Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2022/480 E. 2022/833 K. 18.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

.

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
.
İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : …
İflas erteleme isteyen vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili; müvekkili şirketin inşaat taahhüt işleri ile iştigal ettiğini, dava tarihi itibariyle sermayesinin 50.000,-TL olduğunu; yapılan analize göre varlıklarının (3.482.402,05 TL), borçlarını (6.772.369,19 TL) karşılama oranının % 51 civarında bulunduğunu ve nakit açığının 3.286.967,14 TL olduğunu, iyileştirme projesi kapsamında şirketin bir yıl içinde borca batıklıktan kurtulacağını ileri sürerek, iflasın bir yıl süre ile ertelenmesine ve şirket mal varlığının korunması için ihtiyati tedbire karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesi’nce “…Somut olayda davacı şirketin dava tarihindeki borca batıklık oranı % 49 civarında olup bu oranın, mali durumun iyileştirilmesi bakımından olağan dışı olduğunun kabulü gerekir. Ne var ki sunulan iyileştirme projesinde ve bu kapsamda alınan bilirkişi raporlarında, belirtilen işlerin tamamlanması ile bu tutardaki nakit açığının kapatılabileceği bildirilmiş ve erteleme şartlarının mevcudiyetinden söz edilmiştir. Ancak süreç içinde alınan kayyım raporlarında işlerin sürekli biçimde aksadığı ve projede öngörüldüğünün aksine düzenli bir imalat ve buna bağlı düzenli bir gelir elde edilemediği vurgulanmıştır.
Öte yandan proje uyarınca 2014-2015 döneminde bu gelirin elde edileceği ve şirketin borca batıklıktan kurtulacağı planlanmış ise de gelinen süreçte ne bu hedeflere ulaşılabilimiş ve ne de 2016 yılı için güncellenmiş bir proje de sunulamamıştır.
Kaldı ki proje döneminde dahi dayanak iki iş feshedilmiştir. Davacı yanca yeni işler yapıldığına dair beyanlarda bulunulmuş ise de bu hususta kayyımın bir bildirimi olmamakla mahkememizce ciddi bulunmamıştır. Nitekim borca batıklığın gittikçe derinleştiği dosyaya yansımıştır.
Açıklanan durum karşısında, İcra ve İflas Kanunu’nun 179/a maddesinin son fıkrası da dikkate alınarak borca batıklığı sabit olan davacı şirketin iflasın ertelenmesi talebinin reddiyle iflasının açılmasına…” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran-davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: şirketin borca batık olma hali ve iyileşme projesinin ciddiyet ve inandırıcılığının dava dilekçesinde ve dilekçe eklerinde sunmuş oldukları Fizibilite/Mali Müşavir Değerlendirme raporundan açıkça anlaşılmakta olduğunu, bu bağlamda müvekkili şirketin tüm alacaklarını ve mal varlığını ortaya koymasının da iyiniyetli olduğunun göstergesi olduğunu, bu nedenlerle alacaklıların iflasa kıyasla alacaklarını çok daha iyi şartlarda tahsil edebilmeleri şirketin ülke ekonomisine kazandırılabileceğini, istihdam ve sosyal sıkıntıların önüne geçilmiş olacağı hususları dikkate alındığında davacı şirkete iflasın ertelenmesi imkanının verilmesi gerektiğini, önceki beyanlarında, bilirkişi raporuna itirazlarında ve kayyım raporuna itirazlarında değinilen hususlar dikkate alınmadan verilen yerel mahkeme kararının kabulünün mümkün olmadığını, bildirerek, yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, iflasın ertelenmesi istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-HMK m. 353/1,b,1 gereğince; Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/321E., 2016/436K. sayılı dava dosyasında verdiği 28.09.2016 tarihli kararına yönelik davacı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL’den peşin olarak alınan 59,30 TL’nin düşümü ile kalan 21,40 TL’nin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın taraflara resen tebliğine; tebliğ, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına.
18.05.2022 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, İİK’nin 164 üncü maddesinin ikinci fıkrası ve 179/c maddesinin birinci fıkrası gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içinde, kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 18.05.2022

….