoluna başvurulabileceği düzenlenmiştir.
Buna göre davalılar tarafından sunulan cevap dilekçeleri ile birlikte tedbir talebi değerlendirildiğinde Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin davalı …… üyeliğinin tespiti kararının 29.03.2021 tarihinde kesinleştiği bu kapsamda mahkememizin ihtiyati tedbir kararının davalının üyeliğinin tespiti hakkındaki kararla çelişki oluşturduğu, davacının iddiasının tedbir talep dilekçesinde ekindeki belgeler ile birlikte delillerin kooperatif kayıtları ile birlikte tartışılması hususu yargılamayı gerektirdiğinden, esas uyuşmazlığı çözecek nitelik oluşturacağından ihtiyati tedbire itirazın kabulüne, dava konusu taşınmaz üzerine konulan tedbirin kaldırılmasına…” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran ihtiyati tedbir isteyenler vekili istinaf dilekçesinde özetle:
İhtiyati tedbir talep edebilmek için ortada uyuşmazlık konusu bir hakkın bulunması ve davada haklı çıkılması durumunda yargılama sürecinde uyuşmazlık konusu şeyin elden çıkması veya elde edilmesinin imkansız hale gelmesi gibi durumlarda ihtiyati tedbir koşullarının mevcut olduğunun kabulünün zorunlu olduğunu, HMK 389/1’de bu durumun, “…bir hakkın elde edilmesinin …imkansız hale geleceği…hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” şeklinde belirtildiğini, taraflar arasında çekişme konusu olan hakkın, ihtiyati tedbire esas olan ve ileride açılacak davada uyuşmazlık konusunu oluşturan yani kooperatif ortaklığının tespitinin, aynı çekişmeli dairenin tahsis ve teslimi ile tapuya tescili hususlarının yargılamayı gerektireceğinin tabii olduğunu, ancak yargılama sonucunda dava dilekçesi ekinde sunulan belgelerle haklılık durumu ispatlandığında, yani davanın kabulüne karar verildiğinde çekişmeli olan kooperatif hissesinin karşı tarafça kötü niyetli olarak üçüncü kişilere devir ve temliki söz konusu olabileceğinden, eldeki davada ihtiyati tedbirin yasal koşullarının gerçekleştiği sonucuna varılması gerektiğini, yerel mahkemece davanın başında tensiple ihtiyati tedbir kararı verilmiş iken ölçülülük ilkesine uygun olan ihtiyati tedbir kararının, itiraz üzerine hatalı değerlendirme sonucunda kaldırılmasına karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı kooperatif temsilcisinin 19.10.2021 tarihli cevap ve tedbire itiraz dilekçesindeki tedbire ilişkin talebi nazarı dikkate alınmadan karar tesis edildiğini beyan ederek yerel mahkeme ara kararının kaldırılmasını, taşınmazın tapu kaydına tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
İstem, ihtiyati tedbire itiraz üzerine verilen kararın istinafına ilişkindir.
Bilindiği gibi 6100 sayılı HMK’nin 389/1 maddesi; “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hali geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir” hükmünü haizdir.
Derdest davada, dava konusu yapılan taşınmazın davacı adına tescilinin talep edilmiş olduğu gözetilerek talep konusu taşınmazın üçüncü bir şahsa devir ve tescili halinde talep sonucunun elde edilmesinin zor ya da imkansız hale gelebileceğinin anlaşılmasına göre itirazın itirazın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmiş olması doğru olmadığından HMK m. 353/1,b,2, uyarınca kararı düzelterek yeniden esas hakkında karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
I-İhtiyati tedbir isteyenler vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile:
Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/790 E. sayılı dava dosyasında verdiği 23.11.2021 tarihli ara KARARINI DÜZELTEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE.
Buna göre:
“1-Mahkemece 05.10.2021 tarihli tensip tutanağının 9 nolu bendi ile dava konusu edilen taşınmazın tapu kaydı üzerine konulan ihtiyati tedbire yönelik Davalılar tarafından yapılan itirazın reddine.
İhtiyati tedbir isteminin kabulü ile Ankara İli ……. toplu konut alanı ……. bulunan 11 no’lu bağımsız bölüm numaralı taşınmazın üçüncü kişilere devrinin önlenmesi bakımından tapu kaydına ihtiyati tedbir konulmasına.
Tedbir kayda konulduğundan teminat alınmasına yer olmadığına.
İnfazı konusunda Dairemiz yazı işleri müdürünün yetkilendirilmesine.
2-Kararın taraflara tebliğine.”
II-Peşin alınan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve istek halinde iadesine.
III-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
26.01.2022 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 362/1,f ve m. 391/3 gereğince KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 28.01.2022

….