Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2022/2045 E. 2022/1854 K. 23.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

ESAS NO : 2022/2045
KARAR NO : 2022/1854
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ : 04/10/2022
ESAS-KARAR NUMARASI : 2022/439 E.
DAVACILAR :
VEKİLİ :
DAVALI :

Davacılar vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacılar vekili; müvekkillerinin davalı kooperatifin yönetim kurulu başkanı olan …’ın yazlık yapmak için …’da arsa alma teklifi üzerine kurulan … Kooperatifine üye olduklarını, adı geçen kooperatife küçük parseller halinde arsa alınırken …’ın …’da …’ın 2B arazilerini satışa çıkardığını, uygun bir yer olduğunu belirtip ortaklardan bir grubun müştereken alıp, imar gelirse daire yapılabileceğini teklif etmesi üzerine müvekkillerinin 2011 yılında hisselerine düşen kısmı ödediklerini, sonradan …’ın …adına alınan ve bedeli 20 kişi tarafından ödenen bu arazi ile ilgili 22 kişilik davalı kooperatifi kurduğunu ve arazinin davalı kooperatife devrettiğini öğrendiklerini, yönetim ile üyeler arasındaki güven ilişkisinin zedelendiğini, müvekkillerinin … Kooperatifindeki hisselerini devrettiklerini, müvekkillerinden bu arazi ile ilgili eksik ödendiği iddiasıyla para istendiğini, müvekkillerinin davalı kooperatife nasıl üye yapıldığının anlaşılamadığını, davalı kooperatife üye olmak için başvuruları olmadığını, davalı kooperatifin 21.05.2022 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların kanunun emredici hükümlerine, ana sözleşmeye ve iyiniyet kurallarına aykırı olduğunu, Kooperatifler Kanununun Ek Madde 3’e aykırı olarak yönetim kurulu başkanı …’ın, diğer üyesi eşi … olması sebebi ile usule uygun teşekkül etmeyen yönetim kurulu için %10 gibi fahiş oranda huzur hakkına ilişkin karar aldıklarını, gündem maddesi olmamasına rağmen hisse başına 10.000,00 TL. ek ödeme kararı alındığını, yine bu kararın bütün ortakların 3/4’ünün rızası ile alınması gerekirken 22 kişilik kooperatifte 8 ortağın oyu ile alındığını ileri sürerek, öncelikle genel kurulun 4 ve 5 nolu gündem maddelerinin tedbiren durdurulmasına ve daha sonra bu maddelerin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı kooperatif temsilcileri; kooperatifin denetim ve yönetim kurulu raporlarının genel kuruldan oy birliği ile geçtiğini, arazilerin bölgede imara açılmaya en yakın arazilerden olduğunu, konum itibariyle havalimanı, şehir merkezi ve plaja yakın mesafede olduğunu, davacıların kendilerinden resmi olarak bilgi almadığını, kooperatifte 22 hisse olup 21 üye bulunduğunu, davacılar vekilinin dava dilekçesinde davacıların iradelerine aykırı bir şekilde … üye yapıldıklarını, iradelerinin ifsat edildiğini, kooperatife üye olmak için dilekçe vermediklerini iddia ettiğini, bu iddialarını kabul ettiklerini, davanın sıfat yokluğu sebebiyle reddi gerektiğini, yine davacıların usulüne uygun çağrıya rağmen toplantıya katılmadıklarını ve muhalefet şerhi vermediklerini, birinci derecede akraba olanların yönetim kurulunda bulunmalarına Kooperatifler Kanununa göre hukuken bir engel olmadığını, huzur hakkının kooperatifin kuruluşundan bu yana devam ettiğini, Anayasanın 18. maddesine göre angaryanın yasak olduğunu, kooperatifçe yönetim kurulu üyelerine huzur hakkı ödemesi yapılmadığını, alınan ödemenin kooperatifin kuruluşundan beri alınmayan zorunlu aidatların toplamından ibaret olduğunu, kooperatifin iktisadi durumunun iyi olduğunu, ek ödeme niteliğinde olmadığından ağırlaştırılmış nisap aranmayacağını, kooperatif adına alınan arsaların kooperatif adına tapulandığını, bununla ilgi davacılara bilgi verildiğini, arazilerin alınma