Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2022/56 E. 2022/74 K. 26.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ

(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
U S U L D E N R E D D İ)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

….

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 23.12.2021 tarihli ara karar.
ESAS-KARAR NUMARASI ….
İhtiyati tedbirin kaldırılmasını isteyen davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İstem, ihtiyati tedbirin kaldırılması kararının istinafına ilişkindir.
İhtiyati tedbirin kaldırılmasını isteyen vekili, mahkemece tedbir talep edenlerin tedbir talebinde yaklaşık olarak haklı oldukları, ihtiyati tedbir için yasal koşulların oluştuğu anlaşıldığından TTK’nın 449. maddesi dikkate alınarak tedbir isteminin kabulüne karar verildiğini, ihtiyati tedbirin kaldırılmasına ilişkin taleplerinin mahkemece 16.12.2021 tarihli duruşmanın 2. numaralı ara kararıyla reddedildiğini, 15.01.2021 tarihli karardan sonra geçen süreçte delillerin toplandığını, dosyada bilirkişi incelemesi dışında toplanacak herhangi bir delil kalmadığını, davacılar tarafından delil olarak gösterilen ,,,,ra Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2020/110031 soruşturma sayılı dosyasında ise kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karar kurulduğunu, takipsizlik kararının incelenmesi ile de görüleceği üzere dosyada HMK’nın 396/1. maddesi gereğince müvekkili lehine delil durumunda esaslı bir değişiklik meydana geldiğini belirterek mahkemenin 16.12.2021 tarihli ara kararın 2 nolu bendine ilişkin itirazları nazara alınarak dönülmesini ve tedbirin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, “…Dosya kapsamına göre, delil durumunda tedbir kararının kaldırılmasını gerektirecek nitelikte değişiklik olmadığı, durum ve koşulların değişmediği kanaatine varıldığından davalı vekilinin ara kararından dönülmesine ve tedbirin kaldırılmasına ilişkin taleplerinin reddine…” karar verilmiştir.
İhtiyati tedbirin kaldırılmasını isteyen vekili istinaf dilekçesinde, HMK’nın 396/1. maddesi gereğince müvekkili lehine delil durumunda esaslı bir değişiklik meydana geldiğini, mevcut hukuki durumun, yerel mahkemenin “,,,, Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2021/11031 sayılı hazırlık soruşturmasında 23.09.2020 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiş olduğu anlaşılmıştır.” kabulü nazara alınarak, delil durumunda müvekkili lehine esaslı bir değişikliğin oluştuğunu, durum ve koşulların, esastan değiştiği gözetilerek taleplerinin kabulü yerine reddine karar verilmesinin yanılgılı olduğunu beyan ederek ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341/1. maddesi hükmüne göre ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 396’ncı maddesi “(1) Durum ve koşulların değiştiği sabit olursa, talep üzerine ihtiyati tedbirin değiştirilmesine veya kaldırılmasına teminat aranmaksızın karar verilebilir.
(2) İtiraza ilişkin 394 üncü maddenin üçüncü ve dördüncü fıkrası, kıyas yoluyla uygulanır.” şeklindedir.
“Durum ve koşulların değişmesi sebebiyle tedbirin değiştirilmesi veya kaldırılmasına” ilişkin düzenleme yapan 396. maddenin ikinci fıkrasında, kanun yollarını düzenleyen HMK.’nın 391. maddesinin son fıkrasına veya 394. maddesinin beşinci fıkrasına atıf yapılmamış olduğundan, durum ve koşulların değişmesi sebebine dayalı tedbirin değiştirilmesi veya kaldırılması istemi ile ilgili mahkemece verilecek kararın istinafı olanaklı değildir. Aksi hal, 396. maddenin gerekçesinde de belirtilen “…hal ve şartların değişmesi, hukuki bir değerlendirmeden daha çok, maddi şartlarla yakından ilgili, nispeten sübjektif ve doğrudan mahkemenin takdirine bağlı bir husustur. Ayrıca, aynı yargılama süreci içinde, birçok kez hal ve şartlarda değişiklik olması sebebiyle, tedbirde değişiklik yapılması veya kaldırılması, bu yönde talepte bulunulması ya da talebin reddi söz konusu olabilir. Her talepten sonra verilecek karar hakkında kanun yoluna başvurulması, ihtiyati tedbirler için kanun yoluna başvurulmasında istenen amacı da sağlamayacaktır. Kanun yolunun açılmış olmasının amacı, ihtiyati tedbirlerle ilgili temel hukuki ve prensip hatalarının önüne geçmektir. Bu sebeple, ihtiyati tedbirin reddi ve ihtiyati tedbire itiraz üzerine verilen kararlar için kanun yolu imkanı getirilmiştir…” denilmek suretiyle ortaya konulan kanun koyucunun iradesine de aykırı olacaktır.
Kanun koyucunun ihtiyati tedbire dair kanun yollarına ilişkin düzenlemeleri bilinçli, özenli, ayrıntılı ve açık bir şekilde yapması, ihtiyati tedbir talebinin reddi ve ihtiyati tedbire itiraz üzerine verilen kararlar için kanun yolu imkânını getirmesi, HMK’nın 395. ve 396. maddelerinde ise bilinçli şekilde aynı kanunun 394/5. fıkrasına atıf yapmaması karşısında, durum ve koşulların değiştiği iddiası ile davalı vekilinin tedbirin kaldırılması talebi üzerine ilk derece mahkemesince verilen karara karşı istinaf yolu kapalıdır. Ancak itiraz yolu açıktır. Dolayısıyla davalı vekilinin istinaf dilekçesinin HMK’nın 396/2. maddesi hükmü gereğince itiraz dilekçesi olarak dikkate alınması ve bu taleple ilgili mahkemece olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, istinaf yolu kapalı olduğu halde dosyanın Dairemize gönderilmiş olması doğru olmadığından aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.

KARAR :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-HMK m. 352/1,b gereğince, ihtiyati tedbirin kaldırılmasını isteyen vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN USULDEN REDDİNE.
2-Peşin alınan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve istek halinde iadesine.
3-İhtiyati tedbirin kaldırılmasını isteyen tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, avansın kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
26.01.2022 tarihinde, dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GER. KARAR YAZIM TARİHİ : 07.02.2022