Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2022/510 E. 2022/499 K. 23.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ ….
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ (E S A S I İ N C E L E M E D E N
K A R A R I N K A L D I R I L M A S I)

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

……

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 28.01.2022 tarihli ara karar.
ESAS-KARAR NUMARASI :…….
İhtiyati tedbire itiraz eden vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
Dava tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davacı vekili müvekkilinin kooperatif ortaklığının gerektirdiği bütün yükümlülükleri yerine getirdiğini ancak birçok ortağa yapıldığının aksine daha önce kendisine verileceği taahhüt edilen taşınmazın tapusunun devredilmediğini ileri sürerek kooperatif adına kayıtlı tapunun iptali ile müvekkili adına tesciline, kooperatif iflas etmiş olduğundan………numaralı bağımsız bölümün iflas idaresince üçüncü kişilere devrinin önlenmesi için ihtiyati tedbire karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İlk derece mahkemesince 08.10.2021 günlü kararla davacı isteminin Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 389 ve izleyen maddeleri kapsamında yerinde görüldüğü belirtilerek dava konusu taşınmazın davalı adına kayıtlı olması halinde tapu kaydına takdiren teminatsız olarak tedbir konulmasına ve bunun için ……müzekkere yazılmasına karar verilmiştir.
Davalı vekili 31.10.2021 günlü davaya cevap dilekçesinde ihtiyati tedbirin usul ve yasaya aykırı olduğunu, tedbirin kaldırılması veya taşınmazın değeri üzerinden belirlenecek olan teminatın dosyaya yatırılması karşılığında tedbire devam kararı verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
İlk derece mahkemesince bu kez davalı yanın tedbire itirazının 31.10.2021 günlü cevap dilekçesi ile yapıldığı, dava dilekçesi, tensip tutanağı ve tedbire ilişkin ara kararın davalı yana 18.10.2021 günü tebliğ edildiği ve ihtiyati tedbire karşı bir hafta içinde itiraz yolu açık olmasına rağmen davalının bu süre içinde itiraz yoluna başvurmadığı gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde:
– Tedbire ilişkin ara kararında istinaf yolunun açık olduğunun belirtildiği, mahkemenin bu belirlemesine göre yasa yoluna başvurma süresinin iki hafta olduğu konusunda mahkemeye güvendiklerini, bu güvenle tebliği izleyen on üçüncü gün yasa yoluna başvurduklarını; böylelikle mahkemeye erişim ve hukuki dinlenilme haklarının ihlal edildiğini,
– İhtiyati tedbirin infaz edildiğine dair….. gelen yazının kendilerine tebliğ edilmediğini, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 394/2 düzenlemesi uyarınca itiraz süresinin başlamadığını,
– İhtiyati tedbirin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NEDEN VE GEREKÇE
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “İhtiyati tedbir kararına karşı itiraz” başlıklı 394’üncü maddesinin 1 numaralı fıkrasına göre karşı taraf dinlenmeden verilmiş olan ihtiyati tedbir kararlarına itiraz edilebilir.
İhtiyati tedbire itiraz süresi bir hafta olup, bu süre tedbirin uygulanmasına ilişkin tutanağın tebliğinden itibaren başlar.
İlk derece mahkemesince bu süre tedbir kararını da içeren tensip tutanağının tebliğinden başlatılmış ve itirazın süresinde olmadığı sonucuna varılmış ise de dosyada infazın bildirildiğine ilişkin bir bilgi bulunmadığından itirazın süresinde olduğu sonucuna varmak gerekmiştir.
Açıklanan nedenle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve tedbire ilişkin itirazın incelenmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesi gerekmiştir (HMK m.353/1-a.4 ve 6).
Belirtmek gerekir ki iflas etmiş kimseye “……” denir ve yasalar bunu özel bir statü olarak tanımlamıştır. Türk Ticaret Kanunu hükümleri ile karışıklığa yol alacak şekilde müflis yerine yasalarda bulunmayan “iflas nedeniyle tasfiye halinde” şeklinde unvan kullanılması da doğru görülmemiştir.
HÜKÜM
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-İhtiyati tedbire itiraz eden vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile:
HMK m. 353/1-a.4 ve 6 gereğince Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/794 E. sayılı dava dosyasında verdiği 28.01.2022 tarihli ara kararın, ESASI İNCELENMEDEN KALDIRILMASINA ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE.
2-Peşin alınan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve istek halinde iadesine.
3-İhtiyati tedbire itiraz eden tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından hükümle birlikte değerlendirilmesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
23.03.2022 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 353/1-a ve 362/1-g gereğince KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 24.03.2022

…..