Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2022/33 E. 2022/171 K. 09.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
U S U L D E N R E D D İ)

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I


YARGILAMANIN İADESİNİ İSTEYEN-
DAVACILAR ….
KARAR TARİHİ : 09.02.2022
Davacılar vekilince yargılamanın iadesi talebinde bulunulması üzerine dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacılar vekili; müvekkillerince Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/400 E. sayılı dosyasından davalı …’ne karşı açılan davanın 18.12.2017 tarih ve……. numarasıyla müvekkilleri lehine sonuçlandığını, davalı kurumun istinafı üzerine Dairemizin 17(08).12.2021 tarih ve…… sayılı kararıyla düzelterek yeniden davanın reddine dair karar verildiğini, dava miktar yönünden yasal sınırın altında kaldığı için bu şekilde kesinleştiğini,
Tarafları, konusu ve sebebi aynı olan Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/391 E. sayılı dosyasından açtıkları davada İlk Derece Mahkemesinin 30.05.2017 tarihli 2017/361 K. sayılı kararıyla davanın reddedildiğini, müvekkillerince istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemizin 03.04.2019 tarih ve 2017/1759 E., 2019/559 K. sayılı kararıyla düzelterek yeniden davanın kabulüne karar verildiğini, iş bu kararın da kesinleştiğini,
Tarafları, konusu ve sebebi aynı olan Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/387 E. sayılı dosyasından açtıkları davada İlk Derece Mahkemesinin 15.06.2017 tarihli 2017/477 K. sayılı kararıyla davanın kabulüne karar verildiğini, davalı kurumun istinafı üzerine, Dairemizin 25.09.2019 tarih ve 2018/40 E., 2019/1450 K. sayılı kararıyla davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiğini, iş bu kararın da kesinleştiğini,
Görüleceği üzere, kendilerince davalı kurum aleyhine açılan üç davada Dairemizden farklı kararlar verildiğini, bu çelişkilerin giderilmesi için yargılamanın iadesi işleminin yapılması gerektiğini,
İleri sürerek, HMK’nın 375/(1)-ı bendi uyarınca yargılamanın yenilenmesine, bu taleplerinin kabul edilmemesi halinde davalının istinaf taleplerinin reddiyle, kararın düzeltilmesine ve davanın kabulüne; HMK’nın 381. maddesi uyarınca icranın durdurulmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalıya tebligat yapılmamıştır.
DAVANIN SEYRİ VE SONUCU :
Dava, HMK’nın 375/(1)-ı maddesi uyarınca yargılamanın iadesi, bunun mümkün olmaması halinde Dairemizin 08.12.2021 tarih ve 2018/1278 E., 2021/1865 K. sayılı kararının düzeltilmesi istemine ilişkindir.
I-Davacılar vekilinin yargılamanın iadesi davası yönünden;
1- Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş Felsefesi Bakımından
Bölge adliye mahkemeleri ve bu bağlamda istinaf yasa yolu modern hukuk sistemlerinde hukuk güvenliği bakımından kabul gören iki dereceli yargılama sisteminin tesisi için kabul edilmiş ve Türk hukuk sistemine alınmıştır. Bu sistem kişilerin hak aramak konusunda dereceli mahkemelere erişimlerinin sağlanarak adaletin ve hukuk güvenliğinin sağlanmasını amaçlamaktadır.
Çeşitli vesilelerle ilk derece mahkemesinin atlanarak, davanın doğrudan ve aslında ilke olarak denetim mahkemesi niteliğindeki bölge adliye mahkemesinde açılmasına olanak tanınması, anayasal bir güvence olan dereceli yargılama sisteminin devre dışı bırakılması ve sonuçta kişilerin hukuk güvenliğinin zedelenmesi anlamına gelir.
2- Bölge Adliye Mahkemelerinin Görevi Bakımından
5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un 33/1. maddesi uyarınca, Bölge Adliye Mahkemelerinin temel görevi “Adlî yargı ilk derece mahkemelerince verilen ve kesin olmayan hüküm ve kararlara karşı yapılacak başvuruları inceleyip karara bağlamak”tır.
Yasa ile açıkça düzenlenmedikçe bölge adliye mahkemelerine doğrudan dava açılamaz (örneğin HMK m. 286/1, 439/1).
Nitekim Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Yapılamayacak işlemler” başlıklı 357/1. maddesine göre Bölge Adliye Mahkemesi hukuk dairelerinde karşı dava açılamaz, davaya müdahale talebinde bulunulamaz, davanın ıslahı ve 166/1 maddesi hükmü saklı kalmak üzere davaların birleştirilmesi istenemez, Bölge Adliye Mahkemesince re’sen göz önünde tutulacaklar dışında, ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmalar dinlenemez, yeni delillere dayanılamaz.
Bu çerçevede Bölge Adliye Mahkemesinde yargılamanın iadesi istemi ile dava açılmasına yasal olanak bulunmamaktadır.
3- Bölge Adliye Mahkemelerinin Kararlarının Niteliği Bakımından
Bölge Adliye Mahkemeleri esasen ilk derece mahkemelerince verilen ve kesin olmayan hüküm ve kararlara karşı yapılacak istinaf başvurularını inceler. İstinaf incelemesinin ne şekilde yapılacağı ve bu inceleme üzerine ne şekilde karar verileceği de Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ilâ 360. maddeleri arasında gösterilmiştir.
Buna göre Bölge Adliye Mahkemesince, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a bendi uyarınca İlk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için kararı veren veya başka yer mahkemesine gönderilmesine karar verilebilecektir.
Yine Bölge Adliye Mahkemesince, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b bendi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine veya “İlk derece Mahkemesi kararını” düzelterek yeniden esas hakkında karar verilebilecektir.
Yasa’nın istinaf incelemesi için benimsediği temel felsefe uyuşmazlıkların mümkün olduğunca çabuk sonuçlanması için ilk derece mahkemesi kararlarında görülen ve düzeltilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine gerek görülmeyen hataların bölge adliye mahkemesince giderilmesidir. Bu haliyle istinaf kanun yolunda Bölge Adliye Mahkemesince, İlk derece Mahkemesi kararı düzeltilerek, önceki hükmün yerine geçen bir karar verilmektedir.
Bölge Adliye Mahkemesi İlk derece Mahkemesi kararını kaldırmış ya da düzeltmiş olsa bile davanın asıl muhatabı ilk derece mahkemesidir. Nitekim Bölge Adliye Mahkemesinde kesin olarak verilen kararlarda sair işlemlerin yapılması ve dosyanın arşivlenmesi de ilk derece mahkemesine bırakılmıştır.
4- Yasaların Uygulanması Noktasında
1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 448/1. maddesi, “İadei muhakeme talebini mutazammın arzuhal, hükmü veren mahkemeye verilir ve orada tetkik olunur.” hükmünü içermekte iken;
Bölge Adliye Mahkemeleri ile ilgili 341-360 maddelerinde düzenlemeler getiren ve 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 378. maddesinde, “Yargılamanın iadesi talebini içeren dilekçe, kararı veren mahkemece incelenir.” düzenlemesi getirilmiştir.
Yasa koyucu tarafından Bölge Adliye Mahkemeleri kararlarına karşı ne şekilde ve hangi mahkemeye yargılamanın iadesi yoluna başvurulabileceği konusunda, -bunun yapılması imkânı bulunmasına karşın- herhangi bir düzenleme yapılmamış; 378. maddede farklı bir düzenleme getirilmemiştir.
Yukarıdan beri yapılan açıklamalar ve gösterilen yasal düzenlemeler bir arada değerlendirildiğinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlamasından önce ve sonra yargılamanın iadesi davasına bakmak görevi, hükmü veren İlk derece Mahkemesine aittir.
HMK’nın 115/1 maddesi “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar, dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.” hükmünü içermektedir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 20.12.2013 tarih, 4-2247 Esas, 1667 Karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere, taraf teşkili yapılmadan, dava şartı noksanlığından, davanın usulden reddedilmesinde HMK’nın 30. maddesine göre de bir isabetsizlik bulunmadığı kabul edilmiştir.
Bu nedenle Dairemizce, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 30. maddesi de gözetilerek, 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca yargılamanın iadesi davasının göreve ilişkin dava şartı noksanlığından dolayı usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
II-Davacılar vekilinin terditli karar düzeltme istemi yönünden;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununda, Bölge Adliye Mahkemeleri kararlarının düzeltilmesi için 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440’ıncı maddesindeki gibi “Karar Düzeltme” kanun yolu düzenlenmemiştir.
Davacılar verilince yazı ve hesap hataları vb. bulunduğu ileri sürülerek Hukuk Muhakemeleri Kanunun 304. maddesi uyarınca Dairemizin 08.12.2021 tarih ve 2018/1278 E., 2021/1865 K. sayılı kararının düzeltilmesi istenmediği gibi, yeterince açık olmadığı veya birbirine aykırı fıkralar içerdiği ileri sürülerek aynı Kanunun 305. maddesi uyarınca hükmün tavzihi istenmemektedir. Davacılar vekilinin talebi aynı Kanunun 305/A maddesindeki hükmün tamamlanması istemi niteliğinde de değildir.
Bu nedenlerle, davacılar vekilinin esasa ilişkin sebeplerle Dairemiz kararının düzeltilmesi isteminin herhangi bir yasal dayanağı bulunmadığından reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
I-Yukarıda (I) nolu bentte açıklanan nedenlerle,
1-Davacılar vekilinin yargılamanın iadesi davasının HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddesi uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Kararın kesinleşmesini müteakip talep halinde dosyanın görevli ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’ne gönderilmesine,
3-HMK’nın 331/2. maddesi uyarınca davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemede karara bağlanmasına,
4-Kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde kararı veren Dairemize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerektiği, aksi takdirde re’sen HMK 20. maddesi gereğince Dairemizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun taraflara ihtarına,
II-Yukarıda (II) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin Dairemizin 08.12.2021 tarih ve 2018/1278 E., 2021/1865 K. sayılı kararının düzeltilmesi isteminin reddine,
09.02.2022 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu; HMK’nın 362/(1)-a. maddesi uyarınca (Ek madde 1 uyarınca yeniden değerleme oranına göre belirlenen 107.090,00 TL. kesinlik sınırının altında kaldığından) KESİN olmak üzere, oybirliğiyle karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 10.02.2022
….