Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2022/2043 E. 2023/457 K. 08.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)
ESAS NO : 2022/2043
KARAR NO : 2023/457
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/05/2022
ESAS-KARAR NUMARASI : 2015/240 E.-2022/306 K.
DAVACI : … – …
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-…
VEKİLİ :
İHBAR OLUNAN :

Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili; müvekkilinin… peşin bedelli ortağı olduğunu, adı geçen kooperatifin unvan değişikliği ile … unvanını aldığını, bu kooperatifin ise davalı … birleştiğini, her üç kooperatifin aslında aynı kooperatif olduğunu, … parsel sayılı taşınmazda yüklenici olarak inşaat yaptıklarını, yönetici ve üyelerinin aynı olduğunu, müvekkiline … nolu dairenin tahsis edildiğini, davalı kooperatif tarafından müvekkilinden yeni ödemeler talep edildiğini, müvekkilinin bunu kabul etmemesi üzerine 12.12.2009 tarihli genel kurul kararıyla müvekkilinin ihracına karar verildiğini, müvekkilince açılan dava sonucu Ankara 17. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/120 E., 2014/63 K. sayılı kararıyla ihraç kararının iptaline karar verildiğini, davalı kooperatifçe ihraç kararının iptali ile ilgili karar beklenmeksizin müvekkiline ait dairenin kooperatif ortağı davalı …’e satıldığını, onun da diğer davalı …’ye tapu devri yaptığını, yapılan işlemlerin yolsuz tescil niteliğinde olduğunu, davalı …’ün bu dairenin müvekkiline ait olduğunu bilerek daireyi satın aldığını ileri sürerek, … nolu bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline, bunun mümkün olmaması halinde bedeline ilişkin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 10.000,00 TL.’nin faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …; kendisinin davacıdan daha eski üye olduğunu, davalı kooperatif üyeliğinden dolayı kendisine … nolu dairenin tahsis edildiğini, davalı kooperatifçe tapu devri öncesi yeni projelendirme nedeniyle numaraların değiştiğini, davacının iddia ettiği … nolu dairenin kendisine ait daire olmadığını, davacının … üyesi iken aidat borçlarını ödemediğinden eşi … vasıtasıyla üyelikten ayrıldığını, üyelikten kaynaklanan bütün alacaklarının ödendiğini, davacının hiç bir zaman davalı kooperatifin üyesi olmadığını savunmuştur.
Davalı … vekili; müvekkilinin 18.06.2013 tarihinde … nolu daireyi tapu kayıtlarına güvenerek ve iyi niyetle davalı …’ten gayrimenkul danışmanı firma aracılığı ile satın aldığını, kooperatif ortaklığını devralmadığını, davacıyı ve davalı …’ü tanımadığını, kooperatif ve bu kişiler arasındaki çekişmeyi bilmesine imkân bulunmadığını, sonradan yapılan araştırmada davacının üyesi olduğu … 07.06.2009 tarihinde unvanını … olarak değiştirdiği, bu kooperatifin Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 03.03.2010 tarih 2009/331 E., 2010/92 K. sayılı kararıyla iflasına karar verildiği, başka bir kooperatif ile birleşmesinin söz konusu olmadığı hususlarını tespit ettiklerini, birleşme olduğunun kabulü halinde dahi, davalı kooperatifin tapu işlemleri öncesi yeni bir projelendirme yapması nedeniyle daire numaralarının değiştirildiğini, davacının tapu iptalini istediği dairenin müvekkilinin dairesinden farklı bir daire olduğunu, davacının kooperatife borcu olduğundan tapu iptali ve tescil isteyemeyeceğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı Kooperatif vekili duruşmada; davacının müvekkili kooperatife üye olmadığını, … Kooperatifine üye olduğunu, Ankara 6. Asliye Ticaret mahkemesince iki kooperatifin birleştirilmesine yönelik talebi kabul etmeyerek başından beri geçersiz saydığını, bu nedenle davacının müvekkili kooperatife hiç üye olmadığını savunarak, davanın müvekkili yönünden husumet nedeniyle reddine karar verilmesini istemiştir.
İhbar olunan … 28.06.2021 tarihli duruşmada; dosya arasında bulunan (000131, 000132, 000134 numaralı ve 05/02/2011 ve 04/02/2011 tarihli) üç adet toplam 68.000,00 TL. civarındaki tediye makbuzlarının düzenlenme nedeninin kooperatifçe iddia edildiği gibi davacı eşine veya kendisine para ödemesi olmadığını, kooperatifin isim değiştirip birleşme olduğu aşamada Yeni Gönülkent Kooperatifinin dairelerin mevcut fiyatıyla tesliminin zor olduğunu, 150.000,00 TL civarında ödeme yapılması gerektiğini söylediklerini, kendisinin de eşi adına davalı kooperatife başvurarak daha önce vermiş olduğu senetlerin iadesini ve kooperatiften çıkmak istediklerini söylediğini, senetleri aldığını, daha sonra bahse konu tediye makbuzlarının düzenlendiğini, bu işlemleri eşi adına vekaleten yaptığını, eşinin kendisinde vekaletnamesi olmadığını, eşinin kooperatiften çıkmaya, senedi geri almaya ilişkin kendisine vermiş olduğu açık bir yetki olmadığını belirtmiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesince; “Davacı vekili 15/01/2022 tarihli ıslah dilekçesi sunmuş, ancak buna ilişkin olarak ıslah harcını yatırmamıştır.
Mahkememizce yapılan keşif, alınan bilirkişi raporu ve ek raporları, tapu kayıtları, davalı kooperatif kayıtları ve tüm dosya kapsamına göre;
1-31.07.2006 tarihli “Üyelik Hakkı Devir Sözleşmesi” ile; davaya konu… parsel sayılı taşınmazda peşin satış yoluyla kooperatif yönetimi tarafından 31.07.2006 tarihli sözleşme ile …’a satılan üyelik hakkının bu sözleşmede belirtilen şartlarla (aidat, genel gider, katılım payları, şerefiye gibi ödemeler yapılmazsızın) sadece tapu harç ve masraflarına katılmak şartıyla 72.000,00 TL’ye … tarafından davacı …’ye satılarak devredildiği, bu şekilde davacı …’nin … Kooperatifine 31.07.2006 tarihinde üye olduğu,
2-…Kooperatifi Yönetim Kurulu olan …(Başkan), … (Üye), … tarafından 30.01.2008 tarihinde yapılan toplantıda alınan kararında; “…Kooperatifimizin taşeronlarından …l’ın hakediş gereği dairesini …’ye satmıştı, … nolu daire verilen bu daire daha sonra … nolu daire ile takas edilmiştir. …’a ait olan bu daire kura usulü ile yeri belirlenmiştir. … nolu daireyi kuradan … çekmiştir. … nolu daireden yarı şerefiye bedeli alınmıştır. Daireler anahtar teslimi olup herhangi bir ödeme talep edilmeyecektir. (Çevre düzenlemesi hariç)” şeklinde olduğu,
3-Davacı taraf her ne kadar; … parsel … nolu daireyi sözleşme ile aldığını beyan etmiş ve bu doğrultuda dava açmış ise de; yukarıdaki yönetim kurulu kararı ile …’ye verilecek dairenin aynı yer … nolu daire olduğu yönünde karar alındığı,
4-…Kooperatifi’nin isim değişikliği yaparak S.S. … olduğu, daha sonra bu kooperatifin eski unvanı … Kooperatifi olan … Kooperatifi ile 26.02.2010 tarihinde birleşerek devralınmış olmasına rağmen, Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 03.03.2010 tarihli 2009/331 Esas, 2010/92 sayılı kararı ile; davalı … Kooperatifinin (eski ünvanı …’nin) iflasına, iflasın 03.03.2010 günü saat 12.51 itibarıyla açılmasına kararı verildiği, kararın kesinleştiği, iflas işlemlerinin Ankara 21. İcra Müdürlüğünün 2010/5 iflas sayılı dosyası üzerinden yürütüldüğü, bu nedenle yapılan birleşmenin gerçekleşmediği iptal edildiği,
5-12.12.2009 tarihinde yapılan Kooperatif Genel Kurulunda alınan karar ile ödemelerini yapmadığı gerekçesiyle davacının kooperatiften ihracına karar verildiği,
6-Buna istinaden davacı tarafından Ankara 17. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/120 E., 2014/63 Karar sayılı dosyası ile kararın iptali ve menfi tespit talepli olarak dava açıldığı, yapılan yargılama sonucunda davacının ortaklıktan çıkarılmasına ilişkin talebi yönünden davanın kabulü ile ihraç kararın iptaline, menfi tespit talebinin ise reddine karar verildiği, dava devam ederken, davalı … Kooperatifi tarafından 04.02.2011 tarihli … sayılı Yönetim Kurulu Kararı ile; “Üyelerimizden …’nin kooperatifimizin zor durumda bulunduğu ve kendisinin de ödeme güçlüğü çektiğinden bahisle … Kooperatifi ortaklığından ayrılmak istediğine ilişkin beyanı incelenmiş olup; …’nin bundan sonra ödeme yapmak istememesi ve verdiği senetleri de ödeyemeyecek olması nazarı dikkate alınarak, üyelikten ayrılma isteğinin kabulüne, vermiş olduğu vadesi gelmemiş senetlerinin kendisine iadesine, kooperatifimize yapmış olduğu ödemelere karşılıkta kendisine nakit ve tediyede belirtilecek olan üye senetlerinin verilmesine, bu şekilde …’nin ayrılma isteğinin kabulü ile ortaklıktan çıkarılmasına, oybirliği ile karar verildiği,” şeklinde karar verildiği, bu durumda; davacının, davalı … Kooperatifinde ortaklığı kalmadığı, 1163 sayılı Kanunun 10. maddesine göre talep ve yönetim kurulunun uygun görüşüne göre davacının serbest iradesiyle Ankara 17. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/120 Esas ve 2014/63 Karar sayılı ve ….03.2014 tarihli kararından önce istifa ederek 04.02.2011 tarihinde ortaklıktan ayrıldığı, daha sonra tekrar kooperatife dönüş için davacı tarafından kooperatife verilmiş üyelik dilekçesi, noter ihtarı vs. bulunmadığı, davacının ortaklık payını üçüncü kişilere devretmediği,
7-Davacının, peşin ödemeden kaynaklı ödemelerini, davalı kooperatif bu ödemeyi iade etmemiş ise geri alabileceği, ancak davalı kooperatif tarafından dosyaya sunulan tediye makbuzlarına göre; davacı … adına imza atan eşi …’ye (ihbar edilen) (05.02.2011 tarihinde yapmış olduğu ödemeler olan 74.050,00 TL’nin 2.950,00 TL fazlasıyla) 77.000,00 TL’nin davalı kooperatif tarafından ödendiği, bu şekilde davacının kooperatiften ayrıldığı, dolayısıyla davacının davalı S.S. … Yapı Kooperatifinde ortak olduğu, davacının peşin ödemesi olan 72.000,00 TL’nin davalı kooperatif tarafından ödemesi bulunmadığı, davacı ödemeleri gerçekleştirirken makbuz üzerine “SS … Koop. hiçbir alacağım kalmamıştır, üyelik çıkışına mahsuben aldım. Hiçbir alacağım kalmamıştır.” notu ve “….’dan alacak haklarım saklı kalmak üzere” şerhi de konulmak suretiyle nakit ödendiği, bu hususun tediye makbuzlarını davacı adına imzalayan eşi … (ihbar olunan) tarafından Mahkememiz de alınan beyanı ile de doğrulandığı,
8-Davacının ortaklıktan ayrılırken sözleşme ile tarafına verildiği iddiasında bulunduğu … nolu daire ile daha sonra takas şeklinde kendisine tahsisi yapılan … nolu daire ile ilgili ortaklık payını üçüncü kişiye devretmesi yönüyle de işlem yapmadığı, bu konuda herhangi bir bilgi ve belgenin bulunmadığı,
9-Ayrılmaması halinde davacının alabileceği yer olduğu anlaşılan … nolu dairenin davalı Kooperatifin Genel Kurul Kararı ile 135.000.00 TL üzerinden yönetim kuruluna yetki verilerek satıldığı,
10-Davacı tarafın … nolu daireye ait iki satışın muvazaalı olduğu, yok hükmünde olduğu iddiasında bulunduğu, her iki satışın incelendiğinde davacının kooperatif ortaklığından 04.02.2011 tarihinde ayrıldıktan sonra davalı kooperatiften alınan dava konusu dairenin bankadan kredi çekilmek suretiyle ödeme yapıldığı, üzerinde ipotek bulunduğu, mevcut dosya kapsamı ve delil durumuna göre muvazaalı satış olduğu hususunda delil bulunmadığı,
11-İncelenen tapu kayıtlarına göre; davaya konu … nolu dairenin davalı … adına kayıtlı iken diğer davalı …’e satıldığı, ondan da diğer davalı …’ye satıldığı, halen tapu malikinin davalı … olduğu anlaşılmaktadır.
Sonuç olarak; davacının (dava dilekçesi ve diğer tüm yazılı ve sözlü beyanları ve ayrıca 09.05.2022 tarihli celsedeki imzalı beyanı ile de belirttiği üzere) dava konusu ettiği … parsel … nolu daire üzerinde bir hakkı bulunmadığı, davalılar … ve … arasında anlaşarak yapılan ve davalı kooperatifçe de benimsenerek gerçekleşen satışın muvazaalı olduğu yönünde bir delil bulunmadığı, … nolu daire üzerinde davacı …’nin 04.02.2011 tarihinde kooperatif ortaklığından ayrıldığından bir hakkı olmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde; tapu iptali ve tescile ilişkin talep bakımından şartların oluşmadığı, yine mevcut dosya kapsamı ve delil durumuna göre muvazaalı satış olduğu hususunda delil bulunmadığı” gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; İlk derece Mahkemesince davalı taraf beyanlarına itibar edildiğini, yazılı belge ile müvekkilinin dava konusu taşınmazda hakkı bulunduğunun sabit olduğunu, müvekkilinin kooperatif üyeliğinden hiç ayrılmadığını, terditli taleplerinin değerlendirilmediğini, ismi geçen kooperatiflerin gerçekte tamamen aynı kooperatifler olduğunu ve aynı maksatla hareket ettiğini, davalı …’ün dava konusu … nolu dairenin kendi dairesi olmadığını beyan ettiğini, 01.11.2019 tarihli bilirkişi raporunda bu dairenin dava dışı … adına belirlendiğinin tespit edildiğini, 28.07.2020 tarihli bilirkişi raporunda ise davalı …’e tahsis edilen dairenin … nolu daire olduğunun tespit edildiğini, mahkemenin hatalı ve çelişkili durumları dikkate almaksızın karar verdiğini,
Müvekkilince sunulan tahsilat makbuzları ile müvekkilinin davalı kooperatife üye olduğunun sabit olduğunu, bilirkişi raporlarında da müvekkilinin üyeliğinin tespit edildiğini, müvekkilinin üyeliğinin sona ermediğini, çünkü ihraç kararının iptaline dair Ankara 17. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/120 E sayılı kararının bulunduğunu, dolayısıyla davalılar adına mevcut tapu tescillerinin yolsuz olduğunu,
Müvekkilinin davalı kooperatife toplam 42.050,00 TL ödeme yaptığını, davalı kooperatifçe 22.02.2009 tarihli yazı ile 33.600,00 TL talep edildiğini, müvekkilinin zaten fazla ödeme yaptığını,
Dava konusu bedeli müvekilince ödenen dairenin davalı kooperatifçe diğer davalı …’e devrinin usulsüz olduğunu, muvazaalı bir devre dayalı tapu işlemleri yapıldığını, ek raporda müvekkiline ait olması gereken dairenin davalı …’e nasıl geçtiğine dair açıklama olmadığını, bu hususu davalıların da izah edemediğini,
Asıl bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere müvekkilinin üyelikten ayrılma işleminin usul ve yasalara aykırı olduğunu, müvekkilinin ortaklık payını devretmediğini,
İlk derece Mahkemesince Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/331 E. sayılı kararına itibar edilmiş ise de bahsi geçen davanın taraflarının … ile … olduğunu, davalı … Kooperatifinin isminin bu davada hiç geçmediğini, söz konusu davanın 2009 yılında açıldığını ancak birleşmenin 26.02.2010 tarihinde gerçekleştiğini, bahsi geçen davanın birleşmenin iptali için açılmış bir dava olmadığını, müvekkilinin bu davada taraf olmadığını,
Her üç kooperatifin tüm üyelerinin aynı olduğunu, yapılan inşaatın aynı olduğunu, kooperatif iflas aşamasına girince üyelerin yeni kooperatife kaydırıldığını, o kooperatif te iflas aşamasına girince üyelerin tekrar yeni kooperatife kaydırıldığını, en son davalı kooperatif üzerinden inşaatın devam ettirildiğini, bu işlemlerin yöneticilerin yaptıkları hukuk hileleri olduğunu, örneğin …’nun her iki kooperatifin de başkanı olduğunu, İlk derece Mahkemesi kararı ve raporlarda bahsi geçen kooperatiflerin aynı kooperatif olup olmadığı hususunun ortada bırakıldığını,
Dava konusu tapu kaydından dava konusu dairenin müvekkilinin haksız olarak kooperatiften ihraç edildiği tarihten sonra davalıya tahsis edildiğinin anlaşıldığını, müvekkilinin ihraç kararının Ankara 17. Ticaret Mahkemesince iptal edildiğini,
Belirterek, İlk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve talepleri gibi karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, kooperatif ortaklığına dayalı olarak tahsis edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ile tescili, mümkün olmaması halinde bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Davalı kooperatif vekilinin 15.05.2020 tarihli dilekçesi ve ekindeki belgeler ile ihbar olunan davacının eşi …’nin duruşmada alınan beyanlarından; davacının eşi …’nin davalı kooperatifçe ek ödeme istenmesi üzerine eşi davacı adına kooperatiften çıkmak istediklerini beyan ettiği, davalı kooperatifin 04.02.2011 tarih ve … nolu yönetim kurulu kararıyla, “Üyelerimizden …’nin kooperatifimizin zor durumda bulunduğu ve kendisinin de ödeme güçlüğü çektiğinden bahisle … Kooperatifi ortaklığından ayrılmak istediğine ilişkin beyanı incelenmiş olup, …’nin bundan sonra ödeme yapmak istememesi ve verdiği senetleri de ödeyemeyecek olması nazarı dikkate alınarak, üyelikten ayrılma isteğinin kabulüne, vermiş olduğu vadesi gelmemiş senetlerinin kendisine iadesine, kooperatifimize yapmış olduğu ödemelere karşılık da kendisine ve tediyede belirtilecek olan üye senetlerinin verilmesine, bu şekilde …’nin ayrılma isteğinin kabulü ile ortaklıktan çıkarılmasına” karar verildiği, 04.02.2011 tarih ve 131 nolu tediye makbuzu ile davacının eşine ait üç adet henüz vadesi gelmemiş olan toplam 27.550,00 TL. bedelli senedin iade edildiği, 05.02.2011 tarihli … nolu tediye makbuzu ile “üyelik çıkışına istinaden” açıklamasıyla değişik üyelere ait muhtelif tarihli toplam 26.700,00 TL. bedelli senetlerin teslim edildiği, yine 05.11.2011 tarihli 134 nolu tediye makbuzuyla nakit 22.750,00 TL.’nin ödendiği, bu makbuzda “S.S. … Koop. hiç bir alacağın kalmamıştır. Üyelik çıkışına mahsuben aldın. Hiçbir alacağım kalmamıştır, S.S. … …. hiç bir alacağım kalmamıştır. S.S. … Koop. alacak haklarım saklıdır.” açıklamasının yapıldığı, tediye makbuzlarını davacının eşi …’nin “… adına” açıklamasıyla imzaladığı, …’nin eşinden bu işlemleri yapmak üzere aldığı bir vekaletnamenin bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davalı kooperatifin 14.03.2010 ve 06.06.2010 tarihli genel kurullarında hazirun cetvellerinde davacının üye olarak ismine yer verilmiş olup, yukarıda belirtilen 04.02.2011 tarihli yönetim kurulu kararından -her ne kadar S.S. … Kooperatifinin davalı kooperatif ile birleşmesi gerçekleşmemişse de-, davacının davalı kooperatifte üyeliğinin benimsenmiş olduğu ancak davalı kooperatifçe istifasının kabulüyle ortaklığının sonlandırıldığı, daha sonraki genel kurullarda ise davacının hazirun cetvellerinde isminin bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davacı adına işlem yapan eşi …’nin, kooperatif ortaklığından istifa ve tediye makbuzlarının kabulüne ilişkin davacı tarafından verilmiş vekaletnamesi olmadığı uyuşmazlık dışı ise de, davacı tarafça ihbar olunan eşinin dinlendiği 28.06.2021 tarihinden sonra bu işlemleri yapan eşi hakkında herhangi bir şikayette bulunulduğuna ilişkin iddia ileri sürülmemiş, bu konuda delil ve belge sunulmamış, bu tarihten sonra genel kurullara çağrılmamasına rağmen bu husus sorgulanmamıştır. Buna göre davacının eşi …nin vekaletsiz olarak yapmış olduğu işlemlere icazet verdiğinin kabulü gerekmiş, İlk derece Mahkemesinin davalı kooperatif ortaklığından istifa eden davacının, tapu iptali ve tescil isteyemeyeceği gibi terditli taşınmaz bedelini de isteyemeyeceğinin kabulü doğru olmuştur.
Bu açıklamalara ve dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine aykırılığın da tespit edilmemesine göre, İlk derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, HMK.’nın 353/(1)-b.1 ve 359/(3) maddeleri uyarınca davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK.’nın 353/(1)-b.1 ve 359/(3) maddeleri uyarınca davacı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90 TL. istinaf karar harcından peşin alınan 80,70 TL’nin mahsubuyla kalan 99,20 TL.’nin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin Dairemizce yerine getirilmesine,
08.03.2023 tarihinde, HMK’nın 361/(1). maddesi uyarınca, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek dilekçe ile Yargıtay nezdinde temyizi kabil olmak üzere, oybirliği ile karar verildi.

GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 09/03/2023

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza