Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2022/536 E. 2022/527 K. 30.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)
….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 24.01.2022
ESAS-KARAR NUMARAS…….
Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Davacı vekili, davacının davalı kooperatifin üyesi olduğunu, davalı kooperatifin elektrik borcunu ödememesi nedeniyle sulama kuyularının elektriğinin kesildiğini, sulama kooperatifleri bölgesinde bulunan tarım arazilerine bölge dışından su getirilmesinin yasak olduğunu, kooperatife avans olarak ödeme yapmasına rağmen sulama kuyularının elektriğinin ödenmediğini ve bu nedenle kooperatif bölgesinde bulunan taşınmazlarında bulunan ürünlerin zayi olduğunu, buna yönelik olarak mahkeme aracılığı ile tespit yaptırıldığını, yaptırılan tespit sonucunda zarar miktarının 232.750,00-TL olarak tespit edildiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 100,00-TL zararın haksız fiilin işlendiği tarihten itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece Mahkemesi’nce “…Hâkimler ve Savcılar Kurulu’nun 07.07.2021 gün ve 608 sayılı kararında 01.09.2021 tarihinden önce açılan davaların da, Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderileceğine ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu yönde herhangi bir yasal düzenleme de yoktur. Aksi takdirde Hâkimler ve Savcılar Kurulu tarafından 01.09.2021 tarihinin kararın yürürlük tarihi olarak gösterilmemesi gerekirdi. Bu itibarla 01.09.2021 tarihinden önce açılan ve derdest olan davaların görevsizlik kararı ile Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesi Anayasa, yasal mevzuata, Hâkimler ve Savcılar Kurulu’nun 07.07.2021 gün ve 608 sayılı kararı ile tabii hakim ilkesine aykırıdır.
Sonuç olarak; somut uyuşmazlıkta davanın açıldığı tarih itibariyle Ticaret Mahkemesi sıfatıyla Çifteler Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli ve yetkili olduğu, … Kurulu’nun 07.07.2021 tarih ve 608 sayılı “Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yargı çevresinin ilin mülki sınırları olarak belirlenmesine, iş bu kararın 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmasına” dair kararı uyarınca 01.09.2021 tarihinden sonra açılacak davalar için mahkememizin yetkili ve görevli olduğu, anlaşılmakla, mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine…” karar verilmiştir.
İstinaf yasa yoluna başvuran davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle:
Müvekkilinin zararının haksız fiilden kaynaklanması ve haksız fiillerde de zarar görenin yerleşim yerindeki mahkemelerin yetkili olması nedeniyle seçimlik haklarını kullanarak davalarını Ankara’da ikame ettiklerini, ancak Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yetkisizlik kararı vererek kararın kesinleşmesini müteakip talep halinde dosyanın Çifteler Asliye Hukuk Mahkemesi’ne (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) gönderilmesine karar verdiğini, yargılamanın uzamaması için karara karşı istinaf yoluna başvurmayarak, kararın kesinleşmesini bekleyip dosyanın Çifteler Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesini talep ettiklerini, Çifteler Asliye Hukuk Mahkemesi’nin dosyanın Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verdiğini, Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ise görevsiz olduğunu belirterek dava şartı yokluğundan davayı reddettiğini, gelinen noktada davalarını ilk ikame ettikleri tarihin üzerinden bir seneye yakın zaman geçmesine rağmen henüz dava dilekçelerinin dahi davalı tarafa tebliğ edilmediğini, yaşanacak istinaf incelemesinin de en az bir senelik zaman alacağı düşünüldüğünde ikame edilen basit bir davaya bile hangi mahkemenin bakacağının belli olması için en az iki sene beklendiğini, Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi’nin kararının hatalı olduğunu, 608 Sayılı HSK kararından sonra bir ilk derece mahkemesinin kararın anayasaya ve tabi hakim ilkesine aykırı olduğu gerekçesiyle bu kararı tanımamasının kabul edilemeyeceğini beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, kooperatifle ortağı arasında tazminat istemine ilişkindr.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/74 E., 2022/58 K. sayılı dava dosyasında verdiği 24.01.2022 tarihli kararına yönelik davacı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Alınması gereken istinaf karar harcı peşin alındığından başka harç alınmasına yer olmadığına.
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
30.03.2022 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya değeri yüz yedi bin doksan (107.090,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 31.03.2022
….