Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2022/419 E. 2022/557 K. 06.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ …..
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(D Ü Z E L T E R E K Y E N İ D E N
E S A S H A K K I N D A K A R A R)
…..

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
…..

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 21/12/2021
ESAS-KARAR NUMARASI :…..
Davalı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Dava 2.085,21 Euro davacı alacağının iflas masasına kaydı istemine ilişkindir.
Davalı iflas idaresi yargılamaya katılmamış, cevap da vermemiştir.
İlk derece mahkemesince “…davacı tarafın ticari defter ve belgelerinin usulüne uygun şekilde tutulduğu, sahibi lehine delil teşkil ettiği, davacı kayıtlarında … şirketin 2.085,21 Euro borç bakiyesinin kayıtlı olduğu, faturada malı teslim alan olarak ismi geçen …’un Gölbaşı SGK’dan alınan 03/11/2021 tarihli yazı cevabına göre, … şirketin Kasım/2013 itibariyle sigortalı çalışanı olduğu, bu haliyle davacı tarafın fatura konusu malları … şirkete teslim ettiği hususunu ispatladığı, bu defa ispat yükü üzerine geçen davalı tarafın ödeme olgusunu ispatlayamadığı, buna göre davacı tarafın davasının haklı olduğu….” gerekçesiyle davanın kabulüne davacının … … Ltd. Şti.nden 2.085,21 Euro alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktarın iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verilmiştir.
Davalı iflas idaresi vekili istinaf dilekçesinde:
– Davada ispat yükünün davacıda olduğunu, ispat yükünün davalıya geçtiği yönündeki değerlendirmenin doğru olmadığını,
– İcra ve İflas Kanunu’nun 195 ve 198’inci maddelerinin gözden kaçırıldığını; iflasa kadar işleyen faizin de anaparaya eklenmesi ve bunun için de bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiğini,
– Masaya yabancı para üzerinden kayıt yapılamayacağını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NEDEN VE GEREKÇE
I- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359’uncu maddesinin 3 numaralı fıkrası uyarınca dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olayın saptanmasında ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine aykırılığın da tespit edilmemesine ve özellikle davacının alacağının usulüne uygun delillerle ispatlanmış olmasına ve davalı yanca bir ödeme savunması bulunmadığından ispat yükünün aidiyetinin değişmemiş olmasına göre kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.1 düzenlemesi gereğince davalı iflas idaresi vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer istinaf başvuru sebeplerinin esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
II- İcra ve İflas Kanunu’nun 198’inci maddesine göre konusu para olmayan borçlar para alacağına çevrilerek masaya kaydolunur. Buna göre yabancı para alacaklarının masaya kaydedilirken Türk lirasına çevrilmesi gerekir (Deynekli, A./Kısa, S.: Hacizde ve İflasta Sıra Cetveli, 3.b., Turhan yay., Ankara 2005, s.747 vd.). Böylelikle kur değişimlerinden kaynaklanabilecek farklar alacaklılar bakımından lehte ya da aleyhte bir sonuç doğurmayacaktır.
Yargıtay’ın yerleşik uygulaması yabancı paranın Türk lirasına iflas tarihindeki efektif satış kuru üzerinden çevrileceği yönündedir.
Davalının iflası 17.04.2019 günü açılmıştır. O tarihteki TCMB EURO efektif satış kurunun…… 6,5166 TL olduğu anlaşılmıştır.
Bu belirlemelere göre iflas masasına 2.085,21 Euro değil, bunun iflas tarihindeki karşılığı olan 13.588,48 TL’nin dördüncü sırada kaydına karar vermek gerekmiştir.
III- Hemen belirtmek gerekir ki iflas sıra cetveline kayıt istemli davalar yerleşik uygulamada “kayıt kabul” davası olarak adlandırılmaktadır. Buradaki “kayıt” sözcüğü bir fiil olarak kaydetmek anlamında olmayıp; tapu kaydı, trafik kaydı gibi iflas sıra cetvelindeki her bir satıra verilen addır. Nitekim iflas daire ya da idareleri de alacak kaydı sırasında talep dilekçelerine de işaret etmek suretiyle alacağa bir “kayıt numarası” vermektedir. Bu nedenle hükümde alacağın masaya kaydına karar vermek yeterli olup, kayıt ve kabulüne şeklinde hüküm kurulmasına gerek yoktur.
IV- Son olarak:
İflasına karar verilmiş gerçek ve tüzel kişiler “…” statüsüne girer ve unvanları da bu şekilde kullanılır.
Dosyada davalı olan iflas dairesi ya da dairedeki bir dosya değil müflisin masası ve dolayısıyla bunun yasal temsilcisi olan iflas idaresidir.
Karar başlığında müflisin unvanı yazılmak yerine iflas dairesinin ve dosya numarasının yazılması Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297’nci maddesine aykırı olup, bu husus Dairemizce düzeltilmiş ve düzeltme gerekçesinin de karara yazılması uygun bulunmuştur.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
I-Davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan istinaf başvuru nedenlerinin reddine,
HMK m. 353/1-b.2 gereğince Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/215 E., 2021/848 K sayılı dava dosyasında verdiği 21/12/2021 tarihli KARARININ KALDIRILMASINA VE YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE.
Buna göre:
“1-Davanın KABULÜ ile 13.588,48 TL davacı alacağının, Ankara 21. İcra Dairesinin 2019/13 İflas sayılı dosyasında işlem gören …… masasında sıra cetvelinin dördüncü sırasına KAYDINA,
2-Alınması gereken 59,30 TL harçtan dava açılırken davacı tarafça peşin olarak yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafça yatırılan ve mahsup edilen 54,40 TL harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafça yapılan 869,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333. Maddesine uygun şekilde İADESİNE, “
II-Harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
III-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
06/04/2022 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda,
HMK m. 362/1-a gereğince miktar veya değeri yüz yedi bin doksan (107.090,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 06/04/2022
…….