Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2022/1766 E. 2022/1562 K. 19.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/1766 – 2022/1562
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ (İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

ESAS NO : 2022/1766
KARAR NO : 2022/1562
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 04.03.2022
ESAS-KARAR NUMARASI : 2022/131 E., 2022/156 K.
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :

Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Davacı vekili, davalı şirketin 22.04.2011 tarihli 5.000 adet lazer yazıcı ve 1.000 adet ek lazer yazıcı alımı sözleşmesinden kaynaklanan bakım sözleşmesi şartlarını yerine getirmediğini, bu nedenle başka bir yüklenici firma ile KDV hariç 348.000,00-TL bakım ve onarım sözleşmesi imzalandığını, 08.05.2012 tarihinde yapılan sözleşmeden kaynaklı 348.000,00-TL zararın davalı ……Ltd. Şti.’nin verdiği 94.996,44-TL’lik teminat mektuplarından karşılandığını, karşılanmayan zarar toplamının 216.132,25-TL olduğunu, 22.04.2011 tarihinde verilen 119.700,00-TL ve 23.08.2011 tarihinde verilen 23.940,00-TL teminat mektuplarının güncellenmiş halinin 9.976,03-TL olduğunu, sözleşme şartları ve 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu’nun 22/2. maddesinin 2. fıkrası uyarınca bu fark toplamının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı davaya cevap vermemiştir.
İlk derece Mahkemesi’nce “…Somut olayda; Ankara 2. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından davalı şirketin dava tarihinden sonra iflas ettiği ve alacağın dava tarihinden önce doğduğu gerekçesiyle, İİK 235. maddeye dayalı olarak görevsizlik kararı verilmiştir.
Davanın açılmasının usul hukuku bakımından hâsıl ettiği sonuçlardan biri, davanın açılması anında görevli ve yetkili olan mahkemenin sabit hale geleceği, sonradan ortaya çıkan değişikliklerden görev ve yetkinin etkilenmeyeceğidir.
İİK’nun 235. maddesi gereğince sıra cetveline itiraz davaları Ticaret Mahkemesinin görevi içine girmekte ise de; Bir davanın İİK’nun 235. maddesi kapsamında kabul edilebilmesi için talebe konu alacağın iflas tarihinden önce doğmuş olması ve davanın iflas tarihinden sonra açılmış olması zorunludur. Dava açıldıktan sonra şirketin iflası halinde; davaya İcra İflas Kanunu 194. maddeye göre, davanın görüldüğü mahkemede devam edilmesi gerekmektedir.
Eldeki davada, dava tarihinin 04.02.2016 olduğu, davalı şirketin iflasının ise 22.12.2017 tarihinde açıldığı, böylece müflis şirketin dava tarihinden sonra iflas ettiği, bu nedenle davanın İİK’nun 235. maddesi kapsamında kabul edilemeyeceği, davanın mutlak ticari davalardan da olmadığı, davacının açtığı alacak davasının yasa gereği masaya kayıt kabule dönüşen bir dava haline geldiği anlaşılmıştır. Masa alacağı niteliğini taşıyan bu davaya bakma görevinin ise, davanın görülmekte olduğu daha önce görevsizlik kararı veren Ankara 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne ait olduğu kanaatine varılmıştır. (Yargıtay 10. H.D’nin 2018/4860 E. 2020/582 K. sayılı ilamı ile Yargıtay 13. H.D’nin 2014/46529 E. 2015/11972 K. sayılı ilamı da aynı yöndedir).
Belirtilen nedenlerle; HMK’nun 114/c ve 115/2. maddeleri gereğince göreve yönelik dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine, görevli mahkemenin Ankara 2. Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna…” karar verilmiştir.
İstinaf yasa yoluna başvuran davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle:
Yerel mahkemece, mahkemenin görevsiz olduğu gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verildiğini, ancak davanın görülmesinde iflas kararını veren mahkemenin görevli olduğunu, bu nedenle verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, taraflar arasındaki satım sözleşmeden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/131 E., 2022/156 K. sayılı dava dosyasında verdiği 04.03.2022 tarihli kararına yönelik davacı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Davacı Bakanlık harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına.
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın taraflara resen tebliğine; tebliğ, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına.
19.10.2022 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 362/1,c gereğince KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 24.10.2022

Başkan Üye Üye Katip