Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2022/417 E. 2022/331 K. 02.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ ….
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F D İ L E K Ç E S İ N İ N R E D D İ)

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

….
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 24.11.2021
ESAS-KARAR NUMARASI :…..
Talep eden alacaklı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Borçlu şirketin konkordato istemi kapsamında verilen tedbirlerin yeniden düzenlenmesi ile finansal kiralama konusu malların tedbir kapsamında olmadığına karar verilmesi istemine ilişkindir.
HMK’nun, “İstinaf yoluna başvurulabilen kararlar” başlıklı 341/1 düzenlemesi “İlk Derece Mahkemelerinde verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir.” hükmünü içermektedir.
İİK’nun 7101 Sayılı Yasa ile değişik “Geçici mühlet” başlıklı 287. maddesinin birinci ve altıncı fıkraları, ” Konkordato talebi üzerine mahkeme, 286. maddede belirtilen belgelerin eksiksiz olarak mevcut olduğunu tespit ettiğinde derhâl geçici mühlet kararı verir ve 297. maddenin ikinci fıkrasındaki hâller de dahil olmak üzere, borçlunun malvarlığının muhafazası için gerekli gördüğü bütün tedbirleri alır.
…Geçici mühlet talebinin kabulü, geçici komiser görevlendirilmesi, geçici mühletin uzatılması ve tedbirlere ilişkin kararlara karşı kanun yoluna başvurulamaz.” hükmünü içermektedir.
Pozitif hukukta aynı konuyu düzenleyen birden fazla yasal düzenlemenin bulunması durumunda, hangi düzenlemenin uygulanacağı konusunda özel yasa-genel yasa ölçütü esas alındığında özel yasa hükmünün; önceki yasa-sonraki yasa ölçütü bakımından değerlendirme yapıldığında ise sonraki yasa hükmünün uygulanması gerektiği genel hukuk ilkelerindendir.
Buna göre, 6100 sayılı HMK’nun 12.01.2011 tarihinde kabul edildiği ve 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe girdiği; 2004 sayılı İİK’nin 287. maddesinin uygulanması gereken hükmünü değiştiren 7101 sayılı Yasanın ise 28.02.2018 tarihinde kabul edilerek 15.03.2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiği, buna göre 2004 sayılı İİK’nin 287. maddesinin altıncı fıkrasının sonraki bir düzenleme olduğu açıktır. Ayrıca 6100 sayılı HMK, hukuk davalarındaki yargılama usulünü düzenlemesi bakımından genel bir kanun iken, 7101 sayılı Yasa ile değişik 2004 sayılı İİK’nin 287. maddesinin altıncı fıkrası usule ilişkin özel bir düzenlemedir.
Bu durumda, HMK’nin 341. maddesinin (1) numaralı fıkrasının lafzı ile bağlı kalınıp buna göre yorum yapılarak, sonraki değişikliği yok saymak suretiyle adi konkordato talebi sırasında tedbire yönelik istemlerin reddine ilişkin kararlarda istinaf kanun yolunun açık olduğu sonucuna ulaşmak hukuken mümkün değildir.
Gerek özel yasa-genel yasa ilişkisi, gerekse önceki yasa-sonraki yasa ilişkisi ve gerekse kanun koyucunun amacı birlikte değerlendirilerek, konkordato istemlerinin süratle sonuçlandırılması gereği nazara alındığında, İlk Derece Mahkemesince verilen, konkordato istemi sırasındaki ihtiyati tedbirlere yönelik istemlerin reddine ilişkin kararlara karşı istinaf kanun yoluna başvurulması yasal olarak mümkün bulunmamaktadır.
Somut olayda; borçlu şirket hakkında 02.09.2020 tarihinde bir yıllık kesin mühlet verilmiş, 6 ay uzatma verilmesi ile sürenin 02.03.2021 de olacağı görülmektedir. İstinafa konu ara karar kesin mühlet süresi içinde 24.11.2021 tarihinde verilmiştir. Borçlu şirketin feragati üzerine ise 10.01.2022 tarihinde konkordato isteminin reddine karar verilmiştir. İİK’ nın 288/1 maddesi uyarınca geçici mühlet kesin mühlet sonuçlarını doğuracağından, yukarıda yapılan açıklamalar kapsamında, kesin mühlet içinde tedbirlere ilişkin verilen ara kararın İK’nin 287. addesi gereği kesin olduğunun kabulü gerekir.
İstinaf kanun yolu kapalı olmasına rağmen İlk Derece Mahkemesince kararda istinaf kanun yolunun açık olduğunu belirtilmesinin de yasada mevcut olmayan istinaf kanun yoluna başvurma hakkını bahşetmeyeceği değerlendirilmekle HMK’nın 346/(1) ve 352/(1)-b maddeleri uyarınca talep eden vekilinin istinaf dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- Talep eden vekilinin İSTİNAF DİLEKÇESİNİN REDDİNE.
2-Peşin alınan istinaf karar harcının iadesine.
3-İstinaf yoluna başvuran tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, avansın kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
02/03/2022 tarihinde, dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu kesin olmak üzere OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GER. KARAR YAZIM TARİHİ : 03/03/2022

…..