Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2022/276 E. 2022/240 K. 16.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T…. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ (İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

…..
İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 19.10.2021
ESAS-KARAR NUMARASI : ….
Asıl ve birleşen davalarda davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Asıl davada davacı vekili, Tasfiye Halinde S.S. … … Kooperatifi’nin 22.06.2003 tarihli genel kurulda tasfiye kapanışı ve kooperatif kaydının silinmesi için karar aldığını, kararın 14.07.2003 tarih 5840 sayılı Ticaret …. Gazetesi’nde ilan edildiğini, bilahare kat malikleri site yönetiminin belirlendiğini, müvekkili site yönetiminin tesis alanı, kır kahvesi ve market binaları olan …. kayıtlı taşınmazlar ile…. plakalı Tümosan marka, 1996 model traktörün ticaret sicilinden terkin edilmiş olan dava dışı “Tasfiye Halinde Sınırlı Sorumlu … … Kooperatifi” adına tapuda kayıtlı olduğunu beyan ederek bu taşınır ve taşınmazlar ile ilgili işlem yapmak üzere dava dışı kooperatifin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davalarda davacı vekili, asıl davadaki anlatımlarını tekrar ederek tasfiye memurları hakkında dava açtığını beyanla dava dışı Tasfiye Halinde S.S. … … Kooperatifi’nin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl davada davalı, dava dışı kooperatifin 31.03.2001 tarihli genel kurul kararı ile tasfiyeye girdiğini, tasfiye memurluğuna … seçildiğini, davanın açılmasına … … Müdürlüğü’nün sebebiyet vermediğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece Mahkemesi’nce “…Kooperatifin 31 Mart 2001 tarihli genel kuruldan itibaren tasfiyesine karar verilmiş; tasfiye memurları olarak …… seçildikleri ticaret sicil müdürlüğü yazısından görülmüştür. Tasfiye memurları hakkında Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/87 E., 2020/93 K. sayılı dosyasından açılan dava, eldeki dava ile birleştirilmiştir. Ancak adı geçenlerin son tasfiye memurları olarak görev yapmadıkları anlaşılmakla yeniden yazı yazılmış; Ankara …. … Müdürlüğü’nün 05.01.2021 tarihli yazısından terkin öncesi son tasfiye memurlarının 30.03.2002 tarihli genel kurula göre …, …, …, … ve … olduğu anlaşılmış, adı geçenler hakkında dava açılması için davacı vekiline süre verilmiş ve eldeki birleşen Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/299 E., 2021/301 K. sayılı dava dosyası açılmıştır. Tasfiye memurlarından … ölü olmakla işleme gerek görülmemiştir.
Bu arada davacılar vekili 09.09.2021 tarihli dilekçe ve ekinde yer alan belgeler sunmuş; kooperatifin tasfiye kapanışı toplantısının 22.06.2003 tarihinde yapılmış olduğunu, tasfiye kurulu olarak … ile …. görev yaptığını, ileri sürmüştür. Tasfiye kapanışının 14 Temmuz 2003 tarih 5840 sayılı Ticaret …. Gazetesi’nde yayımlandığı izlenmiştir. Ancak, 19/10/2021 tarihli karar oturumunda hazır bulunan davalı … …, son tasfiye memuru olarak kendisinin görev yaptığını, kendi dışında tasfiye memuru olan …’nın vefat ettiğini, …’in hasta olduğunu, …’in evini satmış olduğunu ifade etmiştir. Davacı vekilinin farklı talebi bulunmakta ise de ticaret sicilinin resmî kayıtları esas alınarak 30.03.2002 tarihli genel kurula göre …, …, …, … ve …’in son tasfiye memurları olduğu anlaşılmış, bu kabule göre hükümler kurulmuştur.
Birleşen Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/87 E., 2020/93 K. sayılı dosyasında davalılar …… ve … hakkında açılan davanın ‘pasif husumet ehliyeti’ yokluğundan dolayı usulden reddine karar verilmelidir.
Tasfiye nedeniyle ticaret sicilindeki kaydı terkin edilen dava dışı ….. … Kooperatifi’nin mülkiyetinde taşınır ve taşınmazların bulunduğu saptandığından, ek tasfiye kararı verilmesi gerekmiştir. Ek tasfiye TTK’nın 547’nci maddesinde düzenlenmiştir. Birinci fıkra hükmüne göre; “Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler.” denilmiş; ikinci fıkrada; “Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir.” hükmü konulmuştur. Eldeki davada, dava dışı … … … Kooperatifi 22.06.2003 tarihli genel kurulda tasfiye kapanışı yapmış ve kooperatifin kaydı ticaret sicilinden silinmiş, bilahare kat malikleri site yönetimi faaliyete geçmiştir. Gelinen noktada, dava dışı kooperatifin ihya istemi ile birlikte ‘tasfiye memuru’ atanmasında da uyuşmazlık bulunduğu; kooperatif ile site kat malikleri kurulu arasında çıkar çatışması olduğu, sezinlenmiş; bu sebeple, mahkememizce re’sen Mali Müşavir …’ın tasfiye memuru olarak atanması gerektiği düşünülmüştür.
Davalı … Sicil Memurluğu, davada yasal hasım olduğundan yargılama giderleri ve vekâlet ücretinden sorumlu tutulamamıştır. (Yargıtay 11 HD’nin 04.04.2016 tarih ve 2016/2926 E., 2016/3585 K. sayılı benzer ilâmı)
Yukarda açıklanan yasal ve hukuksal olgu göz önüne alınarak;
Asıl ve birleşen Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/299 E., 2021/301 K. sayılı dosyasında;
Davanın kabulü ile,
Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün “…” sicil numarasına kayıtlı iken 09.07.2003 tarihinde tasfiye kapanışı yaparak ticaret sicil müdürlüğündeki kaydı silinen “….. Kooperatifi”nin, taşınır ve taşınmazların mülkiyet değişikliği ile ilgili işlemlerle ve TASFİYE İLE SINIRLI OLMAK ÜZERE İHYASINA,
Birleşen Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/87 E., 2020/93 K. sayılı dosyasında;
Davalılar ……. ve … hakkında açılan davaların, pasif husumet ehliyeti yokluğundan dolayı HMK m.114/1-d delaletiyle HMK m.115/2 uyarınca, dava şartı yokluğundan, usulden reddine…” karar verilmiştir.
İstinaf yasa yoluna başvuran davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle:
Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından gönderilen belgelerde son tasfiye toplantısı olarak 30.03.2002 tarihli toplantı tutanaklarının yer aldığını, oysa bu toplantı tutanaklarının tasfiye kapanış genel kurul tutanakları olmadığını, bilindiği üzere Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından kayıtların yanmış olduğu ve bu sebeple belgelerin eksik olabilecekleri belirtilerek dosyada mevcut belgelerin gönderildiğini, ancak bu belgelerin hüküm kurmaya elverişli olmadığını, müvekkili tarafından yapılan arşiv araştırmalarında ortaya çıkan yeni belgelerde son tasfiye toplantısının 22.06.2003 tarihinde T.C. … Genel Müdürlüğü salonunda yapıldığını ve bu toplantıda kooperatif ve üst kuruluşları genel durum bildirimi olarak tasfiye Kurulu üyeleri … ve …’nın göründüğünü, son tasfiye memurlarından …’nın vefat ettiğnğ, …’in ise 80 yaşlarında olup kanser tedavisi gördüğünden tasfiye memurluğu görevini yapabilecek durumda olmadığını, dolayısı ile …, … ve …’in son tasfiye memuru olarak görev almadıklarını, bu kişilerden … ve …’in kooperatif yönetim kurulunda yer almakta iseler de tasfiye kurulu üyeliği yapmadıklarını, Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden gelen eksik kayıtlar nedeniyle bu şahıslara karşı lüzumsuz yere dava açıldığını, kooperatif tasfiyesinden sonra site kat malikleri kurulu tarafından kurulan … Sitesi Yöneticiliği’nin yaklaşık 18 senedir görev yaptığını, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu esaslarına göre tapuya işlenilmiş, toplu yapı yönetim planına göre kooperatifin ortaklarından oluşan üyelerce yönetildiğini ve ihyası istenen kooperatifle hiç bir çıkar çatışması olmadığını, bununla beraber tasfiye işlemleri için Ankara’da bulunan tek bir tasfiye memuru atanmasının da hakkaniyetli olmadığını, tasfiye memurunun Ankara’da ikamet etmesinin, tasfiye işleminin Bodrum’da bulunan menkul ve gayrimenkullerden oluşması nedeniyle sağlıklı olmayacağını, tasfiye memuruna aylık 1.500,00-TL’nin müvekkilleri tarafından ödenmesi yönündeki kararın da kaldırılmasını talep ettiklerini, çünkü davacının … Sitesi kat malikleri kurulu olduğunu, bu kurulun ancak genel kurul kararı ile böyle bir ödemeyi yapabileceğini beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Asıl ve birleşen davalar, ticaret sicilindeki kaydı tasfiye nedeniyle silinen şirketin ihyası istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına, mahkemece sicil kayıtları esas alınarak son tasfiye memurlarına yönelik hüküm kurulmasının doğru bulunmasına göre davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/643 E., 2021/646 K. sayılı dava dosyasında verdiği 19.10.2021 tarihli kararına yönelik davacı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Asıl ve birleşen davalar için alınması gereken 242,10-TL istinaf karar harcından, peşin alınan 177,90-TL harcın düşümü ile kalan 64,20-TL harcın davacıdan alınıp Hazine’ye gelir kaydına.
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın taraflara resen tebliğine; tebliğ, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına.
16.02.2022 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 361 gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 17.02.2022