Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2022/1770 E. 2022/1790 K. 16.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)
ESAS NO : 2022/1770
KARAR NO : 2022/1790

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 30.05.2022
ESAS-KARAR NUMARASI : 2022/353E., 2022/440K.
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ
Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili; davalı … … vekili tarafından Ankara 22. İcra Müdürlüğünün 2022/16152 sayılı dosyasında başlatılan ilamsız takiplere ilişkin icra takibinde borçlular olarak … ile müvekkili şirket olan … Ltd. Şti.’nin yer aldığını, başlatılan takibe yasal süresi içerisinde itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu, takiben yürütülen arabuluculuk sürecinde arabulucu tarafından husumet ve yetki itirazlarının değerlendirilmediğini, kanun gereği Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından karara bağlanması gerekirken yetki itirazının arabulucu tarafından karara bağlanarak sonuçlandırıldığını ve anlaşamama tutanağının düzenlendiğini, sonuç olarak emredici hukuk kurallarına aykırı olarak düzenlenen 2022/5984 başvuru nolu 2022/52477 arabuluculuk dosya numaralı son tutanağının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesi’nce ” Dava, arabuluculuk anlaşamama son tutanağının iptali istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nın 114/1.h maddesi gereğince davacının dava açmakta hukuki yararının bulunması dava şartları arasında sayılmıştır. HMK’nın 115. maddesi gereğince dava şartları her aşamada incelenip değerlendirilebileceğinden dava şartları bakımından karşı tarafa dava dilekçesi tebliğ edilmeden tensiple dahi karar verilmesi, HMK’nın 30. maddesi kapsamında usul ekonomisi de gözetilerek mümkün olduğundan (Emsal: Yargıtay HGK’nın 11/04/2019 tarih ve 2017/15-2141 Esas, 2019/442 Karar sayılı ilmaı), hukuki yarar ile ilgili dava şartı dosya üzerinden incelenmiştir.
HMK’nın 114/1.h hükmü anlamında hukuki yarardan maksat, davacının sübjektif hakkına hukuki koruma sağlanması hususunda mahkemeye başvurmasında hali hazırda hukuken korunmaya değer bir yararının bulunmasıdır. Bir başka ifadeyle, davacı hakkına kavuşmak için, hali hazırda mahkeme kararına muhtaç bir konumda değilse onun hukuki yararının bulunduğundan söz etmek mümkün değildir. Diğer bir ifadeyle bir mahkeme kararına ihtiyaç olmaksızın sonuç alınabilecek hallerde dava açılmasında hukuki yarar yoktur (Zeki Gözütok/Adem Albayrak, Medeni Usul El Kitabı, Ankara 2021, s.437).
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olaya gelince; davacı tarafından eldeki davaya konu edilen arabuluculuk son tutanağının, tarafların anlaşamaması üzerine düzenlendiği, bu nedenle 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18. maddesi kapsamında icra edilebilir niteliği haiz olmadığı, arabuluculuk tutanağının usulüne uygun tutulmadığı ile zorunlu arabuluculuk dava şartının gerçekleşmediğine yönelik itirazların ise davacı aleyhine açılacak bir davada ileri sürülmesi mümkün olduğu gibi HMK’nın 115. maddesi gereğince mahkemece resen değerlendirileceği tabii olup davacının arabuluculuk anlaşamama tutanağının iptalini ayrı bir davaya konu etmesinde hukuki yararının bulunmadığı anlaşılmakla davanın hukuki yarar yokluğu nedeni ile HMK’nın 114/1.h ve 115/2 maddeleri uyarınca usulden reddine…” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran-davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: … … (Bulgar asıllı) vekili tarafından Ankara 22.İcra Müdürlüğü’nün 2022/ 16152 sayılı dosyasında başlatılan ilamsız takiplere ilişkin icra takibinde borçlular olarak … İLE müvekkili şirket olan …. Ltd. Şti. yer aldığını, alacaklı tarafın ilamsız takibe konu yapmış olduğu sözleşme ise alacaklı görünen tarafın İrlanda asıllı müteveffa eşi ile … arasında imza altına alınmış olan teknik danışmanlık sözleşmesi olup, işin ifa mahalli Özbekistan olup, müvekkili şirketin sözleşmede taraf sıfatı dahi bulunmadığını, 11.05.2022 tarihinde Av…… nezdinde yapılan Arabuluculuk görüşmesi öncesinde sunulan ayrıntılı itiraz dilekçesi ve ekleri ile husumet ve yetik itirazında bulunulduğunu, yetki itirazında özellikle ülke ve buna bağlı olarak Arabuluculuk Bürosunun da yetkisine itiraz edilmiş olduğunu, ancak arabulucu tarafından tutulan Arabuluculuk Anlaşamama Son Tutanağı ile yasa gereği ilgili Sulh Hukuk Mahkemesi nezdinde karara bağlanması gereken yetki itirazını arabulucu itirazımıza rağmen kendisi karara bağlama yoluna gittiğini, emredici hukuk kurallarına aykırı olarak tutanağın anlaşamama olarak düzenlendiğini ve tarafların imzasına açıldığını, tüm bu nedenlerle ve icra dosyasında yer alan sözleşme içeriği de dikkate alınarak yerel mahkeme tarafından verilen kararın istinaf incelemesi yolu ile kaldırılması ve Arabulucu … tarafından tutulan 11.05.2022 tarihli 2022/ 5984 Başvuru no, 2022/ 52477 Arabuluculuk dosya numaralı emredici hukuk kurallarına aykırı olarak düzenlenmiş olan tutanağın iptaline karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, arabuluculuk son tutanağının iptali istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-HMK m. 353/1,b,1 gereğince; Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/353E., 2022/440K. sayılı dava dosyasında verdiği 30.05.2022 tarihli kararına yönelik davacı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Harç peşin olarak alındığından tekrar harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın taraflara resen tebliğine; tebliğ, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına.
16.11.2022 tarihinde, HMK m. 361 gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 16.11.2022

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır