Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2022/368 E. 2022/549 K. 06.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ (E S A S I İ N C E L E M E D E N
K A R A R I N K A L D I R I L M A S I)
ESAS NO : 2022/368
KARAR NO : 2022/549

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 01/12/2021
ESAS-KARAR NUMARASI : 2020/625E., 2021/939K.
DAVACILAR :
VEKİLİ :
DAVALI : .
VEKİLİ :

Davacılar vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Dava kredi hayat sigortası nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece davacı tarafından dava dışı … AŞ’den kullanılan kredinin teminatını teşkil etmek üzere yaptırılan hayat sigortasının ikinci yıllık priminin yatırılmadığı, prim yatırma tarihi olan 11.07.2019’dan üç ay sonrası itibariyle davalının poliçeden caydığının kabulünün gerektiği ve davacıların miras bırakanı …’nin 21.03.2020 günü kaza sonucu vefat ettiği, bu tarih itibariyle teminat oluşturan bir sigorta sözleşmesi bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde:
– Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi’nden alınan bilgiye göre davalı tarafından müteveffa adına … numaralı poliçenin düzenlendiğinin ve 16.06.2020 tarihi itibariyle bu poliçenin mevcut olduğunun bildirildiğini,
– Genel şartlara göre ihtar gönderilmediğinden poliçeden cayılmış sayılamayacağı,
– Türk Ticaret Kanunu’nun 1502’nci maddesine göre prim ödenmese dahi ikinci yıl için poliçenin feshedilemeyeceğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/1-(k) maddesinde, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiler “tüketici”; 3/1-(l) maddesinde ise, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemler “tüketici işlemi” olarak kabul edilmiş ve tüketici kanununun kapsamı esaslı şekilde genişletilmiştir.
Aynı Kanunun 73/1. maddesinde “tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda” tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilirken; 83/2. maddesinde de “taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez” hükmüne yer verilmiştir.
Davacılar, davalı sigorta şirketi ile kredi hayat sigorası sözleşmesi imzalayan muris …’nin mirasçısıdır.
Somut olayda uyuşmazlık, bir tarafı tüketici olan sigorta sözleşmesinden kaynaklanmakta olup; dava, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra 16.12.2020 tarihinde açılmıştır. Anılan Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra açılan davalarda görevli mahkeme, tüketici mahkemeleri olacaktır. (Yargıtay 11.H.D., 10.10.2016 T., 2016/7590 E., 2016/7972 K.) Dolayısıyla İlk Derece Mahkemesi tarafından göreve ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmek gerekirken esasa girilerek karar verilmesi doğru olmamıştır.
Bütün bu nedenlerle HMK m. 353/1-a.3 gereğince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
2-Kararın kaldırılması nedenine göre davacılar vekilinin istinaf nedenlerinin şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-. Re’sen yapılan değerlendirmeye göre HMK m. 353/1-a.3 gereğince, Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/625E., 2021/939K. sayılı dava dosyasında verdiği 01/12/2021 tarihli kararın, ESASI İNCELENMEDEN KALDIRILMASINA ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE.
Kaldırma nedenine göre davacılar vekilinin istinaf sebeplerinin incelenmesine şimdilik yer olmadığına,
2- Peşin alınan istinaf karar harcının iadesine.
3- Davacılar tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından hükümle birlikte değerlendirilmesine.
4- HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
06/04/2022 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda,
HMK m. 353/1-a ve 362/1-g gereğince KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 06/04/2022

Başkan … Üye … Üye … Katip …