Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2022/1726 E. 2022/1640 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

ESAS NO : 2022/1726
KARAR NO : 2022/1640

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 22.06.2022
ESAS-KARAR NUMARASI : 2022/95 E., 2022/466 K.
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Davacı vekili, müvekkilinin Tasfiye Hâlinde … Konut Yapı Kooperatifi’nin üyesi olduğunu, anılan kooperatifin 08.01.2022 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında, “Arsanın KAPALI TEKLİF ALMA USULÜYLE en yüksek teklifi sunan istekliye satılmasına oy birliğiyle karar verildi.” denildiğini, müvekkilinin kooperatif arsasının satılmasına ilişkin karara aykırı kaldığını ve tüm çabalarına rağmen toplantı sonunda bu hususu tutanağa geçirtemediğini, tanıklar …, … Ve … ile toplantıda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı temsilcisi olarak görev yapan …’in beyanlarından ve bilahare kooperatif üyelerinin WhatsApp grubunda yaptığı görüşmeler sırasında müvekkilinin yazdıklarından bu durumun anlaşılacağını, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 53/1. maddesine göre “Toplantıda hazır bulunup da kararlara aykırı kalarak keyfiyeti tutanağa geçirten veya oyunu kullanmasına haksız olarak müsaade edilmiyen pay sahipleri;”nin anasözleşme hükümlerine ve iyi niyet esaslarına aykırı olduğu iddiası ile genel kurul kararları aleyhine, toplantıyı takip eden günden başlamak üzere bir ay içinde, kooperatif merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemeye başvurabileceğinin öngörüldüğünü, buna istinaden müvekkilinin iş bu davayı açmak zorunda kaldığını, yönetim kurulu başkanı …’ın 31.01.2022 tarihli paylaşımlarından kooperatif arsasının 27.500.000,00-TL teklif varken 26.610.000,00-TL teklif verene satılacağını, bu amaçla kapora alındığını ve tapu işlemlerine de başlandığını, satışın yapılması halinde telafisi güç ve imkansız zararlar doğacağını beyan ederek ivedi olarak kooperatif arsasının satışına dair genel kurul kararının icrasının engellenmesi ve kooperatif arsasının devrinin önlenmesi için teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilerek iptali talep edilen genel kurul kararı öncesinde müvekkilinin korunmasını, müvekkilinin emekli memur olduğunu, maddi gücü olmadığından ihtiyati tedbirin teminatsız olarak verilmesini, bu talebi kabul olunmadığı takdirde, kooperatif arsasının satışına ilişkin kooperatif genel kurul kararının iptali için dava açıldığı hususunun tapu kaydına şerh düşülmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, genel kurul kararının iptali istemiyle açılan huzurdaki davada dava şartının gerçekleşmediğini, davanın bir aylık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, davacı …’ın dava konusu 08.01.2022 tarihli genel kurul toplantısına katılmış olmasına rağmen karara açıkça muhalefet şerhi düşmediğinden aktif dava ehliyeti bulunmadığını beyan ederek davanın dava şartı yokluğundan, süresinde açılmamış olmasından ve davacının aktif dava ehliyeti olmadığından davanın husumet nedeniyle reddine ve mahkeme aksi kanaatte ise davacının yasal ve somut dayanaktan açıkça yoksun iddialarla açtığı bu davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece Mahkemesi’nce “…Yapılan yargılama sonucunda toplanan delillerden tanıklardan birinin kimin red oyunu verdiğini görmediği, iki tanığın oylamada davacının o sırada bulunmadığı, bir tanığın red oyu veren bir kişinin erkek olduğu yönünde beyanda bulunduğu, davacının red oyu verdiğini beyan eden divan başkanlığı yapan tanığa göre davacının divana muhalefet yazdırmak istemesi gibi bir durum olmadığı, davacının kardeşinin ablasının red oyu için elini kaldırdığı şeklinde beyanda bulunduğu, dinlenen tüm tanık beyanları değerlendirildiğinde davacının iptali talep edilen genel kurul kararı oylanırken red oyu verdiği veya muhalefetini yazdırmak istemesine rağmen muhalefetinin yazılmasına engel olunduğu iddiasını ispat edemediği, bu duruma göre Kooperatifler Kanunu’nun 53. maddesi kapsamında karara red oyu verilmesi ve muhalefetin tutanağa geçilmesine ilişkin özel dava şartının gerçekleşmediği anlaşılmakla HMK’nun 114/2 ve 115/2. maddeleri gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine…” karar verilmiştir.
İstinaf yasa yoluna başvuran davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle:
İlk derece mahkemesince toplanan delillerin değerlendirilmesinde hataya düşüldüğünü, tanıkların ifadelerinde açıkça davacının alınan kararlara muhalif olduğunu ve muhalefet şerhi yazdırmak istediğini beyan ettiklerini, toplantıda davacının haricinde 3-4 üyenin daha alınan kararlara ret oyu kullandığı aşikar olmasına rağmen kimler olduğu ve hangi konulara muhalefet ettiklerinin tespit edilemediğini, Bakanlık temsilcisinin görevini yapmaması nedeniyle müvekkilinin ret oyunu ve muhalefet şerhini tutanağa geçirtemediğini, bu durumun kooperatif üyelerinin Whatsapp grubunda yaptığı görüşmeler sırasında müvekkilinin yazdıklarından da anlaşılmasına rağmen bu hususun mahkemece hükmün gerekçesinde hiç tartışılmamış olmasının da açıkça hukuka aykırı olduğunu beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, kooperatif genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/95 E., 2022/466 K. sayılı dava dosyasında verdiği 22.06.2022 tarihli kararına yönelik davacı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Alınması gereken istinaf karar harcı peşin alındığından başka harç alınmasına yer olmadığına.
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın taraflara resen tebliğine; tebliğ, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına.
27.10.2022 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 361 gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 01.11.2022

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır