Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2022/1922 E. 2023/45 K. 18.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 23. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/1922 – 2023/45
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(D Ü Z E L T E R E K Y E N İ D E N
E S A S H A K K I N D A K A R A R)

ESAS NO : 2022/1922
KARAR NO : 2023/45
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/06/2022
ESAS-KARAR NUMARASI : 2022/373 E.-2022/490 K.
DAVACI :
VEKİLİ
DAVALI
VEKİLİ

Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili; Mahkemenin 2019/25 E. sayılı dosyasında davalının konkordatosunun tasdikine karar verildiğini, müvekkilinin Şereflikoçhisar İcra Dairesinin 2019/466 E. sayılı dosyasından dolayı davalıdan alacaklı olduğunu, takibe itiraz edilmediğini ve takibin kesinleştiğini, konkordato nedeniyle icra takibinin durduğunu, borçlu şirket vekilinin talebi üzerine hacizlerin kaldırıldığını, müvekkili şirkete konkordato ödeme planına göre hiçbir ödeme yapılmadığını, davalının alacaklılardan mal kaçırmak amacıyla konkartado talebinde bulunduğunu ileri sürerek, konkordatonun müvekkili yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davacının alacaklı olduğu icra takip dosyasında verilen senetlerin müvekkili ile müvekkili ile…. Şti.’nin oluşturduğu iş ortaklığı tarafından düzenlendiğini, bonoların konkordato komiseri ile de paylaşıldığını ve geçici mühlet kararından (30.01.2019) sonra (26.04.2019 tarihinde) düzenlendiğini, davacının alacak tarihi itibariyle müvekkilinin konkordato projesinde görünmediğini ve alacaklılar toplantısına da katılmadığını, tasdik kararı kapsamında bulunmadığını, bu durumun konkordato komiserinin gözlem raporu ile ortaya konulduğunu, davacının konkordatonun feshinde hukuki yararı bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesince; “… davacı tarafından her ne kadar Şereflikoçhisar icra müdürlüğünün 2019/466 esas sayılı dosyasındaki alacak nedeniyle konkordatonun feshi talep edilmiş ise de söz konusu icra dosyasının dayanağının 26/04/2019 tanzim tarihli üç adet bononun oluşturduğu, söz konusu bonoların keşideci kısmında “…. Şti. ve…. Şti. İş ortaklığı” gözüktüğü, söz konusu bonoların davalının da içerisinde bulunduğu iş ortaklığı tarafından yani adi ortaklık tarafından düzenlenerek davacıya verildiği, senedin düzenlendiği tarih itibariyle davalı şirketin geçici mühlet içerisinde bulunduğu, dosya içerisine alınan kayyum raporuna göre, davacı şirketin alacağının konkordato kapsamında olmadığı ve konkordato alacaklıları arasında gözükmediğinin rapor edildiği….davacının alacağının temelini oluşturan bonoların davalının da içerisinde bulunduğu adi ortaklık tarafından geçici mühletin ilanından sonra düzenlenmesi, adi ortaklığın işlerinin davalı şirket komiserlerinin onayına tabi tutulmaması nedeniyle mevcut alacağı 308/c-2 kapsamında bulunmaması, davacı alacağının tasdik edilen konkordato alacaklıları arasında gözükmemesi nedeniyle mahkememizde söz konusu alacağın konkordato kapsamında olmadığı yönünde kanaat oluş”tuğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Şereflikoçhisar İcra Müdürlüğünün 2019/466 E. sayılı dosyasında davalı vekilinin haksız, iyiniyet ve dürüstlük kurallarına aykırı olarak talepte bulunması nedeniyle icra takibinin durduğunu, borçlu/davalı şirket vekilinin talebi üzerine araçlar üzerindeki hacizlerin kaldırıldığını, davanın açılmasına davalının sebebiyet verdiğini, davalı vekili tarafından görevi kötüye kullanılarak icra müdürlüğüne yanlış beyanda bulunularak konkordato kapsamında bulunmayan müvekkili alacaklı yönünden icra takibinin durdurulması sağlanmış mahkeme aşamasında da müvekkili şirketin konkordato kapsamında olmadığı savunması yapılarak davanın reddinin istendiğini, mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, İlk derece Mahkemesi kararı bozularak davanın kabulüne karar verilmesini, davanın açılmasına sebebiyet veren davalı lehine hükmedilen vekalet ücretinin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, İİK’nın 308/e maddesine dayalı, konkordatonun kısmen feshi istemine ilişkindir.
Dosya ve UYAP kayıtları kapsamından,
Mahkemenin 2019/25 E. sayılı dosyasında davalı şirketin 21.01.2019 tarihinde konkordatonun tasdiki istemiyle başvurduğu, mahkemece 30.01.2019 tarihli ara kararla davacı şirkete 30.01.2019 gününden geçerli olmak üzere üç ay geçici mühlet verildiği, 30.04.2019 tarihinde bir yıl kesin mühlet verildiği, Mahkemenin 10.09.2020 tarih ve 2020/463 K. sayılı kararıyla istemin kabulüyle konkordatonun tasdikine karar verildiği, kararın istinaf ve temyiz yasa yollarından geçerek Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 29.11.2021 tarih ve 2021/1468 E., 2021/2183 K. sayılı kararıyla onanarak kesinleştiği,
Şereflikoçhisar İcra Dairesinin 2019/466 E. sayılı dosyası ile davalı alacaklı tarafından davalı şirket ve…. Şti. aleyhine davalı ve adı geçen şirketin oluşturduğu adi ortaklık tarafından imzalanan 26.04.2019 tanzim, 30.06.2019, 31.07.2019 ve 31.08.2019 tarihli üç adet senede dayalı olarak 04.10.2019 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takibine başlandığı,
Anlaşılmıştır.
İİK’nın “Konkordatonun hükümleri” başlıklı 308/c maddesi; “(Ek: 28/2/2018-7101/37 md.) Konkordato, tasdik kararıyla bağlayıcı hâle gelir. Tasdik edilen konkordato projesinde konkordatonun, tasdik kararının kesinleşmesiyle bağlayıcı hâle geleceği de kararlaştırılabilir; bu takdirde mühletin etkileri, kanunda öngörülen istisnalar saklı kalmak kaydıyla konkordatonun bağlayıcı hâle geldiği tarihe kadar devam eder.
Bağlayıcı hâle gelen konkordato, konkordato talebinden önce veya komiserin izni olmaksızın mühlet içinde doğan bütün alacaklar için mecburidir.
206 ncı maddenin birinci sırasında yazılı imtiyazlı alacaklar, rehinli alacaklıların rehnin kıymetini karşılayan miktardaki alacakları ve 6183 sayılı Kanun kapsamındaki amme alacakları hakkında bu maddenin ikinci fıkrası hükmü uygulanmaz.” hükmünü içermektedir.
Bu düzenlemeye göre projede yer alsın veya yer almasın anılan borçlar için konkordato hükümleri geçerli olacaktır.
Davalı vekilinin bonolardaki imzaların aidiyetine, alacağın mevcudiyetine ve adi ortaklığın borçlarından sorumlu olmadığına ilişkin herhangi bir itirazı bulunmamaktadır.
Buna göre İlk derece Mahkemesince, TBK’nın 638/3. maddesi uyarınca ortakların aksi kararlaştırılmamışsa üçüncü kişiye karşı müteselsilen sorumlu oldukları, İİK’nın 308/c maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, bağlayıcı hale gelen konkordatonun komiserin izni olmaksızın mühlet içinde doğan bütün alacaklar için mecburi olduğu gözetilerek davanın kabulüne ve konkordatonun davacı alacaklı yönünden feshine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
I-HMK’nın 353/(1)-b.2. maddesi uyarınca, Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 30.06.2022 tarih ve 2022/373 E., 2022/490 K. sayılı kararını DÜZELTEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
Buna göre;
“1-Davanın KABULÜNE, Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil nosunda kayıtlı … ŞİRKETİ’nin konkordatosunun İİK’nın 308/e maddesi uyarınca, davacı … ŞİRKETİ yönünden FESHİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90 TL. karar ve ilam harcından peşin yatırılan 80,70 TL.’nin düşümü ile kalan 99,20 TL.’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 9.200,00 TL. vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan 44,00 TL. tebligat gideri, 90,50 TL yargılama posta gideri, 220,70 TL. istinaf yoluna başvurma harcı olmak üzere toplam 355,20 TL. yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden alınarak yatırana iadesine,”
II-Davacı tarafça yatırılan istinaf karar harcının istek halinde iadesine,
III-Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin Dairemizce yerine getirilmesine,
18/01/2023 tarihinde, İİK’nın 308/e maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde, kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek dilekçe ile Yargıtay nezdinde temyizi kabil olmak üzere, oybirliği ile karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 19/01/2023
Başkan
e-imza
Üye
e-imza
Üye
e-imza
Katip
e-imza