Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2022/2198 E. 2023/19 K. 17.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/2198 – 2023/19
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ (DAVANIN KABULÜ)
ESAS NO : 2022/2198
KARAR NO : 2023/19

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

KONKORDATO İSTEYEN :
VEKİLİ : Av. Zülfikar Durak – E/Tebligat

ALACAKLI :YAPI VE KREDİ BANKASI A.Ş.
VEKİLİ :
ALACAKLI : TÜRKİYE İŞ BANKASI A.Ş.
VEKİLİ :
Dairemizin 01.02.2022 tarih ve 2021/2348 Esas 2022/113 sayılı kararı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 29.09.2022 tarih ve 2022/6-537 Esas, 2022/1179 Karar sayılı kararıyla bozulmuş olmakla HMK m. 373/3 uyarınca duruşma açılmasına karar verildi, dosya incelendi:
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İstem 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 285 ve izleyen maddelerinde düzenlenen iflas dışı adi konkordatonun tasdikine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince borçlu …. Şti vekili tarafından konkordato mühleti verilmesi istemi ile mahkemeye başvurulmuş, Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 28.09.2018 gün ve 2018/704 E sayılı dosyası üzerinden borçluya konkordato mühleti verilmiş;
Mühlet içerisinde komiserler tarafından gerekli işlemler tamamlanması üzerine 17.09.2020 gün ve 2020/288 K sayılı kararla konkordatonun adi alacaklar yönünden kabulü ile adi alacaklılara Aralık 2020 tarihinden başlamak üzere 36 ay vade ile 4’er aylık eşit taksitler halinde istemci şirket tarafından ödenmesine, davacının rehinli alacaklıya ilişkin konkordato projesinin tasdik talebinin reddine karar verilmiştir.
Kararın istinaf edilmesi üzerine Dairemizin 06.10.2021 gün ve 2021/850 E, 2021/1405 K sayılı kararı ile:
İstemci şirketin mali tablolarının denetlenmesi ve değerlendirilmesi sonucunda varlıklarının rayiç değerinin 31.895.707,97 TL, borçlarının ise 29.006.882,55 TL şeklinde saptandığı, buna ek olarak nakit ya da kolaylıkla nakde dönüşebilen varlıklarının kısa vadeli borçlarını hemen ya da kısa bir süre içinde ödemeye yeterli bulunduğu; şirket gelirlerinin artarak devam ettiği, Ağustos-Eylül 2021 döneminde 8-9 milyon lira seviyesinde daha kâr elde edeceğinin beklendiği hususunun dosyaya yansıdığı ve bütün bu verilerden istemci şirketin mali durumunun “iyi” sayıldığı ve konkordato başvurusu için Yasa’nın (İİK m.285) aradığı temel koşul olan vadesi geldiği hâlde borçların ödenememesi veya ödenememe tehlikesinin bulunması koşulunu sağlamadığı, bu haliyle projenin alacaklıları faiz haklarından mahrum eden, gereksiz yere ve alacaklıları zarara uğratacak şekilde vade uzatımı niteliğinde olduğu, sonuçta istemci şirketin konkordatoyu amacının dışında ve bir finansman enstrümanı olarak kullandığı gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve konkordato tasdik talebinin reddine karar verilmiştir.
Kararın istemci borçlu ile alacaklılar… vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 13.12.2021 gün ve 2021/5853-2181 E. K sayılı kararı ile:
İstemci şirketin konkordatosunun ilk derece mahkemesince tasdikine karar verilip sonrasında bu tasdik kararının Dairemiz’ce kaldırılması nedeniyle alacaklılar vekillerinin temyiz istemlerinde hukuki yararın kalmadığı belirtildikten sonra,
– Konkordato kurumunun borçluları hacizlerin ya da iflasın ağır sonuçlarından korumak amacıyla getirildiği,
– Böylece borçlunun maddi hukuktan kaynaklanan borçlarının mahkeme gözetimi altında tasfiye edileceği, bu vesile ile hem borçlunun mali durumunun düzeleceği ve hem de alacaklıların alacakların eşitlik ilkesi çerçevesinde kavuşmalarının sağlanacağı,
– Yasal düzenleme uyarınca alacaklıların konkordatoyu kontrol edebileceği ve projeye uyulmaması halinde fesih isteyerek süreci sona erdirme haklarının bulunduğu,
– Somut olayda yasanın aradığı nisabın sağlandığı,
– İstemcinin bildirimine göre Dairemiz’ce dikkate alınan raporda dönen varlıkların bilançoya fazla yansıtıldığının, bunların büyük kısmına bir yıldan önce erişme olanağının bulunmadığının anlaşıldığı, dolayısıyla şirketin ekonomik durumunun zayıf olduğu,
– Covid-19 salgınının dünya tarihinin son 100 yılda gördüğü en büyük sosyal ve ekonomik krize yol açtığı; global ölçekte devam eden böyle bir kriz ortamında ticari ve ekonomik hayatın devamını sağlayarak bu sürecin en az hasarla çıkmanın amaç olduğu,
– Konkordatonun “tam da bu amaca hizmet etmek için ideal bir uygulama” olduğu,
– Salt sayısal ve dönemlik verilere bakarak sonuca varmanın konkordatonun ruhuna aykırı olduğu,
– Sadece borçlarını ödeyemeyen değil ödeyememe tehlikesi altında bulunan borçlunun da konkordatoya başvurabileceği,
Belirtilerek alacaklı ING Bankası vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmesi doğru görülmediği ifade edilmiş ve Dairemiz kararı bozulmuştur.
Bozma üzerine Dairemizin 01.02.2022 gün ve 2021/2348 E, 2022/113 K sayılı kararı ile önceki kararımızda direnilmiş, bu direnme kararı Hukuk Genel Kurulunun 29.09.2022 gün ve 2022/6-537 E., 2022/1179 K sayılı kararı ile;
– Covid 19 pandemisinin yarattığı ekonomik etkilerin tasdik kararında dikkate alınması gerektiği yönündeki bozma gerekçesinin yerinde olmadığı (§ 32) fakat
– Dosyadaki verilere göre şirketin borçlarını ödeyememe tehlikesi içinde olduğunun kabulünün gerekeceği (§ 35) ve
– “Her ne kadar bölge adliye mahkemesince kayyımdan alınan 05.07.2021 tarihli raporda, 31.05.2021 tarihli gelir tablosundaki kâr oranının çok yüksek olduğu, bu artışın sözleşmeler kapsamında yapılan iş makineleri satışından kaynaklandığı, talep eden şirketin gelecek iki ay içerisinde 8.000.000TL-9.000.000TL daha kâr elde etmeyi beklediği belirtilmiş ise de, söz konusu satışlardan elde edilecek muhtemel gelirlerin, geçmişe dönük olarak tasdik şartlarının incelenmesinde dikkate alınması doğru olmamıştır. Bu durumda alacaklıların çoğunluğu tarafından da kabul edilen konkordato projesinin tasdikine karar verilmesi gerekirken bölge adliye mahkemesince, talep eden şirket yönünden “borçlarını vadesinde ödeyememe” koşulunun oluşmadığı gerekçesiyle verilen direnme kararı yerinde değildir.” şeklindeki gerekçe ile Dairemiz direnme kararı bozulmuştur.
HUKUK GENEL KURULU BOZMASI SONRASI KARAR
Hukuk Genel Kurulunun direnme kararlarının temyizi üzerine verdiği kararlara uymak zorunludur (HMK m.373/7).
Ancak şu iki hususa işaret edilmesi gerekmiştir:
Öncelikle konkordato eda davaları gibi mevcut bir hakkın saptanması ve ifası sonucunu doğuracak nitelikte olmayıp, (dava) istem tarihi itibariyle değerlendirilmez; tam tersine inşai etki doğurur ve bundan sonraki ödemeleri ve bunu sağlayacak kaynakların ne şekilde elde edeceği ile doğrudan ilgilenir. İstemci vekili mali tabloların gerçeği yansıtmadığını beyan etmiş ve tasdik sonrası süreçte çok yüksek kârlar elde edileceğini bildirmiştir. Bu durumda borçlarını derhal veya daha kısa vadelerde ödemeye gücü yeten borçlunun bunları uzun vadeye yayması doğru görülmemiştir. Bu bakımdan konkordatoda geçmiş veriler kadar ve belki de ondan daha fazla gelecek verilere bakılması hatalı bir uygulama olmadığı ifade edilmelidir. Ancak yasal düzenleme karşısında aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
İkinci olarak Hukuk Genel Kurulu “konkordato projesinin tasdikine karar verilmesi gerekirken” şeklindeki net ifade ile Dairemiz direnme kararını bozmuştur. Bu noktada iki hususun Dairemizce göz ardı edilmesi gerekmiştir.
Bunlardan birincisi İcra ve İflas Kanunu’nun 304’üncü maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesine göre “Mahkeme, komiseri dinledikten sonra kısa bir zamanda ve her hâlde kesin mühlet içinde kararını vermek zorundadır.” İstemci hakkında verilen kesin mühlet (uzatması ile birlikte) 27.05.2020 günü dolmuştur. Hukuk Genel Kurulu bozması üzerine Dairemizce bu mühletin dolmasından sonra karar verilmesi gerekmiştir.
Nihayet, proje “…adi alacaklılara Aralık 2020 tarihinden başlamak üzere 36 ay vade ile 4’er aylık eşit taksitler halinde…” ödeme şeklindedir. Dairemizin uyma üzerine verdiği kararın tarihi 17.01.2023 olup, bu takvimin zaten iki yıllık ödeme kısmı dolmuştur. Oylama bu şekilde yapıldığından ödeme takvimine müdahale de edilememektedir.
Açıklanan nedenlerle Hukuk Genel Kurulu kararına uyularak konkordatonun projesinin tasdikine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-İstemcinin, konkordato projesinin TASDİK TALEBİNİN ADİ ALACAKLAR YÖNÜNDEN KABULÜ İLE; … ticaret sicil numaralı davacı (istemci)… Şirketi’nin konkordato tasdik projesine göre adi alacaklılara Aralık 2020 tarihinden başlamak üzere 36 ay vade ile 4’er aylık eşit taksitler halinde davacı (istemci) tarafından ödenmesine, davacının rehinli alacaklıya ilişkin konkordato projesinin tasdik talebinin reddine,
2-Kesin mühletin sona ermesi ile kesin mühlet kararı ile doğan ve İİK’nun 294,295,296 ve 297. Maddesinde düzenlenen sonuçların kalkmış olduğunun tespitine,
3-İlk derece mahkemesince verilen tüm tedbir kararlarının ilk derece mahkemesi karar tarihi itibariyle kalkmış olduğunun tespitine,
4- İcra ve İflas Kanunu’nun 306/son maddesi gereğince, hüküm fıkrasının aynı Yasa’nın 288’inci maddesi uyarınca ilanına ve ilgili yerlere bildirilmesine,
Yargılama giderlerinin davanın mahiyeti gereği, davacı üzerinde bırakılmasına,
Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile eksik 144,- TL harcın davanın mahiyeti gereği davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
İstemci tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333’üncü maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
17.01.2023 tarihinde duruşmada hazır bulunan tarafların yüzüne karşı İcra ve İflas Kanunu’nun 308/a maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren 10 gün içinde, kararı veren bölge adliye mahkemesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adlie mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi. (Yazım Tarihi: 17/01/2023)

Başkan Üye Üye Katip
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır