Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2022/544 E. 2022/1927 K. 07.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)
ESAS NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 30/03/2021
ESAS-KARAR NUMARASI : ….
Davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili, taraflar arasında düzenlenen 23/12/2013 tarihli sözleşme uyarınca davacının koruma ve güvenlik işini yerine getirmeyi üstlendiğini, davalı şirketin bu sözleşmenin 14.1.2 maddesi gereğince uyguladığı kesintiye ilişkin davacıya fatura gönderdiğini, faturanın yasal süre içinde itiraz edilerek iade edildiğini, kesintinin Ankara 2. İş Mahkemesi’nde dava dışı … tarafından açılan işçilik alacağı davası sonucunda verilen kabul kararına istinaden yapıldığını şifaen öğrendiklerini, kesinti sebebi olarak gösterilen mahkeme kararının henüz kesinleşmediğini,dava dışı …’in söz konu mahkeme kararının icra takibine koyduğunu, davalının sözleşmenin 14.1.2 maddesine dayanarak hukuka ve hakkaniyete aykırı olan bu kesintiyi davacıya fatura edemeyeceğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla mahkeme kararı kesinleşmiş olsa bile davacının sorumluluğunun 11.453,TL olduğunu, buna rağmen davalı tarafça 25.950,01 TL kesinti yapıldığını ileri sürerek, 25.950,01 TL’nin kesinti tarihi olan 26.09.2014 tarihinden işleyecek avans faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasındaki sözleşmenin 14.1.2 maddesinde ihbar olunanın, davalının istihkaklarından herhangi bir şekilde, herhengi bir sebeple kesinti yapması halinde bu kesintinin davacının istihkaklarına yansıtılacağı, ihbar olunan tarafından kesilen miktarın aynen davacının istihkaklarından kesileceği ve bu hsusuun davacı tarafından kesin ve dönüşü olmayacak şekilde kabul edildiğinin düzenlendiğini, ihbar olunanın davalının istihkakından Ankara 2. İş Mahkemesin’ce verilen karar gereği ödenen 21.991,53 TL’yi kestiğini, bu nedenle davacının istihkaklarından yapılan bu miktar kesintinin taraflar arasındaki sözleşmenin 14.1.2 maddesi gereğince yerinde olduğunu, davacının avans faiz talebinde bulunmayacağını, dava tarihinden itibaren yasal faiz talebinde bulunabileceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Dava, davalı vekilinin talebi üzerine … ihbar edilmiş, ihbar olunan vekili mahkememize sunduğu 18/05/2015 havale tarihli dilekçesinde; davacının ihbar olunandan herhangi bir alacağı bulunmadığını, Ankara 2. İş Mahkemesince verilen ilama dayalı olarak başlatılan icra takibi nedeniyle ödeme yaptıklarını beyan ederek davanın reddini istemiştir.
Yargılama sırasında davacı işbu davaya konu alacağını dava ve takip haklarıyla birlikte …’e temlik ettiğini bildirmiş, temlik sözleşmesini dosyaya ibraz etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
İlk derece mahkemesince, 2015/119 E 2017/116 K sayı ile 20/02/2017 tarihinde davanın kabulüne dair verilen karar, Dairemizin 2017/745 E. 2018/92 K. Sayılı 26/01/2018 tarihli kararı ile işçilik alacaklarına ilişkin mahkeme kararının kesinleşmesinin beklenmesi gerektiğinden bahisle kaldırılmıştır.
İlk derece mahkemesince, İş Mahkemesinin kararının kesinleşmesi beklenerek yeniden yapılan tahkikat sonucu; ” Taraflar arasında düzenlenen 23/12/2013 tarihli sözleşme uyarınca davacının koruma ve güvenlik işini yerine getirmeyi üstlendiği, Dava dışı işçi tarafından açılan Ankara 2. İş Mahkemesi’ne ait 19.10.2016 tarih, 2016/378 E„ 2016/574 K. Sayılı kesinleşmiş ilamı ile davalı tarafça üst işveren sıfatıyla ödenen bedelin KDV dahil 5.504,65 TL tutarlık kısmından davacının sorumlu tutulması gerekmekte iken davalı tarafından 26.09.2014 tarihinde davacı hak edişlerinden 25.950,01 TL kesinti yapılmış olduğu, buna göre davacı hak edişinden fazladan kesilen 20.445,35 TL’nin kesinti tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile davalıdan tahsili gerektiği kanaatine varılmıştır.
Bilirkişi raporunda, İş mahkemesi kararının verildiği tarih ile kesinleştiği tarih ayrı ayrı belirtilerek faiz hesaplandığı anlaşılmış ise de; Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi’ne ait ilam içeriğinde de açıkça belirtildiği üzere, kesinti yapılması hususu herhangi bir mahkeme ilamının kesinleşmesine bağlı tutulmamış ise de davacının sorumluluğu işçinin yanında çalıştığı süre ile sınırlı olup sorumluluğun sınırının tespiti yönünden işçilik alacaklarına ilişkin mahkeme kararının kesinleşmesinin beklenmesi gerektiği, buna göre davalının kararın kesinleşmesini beklemeden 26/09/2014 tarihinde fazladan yapmış olduğu haksız kesinti nedeni ile bu tarihten itibaren iade yükümlülüğü altında bulunduğu…” gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 20.445,35 TL’nin 26/09/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Kesintinin sözleşmeye uygun yapıldığını, tarafların aralarında akdedilen sözleşmenin şartları ile bağlı olduğunu ve bu şartların gerçekleşmesi için herhangi bir mahkeme kararının kesinleşmesinin beklenmesinin özel olarak hükme bağlanmadığını, dava ve taleplerin hukuka aykırı olduğunu beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, tacirler arasında düzenlenen hizmet alım sözleşmesi kapsamında davacının hak edişinden yapılan kesintinin iadesi istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına,HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/213E., 2021/287K. sayılı dava dosyasında verdiği 30/03/2021 tarihli kararına yönelik davalı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.396,62 TL nispi istinaf karar harcından peşin olarak alınan 349,15 TL’nin mahsubu ile kalan 1.047,47‬ TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına.
3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
07/12/2022 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda,
HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya değeri yüz yedi bin doksan (107.090,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 07/12/2022

Başkan Üye Üye Katip