Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2022/2306 E. 2022/2136 K. 28.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

ESAS NO : 2022/2306
KARAR NO : 2022/2136

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 17.11.2022 tarihli ara karar
ESAS-KARAR NUMARASI : 2022/221 E.
İHTİYATİ TEDBİR İSTEYEN :
VEKİLİ :
KARŞI TARAF :
VEKİLİ :
İhtiyati tedbir isteyen vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İhtiyati tedbir isteyen vekili, davalının müvekkili kooperatife 1 pay sahibi olarak üye olduğunu, 2018 yılına kadar da daire borcunu düzenli olarak ödediğini, kooperatifin 29.06.2019 tarihli genel kurulunun 5. maddesi ile ödenmeyen ek maliyet ve şerefiye bedelleri için %5 gecikme tazminatı ödeneceğinin kararlaştırıldığını, 30.06.2018 tarihli genel kurulun 5. maddesinde de A4, A3, A2 bloklarında borç bakiyesi olan üyelerin borçlarının tahsilatının görüşülerek, zamanında ödeme yapmayan ortaklara %2 gecikme cezası ödeneceğinin kabul edildiğini, müvekkili tarafından söz konusu borçların tahsili amacıyla davalıya 18.01.2021, 02.03.2021 ve 04.08.2021 tarihli ihtarnameler gönderilmiş ise de ödeme yapılmadığından Ankara 30. İcra Dairesi’nin 2021/8733 sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, takibin davalının haksız itirazı üzerine durduğunu, davalının hali hazırda kooperatif ortağı olması sebebiyle bu borçlardan sorumlu olduğuna tereddüt bulunmadığını belirterek üzerine kayıtlı… numaralı bağımsız bölümdeki dairesini satış yoluyla elden çıkarma ihtimaline karşı, davaya konu gayrimenkulün satışı halinde müvekkili şirketin hakkını elde etmesinin imkansız hale geleceğinden bahisle ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince “…İhtiyati tedbirin tanımı ve koşulları 6100 sayılı HMK’nun 389. Maddesinde belirtilmiştir. Buna göre; mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı veya tamamen imkansız hale gelebileceğinden endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. HMK’nın 390/3. maddesi kapsamında tedbir talep eden taraf dilekçesinde ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.
Somut olayda davacı talebi taraf delilleri toplanmak suretiyle yapılacak yargılama neticesinde değerlendirilebileceğinden talep yargılamaya muhtaç bulunmakla mevcut dosya kapsamı uyarınca yasada aranan yaklaşık ispat koşulu bu aşamada yerine getirilmediği gibi dava konusu alacak talebi olup alacağın ileride tahsilini sağlamaya matuf olmak üzere dava konusu olmayan bağımsız bölümün devrinin önlenmesine yönelik ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğinden dosya kapsamı uyarınca yerinde görülmeyen ihtiyati tedbir talebinin reddine…” karar verilmiştir.
İstinaf yasa yoluna başvuran ihtiyati tedbir isteyen vekili istinaf dilekçesinde özetle:
Eldeki davanın itirazın iptali için açılmış olup, dayanak icra takibinin konusunun daire borcu ve ferilerinin dahil olup, hali hazırda tedbir talebinde bulunulan gayrimenkulün bizzat daire borcuna ilişkin olduğunu, davalının davaya konu gayrimenkulü satması halinde dava sonunda haklı çıkması durumunda müvekkilinin alacağını almasının açıkça imkansız olacağını beyan ederek yerel mahkeme ara kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İstem, kooperatif aidat borcunun tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali davasında, davalı adına olan bağımsız bölüm üzerine ihtiyati tedbir konulmasına yönelik talebin reddine dair ara kararının istinafına ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre ihtiyati tedbir isteyen vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/221 E. sayılı dava dosyasında verdiği 17.11.2022 tarihli ara kararına yönelik ihtiyati tedbir isteyen vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Alınması gereken istinaf karar harcı peşin alındığından başka harç alınmasına yer olmadığına.
3-İhtiyati tedbir isteyen tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
28.12.2022 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 362/1,f ve m. 391/3 gereğince KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 29.12.2022
Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır