Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2022/2012 E. 2023/52 K. 18.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 23. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/2012 – 2023/52
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

ESAS NO : 2022/2012
KARAR NO : 2023/52

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/06/2022
ESAS-KARAR NUMARASI : 2021/483 E.-2022/415 K.
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI

Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili; davalı müflis şirket taahhüdünde yapımına başlanan Hava Kuvvetleri Komutanlığı Merkez Bina İnşaatı işinin yüklenicinin mali aczi nedeniyle feshedildiğini, fesih nedeniyle müvekkili idarenin 7.637.494,74 TL zarara uğradığını, bu bedelin kaydı için yaptıkları başvurunun iflas masasınca reddine karar verildiğini ileri sürerek, bu tutarın reeskont faiziyle birlikte tahsili için iflas masasının ilgili sırasına kaydına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap vermemiştir.

İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesince; “Dosyaya sunulan delillerden davacı ile müflis şirket arasında 20/03/2015 tarihli Hava Kuvvetleri Komutanlığı Bilgi Sistemleri Merkez Binası İnşaatına İlişkin Sözleşme imzalandığı, sözleşmenin davacı tarafından 09/12/2015 tarihinde feshedildiği, Bakanlık makamına yazılan 09/12/2015 tarihli fesih onay yazısında 2015 yılı Kasım ayı sonu itibariyle imalat seviyesi fiilen yaklaşık %26,80 seviyesinde olduğu ve iş programına göre olması gereken seviyenin oldukça gerisinde kaldığının tespit edildiği, yüklenici şirketin … A.Ş.’ye olan borcundan dolayı 11. İcra Müdürlüğünün 2015/33544 esas sayılı icra tevzi bürosuna gönderilen İstanbul 6 ATM’nin 2015/1891 D. İş sayılı ihtiyati haciz kararının bulunduğu, ayrıca yüklenici şirket tarafından şirketin mali aciz içerisinde bulunmasından dolayı 4735 sayılı Kanunun 19. maddesi uyarınca fesih edilmesi hususunda gereğinin yapılmasının talep edildiği, … Bölge Başkanlığınca yüklenicinin şantiyedeki faaliyetini durdurması haciz ve icra işlemlerine bağlı olarak şantiye mahallinde inşaata devam edememesi ve yüklenicinin dilekçesine istinaden işin feshinin uygun olunacağının bildirildiğinin tespit edildiği, uygun görüldüğü takdirde sözleşmenin 4735 sayılı kanunun 19 ve YİGŞ ‘nin 47.1 maddesi gereğince fesih edilmesinin, inşaatın kalan bölümleri için ihaleye çıkılarak tamamlanmasının, sözleşmenin feshi nedeniyle idari zararın tazmini için dava açılmasının talep edildiği ve talebin 09/12/2015 tarihinde onaylandığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafça Ankara 6 SHM’nin 2016/43 D. İş sayılı dosyasında yapılan tespit talebi üzerine alınan 23/02/2017 tarihli bilirkişi kurulu raporunda imalat bedelinin %24,72 TL olduğu tespit edilmiştir.
Davacı tarafça sözleşmenin feshi sonucu uğranılan menfi zarar nedeniyle alacak talebinde bulunulmuştur.
Mahkememizce alınan 07/03/2021 tarihli bilirkişi kurulu raporundan müflis şirketle imzalanan sözleşme bedelinin 16.850.000,00 TL, fesih tarihine kadar yapılan hak ediş bedelinin 4.531.973,97 TL, eksik kalan bedelin 12.317.350,00 TL olduğunu, ilk ihaledeki en avantajlı ikinci teklifini 16.850.000,00 TL olduğunu, ilk ihalede eksik kalan kısım bedelinin de 12.317.350,00 TL olduğunu, eksik kalan kısmın tamamlanabilmesi için harcanan bedelin 18.648.009,29 TL olduğunu, davacının sözleşmenin feshi nedeniyle zararının KDV dahil 7.407.177,96 TL olduğunu, bu miktara fesih kesin hesap borcu olan 15.702.075,00 TL eklendiğinde idare alacağının 7.485.880,71 TL olduğunu bildirmişlerdir.
Davacı vekilinin itirazı üzerine alınan 26/04/2022 tarihli raporda toplam zarar miktarı 7.520.567,93 TL, fesih kesin hesap borcu 15.702,75 TL olmak üzere idare alacağı 7.536.270,68 TL olarak hesaplanmıştır.
Yapılan yargılama sonucunda toplanan delillerden taraflar arasında imzalanan eser sözleşmesinin davacı idare tarafından haklı sebeple feshedildiği, sözleşmenin haklı sebeple feshedilmesi nedeniyle idarenin menfi zararını talep edebileceği, idarenin zararının 7.520.567,93 TL olduğu, kesin hesap borcu olan 15.702.075,00 (15.702,75 olmalı) TL’nin eklenmesiyle davacı idarenin alacağının 7.536.270,68 TL olduğu, bu zararın ödenmesinde müflis şirketin sorumlu olduğu, bu nedenle belirlenen bu miktarı iflas masasının 4. sırasına kayıt ve kabulü gerektiği” belirtilerek, davanın kısmen kabulüne, 7.536.270,68 TL alacağın Ankara 21. İcra Müdürlüğü’nün 2019/48 İflas sayılı dosyasında iflas tasfiye işlemleri devam eden davalı şirketin iflas masasının 4. sırasına kayıt ve kabulüne, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; yerel mahkeme tarafından faiz konusunda bir karar verildiğini (?), dava dilekçeleri incelendiğinde, söz konusu tutara işleyecek reeskont faizi ile birlikte talep ettiklerinin görüleceğini, hüküm altına alınan tutara reeskont faizi işletilerek alacaklarının hesaplanmasına karar verilmesi gerektiğini belirterek, İlk derece Mahkemesi kararının kabulüne, alacaklarının işleyecek reeskont faizi ile birlikte hüküm altına alınmasına karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, iflas masasına alacak kaydı istemine ilişkindir.
İİK’nın “Müflisin borçlarının muacceliyet kesbetmesi” başlıklı 195. maddesi, “Borçlunun gayri taşınır mallarının rehni suretiyle temin edilmiş olan alacaklar müstesna olmak üzere iflasın açılması müflisin borçlarını muaccel kılar. İflasın açıldığı güne kadar işlemiş faiz ile takip masrafları anaya zammolunur.
Müflisin vadesi gelmemiş faizsiz borçlarından yıllık kanuni faiz hesabıyla iskonto yapılır.” hükmünü, “Faiz” başlıklı 196. maddesi ise, “İflasın açılması ile birlikte, iflas masasına giren alacaklarda faiz işlemeye devam eder.
Rehinle temin edilmemiş alacaklarda ticari olmayan işlerdeki faiz oranı uygulanır.
Ancak, bu maddeye göre alacaklılara tahakkuk edecek faiz ödemeleri, 195 inci maddeye göre hesaplanan ana paralar ödendikten sonra bakiyesi üzerinden yapılır.” hükmünü içermektedir.
Dosya kapsamından, davacı tarafça iflas tarihinden önce 30.07.2020 ve 07.10.2020 tarihli yazılarla dava konusu alacağın davalı taraftan istendiği ancak bu yazıların davalıya tebliğ edilememiş olduğu anlaşılmıştır.
Buna göre mahkemece, davacı tarafça iflas tarihinden önce davalının TBK’nın 117. maddesi hükmüne uygun olarak miktar ve ödeme talebi içeren ve davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olan bir ihtarname ile temerrüde düşürülmediği ve davacı alacağının İİK’nın 195/1. maddesi hükmüne göre iflasla birlikte muaccel olduğu gözetilerek belirlenen alacağın kaydına karar verilmesi isabetli olmuştur.
Öte yandan, iflas Türk hukukunda İcra ve İflas Kanunu ile düzenlenmiş özel nitelikli bir statüdür. İflas tasfiyesi de anılan Yasa’nın gösterdiği kurallara göre yapılır. Bu tasfiye biçimi Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen tasfiyeden farklı hüküm ve sonuçlara sahiptir. İflas etmiş gerçek ya da tüzel kişilere “müflis” denir. Birçok yasal düzenlemede “müflis” için getirilen çeşitli kısıtlamalar bulunmaktadır. İlk derece Mahkemesi karar başlığında yazıldığı şekilde “İflas nedeniyle tasfiye halinde” ibaresi yasaya uygun olmadığından başlık da bu çerçevede düzeltilmiştir (HMK m. 304/1).

Bu açıklamalara ve dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine aykırılığın da tespit edilmemesine göre, İlk derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, HMK.’nın 353/(1)-b.1 ve 359/(3) maddeleri uyarınca davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK.’nın 353/(1)-b.1 ve 359/(3) maddeleri uyarınca davacı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
18/01/2023 tarihinde, HMK’nın 362/(1)-a. maddesi uyarınca (reddine karar verilen tutar Ek madde 1 uyarınca yeniden değerleme oranına göre belirlenen 238.930,00 TL. kesinlik sınırının altında kaldığından), KESİN olmak üzere, oybirliği ile karar verildi.

GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 19/01/2023

Başkan
e-imza
Üye
e-imza
Üye
e-imza
Katip
e-imza