Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2022/1820 E. 2022/1652 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/1820 – 2022/1652
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

ESAS NO : 2022/1820
KARAR NO : 2022/1652

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 18.07.2022
ESAS-KARAR NUMARASI : 2021/502E., 2022/474K.
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

Davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili; davacı ile davalı arasında “… Genel Müdürlüğü ve Birimlerinde Çalıştırılmak Üzere 1192 Kişilik Özel Güvenlik İşi” ihalesi kapsamında imzalanan sözleşme ile hizmet alımı işi kapsamında çalıştırılan personellerden …’nın işten çıkartılması sonucunda, işçi tarafından açılan davada Ankara 31. İş Mahkemesi’nin 2017/381 E. – 2020/77 K. sayılı ve 19.02.2020 tarihli ilamı ile hükme bağlanan ve Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi’nin 2020/2950 E.-2020/597 K. sayılı ilamı ile kesinleşen alacak kalemleri (fazla çalışma ücreti, yıllık izin ücreti, UBGT ücreti, yargılama gideri, harç ile ilam vekâlet ücreti) İstanbul Anadolu 22. İcra Müdürlüğü’nün 2020/14315 E. sayılı dosyası üzerinden takibe konulduğunu ve takip sonrası müvekkili idare tarafından söz konusu icra dosyasına 6.082,29 TL yatırıldığını, müvekkili idare tarafından ödenmek zorunda kalınan bedellerden yüklenici sorumlu olduğundan ve dava dışı işçilere ödenen bedeller davalı yüklenici tarafından müvekkili idareye ödenmediğini ileri sürerek, işçilik alacağından kaynaklanan ve ödenmek zorunda kalınan toplam 6.082,29 TL’nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; İhale sözleşmesinin 9.1 maddesi gereği işin süresi, işe başlama tarihinden itibaren 12 ay olduğunu, davacı kurum tarafından asgari ücret artışı neden gösterilerek ihale kapsamında çalışan işçilerin belirli süreli iş akitlerine son verildiğini, davacı kurum tarafından dava dışı işçilere ödenen kalemlerden müvekkil şirketin kanun gereği hiçbir sorumluluğu bulunmadığı savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesi’nce “Dava, taraflar arasında kurulan hizmet alımlarına ait sözleşme uyarınca dava dışı işçiye ödenen işçilik alacaklarının rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık, davacı tarafından işçiye ödenen tazminattan davalının sorumlu olup olmadığı, sorumlu ise ne miktarda sorumlu olduğu , davalının hak edişlerinden kesinti yoluyla tahsil edilip edilmediği, mükerer talep olup olmadığı noktasındadır.
TBK nun 146. Maddesindeki süre dolmadığından zamanaşımı itirazı reddedilmiştir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 2/6. maddesinde, “Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur. ” hükmü bulunmaktadır.
Burada Kanundan kaynaklanan bir teselsül hali söz konusu olup, asıl ve alt işverenler, dış ilişki itibariyle (dava dışı işçiye karşı) müseselsilen sorumludurlar.
Davalı yüklenici şirket ile imzalanan Teknik Şartnamenin (Ek-2) 14.6. maddesine göre Yüklenici yürürlükteki İş Kanunu ve Sosyal Güvenlik mevzuatı hükümlerine göre çalıştıracağı elemanların her türlü özlük özlük haklarını karşılamak zorundadır. Şeklinde düzenleme mevcuttur. Teknik şartname sözleşmenin ekidir.
Ankara 31. İş Mahkemesinin 2017/381 Esas – 2020/77 Karar sayılı ilamında, yıllık izin alacağı, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil alacağı hakkında alacağa hükmedilmiş, İstanbul Anadolu 22. İcra Müdürlüğünün 2020/14315 Esas sayılı dosyası ile takibe konulmuş, takip sonrası davacı idare tarafından icra dosyasına, ilamda belirtilen alacak, işlemiş faiz, icra dosyası masrafları ve yargılama giderleri olarak 22/12/2020 tarihinde toplam 6.082,29 TL ödeme yapılmıştır.
SMMM bilirkişiden alınan raporda, davacının alacağını davalının hakedişlerinden kesmediği anlaşılmıştır.
Sözleşmede rücu ve sorumluluk oranları ile ilgili özel bir hüküm bulunmadığı takdirde işçilik alacak ve tazminatlarının tamamından yükleniciler sorumludur (Yargıtay 23.HD 2017/732 E, 2020/2372 K; 2019/952 E, 2020/2536 K; 2019/1417 E, 2020/2515 K; 2019/782 E, 2020/1037 K).
İşçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin; yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması ve yukarıda açıklanan sebeplerle davacı işverenin işçiyi çalıştıran yükleniciden ödediği bedeli ve ferilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekmekle bu esaslara göre düzenlenen bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın kabulüne,…” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran-davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: yerel mahkeme tarafından detaylı inceleme ve araştırma yapılmadan hüküm tesis edildiğini, mükerrer tahsile ilişkin itirazlarının dikkate alınmadığını, davacı kurum tarafından tutulan muavin defter kayıtlarında müvekkili şirkete ait hak edişlerden birçok kesinti yapıldığını, davacı kurum tarafından kesin teminatlara ilişkin tutulan muavin defter kayıtlarında müvekkili firma teminat mektuplarından beş milyona yakın kesinti yapıldığının tespit edildiğini, davacı kurumun müvekkili şirkete ait hakedişlerden ve nakit teminatlardan kesinti yaparak ödemesi yapılan dava dışı işçilerin alacaklarının rucüen tazmini talebiyle Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesinde 2021/738 Esas sayılı dosyasını ikame ettiğini, davacının mükerrer tahsilata sebebiyet veren bu taleplerinin hakkaniyete ve hukuka aykırı olduğunu, davacı kurum tarafından dava dışı işçilerden …’a hakediş ve nakit teminatlarından kesinti yapmak suretiyle ödeme yapıldığını, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte davacı kurum tarafından rücuya konu edilen fazla mesai ücret alacağından müvekkili şirketin sorumlu olmadığını bildirerek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
Mahkemece, 18.07.2022 tarihli ara karar ile kararın kesin olarak verilmiş olması nedeniyle davalı vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
Davalı vekili, 20.07.2022 tarihli istinaf dilekçesi ile istinaf dilekçesini tekrarla, mahkemenin istinaf dilekçesinin reddine dair ara kararının kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, hizmet alım sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-HMK m. 353/1,b,1 gereğince; Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/502E., 2022/474K. sayılı dava dosyasında verdiği 18/07/2022 tarihli ek kararına yönelik davalı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2- Alınması gereken harç peşin olarak alındığından tekrar harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
27/10/2022 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya değeri yüz yedi bin doksan (107.090,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 28/10/2022

Başkan Üye Üye Katip
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır