Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/2131 – 2023/84
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ (İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N E S A S T A N R E D D İ)
ESAS NO : 2022/2131
KARAR NO : 2023/84
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 15.09.2022
ESAS-KARAR NUMARASI : 2021/726E., 2022/765K.
DAVACILAR :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
Asıl ve birleşen davada davacılar vekilleri tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacılar vekili; davacıların …’ın mirasçıları olduğunu, davacıların murisi … ile … kooperatifi arasında… nolu parselde kayıtlı arsa üzerinde inşaat yapmak üzere Ankara 32.Noterliğinin 25.06.2002 tarih,
…yevmiyesinde kayıtlı Düzenleme Şeklinde Satış Vaadi İçerikli Kat ve Daire Karşılığı İnşaat Sözleşmesi ve ek sözleşme yapıldığını, sözleşmede muris …’ın arsa sahibi, … Kooperatifinin de müteahhidi olduğunu, bahse konu sözleşmeye göre, sözleşme tarihi olan 25.06.2002 tarihinden itibaren 6 ay içerisinde müteahhit tarafından
inşaat ruhsatı alınacak ve inşaata başlanacağını, ruhsat tarihinden itibaren 4 yıl iş günü içerisinde inşaat bitirilip, iskan ruhsatı alınarak davacıların murisi olan arsa
sahibine teslim edileceğini,
sözleşmelere ve ek sözleşmeye göre arsa sahiplerine verilecek bağımsız bölümler ile müteahhide kalacak olan bağımsız
bölümler taraflarca belirlenmiş olup,
müteahhit firma süresinde taahhüt etmiş olduğu teslimatı yapmadığı takdirde arsa sahiplerine rayiç kira bedeli
üzerinden cezai şart olarak kira bedeli ödeyeceğini, taraflar arasındaki sözleşmeye göre arsa sahipleri arsa teslimini süresinde yaptıkları halde müteahhit firma olan
müflis kooperatifin halende iskan ruhsatını alarak arsa sahiplerine düşen daireleri teslim etmediğini, bu sebeple müteahhit kooperatiften teslimde geciktiği zamanlar için cezai şart olarak kararlaştırılan rayiç kira bedeline
göre alacağın varlığı nedeniyle iş bu davayı açtıklarını, ancak geçen zaman içerisinde davalı olan müteahhit kooperatifin iflasına karar verildiğini, bu sebeple Ankara Batı İcra Dairesinde 2014/27 İflas sayılı dosya açıldığını ve İflas Masası oluşturularak iflas İdare
memurlarının atandığını, alacağın bir kısmının İflas Masasına kaydedildiğini, davacılara ödeme yapılması talep edilmesine rağmen
bu taleplerin iflas idaresince reddediğini ileri sürerek, fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere 285.000TL, alacağın masaya kayıt ve kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen dosyada davacılar vekili; müvekkilleri tarafından kira kaybından kaynaklanan alacakların iflas masasına kaydını talep ettiklerini, ancak iflas masasının bu talebi reddettiğini, iflas masasının müvekkilinin alacak kaydı taleplerinin reddine karar vermesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek, müvekkillerinin her biri için ayrı ayrı olmak üzere hisseleri oranındaki 57.142,85TL’lik yoksun kaldıkları kira alacaklarının kabulü ile sıra cetveline kaydına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı iflas idaresi vekili; müflis kooperatifin defter ve kayıtlarının Ankara Batı İflas Müdürlüğünün 2014/27 iflas sayılı dosyası içerisinde var olan bir kısım defter ve kayıtlar
mevcut olduğunu, kooperatifin defter ve kayıtlarının tam olarak tespit edilmediğini, İflas öncesi yöneticiler hakkında pek çok ceza
soruşturması ve kovuşturması yapıldığını ve yapılmakta olduğunu, hali ile bir kısım e kayıtların halen temin edilemediğini, ancak bazı kayıtlarda halen istinaf aşamasında olan Ankara Batı 1.Ağır Ceza Mahkemesinin 2010/17 Esas sayılı dosyası içinde ve emanetinde
olduğunu, iflas dosyasında da mevcut belgelerde çözüm bulunamaması halinde burada bazı belgeler bulunduğunu,
taraflarına karşı açılan ve birleşen davaları kabul etmediklerini, 28.12.2021 tarihli ön inceleme duruşmasında zamanaşımı,
hak düşürücü süre ve husumet itirazında bulunduklarını, davacı tarafların geç teslimden kaynaklı uğranılan alacağın kaydı için her bir mirasçının hissesi oranında iflas
masasına başvurulduğunu ve taleplerin kabul edilmediğini, açılan davaların haksız ve yersiz olduğunu, zira kooperatif ile yapılan anlaşmalar
ile kat karşılığı inşaat sözleşmeleri tasfiye edilmemiş ise de davaya konu gayrimenkullerin kullanıma hazır hale geldiğini ve taşınmazların çoğunda çok uzun zaman önce fiilen yaşam başladığını, hali ile de fiilen kullanılmaya başlanılan taşınmazların
kira kaybına uğradığı iddiasının yersiz olduğunu, davacı taraflarca da bilindiği üzere sözleşme akdedilen ve sonrasında yönetim görevi üstlenenlerin suça konu
eylemleri gerçekleşmiş, taşınmaz sayısından çok fazla sayıda üye kaydı yapılmış, sahte belgeler üretilmiş olduğunu, bunun kaçınılmaz
sonucu olarak kooperatifin iflas ettiği ve uzunca bir süre yönetim boşluğu oluştuğunu, son yıllarda harcanan çabalar ile de bu
süreçten çözüme dair kayda değer yol alındığını, bu sebeplerin sözleşmenin her iki tarafa vereceği olası zararlarda
düşünüldüğünde bu sürecin haklı nedene dayalı bir gecikme sayılabileceğini, bu sebeple de davaya konu taleplerin
iflas idaresince de kabul görmediğini beyan ederek, Ankara Batı Ticaret Mahkemesinin 2021/726 Esas ve
birleşen 2021/760 Esas sayılı davalarının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece mahkemesince “Ana dava, davacının, … Kooperatifinden 285.000,00TL kira kaybı sebebiyle alacağı bulunduğunun tespiti ile bu alacağın iflas masasına kayıt ve kabulü; birleşen dava, davalı müflis kooperatiften kira alacağının tespiti ile bu alacağın iflas masasına kayıt ve kabulü istemine ilişkindir.
Kayıt kabul davaları, iflasından önce müflisten alacaklı olanların, bir diğer ifade ile iflas alacaklılarının alacaklarını iflas masasına kaydettirmek için açtıkları ve dayanağını İİK’nın 235. maddesinden alan davalardır.
Müflis şirket hakkında, Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesinin 17/06/2009 tarih ve 2008/174 Esas 2009/94 Karar sayılı kararı ile iflas kararı verildiği ve kararın temyiz edilmeksizin 24/09/2009 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
İflasın Ankara Batı İflas Müdürlüğünün 2014/27 iflas numaralı iflas dosyası üzerinden yürütüldüğü, tasfiyenin adi usulde yürütüldüğü, sıra cetvelinin ve ek sıra cetvelinin oluşturulduğu, ikinci alacaklılar toplantısının 30/07/2010 tarihinde yapıldığı, davacıların alacağına ilişkin başvurunun 4. Sıraya alınmasına ve 400.000,00TL’lik alacağın kayıt isteminin reddine karar verildiği, Ankara Batı İcra Dairesinin 2017/3 İflas sayılı dosyası üzerinden yürütüldüğü, asıl ve birleşen davada davacıların tespit edilecek yoksun kalınan kira alacağının iflas masasına kayıt ve kabulünü talep ettikleri anlaşılmıştır.
Mahkememizce asıl ve birleşen davadaki talepler yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmış, alınan raporda talep uyarınca hesaplama yapılmış, kira alacağının davacı taraflarca talep edilip edilmeyeceği ile edilecek ise ne kadar bir süre için talep edileceği hususunda takdir ve değerlendirme mahkememize bırakılmıştır. Mahkememizce iflas tarihine kadar yapılan hesaplamaya göre uyuşmazlık tutarı belirlenmiş ve uyuşmazlık tutarı 500.000,00TL’nin altında kaldığından heyete tevdi edilmeden tek hakimli olarak davaya bakılmıştır.
Asıl ve birleşen davadaki davacıların murisi … ile davalı müflis … arasında Ankara 32. Noterliği’nin 25/06/2002 tarih ve …yevmiye numaralı Düzenleme Şeklinde Kat ve Daire Karşılığı İnşaat Sözleşmesi akdedildiği, bu sözleşmeye göre davacılar murisine ait … parsel sayılı taşınmaz üzerinde muhtelif bloklar halinde inşaat yapılmasının müflis kooperatifçe üstlenildiği, davacıların, muris …’ın tarafı olduğu açıklanan sözleşme uyarınca mirasçı sıfatıyla işbu davayı açtıkları, terekenin elbirliğiyle mülkiyet halinde olduğu, bu nedenle tüm mirasçıların davacı olarak davada yer alması gerektiği, birleşen dava ile bu yöndeki eksikliğin giderildiği anlaşılmakla esasa geçilmiştir.
Anılan sözleşmenin uyuşmazlığa konu maddeleri;
“Kooperatif inşaat ile ilgili gerekli işlemleri yapacak, plan ve projeleri hazırlatacak ve
tasdikten önce mal sahiplerine sunulacaktır. Mal sahiplerinin projeyi beğenmesi halinde proje
üzerinde imzalayıp onaylayacaktır. Bu onaylı projeyi kooperatif inşaat ruhsatını almak için gerekli
müracaatlarını yapacaktır. İlgili kooperatif noter inşaat mukavelesinin tasdik tarihinden itibaren en geç 6 ay içerisinde inşaat ruhsatını almak için belediyeye gerekli müracaatını yapacak ve inşaat ruhsatını alacaktır.
İnşaat ruhsatını alım tarihinden itibaren en geç 4 (dört) yıl içerisinde inşaat tamamen bitirilip,
iskan ruhsatı alınarak arsa sahibine ait bağımsız bölümler noksansız olarak teslim edilecektir.
Teslim edilmediği takdirde kooperatif, arsa sahibine ait her daire için günün rayiç bedeli üzerinden aylık
kira bedeli ödeyecektir. Ancak bu süre 6 (altı) ayı geçemez. Süresinde bitirilmez ve ikinci bir altı aylık
süre içerisinde de bitirilemez ise, sorumluluk kooperatife ait olmak üzere arsa sahibi sözleşmeyi iki taraflı olarak feshetme yetkisine sahiptir. Bu konuda Ankara Mahkemeleri yetkilidir. Arsa sahibi bu süreden sonra inşaatı kendisi yapıp bitirecektir. Kooperatif arsa sahibinden hiçbir hak talebinde bulunmayacaktır.
Yapmış olduğu masrafları arsa sahibi adına terk etmiş sayılacaktır. Adı geçen süre içerisinde inşaatlar tamamen bitirilmediği takdirde veya anahtar teslimi esasına göre teslim edilmediği takdirde veya iskan ruhsatı alınmamış olsa bile içinde oturmaya müsait hale getirilmediği takdirde inşaat bitirilmemiş sayılacak ve hiçbir hüküm alınmasına gerek kalmaksızın kooperatif mal sahiplerine ait o yılki rayiç kira bedeli olan bedeli üzerinden cezai şart olarak kira bedeli ödeyecektir. Bu durum 6 ay devam edecek altı ayın sonunda ise mal sahipleri sözleşmeyi iki taraflı olarak fesih edip inşaatı kooperatifin nam ve hesabına bitirme yetkisine sahip olacaktır.” açıklanan şekilde olup inşaatın belirlenen sürede bitirilip teslim edilmemesi hali için 6 aylık rayiç kira bedeli ödenmesi düzenlenmiştir. 6 aylık kira ödemesi sonunda inşaat yine de bitirilmemiş ise artık sözleşmeye dayanarak arsa sahibi sözleşmeyi iki taraflı olarak feshedip inşaatı kooperatifin nam ve hesabına bitirme yetkisine sahip olacaktır. Her ne kadar alıntılanan son iki paragrafta iki adet düzenleme olduğu düşünülebilirse de içerikleri ve düzenleniş amaçları gözetildiğinde birbirini tekrar eden düzenlemeler olduğu, iki ayrı kira tazminatından söz edilemeyeceği kabul edilmiştir. Davacılar da bu düzenleme uyarınca kira alacağı sebebiyle davalı kooperatiften alacaklı olduklarını iddia etmektedirler. Mahkememizce dosya arasına Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/01/2014 tarihli 2011/42 Esas 2014/18 Karar sayılı kararının incelenmesinde, asıl ve birleşen davalardaki tarafların işbu davanın tarafları ile aynı olduğu, birleşen 2013/35 Esas sayılı davanın konusunun Ankara 32. Noterliği’nin 25/06/2002 tarih ve …yevmiye numaralı Düzenleme Şeklinde Kat ve Daire Karşılığı İnşaat Sözleşmesi’nin ilgili maddelerine istinaden inşaatta yaşanan gecikme sebebiyle kira tazminatına ilişkin olduğu, yapılan yargılama neticesinde birleşen 2013/35 Esas sayılı davanın kabulüne karar verildiği ve 6 aylık rayiç kira bedelinin toplam 24.000,00TL kabul edilerek bu alacağın iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verildiği, kararın temyiz edilmeksizin 20/06/2014 tarihinde kesinleştiği, bu haliyle anılan kararda işbu davaya konu alacak talebi yönünden değerlendirme yapıldığı ve tespit edilen alacağın iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verildiği, bu haliyle talep edilen alacakların daha öne kesinleşmiş bir mahkeme kararıyla değerlendirilerek hüküm altına alındığı ve kesin hüküm teşkil ettiği, bu itibarla asıl ve birleşen davalar yönünden açılan davanın kesin hüküm sebebiyle HMK’nın 114/1-i maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan usulden reddine…” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran-asıl davada davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle: davanın reddine dair gerekçenin dosya kapsamına ve taraflar arasındaki sözleşme ve hukuka aykırı olduğunu, davalı kooperatifin inşaatı yapmaya devam ettiğini ve 2002 yılından bu tarafa 6 aylık inşaat ruhsatı süresi üzerine 4 yıllık inşaat bitim süresi ile keza 6 ay +6 aylık ilavelerin de geçmesine rağmen kooperatif inşaat müteahhidi olarak inşaattan el çekmemiş olduğunu, inşaatı yapmaya devam ettiğini, iflasına karar verilmesine rağmen halen iflas halinde bile iflas masası eli ile inşaattan elini çekmeden müteahhitliğe devam ettiğini, edimini gereği gibi ifa etmediği için edimini tamamlamaya çalıştığını, inşaat sözleşmesinin de feshedilmediğini devam ettiğini, bu hali ile inşaatın süresinde bitirilmemesinden ötürü davacılara verilmesi gereken dairelerin teslim süreleri geçmesine rağmen teslim edilmediklerinden oturuma da müsait olmadıklarından davacıların rayiç kira gelirlerinden mahrum kaldıklarını belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
İstinaf yasa yoluna başvuran-birleşen davada davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle: yerel mahkeme tarafından sözleşmeye dayanılarak yalnızca 6 aylık kira kaybının talep edilebileceği ve bunun da Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/42 E., 2014/18K. Sayılı dosyasıyla karar çıktığı kabul edilerek davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmesinin açık şekilde hatalı ve hukuka aykırı olduğunu, yerel mahkemenin kabulünün somut yargılama açısından dikkate alınabilir bir yanının olmadığını, müvekkillerinin payına düşen bağımsız bölümlerin gelinen aşama itibariyle teslim edilmemesi nedeniyle kira kaybının oluştuğu ve bu kira kaybı nedeniyle oluşan zararın da tespit edilerek hüküm altına alınmasının gerektiğini, somut uyuşmazlıkta bağımsız bölümlerin teslim edilmemesi nedeniyle yoksun kalınan kira alacaklarının iflas masasına yazılması için açılan iş bu davanın yerel mahkeme kararında belirtilen kesin hükümle doğrudan bir ilgisinin bulunmadığını, yapılan yargılama ile birlikte müflis kooperatifin temerrüte düştüğünü, sözleşmenin devam ettiğini, müvekkillerinin mahrum kaldıkları alacakların hüküm altına alınması gerektiğini, yerel mahkeme tarafından eksik inceleme, hatalı değerlendirme ve hatalı vasıflandırma sorucu kurulan davanın reddine dair kararın ortadan kaldırılarak davanın kabulüne, müvekkillerin mahrum kaldıkları alacaklarının tespiti ile iflas masasına kaydının kabulüne karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Asıl dava, davacının … Kooperatifinden 285.000,00TL kira kaybı sebebiyle alacağı bulunduğunun tespiti ile bu alacağın iflas masasına kayıt ve kabulü; birleşen dava ise davalı müflis kooperatiften kira alacağının tespiti ile bu alacağın iflas masasına kayıt ve kabulü istemine ilişkindir.
Dosyanın tetkikinden;
Davacılar murisi … ile davalı müflis kooperatif arasında 25.06.2002 tarihli Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesinin imzalandığı, davalı kooperatifin inşaatı yapmayı üstlendiği, sözleşmede “İnşaat ruhsatını alım tarihinden itibaren en geç 4 (dört) yıl içerisinde inşaat tamamen bitirilip,
iskan ruhsatı alınarak arsa sahibine ait bağımsız bölümler noksansız olarak teslim edilecektir.
Teslim edilmediği takdirde kooperatif, arsa sahibine ait her daire için günün rayiç bedeli üzerinden aylık
kira bedeli ödeyecektir. Ancak bu süre 6 (altı) ayı geçemez. Süresinde bitirilmez ve ikinci bir altı aylık
süre içerisinde de bitirilemez ise, sorumluluk kooperatife ait olmak üzere arsa sahibi sözleşmeyi iki taraflı olarak feshetme yetkisine sahiptir. Bu konuda Ankara Mahkemeleri yetkilidir. Arsa sahibi bu süreden sonra inşaatı kendisi yapıp bitirecektir. Kooperatif arsa sahibinden hiçbir hak talebinde bulunmayacaktır.” düzenlemesi gereğince inşaatın süresinde yüklenici kooperatif tarafından süresinde bitirilememesi halinde cezai şart olarak kira kaybı alacağının 6 ay ile sınırlandırıldığı, ikinci bir 6 aylık dönem için cezai şart olarak kira alacağı talep edilemeyeceği anlaşılmaktadır.
Mahkemece her ne kadar Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28.01.2014 tarih, 2011/42 E., 2014/18 K., sayılı ilamı ile birleşen 2013/35 E., sayılı davada gecikme sebebiyle kira tazminatına ilişkin olduğu, davanın kabulüne karar verildiği 6 aylık rayiç kira bedeli toplamı 24.000,00 TL’nin kabul edilerek bu alacağın iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verildiği ve kararın kesinleştiği, kesin hüküm olması nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir. Sözleşme incelendiğinde, davacıların geç teslim nedeniyle uğranılan kira kaybı nedeniyle talep edebilecekleri tazminat miktarı 6 aylık rayiç kira bedelini geçemeyecektir.
Somut davada, davacının talebinin sözleşmenin feshedilmediği, inşaatın henüz bitmediği, davacıların teslimin gerçekleşmemesi nedeniyle rayiç kira bedeli zararlarının olduğu ve sözleşmeye göre bu sürenin 6 ay ile sınırlandırılmadığı iddiasına dayanması nedeniyle davanın esastan reddi gerekirken davanın konusunun aynı olduğu ve bu kapsamda kesin hüküm nedeniyle davanın dava şartı noksanlığı gerekçesi ile usulden reddi isabetli olmamışsa da istinafa gelenin sıfatına göre bu husus eleştirilmekle yetinilmiştir.
Bu açıklamalara ve dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine aykırılığın da tespit edilmemesine göre, İlk derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, HMK.’nın 353/(1)-b.1 ve 359/(3) maddeleri uyarınca, asıl ve birleşen davada davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- HMK m. 353/1,b,1 gereğince;Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/726E., 2022/765K. sayılı dava dosyasında verdiği 15.09.2022 tarihli kararına yönelik asıl ve birleşen davada davacılar vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90-TL’den peşin olarak alınan 80,70-TL’nin düşümü ile kalan 99,20-TL’nin asıl dava davacılarından alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90-TL’den peşin olarak alınan 80,70-TL’nin düşümü ile kalan 99,20-TL’nin birleşen dava davacılarından alınarak Hazine’ye gelir kaydın,
3-İstinaf yoluna başvuranlar tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
25.01.2023 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya değeri yetmiş sekiz bin altı yüz otuz (78.630,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 25.01.2023
Başkan Üye Üye Katip