sürecinde hukuka aykırı bir durum olmadığını, 2B arazilerinin satın alma süresinin kısa olması nedeniyle arazilerin önce … Kooperatifine alındığını, sonra da araziyi almak için para ödeyen kişilerle kurulan davalı kooperatife devredildiğini, yokluk durumunun söz konusu olmadığını savunarak, tedbir talebinin ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesince; “İhtiyati tedbirin tanımı ve koşulları 6100 sayılı HMK’nun 389. maddesinde belirtilmiştir. Buna göre; mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı veya tamamen imkansız hale gelebileceğinden endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. HMK 390/3 maddesi kapsamında tedbir talep eden taraf dilekçesinde ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.
6102 sayılı TTK’nın 449 maddesinde “Genel kurul kararı aleyhine iptal veya butlan davası açıldığı takdirde mahkeme, yönetim kurulu üyelerinin görüşünü aldıktan sonra, dava konusu kararın yürütülmesinin geri bırakılmasına karar verebilir.” düzenlemesi bulunmakta olup ön inceleme duruşmasında davalı şirketin yönetim kurulu üyeleri dinlenmiştir.
Somut olayda davacı yan davalı şirketin 21.5.2022 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında 4. ve 5. gündem maddeleri ile alınan kararların yürütmesinin dava sonuna kadar tedbiren durdurulması talebinde bulunmuş ise de dava konusu edilen genel kurul kararlarının yokluğu, butlanı, iptaline ilişkin yasal koşulların varlığının mevcut dosya kapsamına göre bu aşamada yaklaşık olarak ispat edilemediği” gerekçesiyle, davacı yanın ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; dava dilekçesindeki iddialarını tekrar ederek, alınan kararların kanunun emredici hükümlerine, ana sözleşmeye ve iyiniyet kurallarına aykırı olduğunu, 4. gündem maddesinde hisse başına 10.000,00 TL. ek ödeme talep edilmesi ve yöneticilere ortaklık hissesinden daha fazla oranda %10 huzur hakkı verilmesine (sadece arsa değer artış yahut emsal değer artış anlamında değil, olası inşaat/yapım işlerinde dahi yapı üzerinden ve hatta bir bağış yada hibe durumunda dahi iş bu %10 geçerliliğini koruyacaktır.) karar alındığını, yine yönetim kurulu başkanı ve yönetim kurulu üyesinin eş olmalarının Ek Madde 3’e aykırı olduğunu, huzur hakkı ve ek ödeme ile ilgili kararların ortakların 3/4’ünün rızası ile alınması gerektiğini, özellikle %10 huzur hakkı sebebiyle yapılacak olası resmi işlemlerin ileride telafisi zor zararlara yol açacağını belirterek, İlk derece Mahkemesinin ara kararının kaldırılmasına ve ihtiyati tedbir taleplerinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, genel kurul kararının iptali istemine ilişkin olup, genel kurul kararlarının yürürlüğünün durdurulması yönündeki ihtiyati tedbir isteminin reddine ilişkin ara kararı istinafa konu edilmiştir.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesindeki hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine aykırılığın da tespit edilmemesine göre, İlk derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, HMK.’nın 353/(1)-b.1 ve 359/(3) maddeleri uyarınca davacılar vekilinin 04.10.2022 tarihli Ara karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK.’nın 353/(1)-b.1 ve 359/(3) maddeleri uyarınca davacılar vekilinin 04.10.2022 tarihli Ara karara yönelik İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Karar tebliği işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
23.11.2022 tarihinde, HMK’nın 362/(1)-1 ve 391/(3) maddeleri uyarınca, KESİN olmak üzere, oybirliği ile karar verildi.

GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 23/11/2022

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza