Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2022/1829 E. 2023/1932 K. 29.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

ESAS NO : 2022/1829
KARAR NO : 2023/1932

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … …
ÜYE : Doç. Dr. … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 10.06.2022
ESAS-KARAR NUMARASI : 2021/284 E., 2022/465 K.

DAVACI : … – …
VEKİLİ :
DAVALI :

Taraf vekillerince yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352’nci maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Davacı vekili müvekkilinin savunma sanayiinde faaliyet yürüten şirketlere danışmanlık hizmeti verdiğini, davalı şirketin ve MSB nezdinde yapacağı iş ve işlemler ile alacağı izinlere ilişkin davalı ile aralarında 04.12.2018 günü danışmanlık sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin gerekli hizmetleri vermiş olmasına rağmen davalı şirketin ödeme yapmadığını, sözleşmenin 9. maddesinde ödemelerin tarih ve miktarlarının belirlenmiş olduğunu, işin son aşamasına kadar takip edilmiş olmasından sonra davalının bu işten vazgeçmesinin müvekkilin ücret alacağını ortadan kaldırmayacağını, müvekkilin verdiği hizmetin karşılığını alamayınca Ankara 10. İcra Dairesinin 2020/7210 sayılı dosyasından 59.000,-TL ana para ve ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte toplam 66.649,77 TL tutarında alacak için icra takibi başlattıkları takibin davalının itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına ve yüzde yirmiden aşağı olmamak üzere takdir edilecek icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili müvekkilinin davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, sözleşmenin her iki tarafa borç yükleyen bir sözleşme olduğunu ve davacının üzerine düşen edimleri ifa etmediğini bildirerek davanın reddini savunmuştur.
İlk derece mahkemesince “…Netice olarak taraflar arasında 04.12.2018 tarihli Danışmanlık Sözleşmesi ve 02.08.2019-04.08.2019 tarihli e-mail yazışmalarından kaynaklı akdi ilişki bulunduğu, taraflar arasındaki sözleşme uyarınca danışman tarafından “kuruluş ve üretim izinleri alınması ile ilgili her türlü yol gösterici bilgi ve hizmetleri vermek, üretilecek malzemeler için üretim akış şemaları hazırlamak ve gerekli prosesleri belirlemek ve dökümante etmek, entegre lojistik destek ve dökümantasyon alt yapısı oluşturmak, firmanın üretim izin denetlemesine hazır hale gelmesi için gerekli tedbirlerin alınmasına yönelik yol gösterici hizmetlerin sunulması, kuruluş izin ve üretim izni ile ilgili başvuruları yapmak” hizmetlerinin yerine getirilmesinin kararlaştırıldığı, Milli Savunmu Bakanlığı Teknik Hizmetler Genel Müdürlüğünden gelen yazıya göre davalı firmanın 05.08.2019 tarihlinde kuruluş izni ve üretim izni başvurusu yaptığı, davalıya verilen süre içinde başvurudaki eksikliklerin giderilmemesi üzerine başvuruların iptal edildiği, davalının ilgili bakanlığa başvuru yaptığı gözetildiğinde davacının davalıya danışmanlık hizmeti vererek kuruluş izni ve üretim izni için işlemleri başvuru aşamasına kadar takip ettiği, her nekadar sözleşmede davacının başvuru yapması kararlaştırılmış ise da davalının bu iş için davacıya vekaletname vermediği ve taraflar arasındaki yazışmalardan başvurunun davalı tarafından yapılması gerektiğinin bilindiğinin anlaşıldığı, ilgili bakanlığın eksiklik tespit etmesi üzerine davalının davacıya bu yazıyı ileterek eksikliklerin giderilmesini istemediği, taraflar arasındaki sözleşmenin feshedilmemesi nedeniyle halen ayakta olduğu, dosya kapsamına göre davacının davalıya sözleşme kapsamında danışmanlık hizmeti verdiği, ancak sözleşme kapsamındaki beş kalemden dördünün davacı tarafından yerine getirildiğinin anlaşılması karşısında davanın kısmen kabul edilmesi gerektiği anlaşıldığından ve davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 47.200,00 TL alacak talep etme hakkının bulunduğu kabul edilerek davanın kısmen kabulüne, alacak likit olduğundan icra inkar tazminatı talebinin kabulüne…” şeklinde karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde : müvekkilinin tüm edimlerini yerine getirdiğini, müvekkiline herhangi bir vekalet verilmediğini, ayrıca bakanlığa başvurunun doğrudan davalı şirket tarafından yapılması gerektiğini ve sonuç olarak ücretinden bir indirim yapılmaması gerekirken davanın kısmen kabulünün hukuka aykırı olduğunu bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesindeki hususları tekrar ederek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
HUKUKİ NEDEN VE GEREKÇE :
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359’uncu maddesinin 3 numaralı fıkrası uyarınca dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olayın saptanmasında ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine aykırılığın da tespit edilmemesine göre kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.1 düzenlemesi gereğince taraf vekillerinin istinaf başvuru sebeplerinin esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
1-HMK m.353/1-b.1 gereğince Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/284 E., 2022/465 K sayılı dava dosyasında verdiği 10.06.2022 tarihli kararına yönelik taraf vekillerinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85 TL’den peşin olarak yatırılan 80,70 TL’nin düşümü ile kalan 189,15 TL’nin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına
Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 3.662,41 TL’den peşin olarak yatırılan 915,61 TL’nin düşümü ile kalan 2.746,60 TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına
3-İstinaf yoluna başvuranlar tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına
4-Kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine
5-HMK m.359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m.302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına
29.11.2023 tarihinde dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m.362/1-a gereğince miktar veya değeri iki yüz otuz sekiz bin yedi yüz otuz (238.730,-) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere OYBİRLİĞİYLE karar verildi. (GK Yazım Tarihi: 30.11.2023)

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır